Mahpustaki kumandanların umudu Anayasa Mahkemesi’nde Yaşları 74 ile 90 içinde değişen 28 Şubat Davası’nın hükümlü 14 kumandanı cezaevinde güç günler geçirirken, eşleri de dışarıda büyük kahır ortasında. Umut, Anayasa Mahkemesi’nde. Emekli Korgeneral Hakkı Kılınç’ın eşi Saadet Kılınç “Adil yargılanmalarını istiyoruz. Eşlerimizin hatasız olduğuna inanıyoruz ve beraat edip konutlarına gelmelerini istiyoruz” dedi.
Kamuoyunda “28 Şubat Davası” olarak bilinen davada 14 emekli general karar giydi. Haklarında verilen beraat ya da mahkumiyet kararları bozulan 16 komutanın yargılamasına bir daha başlandı. 19 Ağustos’tan bu yana cezaevinde olan, rütbeleri alınan eski emekli Tümgeneraller İdris Koralp, Kenan Deniz 74; Erol Özkasnak 76, Cevat Temel Özkaynak 77, Korgeneral Yıldırım Türker, Orgeneral Fevzi Türkeri 81; Koramiraller Aydan Erol, Hakkı
Kılınç, Orgeneral Çetin Doğan 82; Korgeneral Çetin Saner, Orgeneral Çevik Bir 83;
Korgeneral Vural Avar 84; Orgeneral İlhan Kılınç 86; eski Hava Kuvvetleri Kumandanı Orgeneral Ahmet Çörekçi de 90 yaşında.
Onlar, Sincan-Silivri, İzmir’deki cezaevlerinde, terör suçlularının konulduğu yüksek güvenlikli cezaevlerinde yatıyor. Yaşları gereği sıhhat meseleleri da yaşıyorlar. Haftada bir gün telefon etmelerine müsaade veriliyor. Cezaevinde camlı bölmede eşleriyle telefonla konuşuyor. Ziyaret dönüşü eşler, çocuklar ağlayarak ayrılıyor. İşte bu biçimde bir ziyaret daha sonrası, emekli Jandarma Korgeneral Hakkı Kılınç’ın eşi Saadet Hanım’la konuştum.
BENİM MADALYAM
Saadet Hanım, her ziyarete ağlayarak giden, ağlayarak dönenlerden. Ziyarete gitmek o denli kolay değil. Retana taramalarından, parmak izi incelyemelerinden, hassas kapılardan tekraren geçiriliyorsunuz. daha sonra, bir telefonun bulunduğu, camlı bölme önünde kulubede bekliyorsunuz. Bu ortada infaz müdafaa memurları görüş kısmının çabucak gerisinde gidip-geliyor. Yaşlı bayanlar, yaşlı eşlerini heyecanla bekliyor. Nihayet geliyorlar. Birbirlerinin gözlerine bakıyor, telefonla karşılıklı konuşuyorlar. “O nasıl, bu nasıl?” diye soruyorlar. Bayanlar, “Siz nasılsınız?” diyor. Yemeklerini, içeride üşütüp üşütmediklerini merak ediyorlar. Onları üzmemek için “Her şey yeterli. Yemeklerimiz sıcak, odalarımızda üşümüyoruz” diyorlar. Kimisi oğlunu, torununu, gelinini soruyor.
Ziyaret yerine giderken boyunlarına takılan kart için Saadet Hanım göğsüne vura vura, isyen ederek “O kartlar benim boynumdaki madalyalardır” diyor.
HUKUKSUZ YARGILAMALAR
28 Şubat Davası’nda uydurma evraklar, FETÖ izleri var. O yüzden kumandanlar da, eşleri de, avukatları Şule Nazlıoğlu Erol, Aykanat Kaçmaz davada beraat eden lakin davanın her basamağını tahminen de en yakından izleyen emekli Albay Alican Türk bunları ortaya koyuyor.
Davanın bir “Kumpas Davası” olduğunu öne sürüyorlar. O yüzden Anayasa Mahkemesi’ne “Hak ihlali” olduğuna ait başvurdular.
Saadet Hanım da “Eşimizin hatası var ise cezaları başımızın üstüne. Onlar için her şeydilk evvel vazifeleri gelirdi. Çocuklarımızı daima anneler büyüttü. Katiller, hırsızlar dışarıda, eşlerimiz içeride” diyor. Son ziyaretinde, eşini hayla zayıflamış gördü. Hakkı Paşa, “Evet zayıfladım. Pantolan geniş gelmeye başmladı. O yüzden geriden daralttım” dedi. Sırtını döndü, eşine “İyi olmuş mu Saadet?” diye sordu. Haydi bakalım Saadet Hanım ağlamasın…
DOĞU’DA MİSYON YAPTI
İşte o yaşlı gözlerle Saadet Kılınç şunları anlattı: “Eşim jandarma subayı olduğu için genelde Doğu ve Güneydoğu’da nazaranv yaptı. İnanın müsaade kullanmadan misyon yapıyordu. misyon eşim için birinci sıradaydı. Bizler daha sonra geliyorduk. Çabucak her asker eşi bu biçimdedir. Babalar çocuklarının doğduğunu, emeklediğini, yürüdüğünü, hatta okula başladığını daha sonra görürdü. Annelerin de bakılırsavi hem epey sıkıntı tıpkı vakitte kutsaldı. Protokollerin dışında hiç toplumsal yaşantımız yoktu. Hafta sonları ve bayram tatillerimiz yoktu. Yani eşlerimizi bakılırsamiyorduk. Lakin bir daha de askerlik epey hoştu. Vatan, millet ve bayrak sevgisi vardı. bir daha dünyaya gelsem asker olarak eşimle evlenirdim.”
BU TÜRLÜ AYRILDIK
“Emekli olunca gezecek, dolaşacaktık. Lakin bu sefer de bu biçimde ayrıldık. En zoru da bu. Eşlerimiz adil yargılanmadı. Artık umudumuz Anayasa Mahkemesi’nde. Adil yargılanmalarını istiyoruz. Eşlerimizin hatasız olduğuna inanıyoruz ve beraat edip meskenlerine gelmelerini istiyoruz.”
“14 generalin en küçüğü 74, en yaşlısı 90 yaşında. Yaşlılığa bağlı olarak çeşitli ilaçlar kullanıyorlar. Benim eşim ameliyat oldu, 6 günlük dikişleri ile cezaevine gdolayıldü. Bu durum epeyce üzücü. Cezaevinde yeterli bakıyorlar, ilgileniyorlar.”
JANDARMADAN HİÇ ARAMADILAR
“Hemen hepsinde rahatsızlıklar var. Hepsinin meskenlerinde olmaları lazım. Şunu da belirtmek istiyorum: Bu dava müddetince muhalefet partileri bizlere fazlaca az dayanak verdi. Birtakım pahalı gazeteciler haricinde sesimizi duyan olmadı. Eşim 42 yıl jandarma teşkilatında bakılırsav yapmasına karşın, tek bir kişi beni sormadı, aramadı. Karacı ve havacı arkadaşlar ve kumandanlar aradı. Çok bedelli bu 14 kumandan için üzücü ve yıkıcı kararlar verildi. halbuki bu davada vazife alan savcıların bir kısmı FETÖ kapsamında ya cezaevinde ya da yurt haricinde kaçak. Bu savcıların şikayeti ile eşlerimiz cezaevinde. Bu davalar için adil yargılanmadan kelam edilir mi?”
Saadet Kılınç, en büyük umutlarının Anayasa Mahkemesi olduğunu, daha fazla uzatmadan müracaatlarının ele alınmasını istediklerini kaydetti. “28 Şubat Davası siyasi bir davadır. Bir kumpas davasıdır. Cebir ve şiddet olduğu argümanı da gerçek dışıdır. 28 Şubat’tan 4,5 ay daha sonra hükümet istifa etti. Anayasa Mahkemesi’nin kıymetli kumandanlar için hukuk çerçevesinde yine yargılanmaları tarafında karar vermesini bekliyoruz. Yargıya güveniyoruz” dedi.
Kamuoyunda “28 Şubat Davası” olarak bilinen davada 14 emekli general karar giydi. Haklarında verilen beraat ya da mahkumiyet kararları bozulan 16 komutanın yargılamasına bir daha başlandı. 19 Ağustos’tan bu yana cezaevinde olan, rütbeleri alınan eski emekli Tümgeneraller İdris Koralp, Kenan Deniz 74; Erol Özkasnak 76, Cevat Temel Özkaynak 77, Korgeneral Yıldırım Türker, Orgeneral Fevzi Türkeri 81; Koramiraller Aydan Erol, Hakkı
Kılınç, Orgeneral Çetin Doğan 82; Korgeneral Çetin Saner, Orgeneral Çevik Bir 83;
Korgeneral Vural Avar 84; Orgeneral İlhan Kılınç 86; eski Hava Kuvvetleri Kumandanı Orgeneral Ahmet Çörekçi de 90 yaşında.
Onlar, Sincan-Silivri, İzmir’deki cezaevlerinde, terör suçlularının konulduğu yüksek güvenlikli cezaevlerinde yatıyor. Yaşları gereği sıhhat meseleleri da yaşıyorlar. Haftada bir gün telefon etmelerine müsaade veriliyor. Cezaevinde camlı bölmede eşleriyle telefonla konuşuyor. Ziyaret dönüşü eşler, çocuklar ağlayarak ayrılıyor. İşte bu biçimde bir ziyaret daha sonrası, emekli Jandarma Korgeneral Hakkı Kılınç’ın eşi Saadet Hanım’la konuştum.
BENİM MADALYAM
Saadet Hanım, her ziyarete ağlayarak giden, ağlayarak dönenlerden. Ziyarete gitmek o denli kolay değil. Retana taramalarından, parmak izi incelyemelerinden, hassas kapılardan tekraren geçiriliyorsunuz. daha sonra, bir telefonun bulunduğu, camlı bölme önünde kulubede bekliyorsunuz. Bu ortada infaz müdafaa memurları görüş kısmının çabucak gerisinde gidip-geliyor. Yaşlı bayanlar, yaşlı eşlerini heyecanla bekliyor. Nihayet geliyorlar. Birbirlerinin gözlerine bakıyor, telefonla karşılıklı konuşuyorlar. “O nasıl, bu nasıl?” diye soruyorlar. Bayanlar, “Siz nasılsınız?” diyor. Yemeklerini, içeride üşütüp üşütmediklerini merak ediyorlar. Onları üzmemek için “Her şey yeterli. Yemeklerimiz sıcak, odalarımızda üşümüyoruz” diyorlar. Kimisi oğlunu, torununu, gelinini soruyor.
Ziyaret yerine giderken boyunlarına takılan kart için Saadet Hanım göğsüne vura vura, isyen ederek “O kartlar benim boynumdaki madalyalardır” diyor.
HUKUKSUZ YARGILAMALAR
28 Şubat Davası’nda uydurma evraklar, FETÖ izleri var. O yüzden kumandanlar da, eşleri de, avukatları Şule Nazlıoğlu Erol, Aykanat Kaçmaz davada beraat eden lakin davanın her basamağını tahminen de en yakından izleyen emekli Albay Alican Türk bunları ortaya koyuyor.
Davanın bir “Kumpas Davası” olduğunu öne sürüyorlar. O yüzden Anayasa Mahkemesi’ne “Hak ihlali” olduğuna ait başvurdular.
Saadet Hanım da “Eşimizin hatası var ise cezaları başımızın üstüne. Onlar için her şeydilk evvel vazifeleri gelirdi. Çocuklarımızı daima anneler büyüttü. Katiller, hırsızlar dışarıda, eşlerimiz içeride” diyor. Son ziyaretinde, eşini hayla zayıflamış gördü. Hakkı Paşa, “Evet zayıfladım. Pantolan geniş gelmeye başmladı. O yüzden geriden daralttım” dedi. Sırtını döndü, eşine “İyi olmuş mu Saadet?” diye sordu. Haydi bakalım Saadet Hanım ağlamasın…
DOĞU’DA MİSYON YAPTI
İşte o yaşlı gözlerle Saadet Kılınç şunları anlattı: “Eşim jandarma subayı olduğu için genelde Doğu ve Güneydoğu’da nazaranv yaptı. İnanın müsaade kullanmadan misyon yapıyordu. misyon eşim için birinci sıradaydı. Bizler daha sonra geliyorduk. Çabucak her asker eşi bu biçimdedir. Babalar çocuklarının doğduğunu, emeklediğini, yürüdüğünü, hatta okula başladığını daha sonra görürdü. Annelerin de bakılırsavi hem epey sıkıntı tıpkı vakitte kutsaldı. Protokollerin dışında hiç toplumsal yaşantımız yoktu. Hafta sonları ve bayram tatillerimiz yoktu. Yani eşlerimizi bakılırsamiyorduk. Lakin bir daha de askerlik epey hoştu. Vatan, millet ve bayrak sevgisi vardı. bir daha dünyaya gelsem asker olarak eşimle evlenirdim.”
BU TÜRLÜ AYRILDIK
“Emekli olunca gezecek, dolaşacaktık. Lakin bu sefer de bu biçimde ayrıldık. En zoru da bu. Eşlerimiz adil yargılanmadı. Artık umudumuz Anayasa Mahkemesi’nde. Adil yargılanmalarını istiyoruz. Eşlerimizin hatasız olduğuna inanıyoruz ve beraat edip meskenlerine gelmelerini istiyoruz.”
“14 generalin en küçüğü 74, en yaşlısı 90 yaşında. Yaşlılığa bağlı olarak çeşitli ilaçlar kullanıyorlar. Benim eşim ameliyat oldu, 6 günlük dikişleri ile cezaevine gdolayıldü. Bu durum epeyce üzücü. Cezaevinde yeterli bakıyorlar, ilgileniyorlar.”
JANDARMADAN HİÇ ARAMADILAR
“Hemen hepsinde rahatsızlıklar var. Hepsinin meskenlerinde olmaları lazım. Şunu da belirtmek istiyorum: Bu dava müddetince muhalefet partileri bizlere fazlaca az dayanak verdi. Birtakım pahalı gazeteciler haricinde sesimizi duyan olmadı. Eşim 42 yıl jandarma teşkilatında bakılırsav yapmasına karşın, tek bir kişi beni sormadı, aramadı. Karacı ve havacı arkadaşlar ve kumandanlar aradı. Çok bedelli bu 14 kumandan için üzücü ve yıkıcı kararlar verildi. halbuki bu davada vazife alan savcıların bir kısmı FETÖ kapsamında ya cezaevinde ya da yurt haricinde kaçak. Bu savcıların şikayeti ile eşlerimiz cezaevinde. Bu davalar için adil yargılanmadan kelam edilir mi?”
Saadet Kılınç, en büyük umutlarının Anayasa Mahkemesi olduğunu, daha fazla uzatmadan müracaatlarının ele alınmasını istediklerini kaydetti. “28 Şubat Davası siyasi bir davadır. Bir kumpas davasıdır. Cebir ve şiddet olduğu argümanı da gerçek dışıdır. 28 Şubat’tan 4,5 ay daha sonra hükümet istifa etti. Anayasa Mahkemesi’nin kıymetli kumandanlar için hukuk çerçevesinde yine yargılanmaları tarafında karar vermesini bekliyoruz. Yargıya güveniyoruz” dedi.