- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Pandemide doğum daha sonrası depresyon oranı arttı Hamileliğin hem anne tıpkı vakitte bebek için olumsuz sonuçları olabilecek hassas bir devir olduğuna vurgu yapan İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Psikiyatrist Dr. Alişan Burak Yaşar, “Covid-19 pandemisi ile artan ruhsal meşakkatler yüzünden gebe bayanların bilhassa etkilendiği ve koronavirüs ile çaba sürecinde orta derece risk kümesinde yer aldıkları gözlemlenmiştir” diye konuştu.
DOĞUM ÖNCESİ DEPRESYONA DİKKAT
Doğum öncesi depresyon ve anksiyetenin artması, anne adaylarının fizikî aktivitelerinde, beslenmelerinde ve uyku tertiplerinde de değişiklikler yaratarak ruh hallerini ve bebek gelişmenini olumsuz istikamette etkilediğini söyleyen Dr. Yaşar, “Bunun kararında da düşük yapma ve erken doğum olasılıkları yükselmektedir. Covid-19 salgınına ait anksiyeteye yol açan sebepler içinde en kıymetlisi annenin kendisi ve bebeğinin hayatını tehdit eden hastalık ögesidir. ADYÜ Sıhhat Bilimleri Dergisi’nde Hacer Alan Dikmen tarafınca yayınlanan çalışmaya göre gebe bayanların yüzde 83’ü bebeğine koronavirüs bulaştırma korkusu yaşıyor. Yenidoğandan farklı kalma korkusu ise yüzde 27,1 oranında kendini gösteriyor. Bunu takiben pandemi yüzünden değişen doğum öncesi bakım hizmetlerine erişimin azalması, iptal edilen hastane randevuları ve hastaneye destekleyici bir yakının getirilmesine müsaade verilmemesi gelmektedir. Bunlarla birlikte toplumsal izolasyon, bağlantı gerilimi, iş kaybına bağlı ekonomik meşakkatler ve enfekte olma korkusu yer almaktadır” dedi.
“PROFESYONEL YARDIM ALINMALI”
Hormonal değişikliklerin yaşandığı hamilelik sürecinde ruhsal değişimlerin yaşanmasının olağan olduğunun altını çizen Dr. Yaşar, hamilelik mühletince çok kaygı yaşayanların gerektiğinde profesyonel psikiyatrik yardım alması gerektiği konusunda ise tavsiyede bulundu. Yaşar, “Bilhassa bilişsel davranışsal terapi ile niyet yapısını bir daha çerçeveleyerek, baş etme hünerlerini güçlendirerek ve gevşeme idmanları göstererek gebe bayanların anksiyete ve depresyon oranlarında düşüş sağlanabilir” dedi.
DOĞUM ÖNCESİ DEPRESYONA DİKKAT
Doğum öncesi depresyon ve anksiyetenin artması, anne adaylarının fizikî aktivitelerinde, beslenmelerinde ve uyku tertiplerinde de değişiklikler yaratarak ruh hallerini ve bebek gelişmenini olumsuz istikamette etkilediğini söyleyen Dr. Yaşar, “Bunun kararında da düşük yapma ve erken doğum olasılıkları yükselmektedir. Covid-19 salgınına ait anksiyeteye yol açan sebepler içinde en kıymetlisi annenin kendisi ve bebeğinin hayatını tehdit eden hastalık ögesidir. ADYÜ Sıhhat Bilimleri Dergisi’nde Hacer Alan Dikmen tarafınca yayınlanan çalışmaya göre gebe bayanların yüzde 83’ü bebeğine koronavirüs bulaştırma korkusu yaşıyor. Yenidoğandan farklı kalma korkusu ise yüzde 27,1 oranında kendini gösteriyor. Bunu takiben pandemi yüzünden değişen doğum öncesi bakım hizmetlerine erişimin azalması, iptal edilen hastane randevuları ve hastaneye destekleyici bir yakının getirilmesine müsaade verilmemesi gelmektedir. Bunlarla birlikte toplumsal izolasyon, bağlantı gerilimi, iş kaybına bağlı ekonomik meşakkatler ve enfekte olma korkusu yer almaktadır” dedi.
“PROFESYONEL YARDIM ALINMALI”
Hormonal değişikliklerin yaşandığı hamilelik sürecinde ruhsal değişimlerin yaşanmasının olağan olduğunun altını çizen Dr. Yaşar, hamilelik mühletince çok kaygı yaşayanların gerektiğinde profesyonel psikiyatrik yardım alması gerektiği konusunda ise tavsiyede bulundu. Yaşar, “Bilhassa bilişsel davranışsal terapi ile niyet yapısını bir daha çerçeveleyerek, baş etme hünerlerini güçlendirerek ve gevşeme idmanları göstererek gebe bayanların anksiyete ve depresyon oranlarında düşüş sağlanabilir” dedi.