KesikÇayır
New member
- Katılım
- 26 Mar 2021
- Mesajlar
- 1,744
- Puanları
- 0
Oyun oynamak çocukların öz itimadını artırıyor Çocuk gelişmeninde çeşitli oyunlar oynamanın etkisinin büyüktür. Çocuklar oyun oynarken duygusal zekalarının gelişmesine katkıda bulunurlar. Ayrıyeten, daha yaratıcı olabilmenin yollarını keşfederler. Kendi başına sıkılmadan vakit geçirmeyi öğrenen bir çocuk vakit içinde kendine olan itimadını geliştirir.
Oyun oynayan çocukların öz inancının daha yüksek olduğunu söyleyen Uzman Klinik Psikolog Selenay Yücel, husus hakkında ailelere tekliflerde bulundu.
“ÇOCUKLARIN KENDİLERİNE OLAN ÖZ İNANCI ARTIYOR”
Uzman Klinik Psikolog Selenay Yücel, “Çalışan ebeveynler yetersizlik hissini fazlaca fazla hissediyor. Çalışan anne ve baba çocuklarıyla düzgün vakit geçiremediklerine inanıyorlar. 0-6 yaş devrinde beyin gelişmenini desteklemek için fazlaca fazla uyarana ve oyuna gereksinim oluyor. Ebeveynler çocuğuma kâfi olabiliyor muyum, diye kaygılanabiliyorlar.” formunda konuştu.
Yücel kelamlarına şu biçimde devam etti: “Nitelikli vakit geçirmek yalnızca çocukla saatlerce yan yana olmak değil. Artık ve burada seninleyim, seninle olduğum bu süreçte vaktimi büsbütün sana ayırıyorum ve bundan keyif alıyorum iletisini verebilmeliyiz. Bu iletisi alan çocuklar kendilerini duygusal, toplumsal ve bilişsel manada düzgün hissedecektir. Çocukların kendilerine olan öz inançları artıyor.” dedi.
“SEVGİ VE ŞEFKATİ ŞARTSIZ BİR BİÇİMDE GÖSTERMEK GEREKİYOR”
Oyun oynanan çocuğun daha toplumsal olduğunu söyleyen Yücel, “Yapılan araştırmalar bize gösteriyor ki oyun oynanan çocuğun öz inancı daha yüksek oluyor. Anne ve baba çocuklarıyla bir plan yapıyorsa bu plana sadık kalmalı. Çocuklarla yapılan planlar bozulmamalı. Çocuğun sevdiği ve keyif aldığı oyunlar tercih edilmeli. Anne ile babanın eğitici ve öğretici rolünün haricinde bir de eğlendirici tavrı da çocuklar için epeyce kıymetli. Çocuklar sevdiğini ve kıymetli olduğunu hissetmeli.” sözlerini kullandı.
Ebeveynlerin bir gün ilgili öbür gün ilgisiz olmasının çocuğun başını karıştıracağını anlatan Selenay Yücel kelamlarını şu biçimde noktaladı: “Sevgi ve şefkati şartsız bir biçimde göstermek gerekiyor. Günlük mesken işlerinde bile çocuğun dayanağını almak fazlaca kıymetli. Çocuğa sorumluluklar verilmeli. Çocuğa küçük nazaranvler verilerek hem günlük yaşama entegre etmeli tıpkı vakitte çocukla vakit geçirmiş olunur.”
Oyun oynayan çocukların öz inancının daha yüksek olduğunu söyleyen Uzman Klinik Psikolog Selenay Yücel, husus hakkında ailelere tekliflerde bulundu.
“ÇOCUKLARIN KENDİLERİNE OLAN ÖZ İNANCI ARTIYOR”
Uzman Klinik Psikolog Selenay Yücel, “Çalışan ebeveynler yetersizlik hissini fazlaca fazla hissediyor. Çalışan anne ve baba çocuklarıyla düzgün vakit geçiremediklerine inanıyorlar. 0-6 yaş devrinde beyin gelişmenini desteklemek için fazlaca fazla uyarana ve oyuna gereksinim oluyor. Ebeveynler çocuğuma kâfi olabiliyor muyum, diye kaygılanabiliyorlar.” formunda konuştu.
Yücel kelamlarına şu biçimde devam etti: “Nitelikli vakit geçirmek yalnızca çocukla saatlerce yan yana olmak değil. Artık ve burada seninleyim, seninle olduğum bu süreçte vaktimi büsbütün sana ayırıyorum ve bundan keyif alıyorum iletisini verebilmeliyiz. Bu iletisi alan çocuklar kendilerini duygusal, toplumsal ve bilişsel manada düzgün hissedecektir. Çocukların kendilerine olan öz inançları artıyor.” dedi.
“SEVGİ VE ŞEFKATİ ŞARTSIZ BİR BİÇİMDE GÖSTERMEK GEREKİYOR”
Oyun oynanan çocuğun daha toplumsal olduğunu söyleyen Yücel, “Yapılan araştırmalar bize gösteriyor ki oyun oynanan çocuğun öz inancı daha yüksek oluyor. Anne ve baba çocuklarıyla bir plan yapıyorsa bu plana sadık kalmalı. Çocuklarla yapılan planlar bozulmamalı. Çocuğun sevdiği ve keyif aldığı oyunlar tercih edilmeli. Anne ile babanın eğitici ve öğretici rolünün haricinde bir de eğlendirici tavrı da çocuklar için epeyce kıymetli. Çocuklar sevdiğini ve kıymetli olduğunu hissetmeli.” sözlerini kullandı.
Ebeveynlerin bir gün ilgili öbür gün ilgisiz olmasının çocuğun başını karıştıracağını anlatan Selenay Yücel kelamlarını şu biçimde noktaladı: “Sevgi ve şefkati şartsız bir biçimde göstermek gerekiyor. Günlük mesken işlerinde bile çocuğun dayanağını almak fazlaca kıymetli. Çocuğa sorumluluklar verilmeli. Çocuğa küçük nazaranvler verilerek hem günlük yaşama entegre etmeli tıpkı vakitte çocukla vakit geçirmiş olunur.”