Tarık Mengüç’ten Sinem Umaş’a sert reaksiyon Müzikçi Tarık Mengüç, evlilik programı ‘Gelinim Olur Musun’la ismini duyuran Sinem Umaş’a sert reaksiyon gösterdi.
Umaş, saçı turuncu olduğu için pişmanlığını lisana getirdiği görüntüde, “Tarık Mengüç üzere oldum. Çingeneler üzere oldum” dedi.
“ÇİNGENELERE KURBAN OLASIN”
Umaş’ın görüntüsünü izleyen Mengüç toplumsal medya hesabından isyan etti; “Bugüne kadar kimse ile polemik yapmadım ancak benim adabıma ile sanatıma benim roman oluşuma tabiri caizse çingene oluşuma kimse laf edemez. Bu ırk ayrımıdır unutma ki romanlar ve çingeneler müziğe taraf veren insanlardır. Hatırlıyorsam sen evlilik programında evlenecektin, ne oldu? Aaaaa istiyorsan 25 yıllık evlilik sırlarını… Nasıl keyifli olunur, nasıl müzikler yazılır, nasıl adabı edebi ile konserden konsere koşulur, nasıl reklam çekilir, nasıl bu esnada iki tane ışık topu üzere evladı saygılı bir biçimde yetiştirilir… Sen saça bakma Sinem Umaş sen kalbe bak. Bir müzik çıkardım dinle bak ‘Deliler’ diye lakin sen ona da mana bulursun. Çok çalış olur mu, albüm çıkaracaksan sana müzik veririm ismine ‘çingenelere kurban olasın’ diye”
SİNEM KARŞILIK VERDİ
Umaş ise Mengüç’e, “E ağabeycim senin saçın turuncu değil miydi? E benim de başım turuncu oldu neyin duyarı bu?” diyerek, Mengüç’e karşılık verdi.
Umaş’ın verdiği karşılığa daha fazlaca sinirlenen Mengüç bir açıklama daha yapıp şunları söylemiş oldu:
“ROMAN OLMAK SANATÇI OLMAK”
“Siyahi insanlara karşı ırkçılık söylemi olduğunda ayağa kalkan halkın, kendi milletinin külçeşidini ötekileştirdiği bir ülke de yaşıyoruz maalesef ki. “bu biçimde bir çingenelik olur mu” nedir ya? Bu nasıl bir itham, bu nasıl bir ön yargı? Dünyaya geldiğim toprakların nitekim bu zihniyeti., olduğuna inanamıyorum. Hesapta biriz ancak birbirimizi “Kürt, roman, laz, çerkez” diye ayırır olmuşuz. Yalnızca toplumları bu türlü yargıladığımız için insanlarımız utancın kurbanı oluyor ve farkında değilsiniz. Romanlık zihniyetlerinizde ne manaya geliyor, nasıl bir yer kaplıyor bilmiyorum lakin roman olmak, sanatçı doğmak. Roman olmak en ufak şeyle bile memnun olmak. O her vakit yakalamak istediğiniz huzuru bir kıvılcımla bulmak. Biz sizin ön yargıyla baktığınız kültür hiç değildik, olmadıkta. Umarım bu algılarınız bir an evvelce değişir de Türk olduğumuzu ve bir olduğumuzu unutmayız.”
Umaş, saçı turuncu olduğu için pişmanlığını lisana getirdiği görüntüde, “Tarık Mengüç üzere oldum. Çingeneler üzere oldum” dedi.
“ÇİNGENELERE KURBAN OLASIN”
Umaş’ın görüntüsünü izleyen Mengüç toplumsal medya hesabından isyan etti; “Bugüne kadar kimse ile polemik yapmadım ancak benim adabıma ile sanatıma benim roman oluşuma tabiri caizse çingene oluşuma kimse laf edemez. Bu ırk ayrımıdır unutma ki romanlar ve çingeneler müziğe taraf veren insanlardır. Hatırlıyorsam sen evlilik programında evlenecektin, ne oldu? Aaaaa istiyorsan 25 yıllık evlilik sırlarını… Nasıl keyifli olunur, nasıl müzikler yazılır, nasıl adabı edebi ile konserden konsere koşulur, nasıl reklam çekilir, nasıl bu esnada iki tane ışık topu üzere evladı saygılı bir biçimde yetiştirilir… Sen saça bakma Sinem Umaş sen kalbe bak. Bir müzik çıkardım dinle bak ‘Deliler’ diye lakin sen ona da mana bulursun. Çok çalış olur mu, albüm çıkaracaksan sana müzik veririm ismine ‘çingenelere kurban olasın’ diye”
SİNEM KARŞILIK VERDİ
Umaş ise Mengüç’e, “E ağabeycim senin saçın turuncu değil miydi? E benim de başım turuncu oldu neyin duyarı bu?” diyerek, Mengüç’e karşılık verdi.
Umaş’ın verdiği karşılığa daha fazlaca sinirlenen Mengüç bir açıklama daha yapıp şunları söylemiş oldu:
“ROMAN OLMAK SANATÇI OLMAK”
“Siyahi insanlara karşı ırkçılık söylemi olduğunda ayağa kalkan halkın, kendi milletinin külçeşidini ötekileştirdiği bir ülke de yaşıyoruz maalesef ki. “bu biçimde bir çingenelik olur mu” nedir ya? Bu nasıl bir itham, bu nasıl bir ön yargı? Dünyaya geldiğim toprakların nitekim bu zihniyeti., olduğuna inanamıyorum. Hesapta biriz ancak birbirimizi “Kürt, roman, laz, çerkez” diye ayırır olmuşuz. Yalnızca toplumları bu türlü yargıladığımız için insanlarımız utancın kurbanı oluyor ve farkında değilsiniz. Romanlık zihniyetlerinizde ne manaya geliyor, nasıl bir yer kaplıyor bilmiyorum lakin roman olmak, sanatçı doğmak. Roman olmak en ufak şeyle bile memnun olmak. O her vakit yakalamak istediğiniz huzuru bir kıvılcımla bulmak. Biz sizin ön yargıyla baktığınız kültür hiç değildik, olmadıkta. Umarım bu algılarınız bir an evvelce değişir de Türk olduğumuzu ve bir olduğumuzu unutmayız.”