- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Kulak çınlaması, nüfusun yüzde 10-15’ini etkiliyor Bulunulan ortamda o ses olmamasına karşın varmış üzere duyulma, işitilme hissi olarak tanımlanan kulak çınlaması, kişinin ömür kalitesini etkileyebiliyor. Çocukluk çağından itibaren her yaştan bireyde görülebilen çınlamanın, toplumda pek yaygın görüldüğünü belirten uzmanlar, yetişkin nüfusun yaklaşık yüzde 10-15’ini etkilediğini belirtiyor. Uzmanlar, çınlamayı önlemek için, kulakların yüksek ses ve gürültüden korunmasını tavsiye ediyor.
Üsküdar Üniversitesi Sıhhat Bilimleri Fakültesi (SBF) Odyoloji Kısmı Araştırma vazifelisi Mina Gök, kulak çınlamasına ait değerlendirmede bulundu.
O ses olmamasına karşın varmış üzere duyuluyor
Tıp lisanında “Tiinitus” olarak isimlendirilen kulak çınlamasını, “bulunulan ortamda ‘o’ ses olmamasına karşın, varmış üzere duyulma, işitilme hissi” olarak tanımlayan Mina Gök, “Duyulan ses, hastalar tarafınca; tiz yahut bas bir ton, uğultu, çınlama, tıslama, ıslık, cırcır böceği sesi üzere değişik biçimlerde tanımlanabilmektedir. Tek taraflı yahut iki kulakta birden, aralıklı yahut daima ortaya çıkabilmektedir.” diye konuştu.
Kulak çınlaması; hastalık değil, bulgu
Çınlamanın, kendi başına işitme kaybı oluşturmamakla bir arada, hastalık değil bulgu olarak kabul edildiğini kaydeden Gök, “Çocukluk çağından itibaren her yaştan bireyde görülebilen çınlama, toplumda çok yaygın görülmekte ve yetişkin nüfusun yaklaşık yüzde 10-15’ini etkilemektedir.” diye konuştu.
Objektif çınlamayı, uzman da duyabiliyor…
Çınlamayı daha ayrıntılı kıymetlendirmek için objektif ve subjektif çınlama olmak üzere iki kümede incelemenin mümkün olduğunu söz eden Araştırma vazifelisi Mina Gök, şunları söylemiş oldu:
“Objektif kanıtlanabilir çınlama, bedende oluşan mesela kan akışı yahut kas hareketi sesinin kulağa ulaşması kararında hissedilmekte ve pahalandıran uzman steteskopla yahut hastaya yaklaştığında hastanın duyduğu ses duyulabilmektedir. Objektif çınlama sıklıkla damar ve kas niçinli baş, boyun, çene yahut uzuvlardaki muhakkak hareketler tetikleyebilmektedir.
Subjektif çınlamayı yalnızca o kişi duyuyor
Subjektif yani öznel kulak çınlaması, fizikî bir olgudan kaynaklanmayan ve yalnızca kulak çınlaması olan bireyin duyabildiği seslerdir. İç kulaktaki duyu hücrelerinde ses uyarımı olmadan yani sesin olmadığı durumda, hudut sistemindeki olağandışı uyarılmadan oluşan bir durumdur. İşitme hududunda yahut beyne giden yollarda meydana gelmektedir.”
Araştırma nazaranvlisi Mina Gök, subjektif çınlamanın, dış kulak yolu, kulak zarı, orta kulak, iç kulak, işitme hududu ve daha sonrasındaki yapıların sorunlarını kapsayan niçinlerle metabolik yahut nörolojik hastalıklarla, birtakım ilaçların yan tesiriyle ve ruhsal faktörlerle ortaya çıkabildiğini söylemiş oldu.
Subjektif çınlamanın görülme sıklığının, objektif çınlamaya bakılırsa epey daha yüksek olduğunu tabir eden Araştırma vazifelisi Mina Gök, “Kulak çınlaması şikayeti olan bireylerin yüzde 1’den daha azında objektif çınlama görülürken geri kalan yüzde 99’undan fazlasında subjektif çınlama görülmektedir.” dedi.
Hayat kalitesini etkileyebiliyor
Çınlamanın her bireyde farklı biçimde ortaya çıktığından hayat kalitesini farklı seviyede etkilediğini vurgulayan Mina Gök, “Bazı hastalarda küçük bir problem iken kimi hastalarda uyku nizamını bozarak, telaşa sebebiyle depresyon üzere duygusal ve ruhsal semptomlara niye olabilmektedir. Şiddetli kulak çınlamasına, bilhassa seslere karşı tahammülsüzlük olarak tanımlanan hiperakuzi yahut algılama sorunları eşlik edebilmektedir.” ihtarında bulundu.
Kulak çınlamasında işitme kaybı görülebiliyor
“Kulak çınlaması olan bireylerde ekseriyetle işitme kaybı görülmektedir fakat bu durum çınlama var ise işitme kaybı vardır formunda yorumlanmamalıdır” diyen Mina Gök, “Normal yahut olağana yakın işitmeye sahip şahıslarda de çınlama görülebilmektedir. Çınlamanın yaygınlığı ve şiddeti, işitme kaybının derecesi ile artış göstermekle bir arada işitmenin büsbütün yok olması durumunda da bireylerin şiddetli çınlama şikayetlerinin devam ettiği bilinmektedir.” diye konuştu.
Yüksek ses maruz kalmak ve travmalar çınlamaya niye olabilir
Yaşlılığa bağlı oluşan işitme kaybında da çınlama görülebildiğini söz eden Mina Gök, “Kafa travmasından kaynaklanan işitme hududu faydalanmaları, çoklukla kulak çınlamasıyla sonuçlanmaktadır. İşitme hududundaki tümör varlığı da bir daha şimdi her vakit çınlama ile bir arada görülmektedir. Birfazlaca araştırmanın konusu bulunmasına karşın, çınlamanın oluşum sistemi tam olarak anlaşılamamıştır. Lakin genel olarak yüksek sese maruz kalmak, iç kulağı etkileyen işitme kayıpları, kulağa gelen bir darbe yahut patlama gürültüsü üzere akustik travma ve birtakım ilaçların yan tesirleri çınlama ile ilişkilendirilmektedir.” diye konuştu.
Hiperakuzi ve depresyon eşlik edebilir
Kulak çınlamasının bireyin tüm ömrünü etkileyerek ömür kalitesini bozabildiğini kaydeden Mina Gök, “Şiddetli kulak çınlamasına olağan şiddetteki seslere karşı çok hassasiyet olarak tanımlanan hiperakuzi ve depresyon üzere duygusal bozukluklar eşlik edebilmektedir. Rahatsız edici derecede kulak çınlaması yaşayan hastalar için kesin bir tedavi seçeneği yoktur lakin mevcut tedavi stratejileri ile çınlamanın şiddetini azaltmak ve ömür kalitesini güzelleştirmek amaçlanmaktadır.” dedi.
Tedavi için biroldukça seçenek bulunuyor
Çınlamanın karakterini belirleyebilmek için odyologlar tarafınca sessiz test kabinlerinde hasta cevapları baz alınarak frekans (tizli-bas) ve şiddet eşitleme formları kullanıldığını belirten Araştırma nazaranvlisi Mina Gök, “Tedavi için birfazlaca seçenek bulunmaktadır. İşitme aygıtları mevcut seçeneklerin başında gelmektedir. İşitme aygıtlarının sağladığı çevresel sesleri yükseltme, mevcut çınlamayı bastıracak ve çınlamanın yarattığı rahatsızlığı azaltacaktır. bir daha işitme aygıtları ortasındaki maskeleme seçenekleri, okyanus yahut tabiat sesleri ile çınlamanın işitilmesini azaltacaktır.” dedi.
Bilişsel Davranışçı Terapiler de kullanılabiliyor
Antidepresanların da durumun ruhsal yükünü hafifçeletmek için çoğunlukla tercih edilen formüllerden biri olduğunu kaydeden Mina Gök, “Ek olarak Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), çınlamanın yarattığı ruhsal kuvvetlikleri azaltmak gayesiyle kullanılan ruhsal terapi formlarındandır. Transkraniyal Manyetik Stimülasyon (TMS), çınlama tedavisi için dünya çapındaki kliniklerde kullanılan aktifliği kanıtlanmış bir öteki formüldür. Tercih edilen tedavi seçeneklerinden biri de odyologların uyguladığı Tinnitus Retraining Therapy (TRT)’dir. TRT, kulaktan beyne uzanan sinyal transferinden sorumlu düzeneklerde değişiklik yaratmayı ve bu biçimdece direkt çınlama kaynaklı tepkileri hafifçeletmeyi hedefleyen danışmanlık ve ses terapisinden oluşan bir sistemdir.” diye konuştu.
Kulak çınlamasını önlemek için bu tekliflere dikkat!
Gök, kulak çınlamasını önlemek için tavsiyelerini şu biçimde sıraladı:
– Kulaklarımızı yüksek ses/ gürültüden muhafazaya,
– Enfeksiyon riskini azaltmak için kulaklık ve/veya işitme aygıtımızın paklığına,
– Bilhassa stres/anksiyete açısından duygu-durumumuzu stabil tutmaya itina göstermeliyiz.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Üsküdar Üniversitesi Sıhhat Bilimleri Fakültesi (SBF) Odyoloji Kısmı Araştırma vazifelisi Mina Gök, kulak çınlamasına ait değerlendirmede bulundu.
O ses olmamasına karşın varmış üzere duyuluyor
Tıp lisanında “Tiinitus” olarak isimlendirilen kulak çınlamasını, “bulunulan ortamda ‘o’ ses olmamasına karşın, varmış üzere duyulma, işitilme hissi” olarak tanımlayan Mina Gök, “Duyulan ses, hastalar tarafınca; tiz yahut bas bir ton, uğultu, çınlama, tıslama, ıslık, cırcır böceği sesi üzere değişik biçimlerde tanımlanabilmektedir. Tek taraflı yahut iki kulakta birden, aralıklı yahut daima ortaya çıkabilmektedir.” diye konuştu.
Kulak çınlaması; hastalık değil, bulgu
Çınlamanın, kendi başına işitme kaybı oluşturmamakla bir arada, hastalık değil bulgu olarak kabul edildiğini kaydeden Gök, “Çocukluk çağından itibaren her yaştan bireyde görülebilen çınlama, toplumda çok yaygın görülmekte ve yetişkin nüfusun yaklaşık yüzde 10-15’ini etkilemektedir.” diye konuştu.
Objektif çınlamayı, uzman da duyabiliyor…
Çınlamayı daha ayrıntılı kıymetlendirmek için objektif ve subjektif çınlama olmak üzere iki kümede incelemenin mümkün olduğunu söz eden Araştırma vazifelisi Mina Gök, şunları söylemiş oldu:
“Objektif kanıtlanabilir çınlama, bedende oluşan mesela kan akışı yahut kas hareketi sesinin kulağa ulaşması kararında hissedilmekte ve pahalandıran uzman steteskopla yahut hastaya yaklaştığında hastanın duyduğu ses duyulabilmektedir. Objektif çınlama sıklıkla damar ve kas niçinli baş, boyun, çene yahut uzuvlardaki muhakkak hareketler tetikleyebilmektedir.
Subjektif çınlamayı yalnızca o kişi duyuyor
Subjektif yani öznel kulak çınlaması, fizikî bir olgudan kaynaklanmayan ve yalnızca kulak çınlaması olan bireyin duyabildiği seslerdir. İç kulaktaki duyu hücrelerinde ses uyarımı olmadan yani sesin olmadığı durumda, hudut sistemindeki olağandışı uyarılmadan oluşan bir durumdur. İşitme hududunda yahut beyne giden yollarda meydana gelmektedir.”
Araştırma nazaranvlisi Mina Gök, subjektif çınlamanın, dış kulak yolu, kulak zarı, orta kulak, iç kulak, işitme hududu ve daha sonrasındaki yapıların sorunlarını kapsayan niçinlerle metabolik yahut nörolojik hastalıklarla, birtakım ilaçların yan tesiriyle ve ruhsal faktörlerle ortaya çıkabildiğini söylemiş oldu.
Subjektif çınlamanın görülme sıklığının, objektif çınlamaya bakılırsa epey daha yüksek olduğunu tabir eden Araştırma vazifelisi Mina Gök, “Kulak çınlaması şikayeti olan bireylerin yüzde 1’den daha azında objektif çınlama görülürken geri kalan yüzde 99’undan fazlasında subjektif çınlama görülmektedir.” dedi.
Hayat kalitesini etkileyebiliyor
Çınlamanın her bireyde farklı biçimde ortaya çıktığından hayat kalitesini farklı seviyede etkilediğini vurgulayan Mina Gök, “Bazı hastalarda küçük bir problem iken kimi hastalarda uyku nizamını bozarak, telaşa sebebiyle depresyon üzere duygusal ve ruhsal semptomlara niye olabilmektedir. Şiddetli kulak çınlamasına, bilhassa seslere karşı tahammülsüzlük olarak tanımlanan hiperakuzi yahut algılama sorunları eşlik edebilmektedir.” ihtarında bulundu.
