Rezan Epözdemir: Hak eden kazansın, rekabetçi bir anlayış hâkim olsun Galatasaray Spor Kulübü Lider Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, kulüp televizyonunda Türkiye Futbol Federasyonu Genel Şurasında yapılan statü değişikliği sürecini anlattı. Epözdemir, çıkan yangınlarda yanan ormanlar için toplumsal sorumluluk projeleri hayata geçireceklerini vurgulayarak, “Hem yüreğimiz hem ciğerlerimiz yanıyor sahiden. Çok bahtsız ve hayli üzücü bir müddetç yaşanıyor. Biz hem Mağazacılık A.Ş.’de tıpkı vakitte bütün itibariyle bir toplumsal sorumluluk projemiz var. Yakın vakitte kamuoyu ile paylaşacağız. Onu da hayata geçireceğiz bu süreçle ilgili bilhassa. An itibariyle net meyyit sayısını da bilmiyoruz. Allah rahmet eylesin, Allah geride kalanlara sabır versin. Umut ediyorum bir an evvel denetim altına alınır bu şanssız olay. Biz Galatasaray olarak sporda, futbolda ve öbür alanlarda da olduğu üzere biroldukca toplumsal sorumluluk projesine imza atıyoruz. Arkadaşlarımız çalışıyorlar, bir toplumsal sorumluluk projesi hazırlığındayız. Onu da epeyce kısa müddette kamuoyuna duyuracağız. Allah geride kalanlara sabır versin. Kayıplarımıza Allah rahmet eylesin diyorum” diye konuştu.
“HUKUK KONSEYLERİ AYRICA PARAMETRELER, BELİRLEYİCİ OLMASIN”
Galatasaray olarak tarafsız, hakkaniyetli ve bağımsız bir yapı arzuladıklarını vurgulayan Epözdemir, “Türk futbolunun fazlaca değerli meseleleri var. Sayın başkanımızda bunları tabir etmişti müteaddit kereler. Kulüpler Birliği Vakfı da en son Türkiye Futbol Federasyonu’na bir müracaat yaptı. Limit sorunu var, yabancı sayısı, yayın haklarıyla ilgili hayli önemli bir travma var. Kulüplerin, bilhassa de 4 büyük kulübün ve Galatasaray’ın olağan ki hukuk şuralarının bağımsızlığı, adalet dağıtması ve tarafsızlığıyla ilgili epey önemli kaygıları var. Bunlarla ilgili Kulüpler Birliği Vakfı olarak Türkiye Futbol Federasyonu’na bir yazı göndermiştik bu sıkıntılar çözülsün diye. Bilhassa yayın haklarıyla ilgili bir Üstün Lig A.Ş.’nin kurulması ve bir kanun değişikliğiyle birlikte Türkiye Futbol Federasyonu ve Kulüpler Birliği Vakfı’nın bunu parlamentodan geçirmek suretiyle bundan daha sonraki yayın hakları kontratının, bu sorunun aktörü olan aslında hukuken de taraf olması gereken kulüplere devredilmesi birinci talepti. Zira yayıncı kuruluş ödemeleri yapmayınca kulüpler de müzayaka halinde kalıyor. Edimlerini ifa edemiyor, temerrüde düşüyor. ötürüsıyla bu fazlaca önemli bir travma yaratıyor, ekonomik travma yaratıyor. Kulüpler bununla ilgili bir tüzel yola başvurmuyor, başvuramıyor kontratın tarafı değil kulüpler. Türkiye Futbol Federasyonu tarafı. Biz teklif olarak, Kulüpler Birliği bunun tarafı olsun bir Üstün Lig A.Ş. kurulsun, Kulüpler Birliği Vakfı’nın temel önerisi buydu ve bu yayın hakları Kulüpler Birliği Vakfı’na devredilsin. Üstün Lig A.Ş.’ye yeni kurulacak hukukî kişiliğe devredilsin diyorduk. Bununla ilgili de Genel Kurul’da Türkiye Futbol Federasyonu liderinin bir açıklaması oldu. Bu talebin kabul edileceğine dair bir açıklaması oldu. Bu teklifimizi biz Sayın liderimizle bir arada Gençlik ve Spor Bakanlığı’na yapmış olduğumuz ziyaretimizde de tabir etmiştik Sayın bakana da. O da müspet karşılayabileceklerini Federasyon ve kulüplerin bu mevzuda uzlaşı ve konsensus olması halinde bu biçimde bir aksiyon alınabileceğini söylüyordu. İkinci talep bence en kıymetli külfetlerden biri Uyuşmazlık Tahlil Konseyi, Disiplin Şurası ve Tahkim Kurulu’nun tarafsız ve bağımsızlığı. Geçtiğimiz yıllarde Türkiye’de herbiçimde bu bahiste en çok muzdarip olan kulüp bizizdir. Hocamıza, oyuncularımıza, yöneticilerimize epey değerli cezalar verildi. Bu cezalara itiraz edildi ki cezaların değerli bir kısmı da türel destekten mahrum ve mesnetsizdi. Ama bu itirazların tamamı bizim manalandırmakta kuvvetlik çektiğimiz biçimde, algılayamadığımız biçimde reddedildi. Biz şunu dilek ediyoruz Galatasaray Spor Kulübü olarak adalet ve hakkaniyet tabanında bir yarış olsun. Hak eden kazansın, rekabetçi bir anlayış hükümran olsun. Hukuk heyetleri ayrıca parametreler, kazananın belirlenmesinde belirleyici olmasın. Bunun için de adil, hakkaniyetli, tarafsız, bağımsız, silahların eşitliği prensibinin hükümran olduğu bir yapıyı tahsis etmek lazım” açıklamasında bulundu.
“TÜRK FUTBOLUNDA İHTİLAL MAHİYETİNDE BİR ADIM ATILMIŞ OLDU”
Disiplin ve Tahkim Konseyi ile bir arada UÇK’nın artık TFF’den bağımsız bir biçimde işleyeceğinin altını çizen Rezan Epözdemir, şunları söylemiş oldu:
“Galatasaray Spor Kulübü’nün devreye girmesiyle, liderimizin açıklamaları, Kulüpler Birliği’ndeki hali, Kulüpler Birliği Vakfı’ndaki tüm liderlerin dik duruşu sonucunda TFF de yapan bir adım attı. Uzlaşma kültürü hükümran kılındı ve umut ediyorum yargılama heyetlerin bağımsızlığı ile ilgili yapılan bu değişme ve gelişmeden daha sonra, ikinci çalışmada yayın hakları ile ilgili Galatasaray’a ve öbür kulüplere verilen taahhütler yerde getirilecek diye ümit ediyorum. Bunun da fikri takipçisi olacağız. Bu metnin değiştirilmesi gerekiyordu. aslına bakarsanız Kulüpler Birliği Vakfı’nın bir metni vardı. Bize TFF hukukçularıyla birlikte sabaha kadar bunu yetiştirelim dendi. Biz de sabah 8.00’e kadar meslektaşım Hazer Akil Beyefendi ile metni bir arada yazdık. Ona da bu vesile ile teşekkür edelim. Sabah 8.00’e metnin revize edilmiş halini yetiştirdik ve onu Genel Şuraya getirdik. İkinci sorun o metni Genel Suradan geçirebilmek. Statüyü değiştirmek hayli sıkıntı. Delege tam sayısının 2/3 ile değiştirebiliyorsunuz statüyü. Zira statü çerçeve metin. 1/5 ile teklif ediyorsunuz. 1/5 imzayı Kulüpler Birliği Vakfı buldu, tek tek imzalattı. daha sonrasında oylama ile gündeme aldık değişikliği. TFF kendi önergesini ve değişiklik talebini çekti. Son unsurda önerge görüşmelerinde ben kalktım genel şurada metni anlattım. Orada futbol ailesinin vicdanı olan delegelere metnin ne manaya geldiğini, şuraların nasıl tarafsız bağımsız hale geleceğini, TFF’ye bağımlı olmaktan kurtulacağını adalet ve hakkaniyet yerinde karar vereceğini anlattım. Oylama faslına geçildi. Divan Lideri ferdi mi yoksa toplu oylama mı yapalım dedi. Biz de statünün 25. Hususu açık, toplu oylama yapmak zorundasınız dedik. Nihayetinde toplu oylama yapıldı. Türk futbolunda ihtilal mahiyetinde bir adım atılmış olundu. UÇK, Disiplin ve Tahkim Konseyi, TFF idaresi ile değil, bir daha sonraki genel şuralarda seçilecek. Dört yıl mühlet ile nazaranv alacak. TFF’den tam olarak bağımsız ve tarafsız olacak. TFF ile organik, ekonomik ve fiziki bir bağı olmayacak. Hukuk heyetleri aday komiteleri tarafınca gönderilen 39’ar kişilik listelerden seçilecek. Özlük ve huzur haklarını, maaşlarını bizim başvururken ödediğimiz harçlardan alacaklar. TFF’den direkt almayacaklar. Tam bağımsız biçimde karar alma düzeneği bu suretle işleyecek.”
“KİMSEYE KELAMIMIZI KESTİRMEYİZ”
TFF Genel Şurasında kelamlarının kesilmeye çalışılmasına da değinen Rezan Epözdemir, ‘’Orası biliyorsunuz TFF Genel Şurası. Genel Konseye beşerler niçin sarfiyatlar? var ise ilgili kurumla ilgili tenkitlerini, değerlendirmelerini ve tespitlerini yapmak için sarfiyatlar. Biz Galatasaray Spor Kulübü olarak aslına bakarsanız TFF Hukuk Kurulları’nın tam ve gereği üzere çalışmadığını söz etmiştik. Disiplin Heyeti Lideri ile Tahkim Konseyi Lideri ortak. bir arada eser yazıyorlar. Birinin verdiği sonucu oburu denetliyor. Orada Disiplin Şurası Lider Vekili, kamu hükmî kişiliğinde çalışıyor; TFF İdare Konseyi üyesi dönüp sevk ediyor. Disiplin müfettişleri ona bağlı. Orası karar veriyor. Her ikisi de kamuda çalışıyor. Lisans Konseyinin üyesi bir bankanın idare heyeti üyesi. Hem regülasyonu sağlayacak tıpkı vakitte orada Lisans Şurası regülasyonunun kontrolünü yapacak. Orada bu biçimde bir kural ve şuraların işlemediği bir bakış açısı vardı. Biz burada tarihe not düşmek için çıkıp Genel Kurul’da bunları anlattık. Tahminen de anlatan tek kulübüz. Çıktım ve ben anlattım. Zannediyorum bu değerlendirmelerimiz TFF’nin Sn. Lider Vekili’nin güzeline gitmedi. O da ayağa kalktı ve ‘’Federasyonumuz burada eleştirilemez Divan Başkanı’’ dedi. Bir hukukçunun bu biçimde bir itiraz öne sürmesi son nokta! Türk hukuk enstitüsünde son nokta! Biz Fenerbahçe-Galatasaray maçını mı anlatacağız anlamadım ki! Federasyon Genel Konseyinde natürel ki var ise tenkitleriniz federasyonun uygulamalarını eleştireceksiniz. Fakat bunu yaparken biz uzlaşmacı, nezaketli, birleştirici, kimseyi tahkir ve tezyif etmeden, kişilik haklarını ihlal etmeden, hakaret etmeden, yapan biçimde anlatıyorduk. Lakin bu önerge görüşülürken ‘’Federasyonumuz eleştirilemez!’’ biçiminde enteresan bir çıkış oldu. Biz bir yandan adil yargılanma, silahların eşitliği, heyetlerin tarafsız ve bağımsızlığının hâkim kılınmasını yapalım diyoruz; öteki yandan TFF Genel Şurasına katılmış bir delegenin söz özgürlüğünü kısıtlamaya çalışıyoruz! bu biçimde bir şey olabilir mi? TFF delegesinin, bir Galatasaray Spor Kulübü mensubunun, Galatasaray Spor Kulübü Lider Yardımcısının yahut rastgele bir aktörünün hiç kimse kelamını kesemez” tabirlerini kullandı.
“GALATASARAY TFF’Yİ İBRA ETMİŞ DEĞİLDİR”
TFF Genel Heyetinde mevcut idaresi ibra etmediklerini ve çekimser kaldıklarını vurgulayan Epözdemir, “Galatasaray Spor Kulübü olarak bir tutum alınması gerekiyordu biz de tutumumuzu şu biçimde şekillendirdik: Biz bu Türkiye Futbol Federasyonu’nu ibra etmiyoruz. Zira Galatasaray’a geçmişte yapılanlar ortada. Tartışmaya mahal vermeyecek kadar aşikar. Mutlaka ibra etmiyoruz ve çekimser kalıyoruz.’’ dedik ve ondan sonrasında gidip oradaki hukukçu ve Divan’daki arkadaşlara bu çekimser halimizi söz ettik. Net bir biçimde oraya da derç etmek maksadıyla söylemiş olduk. ötürüsıyla Galatasaray Spor Kulübü, ibra oylamasında TFF’yi ibra etmiş değildir. Sonuç değişmeyecekti lakin biz bir daha de tarihe not düşmek için geçmişte kulübümüzün maruz kaldığı haksızlıkları da betimlemek için oradaki delege arkadaşlarımızla bir arada Sayın Liderimiz önderliğinde bir ibra etmeme sonucu aldık ve çekimser kaldık bu sürece” halinde konuştu.
“HUKUK KONSEYLERİ AYRICA PARAMETRELER, BELİRLEYİCİ OLMASIN”
Galatasaray olarak tarafsız, hakkaniyetli ve bağımsız bir yapı arzuladıklarını vurgulayan Epözdemir, “Türk futbolunun fazlaca değerli meseleleri var. Sayın başkanımızda bunları tabir etmişti müteaddit kereler. Kulüpler Birliği Vakfı da en son Türkiye Futbol Federasyonu’na bir müracaat yaptı. Limit sorunu var, yabancı sayısı, yayın haklarıyla ilgili hayli önemli bir travma var. Kulüplerin, bilhassa de 4 büyük kulübün ve Galatasaray’ın olağan ki hukuk şuralarının bağımsızlığı, adalet dağıtması ve tarafsızlığıyla ilgili epey önemli kaygıları var. Bunlarla ilgili Kulüpler Birliği Vakfı olarak Türkiye Futbol Federasyonu’na bir yazı göndermiştik bu sıkıntılar çözülsün diye. Bilhassa yayın haklarıyla ilgili bir Üstün Lig A.Ş.’nin kurulması ve bir kanun değişikliğiyle birlikte Türkiye Futbol Federasyonu ve Kulüpler Birliği Vakfı’nın bunu parlamentodan geçirmek suretiyle bundan daha sonraki yayın hakları kontratının, bu sorunun aktörü olan aslında hukuken de taraf olması gereken kulüplere devredilmesi birinci talepti. Zira yayıncı kuruluş ödemeleri yapmayınca kulüpler de müzayaka halinde kalıyor. Edimlerini ifa edemiyor, temerrüde düşüyor. ötürüsıyla bu fazlaca önemli bir travma yaratıyor, ekonomik travma yaratıyor. Kulüpler bununla ilgili bir tüzel yola başvurmuyor, başvuramıyor kontratın tarafı değil kulüpler. Türkiye Futbol Federasyonu tarafı. Biz teklif olarak, Kulüpler Birliği bunun tarafı olsun bir Üstün Lig A.Ş. kurulsun, Kulüpler Birliği Vakfı’nın temel önerisi buydu ve bu yayın hakları Kulüpler Birliği Vakfı’na devredilsin. Üstün Lig A.Ş.’ye yeni kurulacak hukukî kişiliğe devredilsin diyorduk. Bununla ilgili de Genel Kurul’da Türkiye Futbol Federasyonu liderinin bir açıklaması oldu. Bu talebin kabul edileceğine dair bir açıklaması oldu. Bu teklifimizi biz Sayın liderimizle bir arada Gençlik ve Spor Bakanlığı’na yapmış olduğumuz ziyaretimizde de tabir etmiştik Sayın bakana da. O da müspet karşılayabileceklerini Federasyon ve kulüplerin bu mevzuda uzlaşı ve konsensus olması halinde bu biçimde bir aksiyon alınabileceğini söylüyordu. İkinci talep bence en kıymetli külfetlerden biri Uyuşmazlık Tahlil Konseyi, Disiplin Şurası ve Tahkim Kurulu’nun tarafsız ve bağımsızlığı. Geçtiğimiz yıllarde Türkiye’de herbiçimde bu bahiste en çok muzdarip olan kulüp bizizdir. Hocamıza, oyuncularımıza, yöneticilerimize epey değerli cezalar verildi. Bu cezalara itiraz edildi ki cezaların değerli bir kısmı da türel destekten mahrum ve mesnetsizdi. Ama bu itirazların tamamı bizim manalandırmakta kuvvetlik çektiğimiz biçimde, algılayamadığımız biçimde reddedildi. Biz şunu dilek ediyoruz Galatasaray Spor Kulübü olarak adalet ve hakkaniyet tabanında bir yarış olsun. Hak eden kazansın, rekabetçi bir anlayış hükümran olsun. Hukuk heyetleri ayrıca parametreler, kazananın belirlenmesinde belirleyici olmasın. Bunun için de adil, hakkaniyetli, tarafsız, bağımsız, silahların eşitliği prensibinin hükümran olduğu bir yapıyı tahsis etmek lazım” açıklamasında bulundu.
“TÜRK FUTBOLUNDA İHTİLAL MAHİYETİNDE BİR ADIM ATILMIŞ OLDU”
Disiplin ve Tahkim Konseyi ile bir arada UÇK’nın artık TFF’den bağımsız bir biçimde işleyeceğinin altını çizen Rezan Epözdemir, şunları söylemiş oldu:
“Galatasaray Spor Kulübü’nün devreye girmesiyle, liderimizin açıklamaları, Kulüpler Birliği’ndeki hali, Kulüpler Birliği Vakfı’ndaki tüm liderlerin dik duruşu sonucunda TFF de yapan bir adım attı. Uzlaşma kültürü hükümran kılındı ve umut ediyorum yargılama heyetlerin bağımsızlığı ile ilgili yapılan bu değişme ve gelişmeden daha sonra, ikinci çalışmada yayın hakları ile ilgili Galatasaray’a ve öbür kulüplere verilen taahhütler yerde getirilecek diye ümit ediyorum. Bunun da fikri takipçisi olacağız. Bu metnin değiştirilmesi gerekiyordu. aslına bakarsanız Kulüpler Birliği Vakfı’nın bir metni vardı. Bize TFF hukukçularıyla birlikte sabaha kadar bunu yetiştirelim dendi. Biz de sabah 8.00’e kadar meslektaşım Hazer Akil Beyefendi ile metni bir arada yazdık. Ona da bu vesile ile teşekkür edelim. Sabah 8.00’e metnin revize edilmiş halini yetiştirdik ve onu Genel Şuraya getirdik. İkinci sorun o metni Genel Suradan geçirebilmek. Statüyü değiştirmek hayli sıkıntı. Delege tam sayısının 2/3 ile değiştirebiliyorsunuz statüyü. Zira statü çerçeve metin. 1/5 ile teklif ediyorsunuz. 1/5 imzayı Kulüpler Birliği Vakfı buldu, tek tek imzalattı. daha sonrasında oylama ile gündeme aldık değişikliği. TFF kendi önergesini ve değişiklik talebini çekti. Son unsurda önerge görüşmelerinde ben kalktım genel şurada metni anlattım. Orada futbol ailesinin vicdanı olan delegelere metnin ne manaya geldiğini, şuraların nasıl tarafsız bağımsız hale geleceğini, TFF’ye bağımlı olmaktan kurtulacağını adalet ve hakkaniyet yerinde karar vereceğini anlattım. Oylama faslına geçildi. Divan Lideri ferdi mi yoksa toplu oylama mı yapalım dedi. Biz de statünün 25. Hususu açık, toplu oylama yapmak zorundasınız dedik. Nihayetinde toplu oylama yapıldı. Türk futbolunda ihtilal mahiyetinde bir adım atılmış olundu. UÇK, Disiplin ve Tahkim Konseyi, TFF idaresi ile değil, bir daha sonraki genel şuralarda seçilecek. Dört yıl mühlet ile nazaranv alacak. TFF’den tam olarak bağımsız ve tarafsız olacak. TFF ile organik, ekonomik ve fiziki bir bağı olmayacak. Hukuk heyetleri aday komiteleri tarafınca gönderilen 39’ar kişilik listelerden seçilecek. Özlük ve huzur haklarını, maaşlarını bizim başvururken ödediğimiz harçlardan alacaklar. TFF’den direkt almayacaklar. Tam bağımsız biçimde karar alma düzeneği bu suretle işleyecek.”
“KİMSEYE KELAMIMIZI KESTİRMEYİZ”
TFF Genel Şurasında kelamlarının kesilmeye çalışılmasına da değinen Rezan Epözdemir, ‘’Orası biliyorsunuz TFF Genel Şurası. Genel Konseye beşerler niçin sarfiyatlar? var ise ilgili kurumla ilgili tenkitlerini, değerlendirmelerini ve tespitlerini yapmak için sarfiyatlar. Biz Galatasaray Spor Kulübü olarak aslına bakarsanız TFF Hukuk Kurulları’nın tam ve gereği üzere çalışmadığını söz etmiştik. Disiplin Heyeti Lideri ile Tahkim Konseyi Lideri ortak. bir arada eser yazıyorlar. Birinin verdiği sonucu oburu denetliyor. Orada Disiplin Şurası Lider Vekili, kamu hükmî kişiliğinde çalışıyor; TFF İdare Konseyi üyesi dönüp sevk ediyor. Disiplin müfettişleri ona bağlı. Orası karar veriyor. Her ikisi de kamuda çalışıyor. Lisans Konseyinin üyesi bir bankanın idare heyeti üyesi. Hem regülasyonu sağlayacak tıpkı vakitte orada Lisans Şurası regülasyonunun kontrolünü yapacak. Orada bu biçimde bir kural ve şuraların işlemediği bir bakış açısı vardı. Biz burada tarihe not düşmek için çıkıp Genel Kurul’da bunları anlattık. Tahminen de anlatan tek kulübüz. Çıktım ve ben anlattım. Zannediyorum bu değerlendirmelerimiz TFF’nin Sn. Lider Vekili’nin güzeline gitmedi. O da ayağa kalktı ve ‘’Federasyonumuz burada eleştirilemez Divan Başkanı’’ dedi. Bir hukukçunun bu biçimde bir itiraz öne sürmesi son nokta! Türk hukuk enstitüsünde son nokta! Biz Fenerbahçe-Galatasaray maçını mı anlatacağız anlamadım ki! Federasyon Genel Konseyinde natürel ki var ise tenkitleriniz federasyonun uygulamalarını eleştireceksiniz. Fakat bunu yaparken biz uzlaşmacı, nezaketli, birleştirici, kimseyi tahkir ve tezyif etmeden, kişilik haklarını ihlal etmeden, hakaret etmeden, yapan biçimde anlatıyorduk. Lakin bu önerge görüşülürken ‘’Federasyonumuz eleştirilemez!’’ biçiminde enteresan bir çıkış oldu. Biz bir yandan adil yargılanma, silahların eşitliği, heyetlerin tarafsız ve bağımsızlığının hâkim kılınmasını yapalım diyoruz; öteki yandan TFF Genel Şurasına katılmış bir delegenin söz özgürlüğünü kısıtlamaya çalışıyoruz! bu biçimde bir şey olabilir mi? TFF delegesinin, bir Galatasaray Spor Kulübü mensubunun, Galatasaray Spor Kulübü Lider Yardımcısının yahut rastgele bir aktörünün hiç kimse kelamını kesemez” tabirlerini kullandı.
“GALATASARAY TFF’Yİ İBRA ETMİŞ DEĞİLDİR”
TFF Genel Heyetinde mevcut idaresi ibra etmediklerini ve çekimser kaldıklarını vurgulayan Epözdemir, “Galatasaray Spor Kulübü olarak bir tutum alınması gerekiyordu biz de tutumumuzu şu biçimde şekillendirdik: Biz bu Türkiye Futbol Federasyonu’nu ibra etmiyoruz. Zira Galatasaray’a geçmişte yapılanlar ortada. Tartışmaya mahal vermeyecek kadar aşikar. Mutlaka ibra etmiyoruz ve çekimser kalıyoruz.’’ dedik ve ondan sonrasında gidip oradaki hukukçu ve Divan’daki arkadaşlara bu çekimser halimizi söz ettik. Net bir biçimde oraya da derç etmek maksadıyla söylemiş olduk. ötürüsıyla Galatasaray Spor Kulübü, ibra oylamasında TFF’yi ibra etmiş değildir. Sonuç değişmeyecekti lakin biz bir daha de tarihe not düşmek için geçmişte kulübümüzün maruz kaldığı haksızlıkları da betimlemek için oradaki delege arkadaşlarımızla bir arada Sayın Liderimiz önderliğinde bir ibra etmeme sonucu aldık ve çekimser kaldık bu sürece” halinde konuştu.