- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Obezite Tedavisinde Bitkisel İlaçlara Dikkat! Bedende yağ oranının artmasıyla birlikte gelişen obezite hastalığı öbür biroldukca sıhhat problemini da birlikteinde getiriyor. Bu niçinle kompleks bir hastalık olan obezitenin tedavisi, teşhis konulmasından itibaren uzun periyodik bir takip süreci gerektiriyor. Mevzu ile ilgili ayrıntılı bilgiler veren Türkiye Obezite Araştırma Derneği (TOAD) Lider Yardımcısı ve Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Dilek Yazıcı, obezitede kullanılan tedavi formlarını sıraladı ve değerli ikazlarda bulundu.
Obezite hastalığının tanısı, Beden Kütle İndeksi (VKİ) hesaplaması denilen küresel olarak kullanılan bir formül ile temalıyor. Prof. Dr. Dilek Yazıcı, VKİ’nin, kişinin kilosunun, uzunluğunun metre cinsinden karesine bölünerek hesaplandığını belirterek kelamlarına şöyleki devam etti:
“VKİ kararınun 25’e kadar olması kişinin olağan kiloda olduğu manasına gelirken, 25-30 içinde olması fazla kilolu olduğunu gösteriyor. VKİ’nin 30 ve üzeri olması durumunda ise obezite teşhisini koyuyoruz.”
VKİ’nin haricinde bel etrafı ölçümünün de bedendeki yağ ölçüsünü ölçmek açısından kıymetli bir gösterge olduğunun altını çizen Prof. Dr. Yazıcı, Türkiye için bayanlarda 90 cm, erkeklerde ise 100 cm’nin üzerinde olması durumunda obezite teşhisinin koyulabildiğini belirtti.
OBEZİTELİ BİREYLER BİRİNCİ ADIMDA HANGİ UZMANLARA BAŞVURABİLİR?
Obezite hastalığının tedavisinde uygulanan usuller hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Dilek Yazıcı, fazla kilolu yahut obeziteli bireylerin çoklukla birinci vakit içinderda aile tabiplerine, iç hastalıkları uzmanlarına ve endokrinologlara başvurabileceklerini belirtti. Teşhisin konulmasıyla birlikte uygulanması gereken usulün belirlenmesi ile ilgili de konuşan Prof. Dr. Yazıcı şunları söylemiş oldu:
“Obezitenin tedavisinde başvurulan birinci formül hayat usulü değişikliği yapılması oluyor. Hastanın uzmanlar eşliğinde bir beslenme ve antrenman programı uygulaması ve psikolog sayesinde da bu değişikliklerin kalıcı hale gelebilmesi sağlanmalı.”
“İLAÇ TEDAVİLERİ İLE YÜZDE 10 CİVARINDA KİLO KAYBI SAĞLANABİLİYOR”
Prof. Dr. Yazıcı, antrenman ve diyet uygulaması kararında hastada en az yüzde 5’lik bir kilo kaybı sağlanamazsa ve şeker hastalığı, karaciğer yağlanması, kolesterol yüksekliği üzere komplikasyonlarda besbelli bir düzgünleşme görülmezse ikinci basamak olarak ilaç tedavisine başvurulabileceğini lisana getirdi.
İlaç tedavilerinde yüzde 10’lara kadar kilo kaybı sağlanabildiğini belirten Prof. Dr. Yazıcı, kelamlarına şöyleki devam etti:
“Obezite ve fazla kilo toplum genelinde epey yaygın olarak görüldüğü için ilaç tedavileri ile ilgili bir epeyce çalışma yapılıyor. ötürüsıyla aktiflikleri daha yüksek ilaçlar da geliştirilmekte.”
“İLAÇ TEDAVİSİ DOKTOR DENETİMİNDE YAPILMALI”
Bu ilaçların doktor denetiminde kullanılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Yazıcı, husus ile ilgili kıymetli ihtarlarda bulundu:
“Obeziteli yahut fazla kilolu bireyler kilo vermek için bir grup bitkisel sistemlere başvurabiliyor. Fakat bilimsel olarak aktifliği kanıtlanmamış bu bitkisel ilaçlar,kalp-damar ya da merkezi hudut sistemini olumsuz etkileyebilir ve öngörülmeyen öteki komplikasyonlara niye olabilir. Bu niçinle tedavide, İlaç Onam Kurumları tarafınca onaylı olan ilaçların doktor denetimiyle kullanılması riskleri önlemek ismine hayli değerlidir.”
CERRAHİ PROSEDÜRLER HANGİ HASTALARA UYGULANMALI?
Obezitenin tedavisinde başvurulan prosedürlerden biri de cerrahi müdahale. En sık kullanılan formların tüp mide ve gastrik bypass cerrahisi olduğunu belirten Prof. Dr. Yazıcı, “Tüp mide ile yüzde 50-60, bypass sistemiyle ise yüzde 70 oranında fazla kiloların verilmesi sağlanabiliyor.” formunda konuştu.
Obezitede cerrahi metodun her hasta için uygun olmadığını belirten Prof. Dr. Yazıcı, bahis ile ilgili şu ayrıntıları verdi:
“Hastaya obezite cerrahisi uygulanması için belirli kıstaslar var. Genel olarak VKİ’si 40’ın üzerinde olan hastaları da cerrahiye yönlendirebiliyoruz. Hastanın VKİ’si 35 ve üzeriyse ve hem de hastada denetim edilemeyen kimi komplikasyonlar var ise da cerrahi müdahale uygulanabilir.”
Cerrahi müdahalede hasta seçiminin hakikat yapılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Yazıcı, idman ve diyet programı ile hayat biçiminde değişikliği oturtamayan şahısların cerrahi daha sonrası kilo alabildiğini vurguladı. Hastaların cerrahi müdahaleden daha sonra uzun mühlet takip edilmesinin besin eksikliklerinin denetimi açısından da değerli olduğunu belirten Prof. Dr. Yazıcı, kalıcı hayat biçimi değişikliğine ahenk sağlayabilecek hastaların ameliyata yönlendirilmesi gerektiğini kelamlarına ekledi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Obezite hastalığının tanısı, Beden Kütle İndeksi (VKİ) hesaplaması denilen küresel olarak kullanılan bir formül ile temalıyor. Prof. Dr. Dilek Yazıcı, VKİ’nin, kişinin kilosunun, uzunluğunun metre cinsinden karesine bölünerek hesaplandığını belirterek kelamlarına şöyleki devam etti:
“VKİ kararınun 25’e kadar olması kişinin olağan kiloda olduğu manasına gelirken, 25-30 içinde olması fazla kilolu olduğunu gösteriyor. VKİ’nin 30 ve üzeri olması durumunda ise obezite teşhisini koyuyoruz.”
VKİ’nin haricinde bel etrafı ölçümünün de bedendeki yağ ölçüsünü ölçmek açısından kıymetli bir gösterge olduğunun altını çizen Prof. Dr. Yazıcı, Türkiye için bayanlarda 90 cm, erkeklerde ise 100 cm’nin üzerinde olması durumunda obezite teşhisinin koyulabildiğini belirtti.
OBEZİTELİ BİREYLER BİRİNCİ ADIMDA HANGİ UZMANLARA BAŞVURABİLİR?
Obezite hastalığının tedavisinde uygulanan usuller hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Dilek Yazıcı, fazla kilolu yahut obeziteli bireylerin çoklukla birinci vakit içinderda aile tabiplerine, iç hastalıkları uzmanlarına ve endokrinologlara başvurabileceklerini belirtti. Teşhisin konulmasıyla birlikte uygulanması gereken usulün belirlenmesi ile ilgili de konuşan Prof. Dr. Yazıcı şunları söylemiş oldu:
“Obezitenin tedavisinde başvurulan birinci formül hayat usulü değişikliği yapılması oluyor. Hastanın uzmanlar eşliğinde bir beslenme ve antrenman programı uygulaması ve psikolog sayesinde da bu değişikliklerin kalıcı hale gelebilmesi sağlanmalı.”
“İLAÇ TEDAVİLERİ İLE YÜZDE 10 CİVARINDA KİLO KAYBI SAĞLANABİLİYOR”
Prof. Dr. Yazıcı, antrenman ve diyet uygulaması kararında hastada en az yüzde 5’lik bir kilo kaybı sağlanamazsa ve şeker hastalığı, karaciğer yağlanması, kolesterol yüksekliği üzere komplikasyonlarda besbelli bir düzgünleşme görülmezse ikinci basamak olarak ilaç tedavisine başvurulabileceğini lisana getirdi.
İlaç tedavilerinde yüzde 10’lara kadar kilo kaybı sağlanabildiğini belirten Prof. Dr. Yazıcı, kelamlarına şöyleki devam etti:
“Obezite ve fazla kilo toplum genelinde epey yaygın olarak görüldüğü için ilaç tedavileri ile ilgili bir epeyce çalışma yapılıyor. ötürüsıyla aktiflikleri daha yüksek ilaçlar da geliştirilmekte.”
“İLAÇ TEDAVİSİ DOKTOR DENETİMİNDE YAPILMALI”
Bu ilaçların doktor denetiminde kullanılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Yazıcı, husus ile ilgili kıymetli ihtarlarda bulundu:
“Obeziteli yahut fazla kilolu bireyler kilo vermek için bir grup bitkisel sistemlere başvurabiliyor. Fakat bilimsel olarak aktifliği kanıtlanmamış bu bitkisel ilaçlar,kalp-damar ya da merkezi hudut sistemini olumsuz etkileyebilir ve öngörülmeyen öteki komplikasyonlara niye olabilir. Bu niçinle tedavide, İlaç Onam Kurumları tarafınca onaylı olan ilaçların doktor denetimiyle kullanılması riskleri önlemek ismine hayli değerlidir.”
CERRAHİ PROSEDÜRLER HANGİ HASTALARA UYGULANMALI?
Obezitenin tedavisinde başvurulan prosedürlerden biri de cerrahi müdahale. En sık kullanılan formların tüp mide ve gastrik bypass cerrahisi olduğunu belirten Prof. Dr. Yazıcı, “Tüp mide ile yüzde 50-60, bypass sistemiyle ise yüzde 70 oranında fazla kiloların verilmesi sağlanabiliyor.” formunda konuştu.
Obezitede cerrahi metodun her hasta için uygun olmadığını belirten Prof. Dr. Yazıcı, bahis ile ilgili şu ayrıntıları verdi:
“Hastaya obezite cerrahisi uygulanması için belirli kıstaslar var. Genel olarak VKİ’si 40’ın üzerinde olan hastaları da cerrahiye yönlendirebiliyoruz. Hastanın VKİ’si 35 ve üzeriyse ve hem de hastada denetim edilemeyen kimi komplikasyonlar var ise da cerrahi müdahale uygulanabilir.”
Cerrahi müdahalede hasta seçiminin hakikat yapılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Yazıcı, idman ve diyet programı ile hayat biçiminde değişikliği oturtamayan şahısların cerrahi daha sonrası kilo alabildiğini vurguladı. Hastaların cerrahi müdahaleden daha sonra uzun mühlet takip edilmesinin besin eksikliklerinin denetimi açısından da değerli olduğunu belirten Prof. Dr. Yazıcı, kalıcı hayat biçimi değişikliğine ahenk sağlayabilecek hastaların ameliyata yönlendirilmesi gerektiğini kelamlarına ekledi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı