Muhalif basına ‘sansür’e reaksiyon Anıtkabir’deki engellemede daha sonra gazetemiz SÖZCÜ, Cumhuriyet, Halk TV, Tele 1, KRT TV, BirGün ve Yeniçağ’ın da ortalarında bulunduğu epeyce sayıda basın kuruluşu, biroldukça aktiflik üzere, AKM’nin bir daha açılış merasimine de davet edilmedi. sonucu SÖZCÜ’ye kıymetlendiren kurum yöneticileri, artan akreditasyon pürüzüne reaksiyon gösterdi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 98. kuruluş yıl dönümü ötürüsıyla 7’den 70’e vatandaşlar Anıtkabir’e akın etti. Bu esnada foto muhabiri ve haber kameramanlarının Anıtkabir’den çıkarılması reaksiyonlara niye oldu.
Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Anıtkabir’deki kabrini ziyaret eden binlerce vatandaş adeta görüntülenmesin, yandaş olmayan basından gizlensin istendi.
Ayrıyeten Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) bir daha açılış merasimine de yandaş olmayan medya davet edilmedi. Cumhuriyet, BirGün, Yeniçağ, KRT TV, Tele 1 ve Halk TV yöneticileri açılışa davet almadıklarını belirterek, son periyotta tepeye çıkan akreditasyon pürüzüne reaksiyon gösterdi. Kurumların SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamalar şu biçimde:
“CUMHURİYET’İN KAZANIMLARINI İMHA ETMEYE ÇALIŞAN BİR İKTİDAR VAR”
Tele 1 Genel Yayın Direktörü Merdan Yanardağ:
“Ortada, Cumhuriyet’in bedellerine düşman olan, Cumhuriyet’in kazanımlarını imha etmeye çalışan bir iktidar var. Bu iktidar, bugünkü Cumhuriyet Bayramı kutlamalarından da görüldüğü üzere bir göstermelik, ruhsuz, içi boş telaffuzlarla geçirmeye çalışırken, halk büyük bir coşkuyla kutladı. Artık devlet siyasal İslamcıların, Cumhuriyet ise halkın. Halkın geniş kesitlerinin Cumhuriyet’e ve Cumhuriyet’in kıymetlerine sahip çıkması niçiniyle Atatürk Kültür Merkezi üzere binaları yapmak, onarmak zorunda kaldılar.
“DAVET ETMEMELERİ SON DERECE NORMAL”
“Bizi davet etmemeleri son derece olağan. Ben bunda bir gariplik görmüyorum. Zira AKP ve AKP zihniyetindeki siyasal İslamcılar, Türkiye’nin Cumhuriyetçi kesitleriyle, Türkiye’nin soluyla, laiklikten yana büyük toplum kısımlarıyla uzlaşmak, onlarla barışmak ve bir ortaya gelmek üzere bir niyetleri yok. O kini ve düşmanlığı sürdürüyorlar. O bakımdan davet etmemeleri son derece olağan. bu biçimde bir davet beklemiyorduk biz. Şaşırmış da değiliz.”
“TARİH BUNLARI YAZACAK”
KRT TV Genel Müdürü Adnan Bulut:
“Basın özgürlüğü açısından epey güç bir devir bu son 20 yıldır yaşadığımız olaylar. Türk basını açısından fazlaca kara bir periyot. Tarih bunları yazacak. Gazetecilik açısından değerlendirildiği vakit da; tek bir elden servis edilen haberin her yerde birebir biçimde çıkmasını amaçlayan bir sansür zihniyetinden öbür bir şey değil.
esasen yandaş gazetelere baktığınız vakit da tamamının şimdi tıpkı başlıklarla, birebir cümlelerle çıktığını görüyorsunuz. Tek bir kaynaktan talimat alıyorlar. Bu talimatın gereğini yerine getirerek gazetelerini, televizyonlarını tek taraflı olarak koyuyorlar.”
“TÜRK BASINI ÜZERİNDE KARARTMA UYGULANIYOR”
“Bir karartma devri uygulanıyor şu anda Türk basını üzerinde. Bu manada birkaç basın yayın organı, birkaç televizyon ve gazete, SÖZCÜ de bunlara dahil, bu karartmayı yarmaya çalışıyoruz hepimiz el birliğiyle. Gerçek haberi, bozulmamış haliyle insanlarımıza aktarmaya çalışıyoruz. Yaklaşık 20 yıldır uygulanan bir şeyin en karanlık periyotlarından birini yaşıyoruz.”
“AKREDİTASYON, NET BİR FORMDA SANSÜR”
“AKM’de rastgele bir davet almamamız da, muhabir arkadaşlarımın Anıtkabir’deki merasime sokulmaması da bunun en net göstergesidir. Akreditasyon denen şey, aslında bir yandan da net bir biçimde sansürdür. Gazeteciler istedikleri alana girip haber yapma hakkına Cumhuriyet tarihinde her periyot sahipler fakat son 20 yıldır yaşadığımız devirde net bir biçimde bir karartma uygulanıyor. Bir sansür siyaseti devlet eliyle Türk basınına net bir biçimde dayatılıyor.”
“İKTİDAR HER VAKİT YAPTIĞINI YAPTI”
Yeniçağ Genel Yayın Direktörü Fatih Yardım:
“(Gülerek) Tabi ki davet almadık. İktidar her vakit yaptığını yaptı. bir daha yandaşları çağırdı, muhalifleri almadı. Buna artık şaşırmıyoruz.”
“TÜM MEDYA ORGANLARININ DAVET EDİLMESİ GEREKİR”
BirGün Gazetesi Yayın Koordinatörü İbrahim Varlı:
“Bizim açımızdan şaşırtan değil. Beklemiyorduk, davet alsak da davete icabet edeceğimizi sanmıyorum. Lakin bir daha de bütün yayın organlarının, tüm medya organlarının davet edilmesi gerekir. Benzeri bir şey bugün Anıtkabir’de de yaşandı. Kendilerinden olmayan hiç kimseye hiç bir biçimde bir hayat hakkı tanımayan bir siyasal iktidar aklıyla karşı karşıyayız. Bunun kabul edilebilir bir tarafı yok. Bu karanlık günler de geçecek. elbette devran değişecek.”
“ELEŞTİREL BASINA YÖNELİK DEMOKRASİ DIŞI TAVRI KINIYORUZ”
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Direktörü Aykut Küçükkaya:
“Bugün Anıtkabir ile başlayan fazlaca değerli bir akreditasyon yasağı ile karşı karşıya kaldık. İsmini Atatürk’ün koyduğun Cumhuriyet Gazetesi’nin muhabirlerinin, Cumhuriyet’in 98. yılında Anıtkabir’de sabahki merasimlere sokulmaması ve bu biçimde bir yasağın uygulanmasını demokratik bulmuyoruz.
Cumhuriyet Gazetesi’nin AKM’deki merasimlere davet edilmemesini de manidar buluyoruz. Eleştirel basına yönelik bu demokrasi dışı tavrı da kınıyoruz. bu biçimde bir yasağı da kabul etmiyoruz. Biz Cumhuriyet kutlamalarını tıpkı coşkuyla, halkla bir arada kutlamayı; bunu büyük bir coşkuyla sayfalarımızda yansıtmayı sürdüreceğiz.”
Türkiye Cumhuriyeti’nin 98. kuruluş yıl dönümü ötürüsıyla 7’den 70’e vatandaşlar Anıtkabir’e akın etti. Bu esnada foto muhabiri ve haber kameramanlarının Anıtkabir’den çıkarılması reaksiyonlara niye oldu.
Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Anıtkabir’deki kabrini ziyaret eden binlerce vatandaş adeta görüntülenmesin, yandaş olmayan basından gizlensin istendi.
Ayrıyeten Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) bir daha açılış merasimine de yandaş olmayan medya davet edilmedi. Cumhuriyet, BirGün, Yeniçağ, KRT TV, Tele 1 ve Halk TV yöneticileri açılışa davet almadıklarını belirterek, son periyotta tepeye çıkan akreditasyon pürüzüne reaksiyon gösterdi. Kurumların SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamalar şu biçimde:
“CUMHURİYET’İN KAZANIMLARINI İMHA ETMEYE ÇALIŞAN BİR İKTİDAR VAR”
Tele 1 Genel Yayın Direktörü Merdan Yanardağ:
“Ortada, Cumhuriyet’in bedellerine düşman olan, Cumhuriyet’in kazanımlarını imha etmeye çalışan bir iktidar var. Bu iktidar, bugünkü Cumhuriyet Bayramı kutlamalarından da görüldüğü üzere bir göstermelik, ruhsuz, içi boş telaffuzlarla geçirmeye çalışırken, halk büyük bir coşkuyla kutladı. Artık devlet siyasal İslamcıların, Cumhuriyet ise halkın. Halkın geniş kesitlerinin Cumhuriyet’e ve Cumhuriyet’in kıymetlerine sahip çıkması niçiniyle Atatürk Kültür Merkezi üzere binaları yapmak, onarmak zorunda kaldılar.
“DAVET ETMEMELERİ SON DERECE NORMAL”
“Bizi davet etmemeleri son derece olağan. Ben bunda bir gariplik görmüyorum. Zira AKP ve AKP zihniyetindeki siyasal İslamcılar, Türkiye’nin Cumhuriyetçi kesitleriyle, Türkiye’nin soluyla, laiklikten yana büyük toplum kısımlarıyla uzlaşmak, onlarla barışmak ve bir ortaya gelmek üzere bir niyetleri yok. O kini ve düşmanlığı sürdürüyorlar. O bakımdan davet etmemeleri son derece olağan. bu biçimde bir davet beklemiyorduk biz. Şaşırmış da değiliz.”
“TARİH BUNLARI YAZACAK”
KRT TV Genel Müdürü Adnan Bulut:
“Basın özgürlüğü açısından epey güç bir devir bu son 20 yıldır yaşadığımız olaylar. Türk basını açısından fazlaca kara bir periyot. Tarih bunları yazacak. Gazetecilik açısından değerlendirildiği vakit da; tek bir elden servis edilen haberin her yerde birebir biçimde çıkmasını amaçlayan bir sansür zihniyetinden öbür bir şey değil.
esasen yandaş gazetelere baktığınız vakit da tamamının şimdi tıpkı başlıklarla, birebir cümlelerle çıktığını görüyorsunuz. Tek bir kaynaktan talimat alıyorlar. Bu talimatın gereğini yerine getirerek gazetelerini, televizyonlarını tek taraflı olarak koyuyorlar.”
“TÜRK BASINI ÜZERİNDE KARARTMA UYGULANIYOR”
“Bir karartma devri uygulanıyor şu anda Türk basını üzerinde. Bu manada birkaç basın yayın organı, birkaç televizyon ve gazete, SÖZCÜ de bunlara dahil, bu karartmayı yarmaya çalışıyoruz hepimiz el birliğiyle. Gerçek haberi, bozulmamış haliyle insanlarımıza aktarmaya çalışıyoruz. Yaklaşık 20 yıldır uygulanan bir şeyin en karanlık periyotlarından birini yaşıyoruz.”
“AKREDİTASYON, NET BİR FORMDA SANSÜR”
“AKM’de rastgele bir davet almamamız da, muhabir arkadaşlarımın Anıtkabir’deki merasime sokulmaması da bunun en net göstergesidir. Akreditasyon denen şey, aslında bir yandan da net bir biçimde sansürdür. Gazeteciler istedikleri alana girip haber yapma hakkına Cumhuriyet tarihinde her periyot sahipler fakat son 20 yıldır yaşadığımız devirde net bir biçimde bir karartma uygulanıyor. Bir sansür siyaseti devlet eliyle Türk basınına net bir biçimde dayatılıyor.”
“İKTİDAR HER VAKİT YAPTIĞINI YAPTI”
Yeniçağ Genel Yayın Direktörü Fatih Yardım:
“(Gülerek) Tabi ki davet almadık. İktidar her vakit yaptığını yaptı. bir daha yandaşları çağırdı, muhalifleri almadı. Buna artık şaşırmıyoruz.”
“TÜM MEDYA ORGANLARININ DAVET EDİLMESİ GEREKİR”
BirGün Gazetesi Yayın Koordinatörü İbrahim Varlı:
“Bizim açımızdan şaşırtan değil. Beklemiyorduk, davet alsak da davete icabet edeceğimizi sanmıyorum. Lakin bir daha de bütün yayın organlarının, tüm medya organlarının davet edilmesi gerekir. Benzeri bir şey bugün Anıtkabir’de de yaşandı. Kendilerinden olmayan hiç kimseye hiç bir biçimde bir hayat hakkı tanımayan bir siyasal iktidar aklıyla karşı karşıyayız. Bunun kabul edilebilir bir tarafı yok. Bu karanlık günler de geçecek. elbette devran değişecek.”
“ELEŞTİREL BASINA YÖNELİK DEMOKRASİ DIŞI TAVRI KINIYORUZ”
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Direktörü Aykut Küçükkaya:
“Bugün Anıtkabir ile başlayan fazlaca değerli bir akreditasyon yasağı ile karşı karşıya kaldık. İsmini Atatürk’ün koyduğun Cumhuriyet Gazetesi’nin muhabirlerinin, Cumhuriyet’in 98. yılında Anıtkabir’de sabahki merasimlere sokulmaması ve bu biçimde bir yasağın uygulanmasını demokratik bulmuyoruz.
Cumhuriyet Gazetesi’nin AKM’deki merasimlere davet edilmemesini de manidar buluyoruz. Eleştirel basına yönelik bu demokrasi dışı tavrı da kınıyoruz. bu biçimde bir yasağı da kabul etmiyoruz. Biz Cumhuriyet kutlamalarını tıpkı coşkuyla, halkla bir arada kutlamayı; bunu büyük bir coşkuyla sayfalarımızda yansıtmayı sürdüreceğiz.”