Paris İklim Mutabakatı nedir, unsurlarının hedefi ne? Paris İklim Mutabakatı, iklim değişikliğine karşı global çapta verilen çabayı temsil ediyor. Paris İklim Muahedesi unsurları daha istikrarlı, daha sağlıklı bir gezegen, daha adil toplumlar ve daha canlı iktisatların olduğu bir dünya bırakmayı amaçlıyor. Paris Mutabakatı, neredeyse tüm dünya emisyonlarını kapsayan, iklim değişikliği konusundaki birinci epeyce uluslu muahede özelliğine sahip. Pekala Paris İklim Muahedesi nedir, gayesi ne?
Paris İklim Muahedesi, iklim değişikliğinin azaltılması, adaptasyonu ve finansmanı hakkında imzalanarak 2016 yılında yürürlüğe girdi. Muahedeyi onaylamayan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Mukavelesi üye devletleri içinde Eritre, İran, Irak, Libya, Yemen ve Türkiye yer alıyor lakin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Paris İklim Anlaşması’nı, ulusal katkı beyanımız çerçevesinde önümüzdeki ay Meclisimizin onayına sunuyoruz.” tabirlerini kullanmıştı. 6 Ekim 2021 tarihinde, Paris İklim Mutabakatı TBMM tarafınca resmen kabul edildi.
PARİS İKLİM MUAHEDESİ NEDİR?
Paris Mutabakatı, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Kontratı (BMİDÇS) kapsamında, iklim değişikliğinin azaltılması, adaptasyonu ve finansmanı hakkında 2015 yılında imzalanan, 2016 yılında yürürlüğe giren bir mutabakattır.
Mart 2021 prestijiyle, BMİDÇS’nin 191 üyesi mutabakata taraftır. Muahedeyi onaylamayan altı BMİDÇS üye devlet vardır: Eritre, İran, Irak, Libya, Yemen ve Türkiye. Bu altı ülke ortasında en büyük emisyon kaynağı birinci 20 ortasında yer alan İran ve Türkiye’dir. Amerika Birleşik Devletleri 2020’de mutabakattan çekildi, fakat 2021’de bir daha katıldı.
PARİS İKLİM MUTABAKATI MAKSADI NEDİR?
Paris mutabakatı, sera gazı emisyonlarının tavan yaptığına ve yüzyılın ikinci yarsında iklim sıkıntısının çözülmesi gerektiğini dikkat çekerek, mümkün olan en kısa müddette uygulanması gereken global bir aksiyon planı ortaya koyuyor.
Paris Mutabakatı’nın uzun vadeli sıcaklık amacı, global ortalama sıcaklık artışını sanayi öncesi düzeylerden 2°C (3,6°F) artış düzeyi ile hudutlu tutmaktır ve hatta 1,5°C uğraş harcamasıdır. Zira sıcaklık artışını 2°C yerine 1,5 ile sınırlamak riskler ve tesirler manasında iklim değişikliğinin risklerini ve tesirlerini değerli ölçüde azaltacağını kabul edilmektedir. Bunu sağlamak için emisyonların mümkün olan en kısa müddette azaltılması ve 21. yüzyılın ikinci yarısına kadar salınan ve tutulan sera gazlarının dengelenmesi hedeflenmektedir. Muahede ayrıyeten, tarafların iklim değişikliğinin olumsuz tesirlerine ahenk sağlama yeteneğini artırmayı ve “düşük sera gazı emisyonları ve iklime dirençli kalkınma yolunda dengeli bir finansman akışı” sağlamayı hedefliyor.
Paris Muahedesi uyarınca, her ülke global ısınmayı azaltmak için üstlendiği katkıyı belirlemeli, planlamalı ve tertipli olarak raporlamalıdır. hiç bir düzenek, bir ülkeyi muhakkak bir tarihe kadar makul bir emisyon gayesi koymaya zorlamaz, lakin her maksat önce belirlenmiş gayelerin ötesine geçmelidir. 1997 Kyoto Protokolü’nün tersine, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler içindeki ayrım bulanıktır, bu niçinle gelişmekte olan ülkeler de emisyon azaltma planları sunmalıdır.
PARİS MUTABAKATININ 2030 YILINA YÖNELİK MAKSATLARI
Paris İklim Konferansı daha sonrasında tüm ülkelerin bulundukları vaatleri somut siyaset hareketlerine dönüştürmesi gerekiyor. Ekim 2014 tarihinde Avrupa Kurulu, AB’nin yenilenebilir güç ve güç verimliliğindeki en az %27 amacının yanı sıra, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonunu en az %40 azaltma amacı için 2030 İklim ve Güç Siyasetleri Çerçevesi’ni hazırlamıştır. Paris Muahedesi, AB’nin yaklaşımını takviyeler niteliktedir. 2030 yılına yönelik güç ve iklim siyasetleri çerçevesinin Avrupa Kurulu tarafınca kabul görülen biçimde uygulanması, Paris Anlaşması’nı takibilk öncelik taşımaktadır.
Avrupa Komitesi, AB’nin sera gazı emisyonlarının %45’ini kapsayan Emisyon Ticareti Sistemi (ETS)’ ni yenilemek için harekete geçmiştir. Ayrıyeten bir yıl içerisinde Üye Devletlere azami esneklik imkanı sunarak, 2030 yılı düzenleyici çerçeveyi adil ve uygun maliyetli
bir tavırla uygulamak emeliyle, kalan kıymetli yasa tekliflerini de sunacaktır. Bir daha sonraki basamak, Efor Paylaşım sonucu olarak çeviri edilebilecek Effort-Sharing Decision ve Arazi kullanması, Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık (Land Use, Land Use Change and Forestry-LULUCF) üzerine teklifler hazırlama çalışmalarına başlamakta. Ayrıyeten, muteber ve şeffaf bir yönetişim düzeneği oluşturmak ve 2020 daha sonrası periyottaki iklim ve güce ait planlama ve raporlama yükümlülüklerini düzenlemek maksadıyla farklı bir mevzuat da hazırlayacaktır. (Kaynak: www.avrupa.info.tr)
Paris İklim Muahedesi, iklim değişikliğinin azaltılması, adaptasyonu ve finansmanı hakkında imzalanarak 2016 yılında yürürlüğe girdi. Muahedeyi onaylamayan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Mukavelesi üye devletleri içinde Eritre, İran, Irak, Libya, Yemen ve Türkiye yer alıyor lakin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Paris İklim Anlaşması’nı, ulusal katkı beyanımız çerçevesinde önümüzdeki ay Meclisimizin onayına sunuyoruz.” tabirlerini kullanmıştı. 6 Ekim 2021 tarihinde, Paris İklim Mutabakatı TBMM tarafınca resmen kabul edildi.
PARİS İKLİM MUAHEDESİ NEDİR?
Paris Mutabakatı, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Kontratı (BMİDÇS) kapsamında, iklim değişikliğinin azaltılması, adaptasyonu ve finansmanı hakkında 2015 yılında imzalanan, 2016 yılında yürürlüğe giren bir mutabakattır.
Mart 2021 prestijiyle, BMİDÇS’nin 191 üyesi mutabakata taraftır. Muahedeyi onaylamayan altı BMİDÇS üye devlet vardır: Eritre, İran, Irak, Libya, Yemen ve Türkiye. Bu altı ülke ortasında en büyük emisyon kaynağı birinci 20 ortasında yer alan İran ve Türkiye’dir. Amerika Birleşik Devletleri 2020’de mutabakattan çekildi, fakat 2021’de bir daha katıldı.
PARİS İKLİM MUTABAKATI MAKSADI NEDİR?
Paris mutabakatı, sera gazı emisyonlarının tavan yaptığına ve yüzyılın ikinci yarsında iklim sıkıntısının çözülmesi gerektiğini dikkat çekerek, mümkün olan en kısa müddette uygulanması gereken global bir aksiyon planı ortaya koyuyor.
Paris Mutabakatı’nın uzun vadeli sıcaklık amacı, global ortalama sıcaklık artışını sanayi öncesi düzeylerden 2°C (3,6°F) artış düzeyi ile hudutlu tutmaktır ve hatta 1,5°C uğraş harcamasıdır. Zira sıcaklık artışını 2°C yerine 1,5 ile sınırlamak riskler ve tesirler manasında iklim değişikliğinin risklerini ve tesirlerini değerli ölçüde azaltacağını kabul edilmektedir. Bunu sağlamak için emisyonların mümkün olan en kısa müddette azaltılması ve 21. yüzyılın ikinci yarısına kadar salınan ve tutulan sera gazlarının dengelenmesi hedeflenmektedir. Muahede ayrıyeten, tarafların iklim değişikliğinin olumsuz tesirlerine ahenk sağlama yeteneğini artırmayı ve “düşük sera gazı emisyonları ve iklime dirençli kalkınma yolunda dengeli bir finansman akışı” sağlamayı hedefliyor.
Paris Muahedesi uyarınca, her ülke global ısınmayı azaltmak için üstlendiği katkıyı belirlemeli, planlamalı ve tertipli olarak raporlamalıdır. hiç bir düzenek, bir ülkeyi muhakkak bir tarihe kadar makul bir emisyon gayesi koymaya zorlamaz, lakin her maksat önce belirlenmiş gayelerin ötesine geçmelidir. 1997 Kyoto Protokolü’nün tersine, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler içindeki ayrım bulanıktır, bu niçinle gelişmekte olan ülkeler de emisyon azaltma planları sunmalıdır.
PARİS MUTABAKATININ 2030 YILINA YÖNELİK MAKSATLARI
Paris İklim Konferansı daha sonrasında tüm ülkelerin bulundukları vaatleri somut siyaset hareketlerine dönüştürmesi gerekiyor. Ekim 2014 tarihinde Avrupa Kurulu, AB’nin yenilenebilir güç ve güç verimliliğindeki en az %27 amacının yanı sıra, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonunu en az %40 azaltma amacı için 2030 İklim ve Güç Siyasetleri Çerçevesi’ni hazırlamıştır. Paris Muahedesi, AB’nin yaklaşımını takviyeler niteliktedir. 2030 yılına yönelik güç ve iklim siyasetleri çerçevesinin Avrupa Kurulu tarafınca kabul görülen biçimde uygulanması, Paris Anlaşması’nı takibilk öncelik taşımaktadır.
Avrupa Komitesi, AB’nin sera gazı emisyonlarının %45’ini kapsayan Emisyon Ticareti Sistemi (ETS)’ ni yenilemek için harekete geçmiştir. Ayrıyeten bir yıl içerisinde Üye Devletlere azami esneklik imkanı sunarak, 2030 yılı düzenleyici çerçeveyi adil ve uygun maliyetli
bir tavırla uygulamak emeliyle, kalan kıymetli yasa tekliflerini de sunacaktır. Bir daha sonraki basamak, Efor Paylaşım sonucu olarak çeviri edilebilecek Effort-Sharing Decision ve Arazi kullanması, Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık (Land Use, Land Use Change and Forestry-LULUCF) üzerine teklifler hazırlama çalışmalarına başlamakta. Ayrıyeten, muteber ve şeffaf bir yönetişim düzeneği oluşturmak ve 2020 daha sonrası periyottaki iklim ve güce ait planlama ve raporlama yükümlülüklerini düzenlemek maksadıyla farklı bir mevzuat da hazırlayacaktır. (Kaynak: www.avrupa.info.tr)