- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Selülit Tipi ve Dereceniz Tedavi Prosedürünü Belirliyor Halk içinde bedenin bacak, kalça üzere bölgelerinde ‘portakal kabuğu’ görünümü olarak bilinen selülit, bayanların 80-90’ında görülüyor. Bayanların en kıymetli estetik meseleleri içinde yer alan selülit, biroldukça niçine bağlı olarak ortaya çıkarken, beslenme alışkanlığı ile hayat üslubunda değişiklik yapılmadan kalıcı biçimde yok olmuyor. Medikal ve cerrahi tedavi ile birlikte biroldukca tedavi formülü tek başına ya da kombine olarak uygulanabiliyor. Memorial Kayseri Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Ayşe Gökçe Tümtürk, selülit ile ilgili bilinmesi gerekenleri anlattı.
Çok oturmak ve dar kıyafetler selülite niye olabilir
Selülit, cilt yüzeyindeki portakal kabuğuna benzeyen sistemsiz iniş ve çıkışlarla kendini muhakkak eden estetik bir cilt problemidir. En hayli uyluk, kalça ve karın bölgesindeki deri ve deri altı yağ dokusunda oluşmaktadır. Homojen yani düz olmayan engebeli görünüm derinin altında biriken ve genişleyen yağ hücreleri ile cilt yüzebir daha dik uzanan ve ‘septa’ ismi verilen lifli bantların bir ortaya gelmesiyle ortaya çıkar. Selülitin en sık görülen niçinleri; hormonal değişiklikler, genetik faktörler, kilo alımı, kilo kaybı, sıhhatsiz beslenme, hareketsiz ömür stili, sigara, alkol, kafeinli içecekler, karbonhidratlı beslenme ve ağır tuz kullanmasıdır. Bunların haricinde dar kıyafetler ve hayli fazla oturmak da selülite niye olabilir.
Selülitin 3 derecesi
Üçüncü derece selülitler, ağrı yapabilir. Bilhassa menopoz periyodundaki bayanlarda ağrı oluşabilmektedir. Ağrı, selülitin bulunduğu bacaklar, karın, kol basen ve kalça bölgesinde ortaya çıkabilir. Selülitin; bayanlarda bacak, basen, kalça ve karın bölgesinde oluşması olağandır. Diğer bir önemli hastalığın belirtisi olmayan selülitler vakit içinde varislere, duruş bozukluklarına ve ciltte sarkmalara niye olabilir. Tedavi seçenekleri pek fazladır. Fakat bedende biriken yağ dokusunun niye olduğu selülitten kurtulmak için hayat üslubunun değiştirilmesi gerekir. Spor ve diyet öncelikli seçenekler olmalıdır. Beden sıkılaşması için kilo verme sürecinde ve daha sonrasında önerilen uygun spor, selülit tedavisinde kıymetlidir. Şayet spor ve diyet tesirli olmuyorsa deforme olmuş yağ dokusuna odaklanan aygıtlar ve süreçler ile cerrahi (liposakşın) seçenekleri düşünülebilir. Bilhassa masaj mantığıyla çalışan aygıtlar, uzun periyotta kan dolanımını hızlandırıp birikmiş yağ dokusunu azaltmaktadır.
Medikal tedavide selülit giderici kremler, radyofrekans, ultrason, karboksiterapi, vakum terapi, elektroterapi, pressoterapi, yağ dokusu içindeki fibröz bantları yıkan lazer tedavileri ve artan yağ dokusunu eriten, sirkülasyonu düzenleyen mezoterapi üzere tedaviler tek başlarına ya da kombine olarak kullanılabilmektedir.
Selülit tipi ve derecesine bakılırsa tedavi seçenekleri
Çok oturmak ve dar kıyafetler selülite niye olabilir
Selülit, cilt yüzeyindeki portakal kabuğuna benzeyen sistemsiz iniş ve çıkışlarla kendini muhakkak eden estetik bir cilt problemidir. En hayli uyluk, kalça ve karın bölgesindeki deri ve deri altı yağ dokusunda oluşmaktadır. Homojen yani düz olmayan engebeli görünüm derinin altında biriken ve genişleyen yağ hücreleri ile cilt yüzebir daha dik uzanan ve ‘septa’ ismi verilen lifli bantların bir ortaya gelmesiyle ortaya çıkar. Selülitin en sık görülen niçinleri; hormonal değişiklikler, genetik faktörler, kilo alımı, kilo kaybı, sıhhatsiz beslenme, hareketsiz ömür stili, sigara, alkol, kafeinli içecekler, karbonhidratlı beslenme ve ağır tuz kullanmasıdır. Bunların haricinde dar kıyafetler ve hayli fazla oturmak da selülite niye olabilir.
Selülitin 3 derecesi
- Birinci derece selülitlerde portakal kabuğuna benzetilen inişli çıkışlı imaj, cildin sıkışmasıyla bariz hale gelir. Ayaktayken ve yatar vaziyette selülit imajı fark edilmez.
- İkinci derece selülitler ise uzun mühlet ayakta durulduğunda ve bacak bacak üstüne atıldığında ciltte barizleşir. Sıkışan ciltte, portakal yüzeyi tümsekleri ortaya çıkar.
- Üçüncü derece selülitler, otururken ve sıkıştığında değil de yatay durumda barizdir. Bu selülitler ağrı yapabilir. Menopoz periyodundaki bayanlarda ağrılı bu durum görülebilir. Genelde bacakların uyluk kısmında, karın, kol basen ve kalça bölgesinde ortaya çıkar.
Üçüncü derece selülitler, ağrı yapabilir. Bilhassa menopoz periyodundaki bayanlarda ağrı oluşabilmektedir. Ağrı, selülitin bulunduğu bacaklar, karın, kol basen ve kalça bölgesinde ortaya çıkabilir. Selülitin; bayanlarda bacak, basen, kalça ve karın bölgesinde oluşması olağandır. Diğer bir önemli hastalığın belirtisi olmayan selülitler vakit içinde varislere, duruş bozukluklarına ve ciltte sarkmalara niye olabilir. Tedavi seçenekleri pek fazladır. Fakat bedende biriken yağ dokusunun niye olduğu selülitten kurtulmak için hayat üslubunun değiştirilmesi gerekir. Spor ve diyet öncelikli seçenekler olmalıdır. Beden sıkılaşması için kilo verme sürecinde ve daha sonrasında önerilen uygun spor, selülit tedavisinde kıymetlidir. Şayet spor ve diyet tesirli olmuyorsa deforme olmuş yağ dokusuna odaklanan aygıtlar ve süreçler ile cerrahi (liposakşın) seçenekleri düşünülebilir. Bilhassa masaj mantığıyla çalışan aygıtlar, uzun periyotta kan dolanımını hızlandırıp birikmiş yağ dokusunu azaltmaktadır.
Medikal tedavide selülit giderici kremler, radyofrekans, ultrason, karboksiterapi, vakum terapi, elektroterapi, pressoterapi, yağ dokusu içindeki fibröz bantları yıkan lazer tedavileri ve artan yağ dokusunu eriten, sirkülasyonu düzenleyen mezoterapi üzere tedaviler tek başlarına ya da kombine olarak kullanılabilmektedir.
Selülit tipi ve derecesine bakılırsa tedavi seçenekleri
- Lenfatik drenaj uygulaması: Bilhassa bacaklarda yüzeyel deveranın bozulması kararı lenfatik drenajın sağlanması hedefiyle tüm bacak yahut karına eşit ölçülerde değişik aralık ve pahalarla basınç uygulanması sürecidir.
- Mezoterapi: 4 milimetrelik özel iğneler ve bir enjektör sayesinde cildin orta katmanına özel solüsyonların enjekte edilmesidir. Bu hususlar selülitli bölgeye direkt tesir yapar ve beden tarafınca kullanılmayan yağ hücrelerini parçalayarak organizma tarafınca tekrar kullanılabilir yağ durumuna getirir. Tedavinin gayesi yağ hücrelerinin zarlarını parçalamak, lenf ve kan sirkülasyonunu rahatlatmak, lipoliz düzeneğini tekrar harekete geçirmek, cilt yüzeyini güzelleştirmektir. Haftada 1 yahut 15 günde 1 uygulanacak 8-12 seans kafidir.
- LPG: Cilde vakum uygulayarak “septa” ismi verilen anatomik yapıları gevşetmeyi, uzatmayı ve hatta koparmayı amaçlayarak çalışan aygıtlar selülit tedavisinde yer bulmuşlardır. LPG aspirasyon (emme) ve dönme aksiyonlarının birlikte kullanılarak deri ve deri altı dokulara negatif basınç uygulanması prensibine dayanan bir masaj metodudur.
- Akupunktur: Bedenin çeşitli kilit noktalarına iğneler sayesinde ulaşıp su ve yağ hücrelerini harekete geçirerek yok etme tekniğidir.
- Ozon terapi: Yağ hücrelerini oksijen ile temizleyerek, yağların yakılmasını amaçlayan bir sistemdir. Selülitli bölgeye uygulanan buhar banyosu yardımıyla oksijen alt katmana kadar ulaşır ve kan sirkülasyonunu hızlandırır.
- Lazer tedavisi: Selülitli bölgeler üzerine uygulanan lazer ile kan deveranı hızlandırılır ve hareketsiz bölgeler harekete geçirilir. Geçirgenleşen yağ hücrelerindeki fazla yağ dinamik lazer ile akışkan, sıvı hale getirilir ve yağ hücrelerinin sağlıklı formuna dönmesi sağlanır.
- Ultrason: Derinin altına gerçek inilerek yağ hücrelerini parçalamayı sağlayan bir metottur. Yalnızca selülitli bölgelerde değil küçük yağların tedavisinde de tesirlidir. Bu metotla ses dalgalarının kavitasyon tesiriyle selüliti parçalaması yahut depolarını azaltması sağlanır.
- Basınç tedavisi: Hava basıncı ile kan ve lenf sirkülasyonunu harekete geçiren bu prosedür, selülit tedavisinde fazlaca tesirlidir.
- Lipoelektro: Çok ince ve uzun iğneler sayesinde yapılan bu tedavide, elektro ile selülitli bölgelerdeki yağlar parçalanarak boşaltılmaya çalışılır.
- Radyofrekans: Radyofrekans, cilt kollajen sentezini tetiklerken cilt altı yağ dokusunun incelmesini sağlar. Derin katmanlardaki selülit niçini olan bantların gevşetilmesine yol açar.
- Karboksiterapi: Karbondioksit gazı enjekte edildiği bölgede yağ hücrelerini modüller, mikro dolanımı ve dokuların oksijen kullanma potansiyelini artırır.