Kasırgadan çıkışı konuşma vakti geldi Yapılan araştırmaya bakılırsa Türkiye’de iklim değişikliğine dair şuur yüksek. Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır, “Kasırganın gözündeyiz. Yeni bir iktisat programı ortaya koymanın, hava ile toprak ile insan ile yeni bir bağlantı kurmanın vakti geldi” dedi.
İklim krizi ile ilgili farkındalık yüksek lakin toplum harekete geçmek için bir seferberlik atağı bekliyor. Türkiye’de iklim krizi ile ekonomik krizin birbirini beslediğini söyleyen Konda Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır, “Kasırganın gözündeyiz. Kasırgadan çıkışı konuşmanın, ekonomik yeni bir program ortaya koymanın, hava ile toprak ile insan ile yeni bir münasebet kurmanın vakti geldi” dedi. Yuvam Dünya Derneği, Konda Araştırma ve Danışmanlık takviyesiyle hazırlanan Türkiye’de İklim Değişikliği Algısı Araştırması’nın sonuçlarını duyurdu. Rapora göre, Türkiye’de her 4 şahıstan 3’ü iklim değişikliğinin farkında ve her 3 şahıstan 2’si iklim değişikliğinden dolayı meydana gelebilecek bir olay yahut durum karşısında kendisini kırılgan hissediyor. Toplumun %72’si iklim değişikliğinin mümkün tesirlerinin başında gelen besine erişimde zorlanmaktan kaygı ediyor.
Araştırmayı yorumlayan Yuvam Dünya Derneği İdare Konseyi Lideri Kıvılcım Pınar Kocabıyık, “Bu araştırma bize jenerasyonumuzun kıssasını değiştirebileceğimize ve bunun için toplumsal dönüşümün yerinin oluşmakta olduğuna, yuvamız dünyamızı iklim krizinin tesirlerine karşı güçlendirmeye dair büyük bir umut verdi” dedi. Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır ise şu biçimde konuştu: “Türkiye’de vatandaşlar tahminen iklim gönüllüleri ile birebir jargonu kullanmıyorlar ancak iklim değişikliğini birebir yaşıyor ve biliyorlar. Araştırma gösteriyor ki halkımız yeni bir iklim siyaseti, yeni bir ekonomik kalkınma siyaseti tanımlandığında buna takviye olup davranışlarını buna uydurma konusunda fazlaca hevesliler. Kâfi ki yeni bir kıssa, yeni bir vizyon yaratılabilsin.”
ÇİFTÇİ FARKINDA
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Siyasetleri Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz da halkın ve bilhassa de çiftçilerin birinciyim değişikliğinin farkında olduğunu zira tesirlerini birebir yaşadıklarını söylemiş oldu.
Bekir Ağırdır, Türkiye’nin iklim değişikliğini de, kuraklığı da, etraf sorunlarını de birebir yaşayarak, deneyimleyerek yaşayan bir coğrafya olduğunu vurguladı ve “Toplum da tıpkı biçimde bu bilince ve farkındalığa sahip” sözünü kullandı. “Peki madem vatandaşlarımızın etraf şuuru bu kadar yüksek, bu biçimde niye dağ taş her yer çöp dolu?” Bekir Ağırdır sorumuzu yanıtlarken, “Bu bir örgütlü çaba işidir. Kurallar olduğunda bu ülkenin vatandaşları da buna uyar. Bizim vatandaşlarımız bir Avrupa ülkesine gittiğinde yere çöp atıyor mu, girilmez yola giriyor mu? Lakin kuralların olmadığı, işlemediği, denetlenmediği ortamda hepimiz Recep İvedikleşiyoruz” tabirini kullandı.
İklim krizi ile ilgili farkındalık yüksek lakin toplum harekete geçmek için bir seferberlik atağı bekliyor. Türkiye’de iklim krizi ile ekonomik krizin birbirini beslediğini söyleyen Konda Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır, “Kasırganın gözündeyiz. Kasırgadan çıkışı konuşmanın, ekonomik yeni bir program ortaya koymanın, hava ile toprak ile insan ile yeni bir münasebet kurmanın vakti geldi” dedi. Yuvam Dünya Derneği, Konda Araştırma ve Danışmanlık takviyesiyle hazırlanan Türkiye’de İklim Değişikliği Algısı Araştırması’nın sonuçlarını duyurdu. Rapora göre, Türkiye’de her 4 şahıstan 3’ü iklim değişikliğinin farkında ve her 3 şahıstan 2’si iklim değişikliğinden dolayı meydana gelebilecek bir olay yahut durum karşısında kendisini kırılgan hissediyor. Toplumun %72’si iklim değişikliğinin mümkün tesirlerinin başında gelen besine erişimde zorlanmaktan kaygı ediyor.
Araştırmayı yorumlayan Yuvam Dünya Derneği İdare Konseyi Lideri Kıvılcım Pınar Kocabıyık, “Bu araştırma bize jenerasyonumuzun kıssasını değiştirebileceğimize ve bunun için toplumsal dönüşümün yerinin oluşmakta olduğuna, yuvamız dünyamızı iklim krizinin tesirlerine karşı güçlendirmeye dair büyük bir umut verdi” dedi. Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır ise şu biçimde konuştu: “Türkiye’de vatandaşlar tahminen iklim gönüllüleri ile birebir jargonu kullanmıyorlar ancak iklim değişikliğini birebir yaşıyor ve biliyorlar. Araştırma gösteriyor ki halkımız yeni bir iklim siyaseti, yeni bir ekonomik kalkınma siyaseti tanımlandığında buna takviye olup davranışlarını buna uydurma konusunda fazlaca hevesliler. Kâfi ki yeni bir kıssa, yeni bir vizyon yaratılabilsin.”
ÇİFTÇİ FARKINDA
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Siyasetleri Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz da halkın ve bilhassa de çiftçilerin birinciyim değişikliğinin farkında olduğunu zira tesirlerini birebir yaşadıklarını söylemiş oldu.
Bekir Ağırdır, Türkiye’nin iklim değişikliğini de, kuraklığı da, etraf sorunlarını de birebir yaşayarak, deneyimleyerek yaşayan bir coğrafya olduğunu vurguladı ve “Toplum da tıpkı biçimde bu bilince ve farkındalığa sahip” sözünü kullandı. “Peki madem vatandaşlarımızın etraf şuuru bu kadar yüksek, bu biçimde niye dağ taş her yer çöp dolu?” Bekir Ağırdır sorumuzu yanıtlarken, “Bu bir örgütlü çaba işidir. Kurallar olduğunda bu ülkenin vatandaşları da buna uyar. Bizim vatandaşlarımız bir Avrupa ülkesine gittiğinde yere çöp atıyor mu, girilmez yola giriyor mu? Lakin kuralların olmadığı, işlemediği, denetlenmediği ortamda hepimiz Recep İvedikleşiyoruz” tabirini kullandı.