- Katılım
- 25 Eyl 2020
- Mesajlar
- 2,594
- Puanları
- 38
Türkiye’de iç savaş hazırlığı mı yapılıyor
BTP Genel Lideri Hüseyin Baş: Sığınmacılar üzerinden çıkarılabilecek bir karmaşadan daha sonra ABD’nin sonumuza yığdığı tankların içeri girmeyeceği ne malum !
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Lideri Hüseyin Baş, Meltem TV’de ‘Gülgûn Feyman’la Haberin İçinden’ programına konuk oldu.
Aktüel problemlerin konuşulduğu programda Türkiye’ye göç problemi masaya yatırıldı.
Programda Suriye ile bağlantılar konusuna giren BTP önderi, evvel “Bugün BM’de Suriye’yi kim temsil ediyor? Suriye ile ilgili rastgele bir mutabakata imza atılacağı vakit kim bu imzayı atıyor?” sorusunu sordu ve şu yanıtı verdi; “ Suriye Devlet Lideri Esad. Bu idareden şad olanlar da vardır, olmayanlar da. Bu bizim hususumuz değildir. Atatürk bugünleri görmüş ve “Arapların içişlerine karışmayın” diye vasiyet etmiştir. Fakat biz bugün onların içişlerine karışa karışa bu hale geldik. Suriye devletini yöneten kişi ile ilgili yaşadığımız sorundan dolayı bir hukuk geliştiremiyoruz ve tüzel statüsü sığınmacı, mülteci yahut kaçak göçmen her neyse… Sayılar saklanıyor lakin Türkiye’de 11 milyon Suriyeli var. Artık biz “PKKlı teröristler, bu ülkede hain olan kim var ise sana geliyor ve sen bunları alıyorsun” diye Almanya’ya kızıyoruz haklı olarak. Bugün Türkiye’deki Suriyelilerin değerli bir kısmının durumu bu türlü. Ben burada katıldığım birinci programda “İnsanoğlunun kaybettiği birinci temel bedel empati kabiliyeti” demiştim. Artık biz bir empati kuralım. Adamın oradaki fiili muhakkak ve biz bunu alıyoruz. Bu, Suriye tarafınca bakılınca görülen tablo. Bir de bizim tarafımızdan bakalım.”
“Florya kıyısında nargile keyfi yapıyorlar”
Suriyeliler konusundaki durumun Afgan probleminde de geçerli olduğunu tabir eden BTP önderi, “ Siz bugün meskenden çıksanız işe giderken lastiğiniz patlasa iki gün başınız ağrır. Bu beşerler konutunu bırakıyor, ailesini bırakıyor, işini bırakıyor, birikimini bırakıyor buraya geliyor ve Florya kıyısında nargile içiyor. Benim dükkanımın camı kırılsa bir hafta kendime gelemem canım sıkılır. Sorunun tüzel değerlendirmelerini bir yana koyup insani bir psikoloji koyuyorum ortaya.”
Türkiye’de mevcut durumda 12-13 milyon yabacının bulunduğunu söz eden Hüseyin Baş, “Herkes istediği yerde. Kim ne, neci bilinmiyor. Sen bunlara özel bir bölge oluştur. Biz bunlara aş verelim, iş verelim lakin o bölge içerisinde verelim. örneğin bunları tarımda emekçi olarak kullanalım. Sen burada nargile keyfi yapacaksan kardeşim olmaz ki…” dedi.
