- Katılım
- 25 Eyl 2020
- Mesajlar
- 2,594
- Puanları
- 38
Tahlil için ilgili herkesle görüşülmesi gerekir
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, İstanbul’da partisinin Esenyurt ilçe binasının açılışında konuştu. Babacan’ın gündeminde Kürt problemi, toplumsal dayanaklar ve hayat pahalılığı vardı. Babacan şu sözleri kullandı:
‘Kürt problemi herkesi ilgilendiren bir meseledir’
“Kürt sıkıntısını kesinlikle tahlile ulaştıracağız. Vatandaşlarımızın tüm haklarını şartsız, koşulsuz, pazarlıksız derhal tanıyacağız. Kürt sıkıntısının tahlilinin legal, demokratik siyasetten geçtiğini çok yeterli biliyoruz. Tahlili Meclis olarak gösterenler de var. Olabilir lakin keşke Meclis çalışsa. Bugünkü Meclis’ten neyi çözmesini bekleyeceksiniz? Temsil gücü çok yüksek bir Meclis tahlillerin yeterli bir adresi olacaktır. Bir sorun varsa, ilgili herkesle görüşülmesi gerektiğini ve görüşüleceğini de her insanın bilmesi lazım. Onunla konuşma, bununla konuşma, onu dinleme, bunu tanıma… bu biçimde olmaz. Problemlerimizi konuşa konuşa çözeceğiz. Bu problem, herkesi ilgilendiren bir sorundur. Kandan, gözyaşından beslenen hiç kimseye geçit vermeyeceğiz. Devleti sorunun bir kesimi olmaktan çıkarıp, tahlilin bir kesimi haline getireceğiz.”
‘Kürtçe ‘bilinmeyen dil’ ise çevirisini yaptırın’
“Anlık çeviri hizmetleriyle ilgili TBMM’de bir çalışma var. Dört lisan var. İngilizce, Arapça, Rusça ve Fransızca. Bir eksik var: Türkiye’de en epey konuşulan ikinci lisan, Kürtçe yok. Diyebilirler ki; ‘Kürtçe yabancı lisan değil, bu toprakların dili’. bu biçimde diyorlarsa eyvallah. Fakat bu biçimde Meclis kürsüsünde ya da Meclis’te sandalyede oturan milletvekillerinden Kürtçe konuşan arkadaşlarımız olduğu vakit tutanaklara neden ‘bilinmeyen dil’ yazıyorsunuz? Şayet ‘bilinmeyen dil’ ise, hiç şayet olmazsa bir çevirisini yapıverin de beşerler ne olduğunu anlasınlar. Kürtçe milyonlarca Kürt’ün lisanıdır. İsmini koyun artık. Şu lisanı bir tanıyın. Bu ırkçı, ayrımcı zihniyetin kesinlikle değişmesi gerekli.”
‘Ailelerin geliri ile gereksinimi içindeki farkı karşılayacağız’
“Parti üyeliklerine bağlı verilen yardımları bitmiş oldureceğiz. Kimin muhtaçlığı var ise biz bulacağız, biz ayağına gideceğiz. Her aileye bir ‘sosyal dayanak uzmanı’ atayacağız. Birebir aile tabipleri üzere, her ailenin, o aileden sorumlu bir ‘sosyal takviye uzmanı’ olacak. ‘Asgari gelir desteği’ sistemini başlatacağız. Evvel ailenin mevcut gelirine bakacağız. daha sonra gerçek muhtaçlığını tespit edeceğiz. Mevcut gelirle, gerçek muhtaçlık içindeki farkı devlet olarak biz karşılayacağız.”
‘Aynî ve nakdî yardımları tek çatıda toplayacağız’
“Sosyal yardım ve takviye programları olan 43 kuruluş var. Vatandaşlarımızın birçok bunlardan habersiz. Bilen, ulaşan, adamı olan bu yardımları alıyor. Biz, toplumsal yardımları tek merkezde toplayacağız. Farklı kurumlar tarafınca yapılan tıpkı ve nakdî yardımları tek kapı sisteminde buluşturacağız. Vatandaşımızın kapı kapı dolaşmak zorunda kalmasına bir son vereceğiz.”
‘İhtiyacı olan herkese takviye vereceğiz’
“Bir fısıltı gazetesi sirkülasyona sokmuşlar. Neymiş, iktidar değişirse toplumsal yardımlar kesilirmiş. WhatsApp kümelerinde bu akıl almaz lafları dolaştırıyorlar. İnsanları korkutuyorlar. Hiç o denli atıp tutmasınlar. Biz, ekonomiyi güçlendireceğiz. Devletin kaynaklarını bollaştıracağız. Gereksinimi olan vatandaşlarımıza da fersah fersah takviye vereceğiz. Devlet, vergi ödeyen vatandaşımızın muhtaçlık duyduğunda yanında olmak zorundadır.”
‘Isınma dayanağı uygulamalarını güçlendirerek devam ettireceğiz’
“Sosyal yardımlara, gereksinimi olan herkes erişebilecek. Fakir ailelere doğal gaz takviyesi, kömür yardımı üzere uygulamaları güçlendirerek devam ettireceğiz. Yeni doğan bebeklerin, sağlıklı yetişmesini sağlamak emeliyle, bir yıl müddetle, başta süt ve bebek maması olmak üzere, tüm besin takviyesini karşılayacağız.”
‘Taraflı cumhurbaşkanlığı sistemi yüzünden her şeye artırım geldi’
“Sayın Erdoğan markete gitmiş, abur cubur doldurmuş sepete, bin liralık alışveriş etmiş. Bir de ‘Fiyatlar çok uygun’ diyor. Taraflı cumhurbaşkanlığı sistemi yüzünden, A’dan Z’ye her şeye artırım geliyor. Makarnaya yüzde 88, süte yüzde 99, doğal gaza yüzde 89, elektriğe yüzde 99 artırım yapıldı. Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum; bunları söylemem gerekiyor. Siz, her şeyin güllük gülistanlık olduğu bir hayal dünyasını insanlara anlatıyorsunuz. Sizi hakikate davet etmek istiyorum. Hakikat çarşıda, pazarda, markette.”
‘Sayın Erdoğan artık öbür bir dünyada yaşıyor’
“Koca bir ülke, bu makûs idarenin elinde can çekişiyor. Ülkemiz, varlık ortasında yokluk çekiyor benim ülkem. Minimum fiyat, açlık sonunun dahi altındayken, kamu kaynaklarından nemalananların, 10-15 yerden maaş alanların keyfine diyecek yok. Halkımız her türlü zorlukla boğuşurken, ülkenin cumhurbaşkanı hiç oralı olmuyor. Öteki bir dünyada yaşıyor. Diyor ki ‘İşçi de memur da halinden memnun’. Yoksulluktan bahsedene, ‘Abartıyorsun’, hayat pahalılığına ‘Enflasyon yüzde 20’nin altında’ diyor. Sayın Erdoğan artık apayrı bir dünyada yaşıyor.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, İstanbul’da partisinin Esenyurt ilçe binasının açılışında konuştu. Babacan’ın gündeminde Kürt problemi, toplumsal dayanaklar ve hayat pahalılığı vardı. Babacan şu sözleri kullandı:
‘Kürt problemi herkesi ilgilendiren bir meseledir’
“Kürt sıkıntısını kesinlikle tahlile ulaştıracağız. Vatandaşlarımızın tüm haklarını şartsız, koşulsuz, pazarlıksız derhal tanıyacağız. Kürt sıkıntısının tahlilinin legal, demokratik siyasetten geçtiğini çok yeterli biliyoruz. Tahlili Meclis olarak gösterenler de var. Olabilir lakin keşke Meclis çalışsa. Bugünkü Meclis’ten neyi çözmesini bekleyeceksiniz? Temsil gücü çok yüksek bir Meclis tahlillerin yeterli bir adresi olacaktır. Bir sorun varsa, ilgili herkesle görüşülmesi gerektiğini ve görüşüleceğini de her insanın bilmesi lazım. Onunla konuşma, bununla konuşma, onu dinleme, bunu tanıma… bu biçimde olmaz. Problemlerimizi konuşa konuşa çözeceğiz. Bu problem, herkesi ilgilendiren bir sorundur. Kandan, gözyaşından beslenen hiç kimseye geçit vermeyeceğiz. Devleti sorunun bir kesimi olmaktan çıkarıp, tahlilin bir kesimi haline getireceğiz.”
‘Kürtçe ‘bilinmeyen dil’ ise çevirisini yaptırın’
“Anlık çeviri hizmetleriyle ilgili TBMM’de bir çalışma var. Dört lisan var. İngilizce, Arapça, Rusça ve Fransızca. Bir eksik var: Türkiye’de en epey konuşulan ikinci lisan, Kürtçe yok. Diyebilirler ki; ‘Kürtçe yabancı lisan değil, bu toprakların dili’. bu biçimde diyorlarsa eyvallah. Fakat bu biçimde Meclis kürsüsünde ya da Meclis’te sandalyede oturan milletvekillerinden Kürtçe konuşan arkadaşlarımız olduğu vakit tutanaklara neden ‘bilinmeyen dil’ yazıyorsunuz? Şayet ‘bilinmeyen dil’ ise, hiç şayet olmazsa bir çevirisini yapıverin de beşerler ne olduğunu anlasınlar. Kürtçe milyonlarca Kürt’ün lisanıdır. İsmini koyun artık. Şu lisanı bir tanıyın. Bu ırkçı, ayrımcı zihniyetin kesinlikle değişmesi gerekli.”
‘Ailelerin geliri ile gereksinimi içindeki farkı karşılayacağız’
“Parti üyeliklerine bağlı verilen yardımları bitmiş oldureceğiz. Kimin muhtaçlığı var ise biz bulacağız, biz ayağına gideceğiz. Her aileye bir ‘sosyal dayanak uzmanı’ atayacağız. Birebir aile tabipleri üzere, her ailenin, o aileden sorumlu bir ‘sosyal takviye uzmanı’ olacak. ‘Asgari gelir desteği’ sistemini başlatacağız. Evvel ailenin mevcut gelirine bakacağız. daha sonra gerçek muhtaçlığını tespit edeceğiz. Mevcut gelirle, gerçek muhtaçlık içindeki farkı devlet olarak biz karşılayacağız.”
‘Aynî ve nakdî yardımları tek çatıda toplayacağız’
“Sosyal yardım ve takviye programları olan 43 kuruluş var. Vatandaşlarımızın birçok bunlardan habersiz. Bilen, ulaşan, adamı olan bu yardımları alıyor. Biz, toplumsal yardımları tek merkezde toplayacağız. Farklı kurumlar tarafınca yapılan tıpkı ve nakdî yardımları tek kapı sisteminde buluşturacağız. Vatandaşımızın kapı kapı dolaşmak zorunda kalmasına bir son vereceğiz.”
‘İhtiyacı olan herkese takviye vereceğiz’
“Bir fısıltı gazetesi sirkülasyona sokmuşlar. Neymiş, iktidar değişirse toplumsal yardımlar kesilirmiş. WhatsApp kümelerinde bu akıl almaz lafları dolaştırıyorlar. İnsanları korkutuyorlar. Hiç o denli atıp tutmasınlar. Biz, ekonomiyi güçlendireceğiz. Devletin kaynaklarını bollaştıracağız. Gereksinimi olan vatandaşlarımıza da fersah fersah takviye vereceğiz. Devlet, vergi ödeyen vatandaşımızın muhtaçlık duyduğunda yanında olmak zorundadır.”
‘Isınma dayanağı uygulamalarını güçlendirerek devam ettireceğiz’
“Sosyal yardımlara, gereksinimi olan herkes erişebilecek. Fakir ailelere doğal gaz takviyesi, kömür yardımı üzere uygulamaları güçlendirerek devam ettireceğiz. Yeni doğan bebeklerin, sağlıklı yetişmesini sağlamak emeliyle, bir yıl müddetle, başta süt ve bebek maması olmak üzere, tüm besin takviyesini karşılayacağız.”
‘Taraflı cumhurbaşkanlığı sistemi yüzünden her şeye artırım geldi’
“Sayın Erdoğan markete gitmiş, abur cubur doldurmuş sepete, bin liralık alışveriş etmiş. Bir de ‘Fiyatlar çok uygun’ diyor. Taraflı cumhurbaşkanlığı sistemi yüzünden, A’dan Z’ye her şeye artırım geliyor. Makarnaya yüzde 88, süte yüzde 99, doğal gaza yüzde 89, elektriğe yüzde 99 artırım yapıldı. Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum; bunları söylemem gerekiyor. Siz, her şeyin güllük gülistanlık olduğu bir hayal dünyasını insanlara anlatıyorsunuz. Sizi hakikate davet etmek istiyorum. Hakikat çarşıda, pazarda, markette.”
‘Sayın Erdoğan artık öbür bir dünyada yaşıyor’
“Koca bir ülke, bu makûs idarenin elinde can çekişiyor. Ülkemiz, varlık ortasında yokluk çekiyor benim ülkem. Minimum fiyat, açlık sonunun dahi altındayken, kamu kaynaklarından nemalananların, 10-15 yerden maaş alanların keyfine diyecek yok. Halkımız her türlü zorlukla boğuşurken, ülkenin cumhurbaşkanı hiç oralı olmuyor. Öteki bir dünyada yaşıyor. Diyor ki ‘İşçi de memur da halinden memnun’. Yoksulluktan bahsedene, ‘Abartıyorsun’, hayat pahalılığına ‘Enflasyon yüzde 20’nin altında’ diyor. Sayın Erdoğan artık apayrı bir dünyada yaşıyor.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı