- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
İskoçya Başbakanı Sturgeon: Demokrasi galip gelmeli ve gelecektir de İskoçya Bölgesel Hükümeti Başbakanı Nicola Sturgeon, başkanı olduğu İskoç Ulusal Partisinin (SNP) sonbahar konferansının kapanış konuşmasını yaptı.
İngiltere’nin Kuzeybatı Avrupa komşularının daha eşit, daha düşük yoksulluk, daha yüksek üretkenlik gösterdiğini söz ederek, bu durumunun, bağımsızlığın Danimarka, İrlanda, Avusturya, Norveç ve Finlandiya’da işe yaradığını gösterdiğini belirtti.
İskoçya Bölgesel Hükümeti Başbakanı Nicola Sturgeon
Bağımsızlığın İskoçya’da da işe yarayacağını savunan Sturgeon, önlerinde kimi zorluklar olabileceğini de kabul ederek, “Soru şu, hangi seçenek? Bağımsız olmak mı, Westminster (merkezi İngiltere hükümeti) tarafınca yönetilmek mi?” dedi.
Brexit’e karşı oy kullanan İskoçların iradesinin dikkate alınmadığını tabir eden bağımsızlık yanlısı önder, nisanda yapılan seçimde İskoçya parlamentosunda ayrılık yanlılarının çoğunluğu elde ettiğine vurgu yaparak, “Kimin karar vereceğine karar vermeliyiz. İskoçya’daki halk mı, oy vermediğimiz Westminster hükümeti mi? Seçenek bu. İskoç halkına parlamentonun bakılırsav müddeti sırasında, şayet Kovid-19 müsaade verirse 2023 sonunda, yasal bir referandum seçeneği sunmak niyetindeyiz.” diye konuştu.
Çatışma değil iş birliği istediklerini aktaran Sturgeon, 2014’te olduğu üzere İngiltere ve İskoçya’nın bir referandum konusunda muahedeye varmasını umduğunu kaydetti.
“Demokrasi galip gelmeli ve gelecektir de.” tabirini kullanan Sturgeon, İskoçya halkının kendi tercihlerini yapma hakkı olduğunu ve bu tercihin vaktinin yaklaştığını lisana getirdi.
2014 REFERANDUMUNDA BAĞIMSIZLIK REDDEDİLDİ
İskoç Ulusal Partisi, 2014’te yapılan referandumda İskoçlar yüzde 55’le bağımsızlığı reddetmiş olsalar da Brexit’in durumu değiştirdiğini ve yeni bir referanduma gereksinim olduğunu savunuyor.
Brexit referandumunda İngilizlerin tersine yüzde 62 karşı oy kullanan İskoçlar, istemedikleri biçimde AB’den çıkarıldıklarını belirtiyor.
Lakin yeni bir bağımsızlık referandumu düzenlemek için İngiliz Parlamentosundan müsaade almak gerekiyor. Johnson liderliğindeki Muhafazakar Partinin 365 sandalyeyle çoğunluğu elinde bulundurduğu 650 üyeli parlamentodan bu biçimde bir müsaadenin çıkması imkansız görülüyor.
Bu niçinle bağımsızlık yanlılarının alternatif yollar deneyebileceği bedellendiriliyor. Bu seçeneklerden birini, İngiliz Parlamentosundan müsaade alınmasını mecburî kılan yasaya karşı mahkemeye gitmek oluşturuyor.
Başka bir yol ise merkezi hükümete karşın referanduma gitmek ve olumlu sonuç çıkması halinde tek taraflı bağımsızlık ilan etmek.
Lakin bunun, Katalonya’da olduğu üzere gerginliğe ve merkezi hükümetin sert reaksiyonuna yol açabileceği belirtiliyor. bununla birlikte bu durumun, Katalanlar üzere İskoçların da AB’nin takviyesini kaybetmesine niye olabileceği söz ediliyor.
İngiltere’nin Kuzeybatı Avrupa komşularının daha eşit, daha düşük yoksulluk, daha yüksek üretkenlik gösterdiğini söz ederek, bu durumunun, bağımsızlığın Danimarka, İrlanda, Avusturya, Norveç ve Finlandiya’da işe yaradığını gösterdiğini belirtti.
İskoçya Bölgesel Hükümeti Başbakanı Nicola Sturgeon
Bağımsızlığın İskoçya’da da işe yarayacağını savunan Sturgeon, önlerinde kimi zorluklar olabileceğini de kabul ederek, “Soru şu, hangi seçenek? Bağımsız olmak mı, Westminster (merkezi İngiltere hükümeti) tarafınca yönetilmek mi?” dedi.
Brexit’e karşı oy kullanan İskoçların iradesinin dikkate alınmadığını tabir eden bağımsızlık yanlısı önder, nisanda yapılan seçimde İskoçya parlamentosunda ayrılık yanlılarının çoğunluğu elde ettiğine vurgu yaparak, “Kimin karar vereceğine karar vermeliyiz. İskoçya’daki halk mı, oy vermediğimiz Westminster hükümeti mi? Seçenek bu. İskoç halkına parlamentonun bakılırsav müddeti sırasında, şayet Kovid-19 müsaade verirse 2023 sonunda, yasal bir referandum seçeneği sunmak niyetindeyiz.” diye konuştu.
Çatışma değil iş birliği istediklerini aktaran Sturgeon, 2014’te olduğu üzere İngiltere ve İskoçya’nın bir referandum konusunda muahedeye varmasını umduğunu kaydetti.
“Demokrasi galip gelmeli ve gelecektir de.” tabirini kullanan Sturgeon, İskoçya halkının kendi tercihlerini yapma hakkı olduğunu ve bu tercihin vaktinin yaklaştığını lisana getirdi.
2014 REFERANDUMUNDA BAĞIMSIZLIK REDDEDİLDİ
İskoç Ulusal Partisi, 2014’te yapılan referandumda İskoçlar yüzde 55’le bağımsızlığı reddetmiş olsalar da Brexit’in durumu değiştirdiğini ve yeni bir referanduma gereksinim olduğunu savunuyor.
Brexit referandumunda İngilizlerin tersine yüzde 62 karşı oy kullanan İskoçlar, istemedikleri biçimde AB’den çıkarıldıklarını belirtiyor.
Lakin yeni bir bağımsızlık referandumu düzenlemek için İngiliz Parlamentosundan müsaade almak gerekiyor. Johnson liderliğindeki Muhafazakar Partinin 365 sandalyeyle çoğunluğu elinde bulundurduğu 650 üyeli parlamentodan bu biçimde bir müsaadenin çıkması imkansız görülüyor.
Bu niçinle bağımsızlık yanlılarının alternatif yollar deneyebileceği bedellendiriliyor. Bu seçeneklerden birini, İngiliz Parlamentosundan müsaade alınmasını mecburî kılan yasaya karşı mahkemeye gitmek oluşturuyor.
Başka bir yol ise merkezi hükümete karşın referanduma gitmek ve olumlu sonuç çıkması halinde tek taraflı bağımsızlık ilan etmek.
Lakin bunun, Katalonya’da olduğu üzere gerginliğe ve merkezi hükümetin sert reaksiyonuna yol açabileceği belirtiliyor. bununla birlikte bu durumun, Katalanlar üzere İskoçların da AB’nin takviyesini kaybetmesine niye olabileceği söz ediliyor.