Taşımacılık geçişi – aslında nedir?

Burcin

New member
Katılım
25 Mar 2021
Mesajlar
785
Puanları
0



İklim nötrlüğü ve enerji dönüşümü, ulaşımda geçiş olmadan düşünülemez. Taşımacılık, zararlı emisyonların üçte birinden fazlasından sorumludur. Peki ulaşım geçişi aslında ne anlama geliyor?


Emisyonları azaltmak ve iklim nötrlüğüne ulaşmak için bilim adamları ve politikacılar bir ulaşım devrimi çağrısında bulunuyorlar. “Uçuş utancı”, SUV'lar ve hız sınırına ilişkin tartışmalar, hareketliliğimizin teste tabi tutulduğunu gösteriyor. Şaşmamalı! Ulaşım, iklime zarar veren sera gazı emisyonlarının yüzde 38,6'sından sorumludur.


Emisyonları azaltmak için gelecekte mobilitenin çevre dostu olması gerekiyor. İklim kriziyle mücadelede olumlu etkilerinin yanı sıra bu durum kent sakinlerine de fayda sağlıyor. Trafik sıkışıklığı, gürültü ve egzoz dumanı sağlıksızdır ve yaşam kalitesini düşürür. Bu nedenle içten yanmalı motorlara sahip otomobillerden vazgeçmenin kaçınılmaz olduğu düşünülmektedir. Büyük Britanya, 2030'dan itibaren yeni içten yanmalı motorların tescilini zaten yasakladı. Yeni AB emisyon standardı 7, 2025'ten itibaren yarı iklim nötrlüğü gerektiriyor. Bunun yerine insanlar otobüs veya trenle, bisikletle veya emisyonsuz araçlarla seyahat etmeli.


Düşünce kuruluşu “Agora Energiewende”, enerji sektörünün iklim dostu yeniden yapılandırılması için çoğunluğu elde edebilecek çözümler arıyor. Analizleri ve çalışmaları aynı zamanda ulaşım geçişini de ele alıyor. Düşünce kuruluşu bu konuda on iki tez formüle etti.


Enerji geçişi bu nedenle ancak ulaşım geçişiyle mümkündür. 2050 yılına kadar ulaşımda iklim nötrlüğüne ulaşmak için iki temele ihtiyaç var: hareketlilik geçişi ve ulaşımda enerji dönüşümü. Dolayısıyla hareketlilik geçişi, hareketlilik davranışındaki bir değişiklikle tanımlanır. Zararlı trafikten kaçınılmalı ve bisiklet, demiryolu ve daha iyi toplu taşıma araçlarının yardımıyla kaydırılmalıdır. Bu, şehirlerin alanından ve sakinlerinin zamandan tasarruf etmesini sağlayabilir. Özel arabalar günde ortalama 23 saat park ediliyor. 2017 yılında Almanya'da insanlar günde bir saat 20 dakikayı yolculukta geçiriyordu. Arabalara güvenen kırsal bölgelerden gelenler elektrikli mobiliteye geçecek. “Agora Energiewende” sosyal bir fayda görüyor. Ancak değişmesi gereken yalnızca bireysel davranışlar değildir. Gelecekte yük taşımacılığının da giderek demiryoluna kaydırılması gerekecek. Politikacıların yeni bir ulaştırma politikası ve daha verimli altyapı planlarıyla bu gelişmenin önünü açması gerekiyor.
 
Üst