Barcali
Active member
- Katılım
- 14 Şub 2021
- Mesajlar
- 1,145
- Puanları
- 38
NASA duyurdu: 24 ilahiyatçı işe alınacak Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA), 2014 yılında 1.1 milyon dolar hibe verdiği New Jersey’deki Princeton Üniversitesi İlahiyat Araştırma Merkezi’ndeki (CTI) programında yer almak üzere 24 ilahiyatçıyı işe alacağını duyurdu.
Din insanları, bu kapsamda kutsal kitaplardaki dünya dışı yaşama ait anlatıları tahlil edecek.
NTV’nin aktardığına bakılırsa, CTI kuruluş emelini ‘teologları, bilim insanlarını, akademisyenleri ve siyaset yapıcıları global dertler hakkında birlikte düşünmek ve kamuoyunu bilgilendirmek için bir ortaya getirmek olarak açıklıyor.
“İNSAN VE UZAYLI ORTASINDAKİ ÇİZGİ NEREDE ÇEKİLMELİ?”
birebir vakitte NASA program kapsamında, vaktin başlangıcından beri insanlığın aklını kurcalayan soruların karşılığını arayacağını deklare etti. Bu sorular içinde, ‘Hayatta olmak ne manaya geliyor?’, ‘İnsan ve uzaylı içindeki çizgi nerede çekilmeli?’ ve ‘Dinler açısından uzayda hayatın olması ne manaya geliyor?’ üzere sorular yer alıyor.
Cambridge Üniversitesi’nde biyokimya alanında doktora derecesine sahip olan rahip ve teolog olan Dr. Andrew Davison, NASA’nın işe alacağı 24 ilahiyatçı içinde yer alıyor.
“DİNİ GELENEKLER İNSANLARIN BU BAHİSTEKİ TAVRINI KIYMETLİ ÖLÇÜDE ETKİLEYEBİLİR”
Davidson, Cambridge Üniversitesi sitesindeki bir blog yazısında, “Dini gelenekler, insanlığın öbür bir yerde bu çeşit bir ömür doğrulamasında nasıl davranacağı hakkında değerli bir faktör olacaktır. Bu niçinle, NASA’nın Princeton’daki İlahiyat Araştırma Merkezi de dahil olmak üzere çeşitli ortak kuruluşlarla birlikte çalışarak astrobiyolojinin toplumsal tesirleri üzerinde çalışmak önemlidir” diye konuştu.
“DİN ÖĞRETİLERİ UZAYDAKİ ÖMÜR İHTİMALİNİ DESTEKLİYOR”
Davison, ayrıyeten insanlığın başka gezegenlerde ömür bulmaya yaklaştığına inandığını belirten Astrobiyoloji ve Hıristiyan Doktrini isimli bir kitabı gelecek yıl yayınlamaya hazırlanıyor.
Davison, “Farklı dinlerdeki biroldukça öğreti uzayda ömür olabileceğine işaret ediyor” dedi.
Başka taraftan, dünya dışı varlıklar fikrinin imkansız olduğunu düşünmeyen tek ilahiyetçı Davison değil.
Katolik Üniversitesi’nde gökbilimci ve fizik profesörü olan Duilia de Mello, sınıflarında çoklukla kainattaki akıllı hayat hakkında teorik sorular ortaya atan birkaç seminer öğrencisi olduğunu söylemiş oldu.
“AKSİNİ SÖYLEYEN SÖYLEYEN HİÇBİR ŞEY YOK”
Mello,”Eğer yaratılışın ürünleriysek, niye öbür gezegenlerde de hayat yaratılmış olmasın. Aksini söyleyen söyleyen hiç bir şey yok” diye konuştu.
Fakat, tüm ilahiyatçılar öteki gezegenlerde hayat fikrine katılmıyor. Southern Baptist Theological Seminary lideri Albert Mohler, 2008 yılındaki bir röportajda, uzaylılar diye bir şey olup olmadığı sorulduğunda şunları söylemiş oldu:
“Cevabım hayır; bu durum fazlaca spekülatif. Uzayda öteki bir öykü olduğuna inanmak için hiç bir sebebimiz yok. Kutsal yazılarda bir yerde bir ömür biçiminin olamayacağını söyleyen hiç bir şey yoktur. Ancak bize söylenen, kozmosun bu gezegende, uzayda, vakitte ve tarihte İsa Mesih’in günahkar insanlığı kurtarmaya gelmesi için yaratıldığıdır.”
UZAY ARAŞTIRMALARINDA YENİ BİR ÇAĞ BAŞLADI
Öte yandan, uzaya fırlatılan en kuvvetli teleskop olacağı belirtilen James Webb Uzay Teleskobu 25 Aralık’ta Fransız Guyanası’ndaki Avrupa Uzay Limanı’ndan Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) Ariane 5 roketiyle fırlatıldı. Fırlatma Fransız Guyanası’ndaki Avrupa Uzay Üssü’nden gerçekleşti.
Teleskobun imalinde 174 ülkeden bin 200 bilim insanı, mühendis ve teknisyen vazife yaptı. Dev projenin üretimi 25 yıl sürdü, maliyeti ise 10 milyar dolara ulaştı.James Webb teleskobu ile uzay araştırmalarında yeni bir çağın başlayacağı öngörülüyor.
Din insanları, bu kapsamda kutsal kitaplardaki dünya dışı yaşama ait anlatıları tahlil edecek.
NTV’nin aktardığına bakılırsa, CTI kuruluş emelini ‘teologları, bilim insanlarını, akademisyenleri ve siyaset yapıcıları global dertler hakkında birlikte düşünmek ve kamuoyunu bilgilendirmek için bir ortaya getirmek olarak açıklıyor.
“İNSAN VE UZAYLI ORTASINDAKİ ÇİZGİ NEREDE ÇEKİLMELİ?”
birebir vakitte NASA program kapsamında, vaktin başlangıcından beri insanlığın aklını kurcalayan soruların karşılığını arayacağını deklare etti. Bu sorular içinde, ‘Hayatta olmak ne manaya geliyor?’, ‘İnsan ve uzaylı içindeki çizgi nerede çekilmeli?’ ve ‘Dinler açısından uzayda hayatın olması ne manaya geliyor?’ üzere sorular yer alıyor.
Cambridge Üniversitesi’nde biyokimya alanında doktora derecesine sahip olan rahip ve teolog olan Dr. Andrew Davison, NASA’nın işe alacağı 24 ilahiyatçı içinde yer alıyor.
“DİNİ GELENEKLER İNSANLARIN BU BAHİSTEKİ TAVRINI KIYMETLİ ÖLÇÜDE ETKİLEYEBİLİR”
Davidson, Cambridge Üniversitesi sitesindeki bir blog yazısında, “Dini gelenekler, insanlığın öbür bir yerde bu çeşit bir ömür doğrulamasında nasıl davranacağı hakkında değerli bir faktör olacaktır. Bu niçinle, NASA’nın Princeton’daki İlahiyat Araştırma Merkezi de dahil olmak üzere çeşitli ortak kuruluşlarla birlikte çalışarak astrobiyolojinin toplumsal tesirleri üzerinde çalışmak önemlidir” diye konuştu.
“DİN ÖĞRETİLERİ UZAYDAKİ ÖMÜR İHTİMALİNİ DESTEKLİYOR”
Davison, ayrıyeten insanlığın başka gezegenlerde ömür bulmaya yaklaştığına inandığını belirten Astrobiyoloji ve Hıristiyan Doktrini isimli bir kitabı gelecek yıl yayınlamaya hazırlanıyor.
Davison, “Farklı dinlerdeki biroldukça öğreti uzayda ömür olabileceğine işaret ediyor” dedi.
Başka taraftan, dünya dışı varlıklar fikrinin imkansız olduğunu düşünmeyen tek ilahiyetçı Davison değil.
Katolik Üniversitesi’nde gökbilimci ve fizik profesörü olan Duilia de Mello, sınıflarında çoklukla kainattaki akıllı hayat hakkında teorik sorular ortaya atan birkaç seminer öğrencisi olduğunu söylemiş oldu.
“AKSİNİ SÖYLEYEN SÖYLEYEN HİÇBİR ŞEY YOK”
Mello,”Eğer yaratılışın ürünleriysek, niye öbür gezegenlerde de hayat yaratılmış olmasın. Aksini söyleyen söyleyen hiç bir şey yok” diye konuştu.
Fakat, tüm ilahiyatçılar öteki gezegenlerde hayat fikrine katılmıyor. Southern Baptist Theological Seminary lideri Albert Mohler, 2008 yılındaki bir röportajda, uzaylılar diye bir şey olup olmadığı sorulduğunda şunları söylemiş oldu:
“Cevabım hayır; bu durum fazlaca spekülatif. Uzayda öteki bir öykü olduğuna inanmak için hiç bir sebebimiz yok. Kutsal yazılarda bir yerde bir ömür biçiminin olamayacağını söyleyen hiç bir şey yoktur. Ancak bize söylenen, kozmosun bu gezegende, uzayda, vakitte ve tarihte İsa Mesih’in günahkar insanlığı kurtarmaya gelmesi için yaratıldığıdır.”
UZAY ARAŞTIRMALARINDA YENİ BİR ÇAĞ BAŞLADI
Öte yandan, uzaya fırlatılan en kuvvetli teleskop olacağı belirtilen James Webb Uzay Teleskobu 25 Aralık’ta Fransız Guyanası’ndaki Avrupa Uzay Limanı’ndan Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) Ariane 5 roketiyle fırlatıldı. Fırlatma Fransız Guyanası’ndaki Avrupa Uzay Üssü’nden gerçekleşti.
Teleskobun imalinde 174 ülkeden bin 200 bilim insanı, mühendis ve teknisyen vazife yaptı. Dev projenin üretimi 25 yıl sürdü, maliyeti ise 10 milyar dolara ulaştı.James Webb teleskobu ile uzay araştırmalarında yeni bir çağın başlayacağı öngörülüyor.