Kulak çınlamasında işitme kaybı görülebiliyor
“Kulak çınlaması olan bireylerde ekseriyetle işitme kaybı görülmektedir fakat bu durum çınlama var ise işitme kaybı vardır formunda yorumlanmamalıdır” diyen Mina Gök, “Normal yahut olağana yakın işitmeye sahip şahıslarda de çınlama görülebilmektedir. Çınlamanın yaygınlığı ve şiddeti, işitme kaybının derecesi ile artış göstermekle bir arada işitmenin büsbütün yok olması durumunda da bireylerin şiddetli çınlama şikayetlerinin devam ettiği bilinmektedir.” diye konuştu.
Yüksek ses maruz kalmak ve travmalar çınlamaya niye olabilir
Yaşlılığa bağlı oluşan işitme kaybında da çınlama görülebildiğini söz eden Mina Gök, “Kafa travmasından kaynaklanan işitme hududu faydalanmaları, çoklukla kulak çınlamasıyla sonuçlanmaktadır. İşitme hududundaki tümör varlığı da bir daha şimdi her vakit çınlama ile bir arada görülmektedir. Birfazlaca araştırmanın konusu bulunmasına karşın, çınlamanın oluşum sistemi tam olarak anlaşılamamıştır. Lakin genel olarak yüksek sese maruz kalmak, iç kulağı etkileyen işitme kayıpları, kulağa gelen bir darbe yahut patlama gürültüsü üzere akustik travma ve birtakım ilaçların yan tesirleri çınlama ile ilişkilendirilmektedir.” diye konuştu.
Hiperakuzi ve depresyon eşlik edebilir
Kulak çınlamasının bireyin tüm ömrünü etkileyerek ömür kalitesini bozabildiğini kaydeden Mina Gök, “Şiddetli kulak çınlamasına olağan şiddetteki seslere karşı çok hassasiyet olarak tanımlanan hiperakuzi ve depresyon üzere duygusal bozukluklar eşlik edebilmektedir. Rahatsız edici derecede kulak çınlaması yaşayan hastalar için kesin bir tedavi seçeneği yoktur lakin mevcut tedavi stratejileri ile çınlamanın şiddetini azaltmak ve ömür kalitesini güzelleştirmek amaçlanmaktadır.” dedi.
Tedavi için biroldukça seçenek bulunuyor
Çınlamanın karakterini belirleyebilmek için odyologlar tarafınca sessiz test kabinlerinde hasta cevapları baz alınarak frekans (tizli-bas) ve şiddet eşitleme formları kullanıldığını belirten Araştırma nazaranvlisi Mina Gök, “Tedavi için birfazlaca seçenek bulunmaktadır. İşitme aygıtları mevcut seçeneklerin başında gelmektedir. İşitme aygıtlarının sağladığı çevresel sesleri yükseltme, mevcut çınlamayı bastıracak ve çınlamanın yarattığı rahatsızlığı azaltacaktır. bir daha işitme aygıtları ortasındaki maskeleme seçenekleri, okyanus yahut tabiat sesleri ile çınlamanın işitilmesini azaltacaktır.” dedi.
Bilişsel Davranışçı Terapiler de kullanılabiliyor
Antidepresanların da durumun ruhsal yükünü hafifçeletmek için çoğunlukla tercih edilen formüllerden biri olduğunu kaydeden Mina Gök, “Ek olarak Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), çınlamanın yarattığı ruhsal kuvvetlikleri azaltmak gayesiyle kullanılan ruhsal terapi formlarındandır. Transkraniyal Manyetik Stimülasyon (TMS), çınlama tedavisi için dünya çapındaki kliniklerde kullanılan aktifliği kanıtlanmış bir öteki formüldür. Tercih edilen tedavi seçeneklerinden biri de odyologların uyguladığı Tinnitus Retraining Therapy (TRT)’dir. TRT, kulaktan beyne uzanan sinyal transferinden sorumlu düzeneklerde değişiklik yaratmayı ve bu biçimdece direkt çınlama kaynaklı tepkileri hafifçeletmeyi hedefleyen danışmanlık ve ses terapisinden oluşan bir sistemdir.” diye konuştu.
Kulak çınlamasını önlemek için bu tekliflere dikkat!
Gök, kulak çınlamasını önlemek için tavsiyelerini şu biçimde sıraladı:
– Kulaklarımızı yüksek ses/ gürültüden muhafazaya,
– Enfeksiyon riskini azaltmak için kulaklık ve/veya işitme aygıtımızın paklığına,
– Bilhassa stres/anksiyete açısından duygu-durumumuzu stabil tutmaya itina göstermeliyiz.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı