- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Orta yaşlarındaki erkekleri bekleyen 5 ürolojik tehlike Üro-Androloji Uzmanı Prof. Dr. Halim Hattat, orta yaşlarındaki erkeklerde performans kaybı, cinsel istekte azalma, prostat büyümesi, motivasyon düşüklüğü üzere sorunların olabileceğini söyleyerek, “Kişiler bu meseleleri yalnızca kendilerinin yaşadığını düşünüp, uzmana başvurmuyor. Ancak hepsinin tedavisi var, kesinlikle bir doktora gidin” dedi.
“PERFORMANS KAYBI BAŞLAR”
Şahıslara uygun tedavilerin uygulandığına dikkat çeken Prof. Dr. Hattat, “Kişilerin şikayetleri artıkça kimseye söylemeden, tabibe başvurmadan hayatına devam ediyor. bu biçimde olunca partnerlerinden ve cinsellikten uzaklaşabiliyorlar. zatenız orta yaşlara gelmeden, daha 30’lu yaşlardan itibaren cinsel işlevlerde doğal bir yavaşlama başlıyor. Penis damarları, hudutları ve kaslarında yani cinsel bölgedeki lokal dokuda değişim yaşanıyor. Bu durum sertleşmeyi sağlama ve sürdürme yeteneğini sekteye uğratıyor. Bilhassa sıhhatsiz beslenen, kilo sorunu olan, antrenman yapmayan, çok alkol tüketen, sigara içen erkeklerde penis dokusu daha da olumsuz etkileniyor. Diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, hudut sistemi meseleleri üzere risk faktörü olanlarda bu tesir şiddetleniyor. bu biçimdece orta yaşlarda organik manada sertleşme sorunu baş gösteriyor. Sertleşme sağlayamama, sertleşmeyi devam ettirememe, penisin sertleşme halinde eskisi kadar fit durmaması üzere ezalar oluşuyor. bu biçimde meselelerde tam bir organik inceleme yapılıp sertleşme sorunu için önerilen tedavilerden size uygun olanları seçiliyor. Bu amaçla haplar, enjeksiyonlar, penis ütüsü üzere yeni tedaviler uygulanabiliyor” diye konuştu.
“CİNSEL İSTEK VE MOTİVASYON DÜŞER”
30’lu yaşlardan itibaren oluşan diğer bir değişim de testosteron hormonuyla ilgili olduğunu belirten Prof. Dr. Hattat, “Erkeklik hormonu olarak bilinen testosteron orta yaşlara gelindiğinde artık klinik belirti verecek oranda azalmış oluyor. Bunun en değerli belirtisi cinsel isteksizlik şikayetidir. Bunun yanında genel cinsel iştah ve uyarılmada düşüş, yorgunluk, halsizlik, kilo artışı, kemik zayıflığı üzere yan şikayetler de görülüyor. Sabah sertliklerinin sıklığı ve kalitesi düşüyor. Görsel uyaranlara verilen cinsel yansılar azalıyor. Evvelden cinsel dürtüler bir fikirle bile tetiklenebilirken artık daha dokunmatik ikazlara muhtaçlık duyuluyor. Bu durumda testosteron eksikliği sıradan bir kan testiyle tespit ediliyor. Testosteron eksikliğinin şiddetine nazaran hormon tedavilerinden yararlanılabiliyor” sözlerini kullandı.
“FARK EDİLEBİLİR BİR ARTIŞ SAĞLANABİLİYOR”
Penisin lokal dokusunda ve testosteronda meydana gelen değişimlerin orta yaş adamlarınde erken boşalmayı tetikleyebileceğini belirten Doç. Dr. Hattat, “Erken boşalma kimi vakit evvelce beri süregelen bir şikayet bulunmasına karşın daha evvelce gecede birkaç sefer sertleşme sağlanarak ötelenmiş bir sorun olabiliyor. Orta yaşlarda sertleşme de bozulunca bu sefer erken boşalma da öncelik kazanıyor. bir daha sertleşme elde etmede zorluk yaşayan erkekler sertliği kaybetmemek ismine erken boşalmayı alışkanlık haline getirebiliyor. bu biçimde bir durum bilhassa erkeklere göre daha geç uyarılan ve orgazm olmak için daha kapsamlı bir ikaza gereksinim duyan eşlere gereksinim duydukları süreyi tanımıyor. Erken boşalmada günümüzde uygulayabildiğimiz bir fazlaca tedavi seçeneği var. Hem ilaç tedavileri hem penise lokal takviyeler birebir vakitte boşalma denetimini kolaylaştıracak konut ödevleriyle boşalma müddetinde fark edilir bir artış sağlanabiliyor” dedi.
“PENİSTE EĞRİLİK GELİŞEBİLİR”
40 yaşından itibaren birfazlaca erkeğin penis eğriliğinin yaşamaya başlayacağını söyleyen Prof. Dr. Halim Hattat, “Genetik faktörler tesirli olsa da şeker hastalığı yahut zorlayıcı cinsel münasebetlerde de penis eğriliği sıklaşıyor. Eğrilikte en büyük sorun sertleşme anında yaşanıyor. Sertleşme sürecinde penisteki eğrilik cinsel birleşmede zorluk ve ağrı yaratabiliyor. vakit içinde serleşme de bozuluyor. Peyronie (penis eğiriliği) için ilaç tedavilerinin yanı sıra özel kimi penis enjeksiyonları ile penis ütüsü kullanılabiliyor. Çok ileri olaylarda cerrahi sürece muhtaçlık duyuluyor” diye konuştu.
“HER ERKEKTE PROSTAT BÜYÜR”
Kırklı yaşlarda her erkeğin prostat dokusunda güzel huylu bir büyümenin olmaya başlayacağını aktaran Prof. Dr. Hattat, “60 yaşına gelindiğinde adamların yüzde 60’ında prostat büyümesi görülüyor. Bu kanserin tersine selim nitelikte bir büyüme. Bu büyüme adamların üçte birinde tedavi gerektirecek ölçüde idrar yolu tıkanıklığı yaratıyor. Sık sık kesik kesik idrara çıkma, idrar yaparken zorlanma, gece idrara kalkma üzere şikayetler görülüyor. İdrar şikayetleri cinsel hayatı da olumsuz etkiliyor. Bu niçinle orta yaşlarda kesinlikle bir prostat check-up’ı yaptırmakta yarar var. PSA (prostat spesifik antijen) ve muayene neticeleriyla, gereksinim duyulduğunda yapılan ultrason üzere tekniklerle prostat büyümesini takip etmek gerekiyor. bu biçimdece ilerleyen periyotta muhtemel bir prostat kanserinin erken periyotta teşhis edilmesi de kolaylaşıyor” sözlerini kullandı.
“PERFORMANS KAYBI BAŞLAR”
Şahıslara uygun tedavilerin uygulandığına dikkat çeken Prof. Dr. Hattat, “Kişilerin şikayetleri artıkça kimseye söylemeden, tabibe başvurmadan hayatına devam ediyor. bu biçimde olunca partnerlerinden ve cinsellikten uzaklaşabiliyorlar. zatenız orta yaşlara gelmeden, daha 30’lu yaşlardan itibaren cinsel işlevlerde doğal bir yavaşlama başlıyor. Penis damarları, hudutları ve kaslarında yani cinsel bölgedeki lokal dokuda değişim yaşanıyor. Bu durum sertleşmeyi sağlama ve sürdürme yeteneğini sekteye uğratıyor. Bilhassa sıhhatsiz beslenen, kilo sorunu olan, antrenman yapmayan, çok alkol tüketen, sigara içen erkeklerde penis dokusu daha da olumsuz etkileniyor. Diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, hudut sistemi meseleleri üzere risk faktörü olanlarda bu tesir şiddetleniyor. bu biçimdece orta yaşlarda organik manada sertleşme sorunu baş gösteriyor. Sertleşme sağlayamama, sertleşmeyi devam ettirememe, penisin sertleşme halinde eskisi kadar fit durmaması üzere ezalar oluşuyor. bu biçimde meselelerde tam bir organik inceleme yapılıp sertleşme sorunu için önerilen tedavilerden size uygun olanları seçiliyor. Bu amaçla haplar, enjeksiyonlar, penis ütüsü üzere yeni tedaviler uygulanabiliyor” diye konuştu.
“CİNSEL İSTEK VE MOTİVASYON DÜŞER”
30’lu yaşlardan itibaren oluşan diğer bir değişim de testosteron hormonuyla ilgili olduğunu belirten Prof. Dr. Hattat, “Erkeklik hormonu olarak bilinen testosteron orta yaşlara gelindiğinde artık klinik belirti verecek oranda azalmış oluyor. Bunun en değerli belirtisi cinsel isteksizlik şikayetidir. Bunun yanında genel cinsel iştah ve uyarılmada düşüş, yorgunluk, halsizlik, kilo artışı, kemik zayıflığı üzere yan şikayetler de görülüyor. Sabah sertliklerinin sıklığı ve kalitesi düşüyor. Görsel uyaranlara verilen cinsel yansılar azalıyor. Evvelden cinsel dürtüler bir fikirle bile tetiklenebilirken artık daha dokunmatik ikazlara muhtaçlık duyuluyor. Bu durumda testosteron eksikliği sıradan bir kan testiyle tespit ediliyor. Testosteron eksikliğinin şiddetine nazaran hormon tedavilerinden yararlanılabiliyor” sözlerini kullandı.
“FARK EDİLEBİLİR BİR ARTIŞ SAĞLANABİLİYOR”
Penisin lokal dokusunda ve testosteronda meydana gelen değişimlerin orta yaş adamlarınde erken boşalmayı tetikleyebileceğini belirten Doç. Dr. Hattat, “Erken boşalma kimi vakit evvelce beri süregelen bir şikayet bulunmasına karşın daha evvelce gecede birkaç sefer sertleşme sağlanarak ötelenmiş bir sorun olabiliyor. Orta yaşlarda sertleşme de bozulunca bu sefer erken boşalma da öncelik kazanıyor. bir daha sertleşme elde etmede zorluk yaşayan erkekler sertliği kaybetmemek ismine erken boşalmayı alışkanlık haline getirebiliyor. bu biçimde bir durum bilhassa erkeklere göre daha geç uyarılan ve orgazm olmak için daha kapsamlı bir ikaza gereksinim duyan eşlere gereksinim duydukları süreyi tanımıyor. Erken boşalmada günümüzde uygulayabildiğimiz bir fazlaca tedavi seçeneği var. Hem ilaç tedavileri hem penise lokal takviyeler birebir vakitte boşalma denetimini kolaylaştıracak konut ödevleriyle boşalma müddetinde fark edilir bir artış sağlanabiliyor” dedi.
“PENİSTE EĞRİLİK GELİŞEBİLİR”
40 yaşından itibaren birfazlaca erkeğin penis eğriliğinin yaşamaya başlayacağını söyleyen Prof. Dr. Halim Hattat, “Genetik faktörler tesirli olsa da şeker hastalığı yahut zorlayıcı cinsel münasebetlerde de penis eğriliği sıklaşıyor. Eğrilikte en büyük sorun sertleşme anında yaşanıyor. Sertleşme sürecinde penisteki eğrilik cinsel birleşmede zorluk ve ağrı yaratabiliyor. vakit içinde serleşme de bozuluyor. Peyronie (penis eğiriliği) için ilaç tedavilerinin yanı sıra özel kimi penis enjeksiyonları ile penis ütüsü kullanılabiliyor. Çok ileri olaylarda cerrahi sürece muhtaçlık duyuluyor” diye konuştu.
“HER ERKEKTE PROSTAT BÜYÜR”
Kırklı yaşlarda her erkeğin prostat dokusunda güzel huylu bir büyümenin olmaya başlayacağını aktaran Prof. Dr. Hattat, “60 yaşına gelindiğinde adamların yüzde 60’ında prostat büyümesi görülüyor. Bu kanserin tersine selim nitelikte bir büyüme. Bu büyüme adamların üçte birinde tedavi gerektirecek ölçüde idrar yolu tıkanıklığı yaratıyor. Sık sık kesik kesik idrara çıkma, idrar yaparken zorlanma, gece idrara kalkma üzere şikayetler görülüyor. İdrar şikayetleri cinsel hayatı da olumsuz etkiliyor. Bu niçinle orta yaşlarda kesinlikle bir prostat check-up’ı yaptırmakta yarar var. PSA (prostat spesifik antijen) ve muayene neticeleriyla, gereksinim duyulduğunda yapılan ultrason üzere tekniklerle prostat büyümesini takip etmek gerekiyor. bu biçimdece ilerleyen periyotta muhtemel bir prostat kanserinin erken periyotta teşhis edilmesi de kolaylaşıyor” sözlerini kullandı.