- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Ruhsal Sıkıntılarınızın sebebi Uykusuzluk Olabilir Yataş Uyku Heyeti Uzmanlarından Uzman Klinik Psikolog, Psikoterapist Fundem Ece Fazilet, uykusuzluğun depresyon, yeme bozuklukları, toplumsal fobi, bağımlılık üzere biroldukça ruhsal soruna yol açabileceğine dikkat çekiyor.
Uyku hayatımızda o denli değerli bir role sahip ki uykusuz kaldığımızda birfazlaca sıhhat sorunuyla karşı karşıya kalabiliyoruz. Yataş Uyku Konseyi Uzmanlarından Uzman Klinik Psikolog, Psikoterapist Fundem Ece Fazilet, uykusuzluğun depresyon, yeme bozuklukları, toplumsal fobi, bağımlılık üzere birfazlaca ruhsal soruna yol açabileceğine dikkat çekiyor.
Uykunun ömür kalitemiz için değerli bir tesiri bulunuyor. Uyku sırasında bilişsel ve bedensel olarak yenilendiğimiz üzere beynimizin de adeta şarj oluyor. Zira uyku esnasında, beyindeki hudut hücreleri onarılıyor, bu hudut hücreleri içindeki irtibatlar kurulup aktivasyonu sağlanıyor. Kaslarımızın ve öbür doku hücreleri de bir daha uyku esnasında yenileniyor, metabolizma uyurken düzenleniyor. Yataş Uyku Heyeti uzmanlarından Uzman Klinik Psikolog, Psikoterapist Fundem Ece Fazilet uykunun psikolojimiz üstündeki tesirlerinden bahsederken uykusuzluğun yarattığı sorunların dikkate alınması gerektiğini vurguluyor.
Uzun vadeli uykusuzluk vefata niye olabilir
Klnk. Psk. Fazilet, uykusuzluğun his alanında düzensizliklere yol açabildiğine de dikkat çekiyor. Uykusuzluğun memnunluk hissinde azalma, kendini denetim etmede kuvvetlik, sonluluk durumu, mizah duyumunda azalma, toplumsal ortamlardan kaçınma, mental esneklik, yaratıcı özelliklerde azalma üzere birfazlaca ruhsal sorunu birlikteinde getirdiğini anlatan Fazilet, şunları söylüyor: “1966 yılında gerçekleştirilen denetimli bir deneyde, bir küme insan 205 saat uykusuz bırakılıyor. Bu mühletin sonunda deneye katılanlar düşünememe, sözleri hatırlayamama başlamış. Hatta ilerleyen evrelerde halüsinasyon görmüşler. Ayrıyeten daha uzun uykusuzluk müddetinin vefata niye olacağı da öngörülüyor.”
Uykusuzluk birlikteinde nasıl ruhsal sorunlar doğurur?
Uykusuz kalan bireylerde yeme bozuklukları görüldüğünü belirten Yataş Uyku Heyeti Uzmanı Klnk. Psk. Fazilet, tıkınırcasına ya da duygusal yeme bozukluğunun karşılaşılan ruhsal sorunlar içinde yer aldığını tabir ediyor. Klnk. Psk. Fazilet, uykusuzluğun duygulanımda da dengesizliğe yol açtığı için yemek yemenin kişinin karşısına hisleri telafi etme eforu üzere çıktığını, lakin daha sonrasında her vakit pişmanlık duyulduğunu anlatıyor.
Teneffüs sorunu yaşayan bireylerin korkusu artıyor
Depresyon da uykusuzlukla birlikte görülen ruhsal sorunlar içinde yer alıyor. Uykusuz kalan bireylerin mutsuz ve isteksiz hissetmeye başladığını hatırlatan Klnk. Psk. Fazilet, kelamları şöyleki sürdürüyor: “Bu şahısların tahammülleri düşüktür ve negatif fikir yaygındır. Çok yeme ya da iştahsızlıkla bir arada de depresyon eşlik eder. Bu evrede bireylerin gücünde de düşüşler olduğundan, yattıkları yerden kalkmak dahi istemezler. Uykusuzluğa yol açan fizyolojik etmenlerin 5-9’u teneffüs sorunlarıdır. Teneffüs sorunu yaşayan bireylerin korkuları da artmaktadır. Zira “Uykumda nefesim kesilirse ve ölürsem” üzere karamsar fikirler korkuyu doğurur. Bununla kontaklı olarak panik atak belirtileri de görülebilir.”
Uykusuzluk toplumsal fobiyi tetikliyor
Uykusuzluk alkol ve unsur bağımlılıklarında da kıymetli rol oynuyor. Uyumakta zorlanan bireylerin alkol ya da unsur alarak gevşeyip uykuya geçmeye çalıştıklarının altını çizen Yataş Uyku Konseyi Uzmanı Klnk. Psk. Fazilet, uykusuzlukla birlikte alınan dozun git gide artmaya başladığına ve sonunda bağımlılığa dönüştüğüne dikkat çekiyor. Uykusuzluğun toplumsal fobiyi daha da tetiklediğini belirten Klnk. Psk. Fazilet, “Kişi uykusuz kaldıkça toplumsallaşmadan kaçınır ve kalabalık ortasında kendisini inançsız hissetmeye başlar. bu biçimde olunca da konut inançlı ortam olduğundan, yalnızlaşıp, kimselerle görüşmek istemeyip, odasından çıkmamaya başlar. Zira dışarısı ve öbür beşerlerle bir ortada olmak onun için inançsızdır. Şayet uyku hijyenini sağlayıp, hala ruhsal etmenler niçiniyle uykusuzluk sorunu yaşıyorsanız ya da uykusuzluk niçiniyle ruhsal etmenler ortaya çıkıyorsa bu biçimde kesinlikle bir psikoterapiste başvurmanızı tavsiye ederim” diyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Uyku hayatımızda o denli değerli bir role sahip ki uykusuz kaldığımızda birfazlaca sıhhat sorunuyla karşı karşıya kalabiliyoruz. Yataş Uyku Konseyi Uzmanlarından Uzman Klinik Psikolog, Psikoterapist Fundem Ece Fazilet, uykusuzluğun depresyon, yeme bozuklukları, toplumsal fobi, bağımlılık üzere birfazlaca ruhsal soruna yol açabileceğine dikkat çekiyor.
Uykunun ömür kalitemiz için değerli bir tesiri bulunuyor. Uyku sırasında bilişsel ve bedensel olarak yenilendiğimiz üzere beynimizin de adeta şarj oluyor. Zira uyku esnasında, beyindeki hudut hücreleri onarılıyor, bu hudut hücreleri içindeki irtibatlar kurulup aktivasyonu sağlanıyor. Kaslarımızın ve öbür doku hücreleri de bir daha uyku esnasında yenileniyor, metabolizma uyurken düzenleniyor. Yataş Uyku Heyeti uzmanlarından Uzman Klinik Psikolog, Psikoterapist Fundem Ece Fazilet uykunun psikolojimiz üstündeki tesirlerinden bahsederken uykusuzluğun yarattığı sorunların dikkate alınması gerektiğini vurguluyor.
Uzun vadeli uykusuzluk vefata niye olabilir
Klnk. Psk. Fazilet, uykusuzluğun his alanında düzensizliklere yol açabildiğine de dikkat çekiyor. Uykusuzluğun memnunluk hissinde azalma, kendini denetim etmede kuvvetlik, sonluluk durumu, mizah duyumunda azalma, toplumsal ortamlardan kaçınma, mental esneklik, yaratıcı özelliklerde azalma üzere birfazlaca ruhsal sorunu birlikteinde getirdiğini anlatan Fazilet, şunları söylüyor: “1966 yılında gerçekleştirilen denetimli bir deneyde, bir küme insan 205 saat uykusuz bırakılıyor. Bu mühletin sonunda deneye katılanlar düşünememe, sözleri hatırlayamama başlamış. Hatta ilerleyen evrelerde halüsinasyon görmüşler. Ayrıyeten daha uzun uykusuzluk müddetinin vefata niye olacağı da öngörülüyor.”
Uykusuzluk birlikteinde nasıl ruhsal sorunlar doğurur?
Uykusuz kalan bireylerde yeme bozuklukları görüldüğünü belirten Yataş Uyku Heyeti Uzmanı Klnk. Psk. Fazilet, tıkınırcasına ya da duygusal yeme bozukluğunun karşılaşılan ruhsal sorunlar içinde yer aldığını tabir ediyor. Klnk. Psk. Fazilet, uykusuzluğun duygulanımda da dengesizliğe yol açtığı için yemek yemenin kişinin karşısına hisleri telafi etme eforu üzere çıktığını, lakin daha sonrasında her vakit pişmanlık duyulduğunu anlatıyor.
Teneffüs sorunu yaşayan bireylerin korkusu artıyor
Depresyon da uykusuzlukla birlikte görülen ruhsal sorunlar içinde yer alıyor. Uykusuz kalan bireylerin mutsuz ve isteksiz hissetmeye başladığını hatırlatan Klnk. Psk. Fazilet, kelamları şöyleki sürdürüyor: “Bu şahısların tahammülleri düşüktür ve negatif fikir yaygındır. Çok yeme ya da iştahsızlıkla bir arada de depresyon eşlik eder. Bu evrede bireylerin gücünde de düşüşler olduğundan, yattıkları yerden kalkmak dahi istemezler. Uykusuzluğa yol açan fizyolojik etmenlerin 5-9’u teneffüs sorunlarıdır. Teneffüs sorunu yaşayan bireylerin korkuları da artmaktadır. Zira “Uykumda nefesim kesilirse ve ölürsem” üzere karamsar fikirler korkuyu doğurur. Bununla kontaklı olarak panik atak belirtileri de görülebilir.”
Uykusuzluk toplumsal fobiyi tetikliyor
Uykusuzluk alkol ve unsur bağımlılıklarında da kıymetli rol oynuyor. Uyumakta zorlanan bireylerin alkol ya da unsur alarak gevşeyip uykuya geçmeye çalıştıklarının altını çizen Yataş Uyku Konseyi Uzmanı Klnk. Psk. Fazilet, uykusuzlukla birlikte alınan dozun git gide artmaya başladığına ve sonunda bağımlılığa dönüştüğüne dikkat çekiyor. Uykusuzluğun toplumsal fobiyi daha da tetiklediğini belirten Klnk. Psk. Fazilet, “Kişi uykusuz kaldıkça toplumsallaşmadan kaçınır ve kalabalık ortasında kendisini inançsız hissetmeye başlar. bu biçimde olunca da konut inançlı ortam olduğundan, yalnızlaşıp, kimselerle görüşmek istemeyip, odasından çıkmamaya başlar. Zira dışarısı ve öbür beşerlerle bir ortada olmak onun için inançsızdır. Şayet uyku hijyenini sağlayıp, hala ruhsal etmenler niçiniyle uykusuzluk sorunu yaşıyorsanız ya da uykusuzluk niçiniyle ruhsal etmenler ortaya çıkıyorsa bu biçimde kesinlikle bir psikoterapiste başvurmanızı tavsiye ederim” diyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı