- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Kuşkun olmasın inisiyatifi HIV/Aids’e karşı kuşkuları ortadan kaldırıyor Ülkemizde HIV ile uğraşta rol üstüne alan 5 tabip derneğinden oluşan ‘Türkiye HIV/AIDS Platformu’ bir ortaya gelerek, Kuşkun Olmasın inisiyatifini hayata geçirdi. HIV/AIDS alanında toplumda farkındalık yaratmak, riskli davranışlarda bulunan bireylerin test olma oranını artırmak ve HIV ile yaşayan bireylerin hayat kalitesini yükseltmek gayesiyle hayata geçirilen inisiyatif suphenolmasin.com adresinden yayına başladı.
İnisiyatifin duyurusu 1 Aralık Dünya AIDS Günü kapsamında düzenlenen basın toplantısında, HIV/AIDS Korunma ve Eğitim Derneği (HAKED), Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK), HIV Enfeksiyonu Derneği (HIVEND), Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) ile AIDS ve Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Derneği’nden (ACYBHD) oluşan ‘Türkiye HIV/AIDS Platformu’ temsilcisi doktorlar tarafınca yapıldı. görüşmede HIV/AIDS’le ilgili Türkiye ve dünyaya ait şimdiki bilgiler de kamuoyu ile paylaşıldı.
Erken teşhis ve hakikat tedaviyle yayılmasının önüne geçilebilen HIV enfeksiyonu, tüm dünyada olduğu üzere ülkemizde de kıymetli halk sıhhati meseleleri içinde yer alıyor. Yeni teşhis alan HIV/AIDS hadiselerinin görülme sıklığı tüm dünyada olduğu üzere Türkiye’de de artmaya devam ediyor. Bu sorun ile uğraşa katkı sağlamak ismine HIV/AIDS’e yönelik ülkemizdeki çalışmalarda rol üstüne alan 5 tabip derneğinden oluşan Türkiye HIV/AIDS Platformu bir ortaya gelerek Kuşkun Olmasın isimli inisiyatifi hayata geçirdi.
HIV/AIDS konusunda toplumda farkındalık yaratmak, riskli davranışlarda bulunan bireylerin test olma oranını artırmak ve HIV ile yaşayan bireylerin hayat kalitesini yükseltmek gayesiyle hayata geçirilen ve suphenolmasin.comadresinden erişime sunulan Kuşkun Olmasın’ın odak noktasında riskli davranışlarda bulunan bireylerde kuşku hissini tetikleyerek, test olmaya yönlendirmek yer alıyor. İnisiyatifin web sitesinde HIV ve AIDS ile ilgili temel ayrıntıların yanı sıra HIV’in teşhis ve test süreçleri ve HIV ile yaşayan bireylerin akıllarındaki toplumsal ve özel yaşama dair biroldukça sorunun karşılığı bulunuyor.
İnisiyatifin duyurusu 1 Aralık Dünya AIDS Günü kapsamında düzenlenen basın toplantısında doktorlar tarafınca yapıldı. Moderatörlüğünü HIV/AIDS Korunma ve Eğitim Derneği (HAKED) Genel Sekreteri Prof. Dr. Serhat Ünal’ın yaptığı toplantının konuşmacıları içinde Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) HIV Çalışma Kümesi Lideri Prof. Dr. Volkan Korten, HIV Enfeksiyonu Derneği (HIVEND) Lideri Prof. Dr. Fehmi Tabak, Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) HIV/AIDS Çalışma Kümesi Koordinatörü Prof. Dr. Behice Kurtaran ile AIDS ve Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Derneği (ACYBHD) Genel Sekreteri Prof. Dr. Deniz Gökengin yer aldı.
‘Şüphen Olmasın’ platformunun hedefi ve projenin kapsamı hakkında bilgi veren HAKED Genel Sekreteri Prof. Dr. Serhat Ünal: “HIV/AIDS konusundaki toplumsal şuur maalesef gerektiği kadar fazla değil. Kuşkun Olmasın platformu da bu eksiklikten yola çıkarak, HIV/AIDS konusunda toplumsal farkındalık yaratmak, riskli davranışlarda bulunan bireyleri teste yönlendirmek ve HIV ile yaşayan bireylerin hayat kalitesini yükseltmek emeliyle oluşturuldu. Bu platform vasıtasıyla vermek istediğimiz en değerli bildiri, HIV kuşkusu duyan bireylere çaresiz olmadıklarını hatırlatmak ve onları test olmak konusunda yüreklendirmek. Maalesef ülkemizde test oranları istediğimiz düzeyde değil ve toplumda bu mevzuyla ilgili büyük bir önyargı ve çekince kelam konusu. Kuşkun Olmasın platformunun bizi HIV farkındalığı konusunda daha ileri bir düzeye taşımasını temenni ediyor, ülkemize güzel olmasını diliyorum.”
HIV/AIDS’in bireyleri nasıl etkilediğine dair bilgiler veren KLİMİK Derneği HIV Çalışma Kümesi Lideri Prof. Dr. Volkan Korten, HIV’in en çok Türkiye’nin de ortasında yer aldığı Doğu Avrupa ve Orta Asya bölgesinde artış gösterdiğini belirtti. Olay sayısının Türkiye’de 30 bini aştığını ve dünyada da 37 milyona yaklaştığını ekleyen Korten, yapılan test sayılarının az olmadığını lakin test edilmesi gereken riskli popülasyonların test edilemediğini söz etti.
HIVEND Lideri Prof. Dr. Fehmi Tabak ise görüşmede HIV’nin bulaş yollarına dikkat çekti. Toplumda sanıldığının bilakis HIV ile yaşayan bireylere dokunmak üzere fizikî temasla, onlarla tıpkı yerde oturmak ve tıpkı havayı solumakla, tabak, çatal, kaşık, bıçak ve bardak paylaşmakla yahut sivrisinek, böcek sokması ile HIV’nin bulaşmadığını söylemiş oldu. Tabak, HIV’den korunmanın temelde cinsel yolla, kan yoluyla ve anniçin bebeğe geçişini tedbire aslına dayandığını hatırlattı ve kelamlarına devam etti: “HIV virüsü korunmasız cinsel ilgiyle, ortak kullanılan sterilize edilmemiş enjektörle, kan ve organ nakliyle yahut HIV müspet annelerden hamilelik, doğum ve emzirme periyotlarında bulaşabilen bir virüstür. Bu durumları engellemeye yönelik gerekli tedbirlerin alınması durumunda korkulacak bir hastalık değildir.”
görüşmede HIV tedavisinde günümüze kadar katedilen ilerlemelerden bahseden EKMUD HIV/AIDS Çalışma Kümesi Koordinatörü Prof. Dr. Behice Kurtaran ise şöyle konuştu: “Geçmişten bu yana toplumlarda bir tabu ve dehşet haline gelmiş olan HIV, artık günümüz şartlarında ölümcül değil kronik bir hastalık. Bugüne kadar 80 milyondan fazla insanı enfekte eden, 36 milyondan fazlasının ise vefatına niye olan bu enfeksiyonda tahminen de en büyük gelişmeler tedavi alanında gerçekleşti. HIV alanında kullanılan yeni tedavi prosedürü, hastalara aile kurup, çocuk sahibi olabilecekleri kaliteli ve sağlıklı bir hayat vaat ediyor. Devlet teminatı altında ve geri ödeme kapsamında olan bu tedavi, hastalara olağan bir hayat sunmakla birlikte, bulaş riskini de azamî düzeyde önlüyor. Gerçek popülasyonlara test uygulanıp, virüs denetimini sağlayacak uygun tedavilerin hastalara sunulması durumunda toplumlar HIV korkusunu geride bırakabilir. Bu hastalıkla gayrette temel olan, HIV kuşkusu taşıyan bireylerin test yaptırması ve HIV ile yaşayan bireylerin tedaviye erişimlerinin kolaylaştırılmasıdır.”
HIV ile gayrette en kıymetli noktanın vaktinde teşhis olduğunun altını çizen ACYBHD Genel Sekreteri Prof. Dr. Deniz Gökengin iseHIV/AIDS teşhisinin konulabilmesi için kan testinin koşul olduğunu değerle belirterek şunları söylemiş oldu: “Ülkemiz HIV tedavisinde epey âlâ muvaffakiyet düzeylerinde bulunmasına karşın teşhiste ne yazık ki beklenen düzeyde değil. Hadiselerin birçoklarına teşhis geç konabiliyor, bu niçinle biroldukca olayda bağışıklık sistemi epey ziyan gördükten daha sonra tedavi sürecine geçilebildiğini gözlemliyoruz. HIV teşhisinde daha âlâ noktaya gelebilmemiz için genel toplum taramalarının yanı sıra, HIV açısından risk taşıyan kümelere odaklanmamız ve riskli davranışlarda bulunan bireyleri teste yönlendirmek için yollar aramamız gerekiyor. Ayrıyeten HIV testlerinin yaygınlaşmasında mevcuttaki anonim test merkezlerinin kıymetli rol üstlendiğini görüyoruz. Bu merkezlerin ülkemizde sayılarının artması ve yaygınlaşmasının HIV enfeksiyonunun denetim altına alınmasına kıymetli katkı sağlayacağını söyleyebiliriz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
İnisiyatifin duyurusu 1 Aralık Dünya AIDS Günü kapsamında düzenlenen basın toplantısında, HIV/AIDS Korunma ve Eğitim Derneği (HAKED), Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK), HIV Enfeksiyonu Derneği (HIVEND), Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) ile AIDS ve Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Derneği’nden (ACYBHD) oluşan ‘Türkiye HIV/AIDS Platformu’ temsilcisi doktorlar tarafınca yapıldı. görüşmede HIV/AIDS’le ilgili Türkiye ve dünyaya ait şimdiki bilgiler de kamuoyu ile paylaşıldı.
Erken teşhis ve hakikat tedaviyle yayılmasının önüne geçilebilen HIV enfeksiyonu, tüm dünyada olduğu üzere ülkemizde de kıymetli halk sıhhati meseleleri içinde yer alıyor. Yeni teşhis alan HIV/AIDS hadiselerinin görülme sıklığı tüm dünyada olduğu üzere Türkiye’de de artmaya devam ediyor. Bu sorun ile uğraşa katkı sağlamak ismine HIV/AIDS’e yönelik ülkemizdeki çalışmalarda rol üstüne alan 5 tabip derneğinden oluşan Türkiye HIV/AIDS Platformu bir ortaya gelerek Kuşkun Olmasın isimli inisiyatifi hayata geçirdi.
HIV/AIDS konusunda toplumda farkındalık yaratmak, riskli davranışlarda bulunan bireylerin test olma oranını artırmak ve HIV ile yaşayan bireylerin hayat kalitesini yükseltmek gayesiyle hayata geçirilen ve suphenolmasin.comadresinden erişime sunulan Kuşkun Olmasın’ın odak noktasında riskli davranışlarda bulunan bireylerde kuşku hissini tetikleyerek, test olmaya yönlendirmek yer alıyor. İnisiyatifin web sitesinde HIV ve AIDS ile ilgili temel ayrıntıların yanı sıra HIV’in teşhis ve test süreçleri ve HIV ile yaşayan bireylerin akıllarındaki toplumsal ve özel yaşama dair biroldukça sorunun karşılığı bulunuyor.
İnisiyatifin duyurusu 1 Aralık Dünya AIDS Günü kapsamında düzenlenen basın toplantısında doktorlar tarafınca yapıldı. Moderatörlüğünü HIV/AIDS Korunma ve Eğitim Derneği (HAKED) Genel Sekreteri Prof. Dr. Serhat Ünal’ın yaptığı toplantının konuşmacıları içinde Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) HIV Çalışma Kümesi Lideri Prof. Dr. Volkan Korten, HIV Enfeksiyonu Derneği (HIVEND) Lideri Prof. Dr. Fehmi Tabak, Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) HIV/AIDS Çalışma Kümesi Koordinatörü Prof. Dr. Behice Kurtaran ile AIDS ve Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Derneği (ACYBHD) Genel Sekreteri Prof. Dr. Deniz Gökengin yer aldı.
‘Şüphen Olmasın’ platformunun hedefi ve projenin kapsamı hakkında bilgi veren HAKED Genel Sekreteri Prof. Dr. Serhat Ünal: “HIV/AIDS konusundaki toplumsal şuur maalesef gerektiği kadar fazla değil. Kuşkun Olmasın platformu da bu eksiklikten yola çıkarak, HIV/AIDS konusunda toplumsal farkındalık yaratmak, riskli davranışlarda bulunan bireyleri teste yönlendirmek ve HIV ile yaşayan bireylerin hayat kalitesini yükseltmek emeliyle oluşturuldu. Bu platform vasıtasıyla vermek istediğimiz en değerli bildiri, HIV kuşkusu duyan bireylere çaresiz olmadıklarını hatırlatmak ve onları test olmak konusunda yüreklendirmek. Maalesef ülkemizde test oranları istediğimiz düzeyde değil ve toplumda bu mevzuyla ilgili büyük bir önyargı ve çekince kelam konusu. Kuşkun Olmasın platformunun bizi HIV farkındalığı konusunda daha ileri bir düzeye taşımasını temenni ediyor, ülkemize güzel olmasını diliyorum.”
HIV/AIDS’in bireyleri nasıl etkilediğine dair bilgiler veren KLİMİK Derneği HIV Çalışma Kümesi Lideri Prof. Dr. Volkan Korten, HIV’in en çok Türkiye’nin de ortasında yer aldığı Doğu Avrupa ve Orta Asya bölgesinde artış gösterdiğini belirtti. Olay sayısının Türkiye’de 30 bini aştığını ve dünyada da 37 milyona yaklaştığını ekleyen Korten, yapılan test sayılarının az olmadığını lakin test edilmesi gereken riskli popülasyonların test edilemediğini söz etti.
HIVEND Lideri Prof. Dr. Fehmi Tabak ise görüşmede HIV’nin bulaş yollarına dikkat çekti. Toplumda sanıldığının bilakis HIV ile yaşayan bireylere dokunmak üzere fizikî temasla, onlarla tıpkı yerde oturmak ve tıpkı havayı solumakla, tabak, çatal, kaşık, bıçak ve bardak paylaşmakla yahut sivrisinek, böcek sokması ile HIV’nin bulaşmadığını söylemiş oldu. Tabak, HIV’den korunmanın temelde cinsel yolla, kan yoluyla ve anniçin bebeğe geçişini tedbire aslına dayandığını hatırlattı ve kelamlarına devam etti: “HIV virüsü korunmasız cinsel ilgiyle, ortak kullanılan sterilize edilmemiş enjektörle, kan ve organ nakliyle yahut HIV müspet annelerden hamilelik, doğum ve emzirme periyotlarında bulaşabilen bir virüstür. Bu durumları engellemeye yönelik gerekli tedbirlerin alınması durumunda korkulacak bir hastalık değildir.”
görüşmede HIV tedavisinde günümüze kadar katedilen ilerlemelerden bahseden EKMUD HIV/AIDS Çalışma Kümesi Koordinatörü Prof. Dr. Behice Kurtaran ise şöyle konuştu: “Geçmişten bu yana toplumlarda bir tabu ve dehşet haline gelmiş olan HIV, artık günümüz şartlarında ölümcül değil kronik bir hastalık. Bugüne kadar 80 milyondan fazla insanı enfekte eden, 36 milyondan fazlasının ise vefatına niye olan bu enfeksiyonda tahminen de en büyük gelişmeler tedavi alanında gerçekleşti. HIV alanında kullanılan yeni tedavi prosedürü, hastalara aile kurup, çocuk sahibi olabilecekleri kaliteli ve sağlıklı bir hayat vaat ediyor. Devlet teminatı altında ve geri ödeme kapsamında olan bu tedavi, hastalara olağan bir hayat sunmakla birlikte, bulaş riskini de azamî düzeyde önlüyor. Gerçek popülasyonlara test uygulanıp, virüs denetimini sağlayacak uygun tedavilerin hastalara sunulması durumunda toplumlar HIV korkusunu geride bırakabilir. Bu hastalıkla gayrette temel olan, HIV kuşkusu taşıyan bireylerin test yaptırması ve HIV ile yaşayan bireylerin tedaviye erişimlerinin kolaylaştırılmasıdır.”
HIV ile gayrette en kıymetli noktanın vaktinde teşhis olduğunun altını çizen ACYBHD Genel Sekreteri Prof. Dr. Deniz Gökengin iseHIV/AIDS teşhisinin konulabilmesi için kan testinin koşul olduğunu değerle belirterek şunları söylemiş oldu: “Ülkemiz HIV tedavisinde epey âlâ muvaffakiyet düzeylerinde bulunmasına karşın teşhiste ne yazık ki beklenen düzeyde değil. Hadiselerin birçoklarına teşhis geç konabiliyor, bu niçinle biroldukca olayda bağışıklık sistemi epey ziyan gördükten daha sonra tedavi sürecine geçilebildiğini gözlemliyoruz. HIV teşhisinde daha âlâ noktaya gelebilmemiz için genel toplum taramalarının yanı sıra, HIV açısından risk taşıyan kümelere odaklanmamız ve riskli davranışlarda bulunan bireyleri teste yönlendirmek için yollar aramamız gerekiyor. Ayrıyeten HIV testlerinin yaygınlaşmasında mevcuttaki anonim test merkezlerinin kıymetli rol üstlendiğini görüyoruz. Bu merkezlerin ülkemizde sayılarının artması ve yaygınlaşmasının HIV enfeksiyonunun denetim altına alınmasına kıymetli katkı sağlayacağını söyleyebiliriz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı