- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Obezitenin Sıhhate Verdiği 6 Kıymetli Ziyandan Kurtulabilirsiniz Kanser kadar tehlikeli olan ve çağımızın vebası olarak isimlendirilen obezite her geçen gün daha hayli kişiyi etkiliyor. Hareketsiz ömür biçiminin yaygınlaşması ve fast food yemek külçeşidinin gelişmesi ile daha fazla tetiklenen obezite; kanser, diyabet, apne sendromu, tansiyon üzere biroldukça yan hastalığın gelişmesine niye olarak beden sıhhatinin bozulmasına sebep oluyor. Çok kilolu ve ameliyata uygun olan hastalarda uygulanan obezite cerrahisi, biroldukca avantaj sağlayarak kişinin hayatına sıhhatle devam etmesine imkan veriyor. Fakat obezite cerrahisinin kozmetik hedefli değil, büsbütün hastalık tedavisi için yapılması gerekiyor. Memorial Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Op. Dr. Yasin Uçar, obezite cerrahisi ve faydaları ile ilgili bilgi verdi.
En kıymetli sebep harcanandan fazla kalori alımıdır
Beden yağ kütlesinin, yağsız kütlesine oranının artması ile karakterize kronik bir hastalık olan obezite, vücut kitle indeksi ölçütüyle tanımlanır. Genetik yatkınlık, yanlış beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik, çevresel etkenler ve hormonal hastalıkların niye olduğu obezitenin en kıymetli sebebi, harcanandan fazla kalori alınmasıdır.
Organların işleyişini bozarak sıhhate önemli ziyanlar verir
Kronik bir hastalık olan obezite bedendeki tüm organ ve sistemlerin işleyişini bozarak kişinin sıhhatine önemli ziyanlar verir. Obezitenin bedene verdiği ziyanlar şu biçimde sıralanabilir:
1. Yüksek vücut kitle indeksine sahip bireylerin tüm organları, beden muhtaçlıklarını karşılamak için daha fazla çalışmakta ve bu durum organlar ile tüm organizmanın ömrünü kısaltmaktadır.
2. Kilo ile birlikte oluşan kan şekeri dengesizlikleri insülin direnci ve diyabet hastalığının ortaya çıkmasına, uzun vadede ise damar sıhhatinin bozulmasına sebep olur. Damar sıhhatinin bozulması ise kalp, böbrek ile beyin üzere kıymetli organların kanlanmasını ve beslenmesini bozar.
3. Kilo fazlalığına bağlı metabolik sendrom ve uyku apne sendromu ortaya çıkmaktadır. Bu rahatsızlıklar da dokularda oksijenlenme azlığına ve akciğerler ile kalp damarlarında hasarlanmaya yol açar.
4. Daha fazla kiloyu taşımak zorunda olan kas iskelet sistemi mekanik olarak yıpranır. Çok kilosu olanlarda bel, diz, boyun ve omuz dokusu hasarı ile ağrıları, toplumdaki olağan kiloya sahip bireylere nazaran fazlaca daha erken başlar.
5. Hormonal istikrardaki bozukluklar bayanlarda adet tertip değişiklikleri, ovulasyon (yumurtlama) meseleleri, erkeklerde cinsel işlev bozuklukları ve en sonunda infertiliteye yani kısırlığa sebep olabilir.
6. Kişinin toplumsal ve iş hayatından uzaklaşmasına sebep olarak özgüven eksikliği ve ruhsal sıkıntılara niye olur.
Obezite cerrahisi üç temel düzenek ile hastalara kilo verdirir
Çok kilolu olan hastalarda uygulanan obezite cerrahisi; besin alımını kısıtlamak, iştahı azaltmak ve alınan besinlerdeki emilimi bozmak üzere üç temel sistem ile hastalara kilo verdirmeyi gayeler. kimi vakit bu üç düzeneğin beraberliği aslına dayanan gastrik by-pass operasyonları, kimi vakit de toplumda tüp mide ameliyatları olarak bilenen besin alımını kısıtlayıp iştah azaltıcı sleeve gastrektomi operasyonları uygulanır. Tüp mide operasyonlarında mide, kılavuz tüp kullanılarak büyük kenarı boyunca hacminin yüzde 75-80’lik kısmı, özel kesici dikici aygıtlar kullanılarak çıkarılır. bu biçimdelikle mide hacmi küçültülmüş, ötürüsıyla alınan besinlerin hacmi de kısıtlanmış olur. Ayrıyeten “Ghrelin” denilen iştah arttırıcı hormonu salgılayan hücre kümesinin bulunduğu midenin kubbe kısmının çıkartılması da iştah azalmasını sağlar. Çift taraflı bir tesir ile ameliyat daha sonrası devirde hastalar diyetisyen takibi ile de sağlıklı ve süratli bir kilo verme sürecine girer.
Uygun kriterlere sahip olan hastalara cerrahi uygulanmalıdır
Obezite cerrahisine hangi hastaların uygun olduğu günümüzde bir tartışma konusudur. Fakat bilimsel olarak obezite cerrahisi vücut kitle indeksi ≥40kg/m2 olan, ya da 35-40 kg/m2 içinde olup, obezite ile bağlı diyabet, hipertansiyon, hepirlipidemi, karaciğerde yağlanma, uyku apne sorunu, eklem ağrıları, reflü, astım, venöz staz, ve idrar kaçırma üzere ek bir hastalığı olan şahıslara uygulanır. birebir vakitte uzunluk kilo indeksi 30-35 olup diyabet ya da metabolik sendromu olan yinelayan diyet denemelerine karşın kilo vermede başarılı olamamış hastalara da (Uzun devir sonuçları çabucak hemen olmamasına rağmen) obezite cerrahisi önerilebilir.
Obezite cerrahisinin hastaya sağladığı 7 değerli avantaj
1. Kilo vermede ve kiloya bağlı oluşan yandaş hastalıkların önlenmesi ve tedavi edilmesinde kanıtlanmış, aktifliği olan tek sistem olan obezite cerrahisi, yapılan çalışmalara nazaran obeziteye bağlı ölümlerin azalmasını sağlar.
2. Kanser görülme sıklığını azaltır.
3. Diyabet, hipertansiyon koroner arter hastalığı, osteoartrit, uyku apne sendromu üzere obezite bağlantılı hastalıklara en faal biçimde tahlil olur.
4. Hayat konforunu artırır.
5. Böbrekler, gözler, damarlar, karaciğer ve üreme sistemi organları olağan işleyişine kavuşur.
6. İş gücü kaybı, yandaş hastalıklardan kaynaklı tedavi maliyetlerinin düşürülmesini sağlar.
7. Hastanın psikolojisi düzelir, toplumsal ve iş hayatına iştiraki artar.
Obezite cerrahisi kozmetik maksatlı yapılmaz
Hastaların obezite cerrahisinden beklentileri fazla kilolarının sıhhat hedefli makul düzeylerde verilmesidir. Bu cerrahide kozmetik telaşların değil, hastalık tedavisinin baskın olduğu bir müddetç hedeflenmelidir. Zira obezite yandaş birfazlaca hastalığa kapıyı aralayan fizyolojik ruhsal ve toplumsal problemlere niye olan kronik bir hastalık halidir. Bu operasyonlardan yalnızca kozmetik beklentilerin olması yanlışsız bir yaklaşım değildir. Obezite cerrahisinde dünyada kabul edilmiş oranlarda komplikasyonlar gerçekleşebilir. Bu riski sıfıra indirmek mümkün değildir. Lakin obezite cerrahisinin bu bahiste tecrübeli uzmanlar tarafınca tam donanımlı merkezlerde yapılması değerlidir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
En kıymetli sebep harcanandan fazla kalori alımıdır
Beden yağ kütlesinin, yağsız kütlesine oranının artması ile karakterize kronik bir hastalık olan obezite, vücut kitle indeksi ölçütüyle tanımlanır. Genetik yatkınlık, yanlış beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik, çevresel etkenler ve hormonal hastalıkların niye olduğu obezitenin en kıymetli sebebi, harcanandan fazla kalori alınmasıdır.
Organların işleyişini bozarak sıhhate önemli ziyanlar verir
Kronik bir hastalık olan obezite bedendeki tüm organ ve sistemlerin işleyişini bozarak kişinin sıhhatine önemli ziyanlar verir. Obezitenin bedene verdiği ziyanlar şu biçimde sıralanabilir:
1. Yüksek vücut kitle indeksine sahip bireylerin tüm organları, beden muhtaçlıklarını karşılamak için daha fazla çalışmakta ve bu durum organlar ile tüm organizmanın ömrünü kısaltmaktadır.
2. Kilo ile birlikte oluşan kan şekeri dengesizlikleri insülin direnci ve diyabet hastalığının ortaya çıkmasına, uzun vadede ise damar sıhhatinin bozulmasına sebep olur. Damar sıhhatinin bozulması ise kalp, böbrek ile beyin üzere kıymetli organların kanlanmasını ve beslenmesini bozar.
3. Kilo fazlalığına bağlı metabolik sendrom ve uyku apne sendromu ortaya çıkmaktadır. Bu rahatsızlıklar da dokularda oksijenlenme azlığına ve akciğerler ile kalp damarlarında hasarlanmaya yol açar.
4. Daha fazla kiloyu taşımak zorunda olan kas iskelet sistemi mekanik olarak yıpranır. Çok kilosu olanlarda bel, diz, boyun ve omuz dokusu hasarı ile ağrıları, toplumdaki olağan kiloya sahip bireylere nazaran fazlaca daha erken başlar.
5. Hormonal istikrardaki bozukluklar bayanlarda adet tertip değişiklikleri, ovulasyon (yumurtlama) meseleleri, erkeklerde cinsel işlev bozuklukları ve en sonunda infertiliteye yani kısırlığa sebep olabilir.
6. Kişinin toplumsal ve iş hayatından uzaklaşmasına sebep olarak özgüven eksikliği ve ruhsal sıkıntılara niye olur.
Obezite cerrahisi üç temel düzenek ile hastalara kilo verdirir
Çok kilolu olan hastalarda uygulanan obezite cerrahisi; besin alımını kısıtlamak, iştahı azaltmak ve alınan besinlerdeki emilimi bozmak üzere üç temel sistem ile hastalara kilo verdirmeyi gayeler. kimi vakit bu üç düzeneğin beraberliği aslına dayanan gastrik by-pass operasyonları, kimi vakit de toplumda tüp mide ameliyatları olarak bilenen besin alımını kısıtlayıp iştah azaltıcı sleeve gastrektomi operasyonları uygulanır. Tüp mide operasyonlarında mide, kılavuz tüp kullanılarak büyük kenarı boyunca hacminin yüzde 75-80’lik kısmı, özel kesici dikici aygıtlar kullanılarak çıkarılır. bu biçimdelikle mide hacmi küçültülmüş, ötürüsıyla alınan besinlerin hacmi de kısıtlanmış olur. Ayrıyeten “Ghrelin” denilen iştah arttırıcı hormonu salgılayan hücre kümesinin bulunduğu midenin kubbe kısmının çıkartılması da iştah azalmasını sağlar. Çift taraflı bir tesir ile ameliyat daha sonrası devirde hastalar diyetisyen takibi ile de sağlıklı ve süratli bir kilo verme sürecine girer.
Uygun kriterlere sahip olan hastalara cerrahi uygulanmalıdır
Obezite cerrahisine hangi hastaların uygun olduğu günümüzde bir tartışma konusudur. Fakat bilimsel olarak obezite cerrahisi vücut kitle indeksi ≥40kg/m2 olan, ya da 35-40 kg/m2 içinde olup, obezite ile bağlı diyabet, hipertansiyon, hepirlipidemi, karaciğerde yağlanma, uyku apne sorunu, eklem ağrıları, reflü, astım, venöz staz, ve idrar kaçırma üzere ek bir hastalığı olan şahıslara uygulanır. birebir vakitte uzunluk kilo indeksi 30-35 olup diyabet ya da metabolik sendromu olan yinelayan diyet denemelerine karşın kilo vermede başarılı olamamış hastalara da (Uzun devir sonuçları çabucak hemen olmamasına rağmen) obezite cerrahisi önerilebilir.
Obezite cerrahisinin hastaya sağladığı 7 değerli avantaj
1. Kilo vermede ve kiloya bağlı oluşan yandaş hastalıkların önlenmesi ve tedavi edilmesinde kanıtlanmış, aktifliği olan tek sistem olan obezite cerrahisi, yapılan çalışmalara nazaran obeziteye bağlı ölümlerin azalmasını sağlar.
2. Kanser görülme sıklığını azaltır.
3. Diyabet, hipertansiyon koroner arter hastalığı, osteoartrit, uyku apne sendromu üzere obezite bağlantılı hastalıklara en faal biçimde tahlil olur.
4. Hayat konforunu artırır.
5. Böbrekler, gözler, damarlar, karaciğer ve üreme sistemi organları olağan işleyişine kavuşur.
6. İş gücü kaybı, yandaş hastalıklardan kaynaklı tedavi maliyetlerinin düşürülmesini sağlar.
7. Hastanın psikolojisi düzelir, toplumsal ve iş hayatına iştiraki artar.
Obezite cerrahisi kozmetik maksatlı yapılmaz
Hastaların obezite cerrahisinden beklentileri fazla kilolarının sıhhat hedefli makul düzeylerde verilmesidir. Bu cerrahide kozmetik telaşların değil, hastalık tedavisinin baskın olduğu bir müddetç hedeflenmelidir. Zira obezite yandaş birfazlaca hastalığa kapıyı aralayan fizyolojik ruhsal ve toplumsal problemlere niye olan kronik bir hastalık halidir. Bu operasyonlardan yalnızca kozmetik beklentilerin olması yanlışsız bir yaklaşım değildir. Obezite cerrahisinde dünyada kabul edilmiş oranlarda komplikasyonlar gerçekleşebilir. Bu riski sıfıra indirmek mümkün değildir. Lakin obezite cerrahisinin bu bahiste tecrübeli uzmanlar tarafınca tam donanımlı merkezlerde yapılması değerlidir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı