Sultan Süleyman’da bile bu kadar epeyce yetki yoktu İnce, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni bu sözlerle eleştirdi. “Ucube sistemden derhal vazgeçilmeli. Şayet demokrasi istiyorsak evvel Siyasi Partiler Kanunu’nu değiştirmeliyiz” dedi.
Muharrem İnce, CHP’den ayrılıp Memleket Partisi’ni kurdu. 54 vilayette örgütlendi ve seçime girme hakkı elde etti. İnce, 40 ili dolaştıktan daha sonra birinci seçim anketini yaptıracağını belirtti. Gittiği yerlerle ilgili izlenimini, “Derin bir yoksulluk ve geçim zahmeti var” diye özetledi. AKP’den ayrılıp partisine iştirakler da İnce’yi keyifli ediyor. ‘Sistem” tartışmalarının “Doğru tabanda yapılmadığını” belirten İnce, şunları anlattı:
İÇERİĞİ TARTIŞMALIYIZ
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi mi, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mi? Yani 40 katır mı, 40 satır mı? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bir ucubedir. Derhal vazgeçilmelidir. 3 yılda Türkiye’yi fakirleştirdi. İsim tartışmak yerine içerik tartışmalıyız. Siyasi Partiler Kanunu (SPK) değişmeden Türkiye’ye demokrasi gelmez. Muhalefet sisteme karşı fakat SPK’yı hiç konuşmuyor. Yani parlamentoyu değil genel liderleri güçlendirmek istiyorlar. Demokrasi istiyorsak başlayacağımız yer SPK olmalı. Kanunu değiştirerek milletvekillerini güçlendirmelisiniz.” İnce, açıklamalarına şu biçimde devam etti:
KANUNİ’DEN BİLE YETKİLİ
“Partili Cumhurbaşkanı olmaz. Ağzına geleni söylüyor, yanıt verince ‘Vay cumhurbaşkanıyım’ diyor. bu biçimde şey olamaz. Milletvekillerini, yargıçları, bakanları belirliyor. Yasal Sultan Süleyman’ın bile bu biçimde yetkisi yoktu. Kadı (Hakim) atayamazdı. Yasal’ın sadrazamı (Başbakan) vardı. Erdoğan’da başbakan da yok. Tartışmamız gerekenler bunlar. Siyasi Partiler Kanunu, güçler ayrılığı, istikrar, kontrol, şeffaflık.” Cumhurbaşkanlığı’nın Resmi Gazete’de yayımlanan kararnamesinde arsa satışı bile olduğunu anlatan İnce, “Arsa satışının altında cumhurbaşkanının imzası olmamalı. Yetkilikleri yanlışsız bireylere devretmek makamı küçültmez, yüceltir” dedi. İnce, tüm siyasi partilere ise şu çağrıyı yaptı: “Değişime Siyasi Partiler Kanunu’ndan başlamazsanız samimiyetinizden kuşku duyarız.”
ÇATI ADAY İŞTİRAKİ DÜŞÜRÜR
İnce, partisinin cumhurbaşkanı aday adayı olduğunu, öbür aday çıkarsa onunla sandıkta yarışacağını belirtti, şunları söylemiş oldu: “Cumhurbaşkanı adayımıza üyelerimiz karar verecek. Çatı aday seçime iştiraki düşürür. Her parti kendi adayını gösterirse iştirak artar, Erdoğan’ın talihi azalır. Adaylar 2. cinse kalan muhalefet adayını kayıtsız koşulsuz destekleyeceğini açıklamalı. Muhalefet, birinci cinste yüzde 51 oy alacak bir adayda anlaşabiliyorsa ona bir itirazım yok. Ancak sanmıyorum.”
Seçim meydanları açılsın, işler değişir
Memleket Partisi başkanı Muharrem İnce, “Bir partinin genel lideri cumhurbaşkanlığına aday olmalı, seçimi kazanmalı, başlarken hangi yetkileri kullanmayacağını açıklamalı ve bir takvim içerisinde Türkiye’yi demokratikleştirmeli. Örneğin ben seçilirsem rektörleri atamayacağım, üniversite bileşenlerinin önüne sandığı koyacağım” dedi. İnce, partisinin CHP’yi böleceği tenkitlerini de şöyleki yanıtlandırdı: “Bölme işi eski sistemde olur. Burada 50 artı 1 almak gerekiyor. Muhalefeti büyütmenin yolu parti sayısının hayli olmasıdır. Biz AKP’den, MHP’den bir oy alsak hasılattır.”
KUTUPLAŞMA TEHLİKESİ
Erdoğan’ın seçimi kaybetse bile koltuğu bırakmayacağı savlarına katılmadığını belirten Muharrem İnce, kelamlarını şöyleki sürdürdü: “Ankara ve İstanbul belediyelerini nasıl devrettiyse iktidarı da devredecek. Lakin Türkiye’nin refaha ulaşabilmesi için kutuplaşmadan, tansiyondan çıkması lazım. İzmir Marşı, Mehter Marşı’nın rakibi değildir. İkisi de bizim. Biz, kutuplaşmanın tarafı olmayacağız. Bizim şayet olmazsa olmazlarımız var. Mustafa Kemal Atatürk’ü tartışmayız. Partimizin üyeleri bayana şiddet ve çocuk istismarını yüksek sesle kınamalıdır. Siyasetten rant elde etmemelidir. Terörün her türlüsünü kınamalıdır.” İnce’nin son kelamı şu oldu: “Seçim periyodunda adayların performansı oyları yükseltir. Meydanlar öteki şeydir. Grafiği yükseltir, düşürür. Meydanlar açılsın, bayraklar asılsın, müzikler çalınsın iş değişir.”
Muharrem İnce, CHP’den ayrılıp Memleket Partisi’ni kurdu. 54 vilayette örgütlendi ve seçime girme hakkı elde etti. İnce, 40 ili dolaştıktan daha sonra birinci seçim anketini yaptıracağını belirtti. Gittiği yerlerle ilgili izlenimini, “Derin bir yoksulluk ve geçim zahmeti var” diye özetledi. AKP’den ayrılıp partisine iştirakler da İnce’yi keyifli ediyor. ‘Sistem” tartışmalarının “Doğru tabanda yapılmadığını” belirten İnce, şunları anlattı:
İÇERİĞİ TARTIŞMALIYIZ
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi mi, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mi? Yani 40 katır mı, 40 satır mı? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bir ucubedir. Derhal vazgeçilmelidir. 3 yılda Türkiye’yi fakirleştirdi. İsim tartışmak yerine içerik tartışmalıyız. Siyasi Partiler Kanunu (SPK) değişmeden Türkiye’ye demokrasi gelmez. Muhalefet sisteme karşı fakat SPK’yı hiç konuşmuyor. Yani parlamentoyu değil genel liderleri güçlendirmek istiyorlar. Demokrasi istiyorsak başlayacağımız yer SPK olmalı. Kanunu değiştirerek milletvekillerini güçlendirmelisiniz.” İnce, açıklamalarına şu biçimde devam etti:
KANUNİ’DEN BİLE YETKİLİ
“Partili Cumhurbaşkanı olmaz. Ağzına geleni söylüyor, yanıt verince ‘Vay cumhurbaşkanıyım’ diyor. bu biçimde şey olamaz. Milletvekillerini, yargıçları, bakanları belirliyor. Yasal Sultan Süleyman’ın bile bu biçimde yetkisi yoktu. Kadı (Hakim) atayamazdı. Yasal’ın sadrazamı (Başbakan) vardı. Erdoğan’da başbakan da yok. Tartışmamız gerekenler bunlar. Siyasi Partiler Kanunu, güçler ayrılığı, istikrar, kontrol, şeffaflık.” Cumhurbaşkanlığı’nın Resmi Gazete’de yayımlanan kararnamesinde arsa satışı bile olduğunu anlatan İnce, “Arsa satışının altında cumhurbaşkanının imzası olmamalı. Yetkilikleri yanlışsız bireylere devretmek makamı küçültmez, yüceltir” dedi. İnce, tüm siyasi partilere ise şu çağrıyı yaptı: “Değişime Siyasi Partiler Kanunu’ndan başlamazsanız samimiyetinizden kuşku duyarız.”
ÇATI ADAY İŞTİRAKİ DÜŞÜRÜR
İnce, partisinin cumhurbaşkanı aday adayı olduğunu, öbür aday çıkarsa onunla sandıkta yarışacağını belirtti, şunları söylemiş oldu: “Cumhurbaşkanı adayımıza üyelerimiz karar verecek. Çatı aday seçime iştiraki düşürür. Her parti kendi adayını gösterirse iştirak artar, Erdoğan’ın talihi azalır. Adaylar 2. cinse kalan muhalefet adayını kayıtsız koşulsuz destekleyeceğini açıklamalı. Muhalefet, birinci cinste yüzde 51 oy alacak bir adayda anlaşabiliyorsa ona bir itirazım yok. Ancak sanmıyorum.”
Seçim meydanları açılsın, işler değişir
Memleket Partisi başkanı Muharrem İnce, “Bir partinin genel lideri cumhurbaşkanlığına aday olmalı, seçimi kazanmalı, başlarken hangi yetkileri kullanmayacağını açıklamalı ve bir takvim içerisinde Türkiye’yi demokratikleştirmeli. Örneğin ben seçilirsem rektörleri atamayacağım, üniversite bileşenlerinin önüne sandığı koyacağım” dedi. İnce, partisinin CHP’yi böleceği tenkitlerini de şöyleki yanıtlandırdı: “Bölme işi eski sistemde olur. Burada 50 artı 1 almak gerekiyor. Muhalefeti büyütmenin yolu parti sayısının hayli olmasıdır. Biz AKP’den, MHP’den bir oy alsak hasılattır.”
KUTUPLAŞMA TEHLİKESİ
Erdoğan’ın seçimi kaybetse bile koltuğu bırakmayacağı savlarına katılmadığını belirten Muharrem İnce, kelamlarını şöyleki sürdürdü: “Ankara ve İstanbul belediyelerini nasıl devrettiyse iktidarı da devredecek. Lakin Türkiye’nin refaha ulaşabilmesi için kutuplaşmadan, tansiyondan çıkması lazım. İzmir Marşı, Mehter Marşı’nın rakibi değildir. İkisi de bizim. Biz, kutuplaşmanın tarafı olmayacağız. Bizim şayet olmazsa olmazlarımız var. Mustafa Kemal Atatürk’ü tartışmayız. Partimizin üyeleri bayana şiddet ve çocuk istismarını yüksek sesle kınamalıdır. Siyasetten rant elde etmemelidir. Terörün her türlüsünü kınamalıdır.” İnce’nin son kelamı şu oldu: “Seçim periyodunda adayların performansı oyları yükseltir. Meydanlar öteki şeydir. Grafiği yükseltir, düşürür. Meydanlar açılsın, bayraklar asılsın, müzikler çalınsın iş değişir.”