- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Prof. Dr. Tayfun Uzbay’dan geçersiz aşı uyarısı! Pandemiyle uğraşta aşı ve aşılama en tesirli araç olarak biliniyor. Medyada yer alan, aşı terslerinin aşı yaptırmamak için rüşvet vererek HES kodlarına aşı yapılmış bilgisi girildiği argümanlarına dikkat çeken Prof. Dr. Tayfun Uzbay, pandeminin en başından bu yana fedakarca çalışan sıhhat çalışanının asla bu biçimde bir iğrenç işe alet olmayacağını düşündüğünü lakin savlar konusunda kesinlikle tedbir alınması gerektiğini vurguladı. Sıhhat Bakanlığı’nın bu işi ciddiye alması gerektiğini ve karşı tedbirlerin kesinlikle hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Tayfun Uzbay, tedbir alınmaması halinde pandeminin uzayacağı ikazında bulundu.
Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı, Tıp Fakültesi Dâhili Tıp Bilimleri Kısım Lideri Prof. Dr. Tayfun Uzbay, medyada aşı terslerinin aşı yaptırmamak için 2.500 TL üzere sayılarla rüşvet verdiği ve bu biçimdece HES kodlarına aşılı olduklarını yükleyerek aşı olmuş üzere topluma karıştıklarına dair kimi haberlerin dolaştığını söylemiş oldu.
Önemli önlemler almak zorundayız
Rüşvet karşılığı aşı ve PCR testi yapıldığı haberlerinin son günlerde toplumsal medyada yayıldığını kaydeden Prof. Dr. Tayfun Uzbay, “bir müddetdir alandaki sağlıkçı arkadaşlardan kendilerine bu tıp teklifler geldiği halinde haberler duyuyorduk ve bunları pek de önemsemiyorduk. Fakat bugün birtakım haber ajanslarına düşen rüşvet karşılığı aşı ve PCR testi yapıldığı haberleri toplumsal medyada da süratle yayıldı. Bunların yanlışsız olmamasını temenni etmekle ve sıhhat çalışanının asla bu biçimde iğrenç bir işe alet olmayacağını düşünmekle birlikte bu haberleri ciddiye almak ve bu biçimde bir teşebbüs olsun olmasın muhakkak bu hususta önemli önlemler almak zorundayız.” ihtarında bulundu.
Söylentiler ciddiye alınmalıdır
“Öncelikle pandeminin başından buyana vazifesini fedakârca yapan sıhhat ordusuna epeyce şey borçluyuz.” diyen Prof. Dr. Tayfun Uzbay, kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Onlara bir kere daha minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Ezici bir çoğunluğunun bu biçimde bir mevzuya asla alet olmayacağını biliyorum fakat burada iki şeyi göz arkası edemeyiz: Birincisi sağlıkçıların içinde da az da olsa aşı zıtları var. Aşı terslerinin ne kadar gözü kara ve kural tanımaz biçimde davranarak diğerlerinin sıhhatini hiçe saydıklarını toplumsal medya başta olmak üzere çeşitli platformlarda net bir biçimde görüyoruz. Burada para ilgisine de gerek yok. Pekâlâ ortalarında bir dayanışma oluşturup aşı ve PCR problemini çarçabuk halledebilirler. İkincisi ise insan faktörüdür. Maalesef kontrolün kâfi olmadığı her yerde yüksek yarar vaat eden tekliflerin az da olsa kabul edicileri olabilir. ötürüsı ile bu söylentileri ya da haberleri ciddiye almakta fayda var. Aşıların birden çok kişinin iştiraki ile yapılması, yani diğerlerinin da aşı yapılıp yapılmadığına şahit olması, ya da aşı yerlerinde kamera bulunması üzere bahisler bunu önlemek için kâfi değildir. Pekâlâ aşı yapılan enjektörlerden birinde serum fizyolojik üzere aşı ile ilgisi olmayan bir sıvı olabilir ya da hiç aşı merkezine gidilmeden de T.C. kimlik numarası ile aşı sürecinin tamamlandığı sisteme girilebilir. Yapılmayan aşıyı çöpe atmak yahut imha etmek de güç değil. Olağan ki bu işin bizim aklımıza gelmeyen öteki bir sürü yolu ve sistemi de olabilir.”