“Türkiye Atatürk yardımıyla çölde açan bir gül gibiydi”
“Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak bulunduğumuz coğrafyada adeta çölde açan bir gül üzereyiz.” diyen Hüseyin Baş, “ Bunu da Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyuz. Bugün Suriye’ye, Irak’a, İran’a, Libya’ya vs. etrafımıza bakalım. Bizim farkımızın tek niçini Atatürk’tür. Ben buna Atatürk farkı diyorum.” dedi ve şu biçimde devam etti; “Bizim kültürel düzeyimiz, ömür alışkanlıklarımız bu insanlardan farklı olabilir. Bu durum bu insanları aşağılık yapmaz, biz asla bu niyette olan beşerler değiliz. Biz bunlara sahip de çıkabiliriz. Afganistan’dan gelenlerin hukuksal bir karşılıkları yok. Bunlar ne mülteci, ne sığınmacı. Dalga mı geçiliyor bizimle. Adam meskeninin balkonundan görüntü çekiyor, Afganlar akın akın Türkiye’ye giriyor. Bunu çeken vatandaş “benim gördüğümü devlet görmüyor mu, pozisyon atayım devlete gelsin” diyor.
“Kalabalıkta artistliğin tenhada özrü olmaz”
Programda iktidarın dış siyaseti üzerine de tenkitlerde bulunan BTP başkanı, “Ermeni soykırım tezleriyle ilgili Joe Biden 24 Nisanda “soykırım” sözünü kullandı. Sayın Cumhurbaşkanı da , “Sen kim oluyorsun da bu biçimde söylüyorsun” dedi. Sayın Cumhurbaşkanı bu biçimde konuşunca ben hayli keyifli oldum. Yaklaşık 1 hafta 10 gün daha sonra da Joe Biden ile görüşecek orada da yüzüne karşı , “hayırdır kardeşim” diye sorar diye bekliyorduk. daha sonra Brüksel’de NATO tepesinde buluştular ve toplantıdan daha sonra “Hamdolsun Ermeni problemi gündeme gelmedi” dedi. Bu toplantıdan daha sonra bir de Kabil Havalimanı’nı müdafaa sıkıntısı ortaya çıktı. bu biçimde bana “bu bahiste ne diyorsun” diye sordular. Dedim ki, “Kalabalıkta artistliğin tenhada özrü olmaz.” Kalabalıkta atar tutarsan Kabil havalimanını sana kitlerler.
ABD hududumuza niye tank yığınağı yaptı?
Programda ABD’nin Türkiye sonuna tank yığınağı yapmasına da dikkat çeken BTP genel lideri, “Burada asıl ulusal güvenlik sorunu de şudur. ABD Yunanistan’daki Dedeağaç Üssü’ne 400 tane tank gönderdi. Bu tanklar Bulgaristan ve Romanya’ya dağıldı ve namluları Türkiye’ye dönmüş vaziyette bekliyorlar. Sorsan NATO güçleri tatbikat için vs. orada bekliyorlar derler lakin bakın bu gemi değil, uçak değil. Tank nedir ya? Ne vakit, tam da bu Afgan göçlerinden hemilk önce! Artık buradaki sorun şu, global güçler, emperyalist güçler dediğimiz güçler her kimse, bunların bu coğrafyada gözü olduğunu, bu coğrafyada bir karmaşa istediğini biliyor muyuz? Şayet ahmak değilsek biliyoruz. Bunu Irak’tan, Suriye’den, Libya’dan biliyoruz. Tıpkı bölgenin ortasında biz de varız. Bu beşerler Türkiye’de Türkü Kürdü birbirine düşürmeye çalıştı başarabildi mi, Alevi Sünni’yi birbirine düşürebildi mi? Hayır… Her türlü yolu denediler lakin başaramadılar. Şu anda asıl hedefin “sayıca fazlaca fazla, aşikâr bölgelerde savaşmış, terörize kabiliyeti fazla insanları buraya yerleştirelim” olmadığı ne malum. Çocuk 20 yaşında, doğduğu günden buyana savaşın, çatışmanın ortasında. Artık bunlar üzerinden oluşturulabilecek bir karmaşadan daha sonra o NATO gücü, o ABD gücü tanklarının hududumuzdan içeri sokulması mümkün mü, mümkün! Tahminen de plan bu, niçin bunu konuşmuyoruz. Siyaset bunu dillendirmiyor, niçin buna karşı çıkmıyoruz? Asıl sorun burada.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
BTP Genel Lideri Hüseyin Baş: Sığınmacılar üzerinden çıkarılabilecek bir karmaşadan daha sonra ABD’nin sonumuza yığdığı tankların içeri girmeyeceği ne malum !
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Lideri Hüseyin Baş, Meltem TV’de ‘Gülgûn Feyman’la Haberin İçinden’ programına konuk oldu.
Aktüel problemlerin konuşulduğu programda Türkiye’ye göç problemi masaya yatırıldı.
Programda Suriye ile bağlantılar konusuna giren BTP önderi, evvel “Bugün BM’de Suriye’yi kim temsil ediyor? Suriye ile ilgili rastgele bir mutabakata imza atılacağı vakit kim bu imzayı atıyor?” sorusunu sordu ve şu yanıtı verdi; “ Suriye Devlet Lideri Esad. Bu idareden şad olanlar da vardır, olmayanlar da. Bu bizim hususumuz değildir. Atatürk bugünleri görmüş ve “Arapların içişlerine karışmayın” diye vasiyet etmiştir. Fakat biz bugün onların içişlerine karışa karışa bu hale geldik. Suriye devletini yöneten kişi ile ilgili yaşadığımız sorundan dolayı bir hukuk geliştiremiyoruz ve tüzel statüsü sığınmacı, mülteci yahut kaçak göçmen her neyse… Sayılar saklanıyor lakin Türkiye’de 11 milyon Suriyeli var. Artık biz “PKKlı teröristler, bu ülkede hain olan kim var ise sana geliyor ve sen bunları alıyorsun” diye Almanya’ya kızıyoruz haklı olarak. Bugün Türkiye’deki Suriyelilerin değerli bir kısmının durumu bu türlü. Ben burada katıldığım birinci programda “İnsanoğlunun kaybettiği birinci temel bedel empati kabiliyeti” demiştim. Artık biz bir empati kuralım. Adamın oradaki fiili muhakkak ve biz bunu alıyoruz. Bu, Suriye tarafınca bakılınca görülen tablo. Bir de bizim tarafımızdan bakalım.”
“Florya kıyısında nargile keyfi yapıyorlar”
Suriyeliler konusundaki durumun Afgan probleminde de geçerli olduğunu tabir eden BTP önderi, “ Siz bugün meskenden çıksanız işe giderken lastiğiniz patlasa iki gün başınız ağrır. Bu beşerler konutunu bırakıyor, ailesini bırakıyor, işini bırakıyor, birikimini bırakıyor buraya geliyor ve Florya kıyısında nargile içiyor. Benim dükkanımın camı kırılsa bir hafta kendime gelemem canım sıkılır. Sorunun tüzel değerlendirmelerini bir yana koyup insani bir psikoloji koyuyorum ortaya.”
Türkiye’de mevcut durumda 12-13 milyon yabacının bulunduğunu söz eden Hüseyin Baş, “Herkes istediği yerde. Kim ne, neci bilinmiyor. Sen bunlara özel bir bölge oluştur. Biz bunlara aş verelim, iş verelim lakin o bölge içerisinde verelim. örneğin bunları tarımda emekçi olarak kullanalım. Sen burada nargile keyfi yapacaksan kardeşim olmaz ki…” dedi.
“Türkiye Atatürk yardımıyla çölde açan bir gül gibiydi”
“Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak bulunduğumuz coğrafyada adeta çölde açan bir gül üzereyiz.” diyen Hüseyin Baş, “ Bunu da Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyuz. Bugün Suriye’ye, Irak’a, İran’a, Libya’ya vs. etrafımıza bakalım. Bizim farkımızın tek niçini Atatürk’tür. Ben buna Atatürk farkı diyorum.” dedi ve şu biçimde devam etti; “Bizim kültürel düzeyimiz, ömür alışkanlıklarımız bu insanlardan farklı olabilir. Bu durum bu insanları aşağılık yapmaz, biz asla bu niyette olan beşerler değiliz. Biz bunlara sahip de çıkabiliriz. Afganistan’dan gelenlerin hukuksal bir karşılıkları yok. Bunlar ne mülteci, ne sığınmacı. Dalga mı geçiliyor bizimle. Adam meskeninin balkonundan görüntü çekiyor, Afganlar akın akın Türkiye’ye giriyor. Bunu çeken vatandaş “benim gördüğümü devlet görmüyor mu, pozisyon atayım devlete gelsin” diyor.
“Kalabalıkta artistliğin tenhada özrü olmaz”
Programda iktidarın dış siyaseti üzerine de tenkitlerde bulunan BTP başkanı, “Ermeni soykırım tezleriyle ilgili Joe Biden 24 Nisanda “soykırım” sözünü kullandı. Sayın Cumhurbaşkanı da , “Sen kim oluyorsun da bu biçimde söylüyorsun” dedi. Sayın Cumhurbaşkanı bu biçimde konuşunca ben hayli keyifli oldum. Yaklaşık 1 hafta 10 gün daha sonra da Joe Biden ile görüşecek orada da yüzüne karşı , “hayırdır kardeşim” diye sorar diye bekliyorduk. daha sonra Brüksel’de NATO tepesinde buluştular ve toplantıdan daha sonra “Hamdolsun Ermeni problemi gündeme gelmedi” dedi. Bu toplantıdan daha sonra bir de Kabil Havalimanı’nı müdafaa sıkıntısı ortaya çıktı. bu biçimde bana “bu bahiste ne diyorsun” diye sordular. Dedim ki, “Kalabalıkta artistliğin tenhada özrü olmaz.” Kalabalıkta atar tutarsan Kabil havalimanını sana kitlerler.
ABD hududumuza niye tank yığınağı yaptı?
Programda ABD’nin Türkiye sonuna tank yığınağı yapmasına da dikkat çeken BTP genel lideri, “Burada asıl ulusal güvenlik sorunu de şudur. ABD Yunanistan’daki Dedeağaç Üssü’ne 400 tane tank gönderdi. Bu tanklar Bulgaristan ve Romanya’ya dağıldı ve namluları Türkiye’ye dönmüş vaziyette bekliyorlar. Sorsan NATO güçleri tatbikat için vs. orada bekliyorlar derler lakin bakın bu gemi değil, uçak değil. Tank nedir ya? Ne vakit, tam da bu Afgan göçlerinden hemilk önce! Artık buradaki sorun şu, global güçler, emperyalist güçler dediğimiz güçler her kimse, bunların bu coğrafyada gözü olduğunu, bu coğrafyada bir karmaşa istediğini biliyor muyuz? Şayet ahmak değilsek biliyoruz. Bunu Irak’tan, Suriye’den, Libya’dan biliyoruz. Tıpkı bölgenin ortasında biz de varız. Bu beşerler Türkiye’de Türkü Kürdü birbirine düşürmeye çalıştı başarabildi mi, Alevi Sünni’yi birbirine düşürebildi mi? Hayır… Her türlü yolu denediler lakin başaramadılar. Şu anda asıl hedefin “sayıca fazlaca fazla, aşikâr bölgelerde savaşmış, terörize kabiliyeti fazla insanları buraya yerleştirelim” olmadığı ne malum. Çocuk 20 yaşında, doğduğu günden buyana savaşın, çatışmanın ortasında. Artık bunlar üzerinden oluşturulabilecek bir karmaşadan daha sonra o NATO gücü, o ABD gücü tanklarının hududumuzdan içeri sokulması mümkün mü, mümkün! Tahminen de plan bu, niçin bunu konuşmuyoruz. Siyaset bunu dillendirmiyor, niçin buna karşı çıkmıyoruz? Asıl sorun burada.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı