İzmir Kız Lisesi, Mustafa Denizli’ye “tüm vakit içinderın rol modeli” mükafatı verdi İzmir Kız Lisesi tarafınca “Tüm vakit içinderın rol modeli” seçilen Altay Teknik Yöneticisi Mustafa Denizli, merasimle mükafatını aldı.
İzmir Kız Lisesi’nde düzenlenen törendilk evvel öğrencilerle söyleşide konuşan Denizli, futbolculuğa başladığı periyotta Altay’a birinci geldiğinde fiziği yetersiz diye geri gönderildiğini söylemiş oldu.
Lakin kendisinin vazgeçmediğini ve Çeşme’de plajlarda ve ormanlarda çalıştığını kaydeden Denizli, “Fiziğimi geliştirdim ve yalnızca beş ay daha sonra Genç Ulusal Takım’a seçildim. Oradan da Altay’a geri döndüm. Sizler de asla vazgeçmeyin” dedi.
Denizli, futbolculuk ve teknik yöneticilik hayatında yakaladığı muvaffakiyetlerin temelinde Altay olduğunu belirterek, şu biçimde konuştu:
“Vizyonunuzu ve gayenizi belirleyin. Güç gayeler seçin. Gayeniz ne kadar sıkıntı olursa, elde ettiğiniz muvaffakiyetin bedeli de bir o kadar artar. Muvaffakiyetin sonu yok, her vakit daha güzeli var ve siz buna odaklanın. Yalnızca okulda aldığınız eğitim yetmez. Bir gün bile boş durmayın, kendinize bir şeyler katın. Unutmayın boş geçirdiğiniz her gün, dünyanın öbür yerinde bir genç çalışıyor ve sizden daha uygun duruma geliyor. İdolüm Metin Oktay üzere olabilmek için ben de Çeşme Kalesi’nin duvarlarına top vurarak onun üzere saatlerde çalıştım. hiç bir muvaffakiyet tesadüf değildir, ardında kesinlikle bir kıssa vardır, işte bu öyküyü bulmaya çalışın.”
Altay’ı “yuvam” diye nitelendiren Denizli, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Bütün muvaffakiyetleri Altay yardımıyla kazandım. Bugün burada bir daha Altay yardımıyla sizlerle bir ortadayım. Alsancak benim için bir semt değil, yaşanmışlıkların olduğu bir yer. Stadımız da o denli. Bir ömür geçirdim orada. Kornerden birinci golümü attığım gün, güya az evvel yaşanmış üzere hala hafızamda tüm canlılığıyla duruyor. Kasım ayında stadımız açılıyor. O günü dört gözle bekliyoruz.”
İzmir Kız Lisesi Müdürü Suna Yoldaş Cantepe, konuşmasının akabinde Denizli’ye üzerinde “Tüm vakit içinderın rol modeli” yazılı kupayı verdi. Denizli ise Cantepe ve müdür yardımcısı Fahrettin Gülşahin’e isimlerinin yazılı olduğu formayı armağan etti.
İzmir Kız Lisesi’nde düzenlenen törendilk evvel öğrencilerle söyleşide konuşan Denizli, futbolculuğa başladığı periyotta Altay’a birinci geldiğinde fiziği yetersiz diye geri gönderildiğini söylemiş oldu.
Lakin kendisinin vazgeçmediğini ve Çeşme’de plajlarda ve ormanlarda çalıştığını kaydeden Denizli, “Fiziğimi geliştirdim ve yalnızca beş ay daha sonra Genç Ulusal Takım’a seçildim. Oradan da Altay’a geri döndüm. Sizler de asla vazgeçmeyin” dedi.
Denizli, futbolculuk ve teknik yöneticilik hayatında yakaladığı muvaffakiyetlerin temelinde Altay olduğunu belirterek, şu biçimde konuştu:
“Vizyonunuzu ve gayenizi belirleyin. Güç gayeler seçin. Gayeniz ne kadar sıkıntı olursa, elde ettiğiniz muvaffakiyetin bedeli de bir o kadar artar. Muvaffakiyetin sonu yok, her vakit daha güzeli var ve siz buna odaklanın. Yalnızca okulda aldığınız eğitim yetmez. Bir gün bile boş durmayın, kendinize bir şeyler katın. Unutmayın boş geçirdiğiniz her gün, dünyanın öbür yerinde bir genç çalışıyor ve sizden daha uygun duruma geliyor. İdolüm Metin Oktay üzere olabilmek için ben de Çeşme Kalesi’nin duvarlarına top vurarak onun üzere saatlerde çalıştım. hiç bir muvaffakiyet tesadüf değildir, ardında kesinlikle bir kıssa vardır, işte bu öyküyü bulmaya çalışın.”
Altay’ı “yuvam” diye nitelendiren Denizli, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Bütün muvaffakiyetleri Altay yardımıyla kazandım. Bugün burada bir daha Altay yardımıyla sizlerle bir ortadayım. Alsancak benim için bir semt değil, yaşanmışlıkların olduğu bir yer. Stadımız da o denli. Bir ömür geçirdim orada. Kornerden birinci golümü attığım gün, güya az evvel yaşanmış üzere hala hafızamda tüm canlılığıyla duruyor. Kasım ayında stadımız açılıyor. O günü dört gözle bekliyoruz.”
İzmir Kız Lisesi Müdürü Suna Yoldaş Cantepe, konuşmasının akabinde Denizli’ye üzerinde “Tüm vakit içinderın rol modeli” yazılı kupayı verdi. Denizli ise Cantepe ve müdür yardımcısı Fahrettin Gülşahin’e isimlerinin yazılı olduğu formayı armağan etti.