Trabzonsporlu Peres: Yolun sonunda büyük bir memnunluk yaşayacağız Muhteşem Lig’de dorukta yer alan Trabzonspor’un 31 yaşındaki sağ bek oyuncusu Bruno Peres, “Yolun sonunda da daima birlikte büyük bir memnunluk yaşayacağız. Bunu görüyorum” dedi.
Trabzonspor’un Brezilyalı sağ bek oyuncusu Bruno Peres, kulüp mecmuasına açıklamalarda bulundu. Bordo-mavili gruba transfer sürecinin hayli süratli geliştiğine anlatan Peres, “Menajerim bana Trabzonspor’un teklifinden bahsetmiş olduğunde birinci iş olarak doğal ki kenti, kulübü ve bütün bilgileri daha detaylı bir biçimde araştırmaya başladım. Gelmedilk evvel de kulübün nasıl bir kulüp olduğundan ya da büyüklüğünden esasen haberdardım ve bilmem gereken ufak ayrıntılar eksikti. Bunları araştırdım, arkadaşlarıma sordum. Lakin aslına bakarsanız Trabzonspor üzere büyük bir kulüp size teklifte bulunduğunda sırf keyifli olabilirsiniz ve bu teklifin bilgilerinı düşünürsünüz. Bizim de transfer sürecimiz bu biçimde gelişti. Birinci duyduğum andan itibaren epey keyifli oldum. Bütün bilgileri konuştuk. Süreç hayli ağır da ilerlemedi, tersine tam da süratle gelişen bir müddetç oldu. Çok çabuk bir mutabakata varabildik zira ben de aslına bakarsanız buraya gelme isteğindeydim. Buraya geldikten daha sonra da aslına bakarsanız gelmedilk evvel baktığım, araştırdığım bütün her şeyin ne kadar yanlışsız olduğunu gördüm. Ve bir arada önümüzde de epey değerli bir gelecek olduğunu düşünüyorum” dedi.
“TAKIM ARKADAŞLARIM ÇOK KALİTELİ VE YENETEKLİ”
Kadro arkadaşlarının birinci geldiğinde kendisini epey âlâ karşıladığını anlatan Peres, şu biçimde devam etti: “Takım arkadaşlarım geldiğim birinci andan itibaren beni o kadar güzel karşıladılar ki güya buraya geldiğimde hepsini daha evvel tanıyormuşum üzereydi ve hepsiyle güya yıllar evvelden harika bir münasebetimiz varmış üzereydi. Bana gösterdikleri o sevgi ve hürmet bu bahiste her vakit müteşekkir olacağım zira bana nitekim hayli yakınlık gösterdiler. Geldiğim birinci andan itibaren kulübün bir kesimi üzere hissettirdiler. Ekip arkadaşlarım aslına bakarsanız hepsi hayli kaliteli oyuncular ve nitekim epey yetenekliler. Bunu hem oynadığımız maçlarda hem kendi ortamızda yaptığımız o maçlarda ya da kendi aramızdaki antrenmanlarda da esasen gorebiliyorsunuz. Hepsi hayli yetenekli oyuncular. Birçoklarının önünde hayli değerli gelecekler var. Genç arkadaşlarımızın hakikaten epey kıymetli potansiyelleri var ve bu potansiyeli gerçekleştirebilecek yetenekteler. Saha içerisinde fırsat buldukça esasen onu da gösterebilecek kalitedeler.”
Türkiye Muhteşem Lig’in yarışmacı ve sıkıntı bir lig olduğunu düşündüğünü aktaran Peres, bu mevzuda şunları dedi: “Çünkü maçları genelde ya ufak ayrıntılarla kazanıyorsunuz ya da o ufak ayrıntılarla o maçı kaybedebiliyorsunuz. Ligde oynayan oyuncuların kalitesi de bahsetmeye bedel. Zira bu oyuncular nitekim epeyce üstün yetenekli oyuncular ve birden fazla da fazlaca kaliteli yerlerden, fazlaca kaliteli kadrolardan geliyorlar. Bu da aslına bakarsanız ligin ne kadar sıkıntı bir lig olduğunu gösterebiliyor. Oyuncuların tamamının ve ekipleri düşündüğünüzde bunların hepsinin önünde değerli bir gelecek var zira bu oyuncular gelecekte daha âlâ yerlere gelebilecekler ve öğrendikleri deneyimlerle bir arada epey daha âlâ performanslar gösterebilecekler. ötürüsıyla Türkiye Muhteşem Lig’in epeyce sıkıntı bir lig olduğunu düşünüyorum.”
“HÜCUMU SEVEN BİR BEK OYUNCUSUYUM”
Bir bek oyuncusu olarak önceliğinin her vakit savunmayı güzel yapabilmek ve ekip arkadaşlarının güzel savunma yapabilmesine yardımcı olabilmek olduğunu söyleyen Peres, şunları kaydetti: “Ancak vakit zaman öne çıktığımda, hamleye katıldığımda tesirli olmaya çalışan ve tesirli olurken de grubuna gol ve asist katkısı yapmaya çalışan bir oyuncuyum. Zira şayet bir bek oyuncusu olarak hem âlâ savunma yapar birebir vakitte top size geçtiğinde âlâ atak yapabilirseniz ekip arkadaşlarınıza artı bir opsiyon oluşturma fırsatınız oluşuyor. Ben de kendi karakterimi ve kendi oyun karakterimi düşündüğüm vakit daima hamlesi seven ve atakta yer almaya çalışan bir bek oyuncusu oldum. Aslında hamle edebilmek benim genlerimde var. ötürüsıyla önceliğim alışılmış ki savunma lakin atağa çıktığımda, ekibe hamlede yardımcı olduğumda da kendimi ekstradan keyifli hissediyorum.”
UEFA Konferans Ligi’nde eski ekibi Roma’ya karşı oynadıkları iki maçın kendisi ismine fazlaca özel olduğunu tabir eden Peres, şu biçimde devam etti: “Aslında iki maçta benim adıma epey özel anlar ve özel maçlar oldu. Zira rakip kadrosu düşündüğünüzde biroldukça yıl oynadığım, içerisinde hayli fazla arkadaşımın olduğu, hatta orayı artık meskenim üzere gördüğüm bir yere karşı oynadım. Birinci maçın kararınun epey adil bir sonuç olduğunu düşünmüyorum. Zira kazanmayı hak eden taraf bizdik. Yeterli de bir oyun ortaya koymuştuk ve sonuç epey farklı olabilirdi. İkinci maçta bilhassa bir daha güzel bir oyun ortaya koyduk ancak maalesef istediğimiz kararı elde edemedik. Doğal ki elendik, elenmekten keyifli değiliz lakin Avrupa’da Trabzonspor’un gücünü bu biçimde büyük bir ekibe karşı, bu biçimde değerli bir gruba karşı gösterebildiğimiz için ve Trabzonspor’un yapabileceklerini insanlara gösterebildiğimiz için keyifli oluyoruz. Lakin benim için epeyce özel anlardı o iki maçta.”
Peres, teknik yöneticileri Abdullah Avcı ve maksatları hakkında yaptığı açıklamada ise şu sözlere yer verdi: “Hocamız Abdullah Avcı da aslında benim üzere biri. Açık, dürüst, irtibata her vakit açık olan birisi ve her vakit fikirleri olan biri. Alana çıktığınızda, onunla birlikte çalışmaya başladığınızda hocanızın fikirleri olduğunu, hocanızın bu işleri daha evvelinde düşündüğünü ve kadrosu için en güzelini yapmaya çalıştığını esasen nazaranbiliyorsunuz. Ve kanılarını, bizim hakkımızdaki ve rakip hakkındaki fikirlerini hayli net söz eden, yapmamız gerekenleri fazlaca dürüst bir biçimde ve hiç bir biçimde öbür sözlerin gerisinde sığınmadan anlatabilen birisi. ötürüsıyla kendisiyle çalışmak benim için hem hayli kolay tıpkı vakitte epeyce zevkli. Her vakit aslına bakarsan ne kadar sıkı çalıştığını ve kadrosu için en uygununu yapmaya çalıştığını bakılırsabiliyorsunuz. Buraya gelmedilk öncede kendisi tanınan, bilinen bir isimdi ve allaha şükürler olsun ki neticelerinda gelmesiyle, neticelerinda onu rahatlatmasıyla birlikte hocamızın da grubumuzun ne kadar çalıştığını, ne kadar âlâ işler çıkardığını ve birlikte büyük muvaffakiyetler kazanabileceğinizi aslına bakarsan nazaranbiliyorsunuz. Umuyorum bu yolun sonunda da daima birlikte büyük bir memnunluk yaşayacağız. Bunu görüyorum.”
Trabzon’u ve Türkiye’yi artık âlâ tanıdığını kaydeden Peres, “Türk külçeşidini tanımak istiyorum ötürüsıyla dışarı çıkmak, nazaranbilmek ve beşerlerle konuşabilmek istiyorum. Buna çabalıyorum aslına bakarsan. Trabzon’un birfazlaca yerini gördüm ve birfazlaca insanı tanıdım aslında. Artık buranın yabancısı değilim zira artık bilebiliyorum neyin nerde olduğunu. ötürüsıyla artık buraya ilişkin hissediyorum kendimi. Lakin onun haricinde da Türkiye’nin bütün yerlerini bakılırsabilmek ve bütün o turistik değerli yerlerini tanıyabilmek istiyorum. Genel olarak aslına bakarsan bize de yakın bir kültür olduğu için ne ben ne de ailemden hiç kimse burada kendini yabancı biri üzere hiç bir vakit hissetmedi” diye konuştu.
Taraftarlara da ileti gönderen Peres, “Trabzonspor taraftarlarının dayanağına fazlaca muhtaçlığımız var. Zira dönem sonunda şayet bir muvaffakiyet yakalayacaksak, şayet birlikte memnun olacaksak bunun aslında anahtarı birbirimize göstereceğimiz sevgi ve takviye. Biz onların sevgisine muhtacız sahiden. Zira epeyce düzgün destekliyorlar ve her vakit yanımızdalar. Onlardan özel olarak ricam bizi desteklemeye devam etsinler, o sevgiyi göstermeye devam etsinler. Dönem sonunda da bu memnunluğu birlikte paylaşabilelim” sözlerine yer verdi.
Trabzonspor’un Brezilyalı sağ bek oyuncusu Bruno Peres, kulüp mecmuasına açıklamalarda bulundu. Bordo-mavili gruba transfer sürecinin hayli süratli geliştiğine anlatan Peres, “Menajerim bana Trabzonspor’un teklifinden bahsetmiş olduğunde birinci iş olarak doğal ki kenti, kulübü ve bütün bilgileri daha detaylı bir biçimde araştırmaya başladım. Gelmedilk evvel de kulübün nasıl bir kulüp olduğundan ya da büyüklüğünden esasen haberdardım ve bilmem gereken ufak ayrıntılar eksikti. Bunları araştırdım, arkadaşlarıma sordum. Lakin aslına bakarsanız Trabzonspor üzere büyük bir kulüp size teklifte bulunduğunda sırf keyifli olabilirsiniz ve bu teklifin bilgilerinı düşünürsünüz. Bizim de transfer sürecimiz bu biçimde gelişti. Birinci duyduğum andan itibaren epey keyifli oldum. Bütün bilgileri konuştuk. Süreç hayli ağır da ilerlemedi, tersine tam da süratle gelişen bir müddetç oldu. Çok çabuk bir mutabakata varabildik zira ben de aslına bakarsanız buraya gelme isteğindeydim. Buraya geldikten daha sonra da aslına bakarsanız gelmedilk evvel baktığım, araştırdığım bütün her şeyin ne kadar yanlışsız olduğunu gördüm. Ve bir arada önümüzde de epey değerli bir gelecek olduğunu düşünüyorum” dedi.
“TAKIM ARKADAŞLARIM ÇOK KALİTELİ VE YENETEKLİ”
Kadro arkadaşlarının birinci geldiğinde kendisini epey âlâ karşıladığını anlatan Peres, şu biçimde devam etti: “Takım arkadaşlarım geldiğim birinci andan itibaren beni o kadar güzel karşıladılar ki güya buraya geldiğimde hepsini daha evvel tanıyormuşum üzereydi ve hepsiyle güya yıllar evvelden harika bir münasebetimiz varmış üzereydi. Bana gösterdikleri o sevgi ve hürmet bu bahiste her vakit müteşekkir olacağım zira bana nitekim hayli yakınlık gösterdiler. Geldiğim birinci andan itibaren kulübün bir kesimi üzere hissettirdiler. Ekip arkadaşlarım aslına bakarsanız hepsi hayli kaliteli oyuncular ve nitekim epey yetenekliler. Bunu hem oynadığımız maçlarda hem kendi ortamızda yaptığımız o maçlarda ya da kendi aramızdaki antrenmanlarda da esasen gorebiliyorsunuz. Hepsi hayli yetenekli oyuncular. Birçoklarının önünde hayli değerli gelecekler var. Genç arkadaşlarımızın hakikaten epey kıymetli potansiyelleri var ve bu potansiyeli gerçekleştirebilecek yetenekteler. Saha içerisinde fırsat buldukça esasen onu da gösterebilecek kalitedeler.”
Türkiye Muhteşem Lig’in yarışmacı ve sıkıntı bir lig olduğunu düşündüğünü aktaran Peres, bu mevzuda şunları dedi: “Çünkü maçları genelde ya ufak ayrıntılarla kazanıyorsunuz ya da o ufak ayrıntılarla o maçı kaybedebiliyorsunuz. Ligde oynayan oyuncuların kalitesi de bahsetmeye bedel. Zira bu oyuncular nitekim epeyce üstün yetenekli oyuncular ve birden fazla da fazlaca kaliteli yerlerden, fazlaca kaliteli kadrolardan geliyorlar. Bu da aslına bakarsanız ligin ne kadar sıkıntı bir lig olduğunu gösterebiliyor. Oyuncuların tamamının ve ekipleri düşündüğünüzde bunların hepsinin önünde değerli bir gelecek var zira bu oyuncular gelecekte daha âlâ yerlere gelebilecekler ve öğrendikleri deneyimlerle bir arada epey daha âlâ performanslar gösterebilecekler. ötürüsıyla Türkiye Muhteşem Lig’in epeyce sıkıntı bir lig olduğunu düşünüyorum.”
“HÜCUMU SEVEN BİR BEK OYUNCUSUYUM”
Bir bek oyuncusu olarak önceliğinin her vakit savunmayı güzel yapabilmek ve ekip arkadaşlarının güzel savunma yapabilmesine yardımcı olabilmek olduğunu söyleyen Peres, şunları kaydetti: “Ancak vakit zaman öne çıktığımda, hamleye katıldığımda tesirli olmaya çalışan ve tesirli olurken de grubuna gol ve asist katkısı yapmaya çalışan bir oyuncuyum. Zira şayet bir bek oyuncusu olarak hem âlâ savunma yapar birebir vakitte top size geçtiğinde âlâ atak yapabilirseniz ekip arkadaşlarınıza artı bir opsiyon oluşturma fırsatınız oluşuyor. Ben de kendi karakterimi ve kendi oyun karakterimi düşündüğüm vakit daima hamlesi seven ve atakta yer almaya çalışan bir bek oyuncusu oldum. Aslında hamle edebilmek benim genlerimde var. ötürüsıyla önceliğim alışılmış ki savunma lakin atağa çıktığımda, ekibe hamlede yardımcı olduğumda da kendimi ekstradan keyifli hissediyorum.”
UEFA Konferans Ligi’nde eski ekibi Roma’ya karşı oynadıkları iki maçın kendisi ismine fazlaca özel olduğunu tabir eden Peres, şu biçimde devam etti: “Aslında iki maçta benim adıma epey özel anlar ve özel maçlar oldu. Zira rakip kadrosu düşündüğünüzde biroldukça yıl oynadığım, içerisinde hayli fazla arkadaşımın olduğu, hatta orayı artık meskenim üzere gördüğüm bir yere karşı oynadım. Birinci maçın kararınun epey adil bir sonuç olduğunu düşünmüyorum. Zira kazanmayı hak eden taraf bizdik. Yeterli de bir oyun ortaya koymuştuk ve sonuç epey farklı olabilirdi. İkinci maçta bilhassa bir daha güzel bir oyun ortaya koyduk ancak maalesef istediğimiz kararı elde edemedik. Doğal ki elendik, elenmekten keyifli değiliz lakin Avrupa’da Trabzonspor’un gücünü bu biçimde büyük bir ekibe karşı, bu biçimde değerli bir gruba karşı gösterebildiğimiz için ve Trabzonspor’un yapabileceklerini insanlara gösterebildiğimiz için keyifli oluyoruz. Lakin benim için epeyce özel anlardı o iki maçta.”
Peres, teknik yöneticileri Abdullah Avcı ve maksatları hakkında yaptığı açıklamada ise şu sözlere yer verdi: “Hocamız Abdullah Avcı da aslında benim üzere biri. Açık, dürüst, irtibata her vakit açık olan birisi ve her vakit fikirleri olan biri. Alana çıktığınızda, onunla birlikte çalışmaya başladığınızda hocanızın fikirleri olduğunu, hocanızın bu işleri daha evvelinde düşündüğünü ve kadrosu için en güzelini yapmaya çalıştığını esasen nazaranbiliyorsunuz. Ve kanılarını, bizim hakkımızdaki ve rakip hakkındaki fikirlerini hayli net söz eden, yapmamız gerekenleri fazlaca dürüst bir biçimde ve hiç bir biçimde öbür sözlerin gerisinde sığınmadan anlatabilen birisi. ötürüsıyla kendisiyle çalışmak benim için hem hayli kolay tıpkı vakitte epeyce zevkli. Her vakit aslına bakarsan ne kadar sıkı çalıştığını ve kadrosu için en uygununu yapmaya çalıştığını bakılırsabiliyorsunuz. Buraya gelmedilk öncede kendisi tanınan, bilinen bir isimdi ve allaha şükürler olsun ki neticelerinda gelmesiyle, neticelerinda onu rahatlatmasıyla birlikte hocamızın da grubumuzun ne kadar çalıştığını, ne kadar âlâ işler çıkardığını ve birlikte büyük muvaffakiyetler kazanabileceğinizi aslına bakarsan nazaranbiliyorsunuz. Umuyorum bu yolun sonunda da daima birlikte büyük bir memnunluk yaşayacağız. Bunu görüyorum.”
Trabzon’u ve Türkiye’yi artık âlâ tanıdığını kaydeden Peres, “Türk külçeşidini tanımak istiyorum ötürüsıyla dışarı çıkmak, nazaranbilmek ve beşerlerle konuşabilmek istiyorum. Buna çabalıyorum aslına bakarsan. Trabzon’un birfazlaca yerini gördüm ve birfazlaca insanı tanıdım aslında. Artık buranın yabancısı değilim zira artık bilebiliyorum neyin nerde olduğunu. ötürüsıyla artık buraya ilişkin hissediyorum kendimi. Lakin onun haricinde da Türkiye’nin bütün yerlerini bakılırsabilmek ve bütün o turistik değerli yerlerini tanıyabilmek istiyorum. Genel olarak aslına bakarsan bize de yakın bir kültür olduğu için ne ben ne de ailemden hiç kimse burada kendini yabancı biri üzere hiç bir vakit hissetmedi” diye konuştu.
Taraftarlara da ileti gönderen Peres, “Trabzonspor taraftarlarının dayanağına fazlaca muhtaçlığımız var. Zira dönem sonunda şayet bir muvaffakiyet yakalayacaksak, şayet birlikte memnun olacaksak bunun aslında anahtarı birbirimize göstereceğimiz sevgi ve takviye. Biz onların sevgisine muhtacız sahiden. Zira epeyce düzgün destekliyorlar ve her vakit yanımızdalar. Onlardan özel olarak ricam bizi desteklemeye devam etsinler, o sevgiyi göstermeye devam etsinler. Dönem sonunda da bu memnunluğu birlikte paylaşabilelim” sözlerine yer verdi.