Aşılama seviyesi çabucak hemen istenilen seviyede değil
Sıhhat Bakanlığı’nın bu işi ciddiye alması ve karşı tedbirleri kesinlikle hayata geçirmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Tayfun Uzbay, “Ayrıca bu usul tekliflerde bulunanların ve yakalananların ifşa edilmesinde ve cezalandırılmasında fayda var. Zira toplumda aşılama seviyesi çabucak hemen istenilen düzeyde değil ve bunu yapanlar toplum sıhhatini önemli biçimde tehlikeye atıyorlar.” diye konuştu.
Geçersiz aşıya karşı kesinlikle tedbir alınmalı
Artık bir kapanmayı daha ekonomik olarak kaldırabilecek durumda olmadığımızı kaydeden Prof. Dr. Tayfun Uzbay, “Okullar açık ve mümkün mertebe açık tutulmaya çalışılacak. İktisadın çarklarının dönmesi için iş hayatının tüm alanlarında günlük ömür devam edecek. HES koduna aşılı olduğu yüklenmiş lakin aşısı olmayan ya da daima uydurma PCR raporu ile işe gelip gitmeye devam eden bir sürü insanın etrafınızda olduğunu düşünebiliyor musunuz? Üstelik bu tip bireylerin birden fazla Covid-19’a da inanmıyor ve son derece rahat davranıyorlar. Sabah birlikte toplu taşımı kullandığınız ya da iş yerinde ofisi yahut yemekhaneyi paylaştığınız şahıslar uydurma aşılı olabilir. Bu durum virüsün yayılmasını teşvik edecektir.” ihtarında bulundu.
Düzmece aşı argümanları önemsenmelidir
“Sahte aşı ve PCR konusu dikkatle takip edilmeli, gerekli yasal tedbirler ve düzenlemeler yapılmalıdır” ikazında bulunan Prof. Dr. Tayfun Uzbay, “Sahte aşının önemsenmemesi, aşı yaptıranlara da büyük bir saygısızlık olmasının yanı sıra pandeminin uzamasına katkı sağlayacaktır. Bu günlerde, aşılı olanlar dahil her insanın bu haberleri ciddiye alarak, bulundukları ortamda düzmece aşılı yahut uydurma PCR testli şahıslar olabileceğini hesaba katıp maske, uzaklık ve paklık kurallarına daha hayli dikkat etmesi yerinde olacaktır. Aşılı olanlara da virüs bulaşabilir ve hiç bir hastalık belirtisi göstermeksizin bulaştırıcı olabilirler.” diye konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı, Tıp Fakültesi Dâhili Tıp Bilimleri Kısım Lideri Prof. Dr. Tayfun Uzbay, medyada aşı terslerinin aşı yaptırmamak için 2.500 TL üzere sayılarla rüşvet verdiği ve bu biçimdece HES kodlarına aşılı olduklarını yükleyerek aşı olmuş üzere topluma karıştıklarına dair kimi haberlerin dolaştığını söylemiş oldu.
Önemli önlemler almak zorundayız
Rüşvet karşılığı aşı ve PCR testi yapıldığı haberlerinin son günlerde toplumsal medyada yayıldığını kaydeden Prof. Dr. Tayfun Uzbay, “bir müddetdir alandaki sağlıkçı arkadaşlardan kendilerine bu tıp teklifler geldiği halinde haberler duyuyorduk ve bunları pek de önemsemiyorduk. Fakat bugün birtakım haber ajanslarına düşen rüşvet karşılığı aşı ve PCR testi yapıldığı haberleri toplumsal medyada da süratle yayıldı. Bunların yanlışsız olmamasını temenni etmekle ve sıhhat çalışanının asla bu biçimde iğrenç bir işe alet olmayacağını düşünmekle birlikte bu haberleri ciddiye almak ve bu biçimde bir teşebbüs olsun olmasın muhakkak bu hususta önemli önlemler almak zorundayız.” ihtarında bulundu.
Söylentiler ciddiye alınmalıdır
“Öncelikle pandeminin başından buyana vazifesini fedakârca yapan sıhhat ordusuna epeyce şey borçluyuz.” diyen Prof. Dr. Tayfun Uzbay, kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Onlara bir kere daha minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Ezici bir çoğunluğunun bu biçimde bir mevzuya asla alet olmayacağını biliyorum fakat burada iki şeyi göz arkası edemeyiz: Birincisi sağlıkçıların içinde da az da olsa aşı zıtları var. Aşı terslerinin ne kadar gözü kara ve kural tanımaz biçimde davranarak diğerlerinin sıhhatini hiçe saydıklarını toplumsal medya başta olmak üzere çeşitli platformlarda net bir biçimde görüyoruz. Burada para ilgisine de gerek yok. Pekâlâ ortalarında bir dayanışma oluşturup aşı ve PCR problemini çarçabuk halledebilirler. İkincisi ise insan faktörüdür. Maalesef kontrolün kâfi olmadığı her yerde yüksek yarar vaat eden tekliflerin az da olsa kabul edicileri olabilir. ötürüsı ile bu söylentileri ya da haberleri ciddiye almakta fayda var. Aşıların birden çok kişinin iştiraki ile yapılması, yani diğerlerinin da aşı yapılıp yapılmadığına şahit olması, ya da aşı yerlerinde kamera bulunması üzere bahisler bunu önlemek için kâfi değildir. Pekâlâ aşı yapılan enjektörlerden birinde serum fizyolojik üzere aşı ile ilgisi olmayan bir sıvı olabilir ya da hiç aşı merkezine gidilmeden de T.C. kimlik numarası ile aşı sürecinin tamamlandığı sisteme girilebilir. Yapılmayan aşıyı çöpe atmak yahut imha etmek de güç değil. Olağan ki bu işin bizim aklımıza gelmeyen öteki bir sürü yolu ve sistemi de olabilir.”
Aşılama seviyesi çabucak hemen istenilen seviyede değil
Sıhhat Bakanlığı’nın bu işi ciddiye alması ve karşı tedbirleri kesinlikle hayata geçirmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Tayfun Uzbay, “Ayrıca bu usul tekliflerde bulunanların ve yakalananların ifşa edilmesinde ve cezalandırılmasında fayda var. Zira toplumda aşılama seviyesi çabucak hemen istenilen düzeyde değil ve bunu yapanlar toplum sıhhatini önemli biçimde tehlikeye atıyorlar.” diye konuştu.
Geçersiz aşıya karşı kesinlikle tedbir alınmalı
Artık bir kapanmayı daha ekonomik olarak kaldırabilecek durumda olmadığımızı kaydeden Prof. Dr. Tayfun Uzbay, “Okullar açık ve mümkün mertebe açık tutulmaya çalışılacak. İktisadın çarklarının dönmesi için iş hayatının tüm alanlarında günlük ömür devam edecek. HES koduna aşılı olduğu yüklenmiş lakin aşısı olmayan ya da daima uydurma PCR raporu ile işe gelip gitmeye devam eden bir sürü insanın etrafınızda olduğunu düşünebiliyor musunuz? Üstelik bu tip bireylerin birden fazla Covid-19’a da inanmıyor ve son derece rahat davranıyorlar. Sabah birlikte toplu taşımı kullandığınız ya da iş yerinde ofisi yahut yemekhaneyi paylaştığınız şahıslar uydurma aşılı olabilir. Bu durum virüsün yayılmasını teşvik edecektir.” ihtarında bulundu.
Düzmece aşı argümanları önemsenmelidir
“Sahte aşı ve PCR konusu dikkatle takip edilmeli, gerekli yasal tedbirler ve düzenlemeler yapılmalıdır” ikazında bulunan Prof. Dr. Tayfun Uzbay, “Sahte aşının önemsenmemesi, aşı yaptıranlara da büyük bir saygısızlık olmasının yanı sıra pandeminin uzamasına katkı sağlayacaktır. Bu günlerde, aşılı olanlar dahil her insanın bu haberleri ciddiye alarak, bulundukları ortamda düzmece aşılı yahut uydurma PCR testli şahıslar olabileceğini hesaba katıp maske, uzaklık ve paklık kurallarına daha hayli dikkat etmesi yerinde olacaktır. Aşılı olanlara da virüs bulaşabilir ve hiç bir hastalık belirtisi göstermeksizin bulaştırıcı olabilirler.” diye konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı