Barcali
Active member
- Katılım
- 14 Şub 2021
- Mesajlar
- 1,145
- Puanları
- 38
Türk mühendislerin geliştirdiği aygıtı Harvard satın aldı Türk mühendisler tarafınca geliştirilen özel kulaklık, kulaktaki vagus sonunu elektriksel olarak uyararak gerilim kaynaklı hastalıkların oluşmasını engelliyor. Taşınabilir uygulama ile denetim edilebilen Vagustim isimli aygıt, migren ve fibromyalji üzere kronik ağrılar, uyku bozuklukları, işlevsel bağırsak sistemi rahatsızlıkları, depresyon, obezite üzere hastalıkların tedavisinde kullanılacak.
Aygıtı geliştiren takımda yer alan Dr. Öğr. Üyesi Ali Veysel Özden, “Harvard bu aygıtı epey beğendi ve 5 tane satın aldı. Harvard Tıp Fakültesi’nde hekim ve araştırmacılar tarafınca infeksiyon alanında araştırma yapmak için kullanılacak. Maksadımız aygıtın belgelendirilmesini sağlamak. FDA onayı aldığımızda rahat biçimde insan çalışmaları ve öteki hastalıklarda kullanmasının önü açılacak” dedi.
“STRES DURUMUNDA VAGUS HUDUDU BASKILANIYOR”
Vagus hududunun otonom hudut sisteminin kıymetli kesimi olduğunu anlatan Dr. Öğr. Üyesi Ali Veysel Özden, “Vücudun sakinleşmesi ve rahatlamasını sağlayan gerçek sindirimi sağlayan hudut. Beyin sapından çıkıp neredeyse bütün iç organlara ulaşıyor ve çalışmasını sağlıyor. Gerilim çağımızın en değerli sorunlarından. Gerilim durumunda vagus sonu baskılanıyor. Gerilim kaynaklı rahatsızlıkların ortaya çıkmasının niçinlerinden en kıymetlisi vagus hududunun baskılanması. Migren, epey kıymetli bir hastalık ve gerilimle hayli fazla bağı var. Migren haricindeki bütün kronik ağrıları bu hastalıklar içerisinde sayabiliriz. Uyku bozuklukları bu hastalıklar içinde. Onun haricinde işlevsel bağırsak sistemi rahatsızlıklarını sayabiliriz. Depresyon gerilimle ilişkilendirilen hastalıklar içinde yer alıyor. Obezite çağımızın sorunlarından. Obezitenin niçinlerinden biri de gerilimin açlık hissini bastırması, engellemesi daha sonrası çok yemek yemeye yol açması. O niçinle gerilimle bağlı bir epeyce hastalıkta vagus hudut uyarımının kullanması var” diye konuştu.
“SİNİR SİSTEMİ GÜN İÇERİSİNDE BİLE DEĞİŞEBİLİYOR”
1997’de epilepsi tedavisinde vagus hudut uyarımı kullanmasının başladığını anlatan Dr. Öğr. Üyesi Ali Veysel Özden, koronavirüsle bir arada görülen inflamasyon (iltihaplanma), bedende çok iltihabi durumun olduğu durumlarda vagus hududunun uyarabileceğine dair çalışmalar olduğunu hatırlatarak şunları söylemiş oldu:
“Biz de koronavirüsle birlikte inflamasyon alanında aygıtın tesirli olabileceğini gördüğümüz için buraya hakikat bir pozisyonlandırma yaptık. Dünyada çift kulaktan ihtarım hem iki noktayı birden dokunabilen kulaklığı geliştirdik, patent başvurusunu da yaptık. daha sonrasında da belgelendirilmesiyle birlikte kulaklığın hastalarda kullanmasına başladık. Bununla ilgili klinik çalışmalar yaptık. daha sonrasında ise şunu fark ettik, otonom hudut sistemi fazlaca değişken. Sizin hudut sisteminiz gün içerisinde bile epeyce değişebiliyor. Buna uygun bir tedavi biçimini yani kişiselleştirilmiş tedavi idaresine muhtaçlığın olduğunu anladık. Cep telefonundan denetim edilebilen şahsi dataların toplandığı ve akımın bu sayede bireye özel ayarlanabildiği bir forma kavuşturduk. Bu forma kavuştuğu anda dünyadaki birinci aygıt oldu. Yurt dışına da aygıtın satışı başladı fakat şu anda klinik araştırmalarda kullanılıyor”
“GÜNLÜK 20 DAKİKALIK KULLANIM, AĞRI DÜZEYİ YÜZDE 90 AZALDI”
İhtarın kulaktan yapıldığı için direkt organlara değil beyne gittiğini tabir eden Dr. Öğr. Üyesi Özden, “Bu manada güvenilirliği artıran bir durum. Uzunluğundan ikazım tek taraflı yapılabiliyor lakin kulaktan ihtarım çift taraflı yapılabiliyor. Kulakta iki noktaya birden dokunduğu için bu da günlük ihtarım mühletini düşürmemizi sağlıyor. Şu ana kadar yaptığımız klinik deneyimler 20-30 dakikalık günlük uyarmanın kâfi olabileceğini gösteriyor. Bu tek seferlik bir uygulama olmuyor. Vagus aktivesinin kâfi düzeye gelebilmesi için 2 ay nizamlı kullanım öneriliyor. Migren hastasıyla ilgili bir hadise raporumuz var. hiç bir tedavinin yarar etmediği bir hastada ağrı düzeyi yüzde 90 azaldı. Bununla ilgili de bir yayınımız mevcut. Nörologlar tarafınca yapılan bir yayın” değerlendirmesinde bulundu.
BELGELENDİRME VE SERİ ÜRETİM BEKLENİYOR
Vagustim, 2020’de TÜBİTAK’ın dayanak programlarından biri olan 1511’den yaklaşık 1 milyon TL’lik hibe almaya hak kazandı. Vagustim dünya genelinde tahlil edilen 188 Neurotechnology teşebbüs içinde en çok gelecek vadeden 5 teşebbüsten biri olarak gösterildi. 2021 sonunda yeni bir yatırım cinsini tamamlamaya hazırlanan teşebbüs, belgelendirme, seri üretim ve pazarlama hususlarında daha süratli yol alarak büyümeyi planlıyor.
Aygıtı geliştiren takımda yer alan Dr. Öğr. Üyesi Ali Veysel Özden, “Harvard bu aygıtı epey beğendi ve 5 tane satın aldı. Harvard Tıp Fakültesi’nde hekim ve araştırmacılar tarafınca infeksiyon alanında araştırma yapmak için kullanılacak. Maksadımız aygıtın belgelendirilmesini sağlamak. FDA onayı aldığımızda rahat biçimde insan çalışmaları ve öteki hastalıklarda kullanmasının önü açılacak” dedi.
“STRES DURUMUNDA VAGUS HUDUDU BASKILANIYOR”
Vagus hududunun otonom hudut sisteminin kıymetli kesimi olduğunu anlatan Dr. Öğr. Üyesi Ali Veysel Özden, “Vücudun sakinleşmesi ve rahatlamasını sağlayan gerçek sindirimi sağlayan hudut. Beyin sapından çıkıp neredeyse bütün iç organlara ulaşıyor ve çalışmasını sağlıyor. Gerilim çağımızın en değerli sorunlarından. Gerilim durumunda vagus sonu baskılanıyor. Gerilim kaynaklı rahatsızlıkların ortaya çıkmasının niçinlerinden en kıymetlisi vagus hududunun baskılanması. Migren, epey kıymetli bir hastalık ve gerilimle hayli fazla bağı var. Migren haricindeki bütün kronik ağrıları bu hastalıklar içerisinde sayabiliriz. Uyku bozuklukları bu hastalıklar içinde. Onun haricinde işlevsel bağırsak sistemi rahatsızlıklarını sayabiliriz. Depresyon gerilimle ilişkilendirilen hastalıklar içinde yer alıyor. Obezite çağımızın sorunlarından. Obezitenin niçinlerinden biri de gerilimin açlık hissini bastırması, engellemesi daha sonrası çok yemek yemeye yol açması. O niçinle gerilimle bağlı bir epeyce hastalıkta vagus hudut uyarımının kullanması var” diye konuştu.
“SİNİR SİSTEMİ GÜN İÇERİSİNDE BİLE DEĞİŞEBİLİYOR”
1997’de epilepsi tedavisinde vagus hudut uyarımı kullanmasının başladığını anlatan Dr. Öğr. Üyesi Ali Veysel Özden, koronavirüsle bir arada görülen inflamasyon (iltihaplanma), bedende çok iltihabi durumun olduğu durumlarda vagus hududunun uyarabileceğine dair çalışmalar olduğunu hatırlatarak şunları söylemiş oldu:
“Biz de koronavirüsle birlikte inflamasyon alanında aygıtın tesirli olabileceğini gördüğümüz için buraya hakikat bir pozisyonlandırma yaptık. Dünyada çift kulaktan ihtarım hem iki noktayı birden dokunabilen kulaklığı geliştirdik, patent başvurusunu da yaptık. daha sonrasında da belgelendirilmesiyle birlikte kulaklığın hastalarda kullanmasına başladık. Bununla ilgili klinik çalışmalar yaptık. daha sonrasında ise şunu fark ettik, otonom hudut sistemi fazlaca değişken. Sizin hudut sisteminiz gün içerisinde bile epeyce değişebiliyor. Buna uygun bir tedavi biçimini yani kişiselleştirilmiş tedavi idaresine muhtaçlığın olduğunu anladık. Cep telefonundan denetim edilebilen şahsi dataların toplandığı ve akımın bu sayede bireye özel ayarlanabildiği bir forma kavuşturduk. Bu forma kavuştuğu anda dünyadaki birinci aygıt oldu. Yurt dışına da aygıtın satışı başladı fakat şu anda klinik araştırmalarda kullanılıyor”
“GÜNLÜK 20 DAKİKALIK KULLANIM, AĞRI DÜZEYİ YÜZDE 90 AZALDI”
İhtarın kulaktan yapıldığı için direkt organlara değil beyne gittiğini tabir eden Dr. Öğr. Üyesi Özden, “Bu manada güvenilirliği artıran bir durum. Uzunluğundan ikazım tek taraflı yapılabiliyor lakin kulaktan ihtarım çift taraflı yapılabiliyor. Kulakta iki noktaya birden dokunduğu için bu da günlük ihtarım mühletini düşürmemizi sağlıyor. Şu ana kadar yaptığımız klinik deneyimler 20-30 dakikalık günlük uyarmanın kâfi olabileceğini gösteriyor. Bu tek seferlik bir uygulama olmuyor. Vagus aktivesinin kâfi düzeye gelebilmesi için 2 ay nizamlı kullanım öneriliyor. Migren hastasıyla ilgili bir hadise raporumuz var. hiç bir tedavinin yarar etmediği bir hastada ağrı düzeyi yüzde 90 azaldı. Bununla ilgili de bir yayınımız mevcut. Nörologlar tarafınca yapılan bir yayın” değerlendirmesinde bulundu.
BELGELENDİRME VE SERİ ÜRETİM BEKLENİYOR
Vagustim, 2020’de TÜBİTAK’ın dayanak programlarından biri olan 1511’den yaklaşık 1 milyon TL’lik hibe almaya hak kazandı. Vagustim dünya genelinde tahlil edilen 188 Neurotechnology teşebbüs içinde en çok gelecek vadeden 5 teşebbüsten biri olarak gösterildi. 2021 sonunda yeni bir yatırım cinsini tamamlamaya hazırlanan teşebbüs, belgelendirme, seri üretim ve pazarlama hususlarında daha süratli yol alarak büyümeyi planlıyor.