Tarımda ikaz üzerine ihtar: TMO dayanağı yabancı çiftçiye verdi CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarımda yaşanan sıkıntıları Meclis gündemine taşıdı. Gürer, TMO’nun yerli üreticiye verdiği dayanağı yurt haricindeki çiftçiye verdiği için un meblağlarının katlandığını ve ötürüsıyla ekmek fiyatlarının artığını anlattı.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM Genel Konseyi’nde kelam alarak, tarım alanında yaşanan problemleri sıraladı, muhtemelen daha da büyüyecek meseleler için iktidarı uyardı.
Çiftçilerin hacız korkusu, gübre fiyatlarındaki artış, un ve ekmek meblağlarının katlanmasının niçinlerini anlatan Gürer, çiğ süt tavsiye fiyatıyla ilgili yaşanabilecek aksilikle da dikkat çekti.
TARIMDA YAŞANAN MESELELER HER GÜN ARTIYOR
Tarımda yaşanan aksiliklerin baş döndürücü noktaya ulaştığını anlatan Gürer, “Tarım Kredi Kooperatifine borç yapılandırması dün bitmiş oldu. Çiftçinin haczedilecek neyi var ise kısa müddette haciz süreçleri başlayacaktır; iktidar bir an evvel bu bahiste düzenleme yapmalı, çiftçiye haciz süreçlerinin önü kesilmelidir, kredi faiz borçları derhâl silinmelidir” dedi.
ÜRETİCİLER DARBE ÜSTÜNE DARBE YİYOR
Çiftçi, besici ve süt inekçiliği yapanların da tüketici vatandaşın da güç durumda olduğuna değinen CHP Milletvekili Gürer, ortacılar, ithalatçılar hasılatlarından taviz vermezken üretenlerin ise darbe üstüne darbe yediğini vurguladı.
Girdi maliyetlerindeki artış çiftçileri zorlandığın söyleyen Gürer, “Çiftçiler bu yıl da gübresiz ekim yapmış ya da yarı yarıya gübre oranını düşürmüştür. 2022 yılı hasat öncesi kullanılacak gübre fiyatları bu türlü devam ederse gübre atılamazsa fazlaca büyük rekolte kayıpları yaşanması olasıdır” dedi.
1800 LİRALIK GÜBRE 14 BİN 500 LİRAYA ÇIKTI
Geçen yıl onu 1.800 lira olan ÜRE gübrenin bugün 14.500 liraya çıktığını belirten CHP Niğde Milletvekili Gürer, “Geçen yıl ton fiyatı 2.200 lira olan DAP gübrenin tonu 14.200 lira fiyatla satılmaktadır.
Bilindiği üzere DAP gübre Eti Bakır tarafınca da üretilmekte ve buradaki fiyatlar da ithal fiyatlarıyla yarışmaktadır. Sülfat gübre geçen yıl tonu 1.300 lira iken bugün 8.300 liraya ermiştir. 15.15 taban gübresi tonu 2.400 liradan bu yıl 8.500 lirayı bulmuştur” diye konuştu.
80 KURUŞA ÜRETİLEN SOĞAN 20 KURUŞA SATILAMIYOR
Dışa bağımlı gübre fiyatlarının döviz suratını da anlatan Gürer, “ İlaç, tohum, sulama suyunun elektrik faturalarıyla çiftçi ürettiğinden para kazanamaz durumdadır. Tarımda plansızlık birden çok eserde üreticinin ziyan etmesine niye olmaktadır. Her yıl bir eser çöpe gitmektedir, bu yıl da soğanın talihine düştü bu. 80 kuruşa ürettikleri soğanı 20 kuruşa satamıyorlar” formunda konuştu.
BUĞDAYDA YAŞANAN PROBLEMLER
TBMM Genel Heyeti’ndeki konuşmasında buğdayda yaşanan problemlere da değinen CHP Milletvekili Gürer, “ Ekmeğin ham unsuru buğdaya Toprak Mahsulleri Ofisi 2.250 liradan ekmeklik buğday taban fiyatı verdi, makarnalık buğday için 2.450 lira fiyat deklare etti. Kırsalda borcu olan çiftçi bu fiyatlarla eserini satmak zorunda kaldı.
Buğday endüstrici ve tüccar tarafınca alındı. Şu anda Gaziantep Borsasında ekmeklik buğdayın tonu 4.950 lira, Konya Borsasında 5.400 lira. Toprak Mahsulleri Ofisi yurt haricinden buğday ithaline devam ediyor, 4.750 liradan buğday ithal etti, bunu da 2.650 liradan sanayiciye veriyor; çiftçiye vermediği takviyesi yurt haricindeki çiftçiye ve sanayiciye vermeye devam ediyor. Endüstrici bu dayanakla üretim yapıyor lakin un fiyatı ise yerinde durmuyor” sözlerini kullandı.
2 ay evvel 50 kg unu 220 liradan alan fırıncının bugün tıpkı una 340 lira ödemek zorunda kaldığına değinen Gürer, “ Endüstrici una artırım yapmaktan vazgeçmiyor. Un sanayicisiyle görüşen bir fırıncıya un sanayicisi demiş ki: “TMO’nun istediği fiyattan sana verirsem ondan yaptığın ekmeği satamazsın.” Zira fırıncıların ekmek için alması gereken protein pahası yüksek buğday yerine düşük proteinli buğdayı Toprak Mahsulleri Ofisinin verdiği söyleniyor” dedi.
BU ARGÜMANLAR YANLIŞSIZ MU?
Gürer, “Hatta o denli savlar var ki hayvan yemi olarak ithal edilen buğdayın piyasaya sürüldüğü, bunun da un olarak ekmek yapılması mümkünlüğü olmadığı için kasvetin katlandığı belirtiliyor. Bu mevzuda Toprak Mahsulleri Ofisi bir açıklama yapmalı, ne kadar hayvan yemlik buğday getirdi, bunu ne yaptı? Toprak Mahsulleri Ofisi çiftçiden ne kadar buğday aldı? Yoksa şu anda bize hayvan yemi diye getirdiği buğdayı mı yediriyor? Simit olmuş 3,5 lira, ekmek olmuş 2 lira 25 kuruş. Bu gidiş, güzel gidiş değil” diye konuştu.
ENDÜSTRİCİ TAVSİYE FİYATINDA SÜT ALMIYOR
Ulusal Süt Kurulu tarafınca açıklanan ve 4 lira 70 kuruş olarak belirlenin çiğ süt tavsiye fiyatının, süt inekçiliği yapan süt üreticisini kurtaramadığını belirten Gürer, şunları söylemiş oldu:
“1 litre süte karşı 1,5 kilo yem hala alınamıyor. Fakat bu da endüstriciler tarafınca piyasada uygulanmıyor, en az 40 kuruş altında bir fiyatla süt alınıyor. O denli olunca süt üreticisi kazanamıyor, süt ineğini kesite gönderiyor.
Vatandaş da sütten mamul eserleri daha değerliye almak durumunda kalıyor, bu dengesizliği iktidarın görmesi lazım. 4 lira 70 kuruş taban fiyat olmalı, bunun altında sütçüden süt alımına müsaade verilmemeli ve çiftçi, besici korunmalı, süt inekçiliği yapan korunmalıdır. Ülkemizin ortasında bulunduğu şartlarda üreticiler ürettiğinden para kazanamazken yurttaşlar da kıymetli eser almaktadır…”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM Genel Konseyi’nde kelam alarak, tarım alanında yaşanan problemleri sıraladı, muhtemelen daha da büyüyecek meseleler için iktidarı uyardı.
Çiftçilerin hacız korkusu, gübre fiyatlarındaki artış, un ve ekmek meblağlarının katlanmasının niçinlerini anlatan Gürer, çiğ süt tavsiye fiyatıyla ilgili yaşanabilecek aksilikle da dikkat çekti.
TARIMDA YAŞANAN MESELELER HER GÜN ARTIYOR
Tarımda yaşanan aksiliklerin baş döndürücü noktaya ulaştığını anlatan Gürer, “Tarım Kredi Kooperatifine borç yapılandırması dün bitmiş oldu. Çiftçinin haczedilecek neyi var ise kısa müddette haciz süreçleri başlayacaktır; iktidar bir an evvel bu bahiste düzenleme yapmalı, çiftçiye haciz süreçlerinin önü kesilmelidir, kredi faiz borçları derhâl silinmelidir” dedi.
ÜRETİCİLER DARBE ÜSTÜNE DARBE YİYOR
Çiftçi, besici ve süt inekçiliği yapanların da tüketici vatandaşın da güç durumda olduğuna değinen CHP Milletvekili Gürer, ortacılar, ithalatçılar hasılatlarından taviz vermezken üretenlerin ise darbe üstüne darbe yediğini vurguladı.
Girdi maliyetlerindeki artış çiftçileri zorlandığın söyleyen Gürer, “Çiftçiler bu yıl da gübresiz ekim yapmış ya da yarı yarıya gübre oranını düşürmüştür. 2022 yılı hasat öncesi kullanılacak gübre fiyatları bu türlü devam ederse gübre atılamazsa fazlaca büyük rekolte kayıpları yaşanması olasıdır” dedi.
1800 LİRALIK GÜBRE 14 BİN 500 LİRAYA ÇIKTI
Geçen yıl onu 1.800 lira olan ÜRE gübrenin bugün 14.500 liraya çıktığını belirten CHP Niğde Milletvekili Gürer, “Geçen yıl ton fiyatı 2.200 lira olan DAP gübrenin tonu 14.200 lira fiyatla satılmaktadır.
Bilindiği üzere DAP gübre Eti Bakır tarafınca da üretilmekte ve buradaki fiyatlar da ithal fiyatlarıyla yarışmaktadır. Sülfat gübre geçen yıl tonu 1.300 lira iken bugün 8.300 liraya ermiştir. 15.15 taban gübresi tonu 2.400 liradan bu yıl 8.500 lirayı bulmuştur” diye konuştu.
80 KURUŞA ÜRETİLEN SOĞAN 20 KURUŞA SATILAMIYOR
Dışa bağımlı gübre fiyatlarının döviz suratını da anlatan Gürer, “ İlaç, tohum, sulama suyunun elektrik faturalarıyla çiftçi ürettiğinden para kazanamaz durumdadır. Tarımda plansızlık birden çok eserde üreticinin ziyan etmesine niye olmaktadır. Her yıl bir eser çöpe gitmektedir, bu yıl da soğanın talihine düştü bu. 80 kuruşa ürettikleri soğanı 20 kuruşa satamıyorlar” formunda konuştu.
BUĞDAYDA YAŞANAN PROBLEMLER
TBMM Genel Heyeti’ndeki konuşmasında buğdayda yaşanan problemlere da değinen CHP Milletvekili Gürer, “ Ekmeğin ham unsuru buğdaya Toprak Mahsulleri Ofisi 2.250 liradan ekmeklik buğday taban fiyatı verdi, makarnalık buğday için 2.450 lira fiyat deklare etti. Kırsalda borcu olan çiftçi bu fiyatlarla eserini satmak zorunda kaldı.
Buğday endüstrici ve tüccar tarafınca alındı. Şu anda Gaziantep Borsasında ekmeklik buğdayın tonu 4.950 lira, Konya Borsasında 5.400 lira. Toprak Mahsulleri Ofisi yurt haricinden buğday ithaline devam ediyor, 4.750 liradan buğday ithal etti, bunu da 2.650 liradan sanayiciye veriyor; çiftçiye vermediği takviyesi yurt haricindeki çiftçiye ve sanayiciye vermeye devam ediyor. Endüstrici bu dayanakla üretim yapıyor lakin un fiyatı ise yerinde durmuyor” sözlerini kullandı.
2 ay evvel 50 kg unu 220 liradan alan fırıncının bugün tıpkı una 340 lira ödemek zorunda kaldığına değinen Gürer, “ Endüstrici una artırım yapmaktan vazgeçmiyor. Un sanayicisiyle görüşen bir fırıncıya un sanayicisi demiş ki: “TMO’nun istediği fiyattan sana verirsem ondan yaptığın ekmeği satamazsın.” Zira fırıncıların ekmek için alması gereken protein pahası yüksek buğday yerine düşük proteinli buğdayı Toprak Mahsulleri Ofisinin verdiği söyleniyor” dedi.
BU ARGÜMANLAR YANLIŞSIZ MU?
Gürer, “Hatta o denli savlar var ki hayvan yemi olarak ithal edilen buğdayın piyasaya sürüldüğü, bunun da un olarak ekmek yapılması mümkünlüğü olmadığı için kasvetin katlandığı belirtiliyor. Bu mevzuda Toprak Mahsulleri Ofisi bir açıklama yapmalı, ne kadar hayvan yemlik buğday getirdi, bunu ne yaptı? Toprak Mahsulleri Ofisi çiftçiden ne kadar buğday aldı? Yoksa şu anda bize hayvan yemi diye getirdiği buğdayı mı yediriyor? Simit olmuş 3,5 lira, ekmek olmuş 2 lira 25 kuruş. Bu gidiş, güzel gidiş değil” diye konuştu.
ENDÜSTRİCİ TAVSİYE FİYATINDA SÜT ALMIYOR
Ulusal Süt Kurulu tarafınca açıklanan ve 4 lira 70 kuruş olarak belirlenin çiğ süt tavsiye fiyatının, süt inekçiliği yapan süt üreticisini kurtaramadığını belirten Gürer, şunları söylemiş oldu:
“1 litre süte karşı 1,5 kilo yem hala alınamıyor. Fakat bu da endüstriciler tarafınca piyasada uygulanmıyor, en az 40 kuruş altında bir fiyatla süt alınıyor. O denli olunca süt üreticisi kazanamıyor, süt ineğini kesite gönderiyor.
Vatandaş da sütten mamul eserleri daha değerliye almak durumunda kalıyor, bu dengesizliği iktidarın görmesi lazım. 4 lira 70 kuruş taban fiyat olmalı, bunun altında sütçüden süt alımına müsaade verilmemeli ve çiftçi, besici korunmalı, süt inekçiliği yapan korunmalıdır. Ülkemizin ortasında bulunduğu şartlarda üreticiler ürettiğinden para kazanamazken yurttaşlar da kıymetli eser almaktadır…”