Kırmızı derbiden Fenerbahçe çıktı, uzatmadaki hakem kararları geceye gölge düşürdü Galatasaray – Fenerbahçe olunca maçın ismi; gel de izleme.
Bırakın bizi, dünya izliyor!
Zira bir River Plate – Boca ya da Inter – Milan buluşmalarından farkı yok, hatta fazlası var.
Hele hele iki kadro da oynatmamaya değil de oynamaya uğraş harcarsa, deme keyfine.
***
Maç öncesi takımlara baktığımızda Galatasaray’ın sağlam savaunması ve hareketli forveti ile Fenerbahçe’nin hepsi de ayağına yetenekli orta saha dikkat çekti.
Ki maçın birinci kısmına de bu isimler damgasını vurdu.
Evvel Galatasaray’ın hareketli adamları Kerem, Feghouli, Halil merkezli golü geldi.
Geçiş oyununun eseriydi bu gol.
Kerem nitekim her geçen gün kumaşını bir kalite öteye taşıyor.
daha sonra Fenerbahçe’nin Sosa-Mesut-İrfan’la renkli, Mert ve Zajc ile coşkulu orta alanı oyuna hakim oldu.
Pereira’nın pek de düşünmediği Mesut ile İrfan’ı birinci defa bu kadar istekli ve enerjik gördük desek abartmış sayılmayız.
Gerçekten İrfan fevkalade bir orta pas attı, Mesut ofsayta milimle yakalanmadan neredeyse 70 metre koşup golü attı.
1-1 daha sonrası derbinin o bilindik manzaraları çıktı ortaya; hani istenmeyen imaj yaklaşımları vardır ya onlar!
Tribünler Zippo çakmak, su şişesi, madeni para attı.
Şayet o çakmak Mesut’un başına, gözüne gelse, maç yarıda kalırdı!
Hangi şuur dışı insan (!) bu biçimde bir şey yaptı bilemedim.
Galatasaray kulübü kameralardan bu haini yakalasın.
Evet hain!
Hem öbür bir insanın canına kast ediyor, tıpkı vakitte ekibini mümkün bir hükmen mağlubiyete taşıyor.
bir daha oyuna dönersek, 2. yarıda iki kadroda da değişiklikler geldi.
Galatasaray, Morutan’ın yerine Diagne, Halil Dervişoğlu’nun yerine de Taylan’ı aldı.
Fenerbahçe ise yorulan İrfan’ı kenara çekti ki, mecburi değişiklikti Fenerbahçe’ninki.
Zira Galatasaray bu kısımda önde basmaya başladı.
Aanholt’un getirip Halil ve Feghouli’nin atamadığı gol ah-vahlara yol açarken, Cicaldau’nun vuruşunda Berke yıldızlaştı. Ve bu durumlarda Kim, inanılmaz dokunuşlarda bulundu.
Bu imaj taa ki Tisserand atılana kadar sürdü. O dakikadan daha sonra Mustafa’yı da oyuna alan Galatasaray yüklendi de yüklendi rakibine.
Fakat orta yapan oyuncu yoktu.
En düzgün asistçi Ömer kenardaydı.
Karambollerin birinde top ağlara gitti.
Ne var ki Diagne VAR’a takıldı, akabinde da konumlar kaçtı. Diagne itiyor muydu rakibini, ayakları mı takıldı karar sizin! Ligde bu biçimde epey gol veriliyor!
Bu gol tartışmasının çabucak akabinde Fenerbahçe 4 oyuncu birden değişitirdi ve tahminen de rakibin başını karıştırmak istedi.
Şayet bu biçimde ise başarılı da oldu.
Zira oyuna daha sonradan katılanlardan Crespo, Galatasaray’ın ileride yakalandığı bir durumda golü attı.
Hudutların gerildiği anlardı Fatih Terim kırmızıyı gördü.
Uzatmalar da gergindi. 2 penaltı itirazı vardı.İlkinde top Serdar’a değmiyordu, fakat Berkan’ın itilişi sanırım VAR’daki Yaşar Kemal Uğurlu’yu ikna etmeye yetmedi.
Diagne’nin faulü faulse, Berkan’ın da itilişi penaltı olmalıydı.
Orta hakem Halil Umut Meler ise kaş göz hareketlerini epeyce seviyor, maçı da iki kaş bir göz temeline bakılırsa yönetti. Süratli oyuna müsaade vermedi, sarı ve kırmızı kart yorumları da berbattı! Son kararları emin olun epey tartışalacak.
Evet, Son düdük çaldığında Fenerbahçe kırmızı derbiden galip ayrılıyordu.
Kıymetli bir galibiyet kuşkusuz!
Fenerbahçe rahat nefes aldı. Galatasaray ise kabusun kenarına indi!
Bırakın bizi, dünya izliyor!
Zira bir River Plate – Boca ya da Inter – Milan buluşmalarından farkı yok, hatta fazlası var.
Hele hele iki kadro da oynatmamaya değil de oynamaya uğraş harcarsa, deme keyfine.
***
Maç öncesi takımlara baktığımızda Galatasaray’ın sağlam savaunması ve hareketli forveti ile Fenerbahçe’nin hepsi de ayağına yetenekli orta saha dikkat çekti.
Ki maçın birinci kısmına de bu isimler damgasını vurdu.
Evvel Galatasaray’ın hareketli adamları Kerem, Feghouli, Halil merkezli golü geldi.
Geçiş oyununun eseriydi bu gol.
Kerem nitekim her geçen gün kumaşını bir kalite öteye taşıyor.
daha sonra Fenerbahçe’nin Sosa-Mesut-İrfan’la renkli, Mert ve Zajc ile coşkulu orta alanı oyuna hakim oldu.
Pereira’nın pek de düşünmediği Mesut ile İrfan’ı birinci defa bu kadar istekli ve enerjik gördük desek abartmış sayılmayız.
Gerçekten İrfan fevkalade bir orta pas attı, Mesut ofsayta milimle yakalanmadan neredeyse 70 metre koşup golü attı.
1-1 daha sonrası derbinin o bilindik manzaraları çıktı ortaya; hani istenmeyen imaj yaklaşımları vardır ya onlar!
Tribünler Zippo çakmak, su şişesi, madeni para attı.
Şayet o çakmak Mesut’un başına, gözüne gelse, maç yarıda kalırdı!
Hangi şuur dışı insan (!) bu biçimde bir şey yaptı bilemedim.
Galatasaray kulübü kameralardan bu haini yakalasın.
Evet hain!
Hem öbür bir insanın canına kast ediyor, tıpkı vakitte ekibini mümkün bir hükmen mağlubiyete taşıyor.
bir daha oyuna dönersek, 2. yarıda iki kadroda da değişiklikler geldi.
Galatasaray, Morutan’ın yerine Diagne, Halil Dervişoğlu’nun yerine de Taylan’ı aldı.
Fenerbahçe ise yorulan İrfan’ı kenara çekti ki, mecburi değişiklikti Fenerbahçe’ninki.
Zira Galatasaray bu kısımda önde basmaya başladı.
Aanholt’un getirip Halil ve Feghouli’nin atamadığı gol ah-vahlara yol açarken, Cicaldau’nun vuruşunda Berke yıldızlaştı. Ve bu durumlarda Kim, inanılmaz dokunuşlarda bulundu.
Bu imaj taa ki Tisserand atılana kadar sürdü. O dakikadan daha sonra Mustafa’yı da oyuna alan Galatasaray yüklendi de yüklendi rakibine.
Fakat orta yapan oyuncu yoktu.
En düzgün asistçi Ömer kenardaydı.
Karambollerin birinde top ağlara gitti.
Ne var ki Diagne VAR’a takıldı, akabinde da konumlar kaçtı. Diagne itiyor muydu rakibini, ayakları mı takıldı karar sizin! Ligde bu biçimde epey gol veriliyor!
Bu gol tartışmasının çabucak akabinde Fenerbahçe 4 oyuncu birden değişitirdi ve tahminen de rakibin başını karıştırmak istedi.
Şayet bu biçimde ise başarılı da oldu.
Zira oyuna daha sonradan katılanlardan Crespo, Galatasaray’ın ileride yakalandığı bir durumda golü attı.
Hudutların gerildiği anlardı Fatih Terim kırmızıyı gördü.
Uzatmalar da gergindi. 2 penaltı itirazı vardı.İlkinde top Serdar’a değmiyordu, fakat Berkan’ın itilişi sanırım VAR’daki Yaşar Kemal Uğurlu’yu ikna etmeye yetmedi.
Diagne’nin faulü faulse, Berkan’ın da itilişi penaltı olmalıydı.
Orta hakem Halil Umut Meler ise kaş göz hareketlerini epeyce seviyor, maçı da iki kaş bir göz temeline bakılırsa yönetti. Süratli oyuna müsaade vermedi, sarı ve kırmızı kart yorumları da berbattı! Son kararları emin olun epey tartışalacak.
Evet, Son düdük çaldığında Fenerbahçe kırmızı derbiden galip ayrılıyordu.
Kıymetli bir galibiyet kuşkusuz!
Fenerbahçe rahat nefes aldı. Galatasaray ise kabusun kenarına indi!