Sıcaktan sonra yağmur: haftalarca yağdı. Sonuçta, ağaçlar için iyi – değil mi? Muhtemelen cumhuriyetin en tanınmış ormancısı olan Peter Wohlleben ile bir söyleşi.
Araştırmacıların uzun süredir tahmin ettiği şey gerçekleşiyor: iklim krizi, Alman resimli kitap yazlarına son veriyor. Giderek daha uzun süren sıcak dönemleri ve kurak dönemleri, giderek daha sık ve yaz ortasında şiddetli ve sürekli yağmur izler. Bir röportajda orman uzmanı Peter Wohlleben, su kütlelerinin kuraklıktan zarar gören ağaçlara ne ölçüde yardımcı olduğunu, ormanların neden kendi haline bırakılmasının daha iyi olduğunu ve Almanya’daki ormanların yarısının önümüzdeki yıllarda neden yok olabileceğini açıklıyor.
t-online: Bay Wohlleben, son birkaç haftadır hava uzun zamandır olduğundan daha ıslaktı. Bu, kurak dönemden sonra ağaçlara ne kadar yardımcı oldu?
Peter Wohlleben: Orman bu aşırı yazın başlarını henüz unutmadı, kuraklık ağaçlara zarar verdi. Ve son birkaç haftanın yağmuru, yerin 20 santimetreden daha derinine inmedi. Ancak ağaç kökleri çok daha derinlerdedir.
Ağaçların kuraklık stresinden ne kadar süre kurtulması gerekir?
Ağaçlar, çok yağmur ve kar yağsa bile tüm kış boyunca rehabilitasyona gitmek zorunda kalacaktı. Önümüzdeki aylarda, bazı türler yapraklarını normalden daha uzun süre tutacağı için iyi bir ruh halinde olmadıklarını da göreceğiz. Kış için yeterli şekeri önceden üretmek için yapraklarına daha uzun ve daha uzun süre ihtiyaç duyarlar.
Aksi takdirde yazın kurak geçmesinin kışın uzun vadeli sonuçları olur mu?
Kesinlikle. Ayılar için kış yağları ne ise, ağaçlar için şeker depoları odur. Genellikle bunları yaz boyunca oluştururlar, ancak o zaman ara vermek zorunda kaldılar. Sıcak ve kuru olduğunda, su tasarrufu için fotosentezi yavaşlatırlar. Bunu yapmak için, gerçekten gaza basmaları ve mümkün olduğu kadar fazla gaza basmaları gerekiyor.
(Kaynak: Wohlleben Orman Akademisi)
Peter Wohlleben
59 yaşındaki muhtemelen Almanya’nın en tanınmış ormancısı ve ormanlar konusunda yazar. Ekolojik ve ekonomik olarak sürdürülebilir ormancılığa kendini adamıştır, orman eğitim kursları sunar ve “Urwald Projekt” ile ülke çapında yaprak döken ormanları kurtarır. “Ağaçların Gizli Yaşamı” adlı kitabı da onu uluslararası alanda tanınır hale getirdi. “Orman bilgisi: dünyayı ormandan anlamak” son çalışmasıdır.
Tüm türlerin bu hayatta kalma stratejisi var mı?
Kayınlar bu son sprinti özellikle iyi yönetirler. Ancak, örneğin, ladinlerin yenilenmesi için genellikle birkaç ıslak yıla ihtiyacı vardır. İklim değişikliği ile muhtemelen bunu unutabilirsiniz. Önümüzdeki on yıl içinde ladin ve çam ağaçlarını neredeyse tamamen kaybedeceğimizi varsayıyorum.
Bu kulağa endişe verici geliyor. Ne de olsa ladin, Alman ormanlarındaki en yaygın ağaçtır.
Korkarım, Almanya’daki tüm ormanlık alanların yaklaşık yarısı, giderek artan sıcak ve kurak yazlar nedeniyle yok olacak. Bununla birlikte, ladin tarlalarını bir orman olarak tanımlamak çok Alman bir fenomendir. Bu yanıltıcıdır.
Binlerce hayvan ve bitki türü bir ormanda yaşar ve iyi prova edilmiş bir ekip oluşturur: belirli bir yosunda yuva yapan bakterilerden mantarlara ve tilkilere, ağaçlara kadar. Böyle bir doğal ekosistemle karşılaştırıldığında, ladin tarlaları monokültürlerdir – ekolojik çöller. Harz artık kıyamet gibi görünüyor ama orada kimse ölmüyor. Yerli kayın ormanı yüzyıllar önce orada kesildi ve yerini kereste endüstrisi için hızlı büyüyen kozalaklı ağaçlar aldı. Şimdiye kadar. Şu anda ısı, kuraklık ve kabuk böceğinin yok ettiği şey ladin monokültürleridir. Tekrar ediyorum: orman yok.
Bununla birlikte, artık iğne yapraklı tarlaları orman olarak görmeye alıştık. Onlar olmadan Almanya’daki manzara önemli ölçüde değişecek.
Ve nasıl! Sauerland’da manzara son derece değişecek. Aynı şekilde Kara Orman, Frankonya Ormanı, Fichtelgebirge, Erzgebirge ve Bavyera ve Thüringen Ormanlarında – bunlar, bir zamanlar binlerce yıldır karışık ormanların büyüdüğü alanlarda çoğunlukla insan yapımı ladin monokültürleridir.
Bu bölgelerde ağaç kaybının sonuçları nelerdir?
Her şeyden önce, ısınacak. Ladin tarlaları ölür ve sahipleri bir şekilde ahşabı satmak istedikleri için kesilirse, bu alanın yüzey sıcaklığı yaklaşık sekiz derece yükselir. Ve bu bölgelerde daha az yağmur yağacak.
Isıtılan hava küçük, yerel yüksek basınç alanları oluşturduğundan, bulutların büyük boş alanlardan kaçındığını gösteren yeni araştırmalar var. Bu yüzden ölü ağaçları mutlaka ayakta bırakmalısınız. Yararsız değiller: ölü ağaçlar bile gölge yapıyor, su depoluyor ve humusa ayrılıyor, bu da doğal ormanın yeniden büyümeye başlamasını kolaylaştırıyor. Orman kendi kendine geri gelecek ve insan müdahalesinden çok daha karmaşık.
Araştırmacıların uzun süredir tahmin ettiği şey gerçekleşiyor: iklim krizi, Alman resimli kitap yazlarına son veriyor. Giderek daha uzun süren sıcak dönemleri ve kurak dönemleri, giderek daha sık ve yaz ortasında şiddetli ve sürekli yağmur izler. Bir röportajda orman uzmanı Peter Wohlleben, su kütlelerinin kuraklıktan zarar gören ağaçlara ne ölçüde yardımcı olduğunu, ormanların neden kendi haline bırakılmasının daha iyi olduğunu ve Almanya’daki ormanların yarısının önümüzdeki yıllarda neden yok olabileceğini açıklıyor.
t-online: Bay Wohlleben, son birkaç haftadır hava uzun zamandır olduğundan daha ıslaktı. Bu, kurak dönemden sonra ağaçlara ne kadar yardımcı oldu?
Peter Wohlleben: Orman bu aşırı yazın başlarını henüz unutmadı, kuraklık ağaçlara zarar verdi. Ve son birkaç haftanın yağmuru, yerin 20 santimetreden daha derinine inmedi. Ancak ağaç kökleri çok daha derinlerdedir.
Ağaçların kuraklık stresinden ne kadar süre kurtulması gerekir?
Ağaçlar, çok yağmur ve kar yağsa bile tüm kış boyunca rehabilitasyona gitmek zorunda kalacaktı. Önümüzdeki aylarda, bazı türler yapraklarını normalden daha uzun süre tutacağı için iyi bir ruh halinde olmadıklarını da göreceğiz. Kış için yeterli şekeri önceden üretmek için yapraklarına daha uzun ve daha uzun süre ihtiyaç duyarlar.
Aksi takdirde yazın kurak geçmesinin kışın uzun vadeli sonuçları olur mu?
Kesinlikle. Ayılar için kış yağları ne ise, ağaçlar için şeker depoları odur. Genellikle bunları yaz boyunca oluştururlar, ancak o zaman ara vermek zorunda kaldılar. Sıcak ve kuru olduğunda, su tasarrufu için fotosentezi yavaşlatırlar. Bunu yapmak için, gerçekten gaza basmaları ve mümkün olduğu kadar fazla gaza basmaları gerekiyor.
(Kaynak: Wohlleben Orman Akademisi)
Peter Wohlleben
59 yaşındaki muhtemelen Almanya’nın en tanınmış ormancısı ve ormanlar konusunda yazar. Ekolojik ve ekonomik olarak sürdürülebilir ormancılığa kendini adamıştır, orman eğitim kursları sunar ve “Urwald Projekt” ile ülke çapında yaprak döken ormanları kurtarır. “Ağaçların Gizli Yaşamı” adlı kitabı da onu uluslararası alanda tanınır hale getirdi. “Orman bilgisi: dünyayı ormandan anlamak” son çalışmasıdır.
Tüm türlerin bu hayatta kalma stratejisi var mı?
Kayınlar bu son sprinti özellikle iyi yönetirler. Ancak, örneğin, ladinlerin yenilenmesi için genellikle birkaç ıslak yıla ihtiyacı vardır. İklim değişikliği ile muhtemelen bunu unutabilirsiniz. Önümüzdeki on yıl içinde ladin ve çam ağaçlarını neredeyse tamamen kaybedeceğimizi varsayıyorum.
Bu kulağa endişe verici geliyor. Ne de olsa ladin, Alman ormanlarındaki en yaygın ağaçtır.
Korkarım, Almanya’daki tüm ormanlık alanların yaklaşık yarısı, giderek artan sıcak ve kurak yazlar nedeniyle yok olacak. Bununla birlikte, ladin tarlalarını bir orman olarak tanımlamak çok Alman bir fenomendir. Bu yanıltıcıdır.
Binlerce hayvan ve bitki türü bir ormanda yaşar ve iyi prova edilmiş bir ekip oluşturur: belirli bir yosunda yuva yapan bakterilerden mantarlara ve tilkilere, ağaçlara kadar. Böyle bir doğal ekosistemle karşılaştırıldığında, ladin tarlaları monokültürlerdir – ekolojik çöller. Harz artık kıyamet gibi görünüyor ama orada kimse ölmüyor. Yerli kayın ormanı yüzyıllar önce orada kesildi ve yerini kereste endüstrisi için hızlı büyüyen kozalaklı ağaçlar aldı. Şimdiye kadar. Şu anda ısı, kuraklık ve kabuk böceğinin yok ettiği şey ladin monokültürleridir. Tekrar ediyorum: orman yok.
Bununla birlikte, artık iğne yapraklı tarlaları orman olarak görmeye alıştık. Onlar olmadan Almanya’daki manzara önemli ölçüde değişecek.
Ve nasıl! Sauerland’da manzara son derece değişecek. Aynı şekilde Kara Orman, Frankonya Ormanı, Fichtelgebirge, Erzgebirge ve Bavyera ve Thüringen Ormanlarında – bunlar, bir zamanlar binlerce yıldır karışık ormanların büyüdüğü alanlarda çoğunlukla insan yapımı ladin monokültürleridir.
Bu bölgelerde ağaç kaybının sonuçları nelerdir?
Her şeyden önce, ısınacak. Ladin tarlaları ölür ve sahipleri bir şekilde ahşabı satmak istedikleri için kesilirse, bu alanın yüzey sıcaklığı yaklaşık sekiz derece yükselir. Ve bu bölgelerde daha az yağmur yağacak.
Isıtılan hava küçük, yerel yüksek basınç alanları oluşturduğundan, bulutların büyük boş alanlardan kaçındığını gösteren yeni araştırmalar var. Bu yüzden ölü ağaçları mutlaka ayakta bırakmalısınız. Yararsız değiller: ölü ağaçlar bile gölge yapıyor, su depoluyor ve humusa ayrılıyor, bu da doğal ormanın yeniden büyümeye başlamasını kolaylaştırıyor. Orman kendi kendine geri gelecek ve insan müdahalesinden çok daha karmaşık.