KesikÇayır
New member
- Katılım
- 26 Mar 2021
- Mesajlar
- 1,744
- Puanları
- 0
Türkiye’de meczup Amerika’da dahi Türk: Adanalı mucit İrfan Mavruk Bugünün temel öyküsü NASA’da çalışan Adanalı İrfan Mavruk. Mavruk, roket ve uzay işlerine nasıl bulaştı? Adana’dan Amerika’ya nasıl bir seyahat geçirdi? niye Türkiye’de meczup, Amerika’da dahi olarak anıldı? Gelin, daima birlikte bakalım.
Türkiye’de bilime gereğince bedel verilmediği aşikar. Türkiye’de, birtakım periyotlarda bilimsel alanda çalışmalar yürüten üretken zihinlerin değeri bilinmedi ve bu şahıslar çoklukla ‘deli’’ olarak nitelendirildi. Bu durum haliyle, beyin göçünün en çok görüldüğü ülkeler ortasına itilmemize niye oldu.
Lakin meczup olarak görülen, projeleri ve fikirleri mantıklı bulunmayan bireyler, hayallerinin peşinden gidip yurt haricinde başarılı olduğunda, ne cevherler kaybettiğimizin farkına varıp dizlerimizi dövüp durduk.
İşte İrfan Mavruk da ülkemizdeyken pahası bilinmeyen cevherlerden yalnızca biri. Pekala kim bu İrfan Mavruk? İşte İrfan Mavruk’un meczupluktan kaşifliğe ‘terfi’ hikayesi…
YAPTIĞI İCATLAR BAŞINA SIKINTI OLDU
1940 yılında Adana’da dünyaya gelen İrfan Mavruk, ilk ve ortaokulu bitirdikten daha sonra Adana Erkek Sanat Enstitüsü’ne devam ederken roket dizaynları yapıp onları denemeye başladı.
Lakin amatör olarak yaptığı roketler niçiniyle Mavruk’un başı sıkıntıdan hiç kurtulmadı. Devamlı roket projeleri hazırlayan Mavruk, hakkında epey fazla şikayet geldiği için birfazlaca defa karakola çağrıldı.
Hazırladığı projeleri kimseye kabul ettiremeyen Mavruk, bir gün takviye almak umuduyla Adana Elektrik Mühendisleri Odası’na başvurdu. Adana Elektrik Mühendisleri Odası, Mavruk’un projelerini heyet eşliğinde dinledi. Lakin sonuç bir daha hüsranla sonuçlandı. Mavruk’un projeleri imkansız olarak değerlendirildi.
‘’MAVRUK’UN PROJELERİ, BİR ÇOCUĞUN HAYALLERİNDEN ÖTE DEĞİL’’
1959 yılında Adana Elektrik Mühendisleri Odası’nın mecmuasında yayınlanan bir makalede Mavruk’un projelerinden şöyleki bahsedildi:
“İrfan Mavruk’un elinde dolaştırdığı füze projesi, meraklı bir çocuğun çizdiği karmaşık birtakım biçimlerden ibaret olup teknik bir makine resmi ile rastgele bir alakası yoktur. Verilen izahattan anlaşıldığına göre İrfan Mavruk, maalesef geniş fantezisi ile mevcut olmayan şeyleri olmuş üzere göstermekte ve hiç bir hesaba dayanmayan birtakım argümanlar ileri sürmektedir.”
Yani uzun lafın kısası Mavruk için “Başımıza yeni icat çıkarma.” denildi. Fakat Mavruk, bunların hiç birine kulak asmayıp projelerini azimle yapmayı sürdürdü.
‘’BUNDA BİR FEVKALEDELİK VAR’’
“Bunun üzerine öğretmen yönetime haber veriyor ve mevzu valiye kadar gidiyor. ABD mühendisleri geliyor ve reaksiyonlu motorları soruyorlar, kardeşim de izah ediyor. ‘Bunda bir olağanüstülik var’ diyorlar.’’
ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUKLAR FONU İLE ABD’YE GÖNDERİLDİ
Bu gelişmelerin akabinde periyodun Valisi, eski TBMM Lideri Refik Koraltan’a bir mektup gönderdi. Koraltan da durumu devrin Başbakanı Adnan Menderes’e izah etti. Okuduğu mektuptan pek etkilenen Menderes, İrfan Mavruk’u Dolmabahçe Sarayı’na davet etti.
Koraltan, bakanlar ve Menderes, İrfan Mavruk’la Dolmabahçe Sarayı’nda bir ortaya geldi. Koraltan, ‘‘bahsetmiş olduğum çocuk bu.’’ diyerek Mavruk’u tanıttı. Akabinde konseyin aldığı karar doğrultusunda İrfan, üstün zekalı çocuklar fonu ile ABD’ye gönderildi.
1959 yılında New York’a yanlışsız yola çıkan Mavruk, ABD’liler tarafınca teste tabi tutulup Columbia Üniversitesi’ne kaydedildi.
Mezun olduktan daha sonra ABD’de Houston’da bir nükleer araştırma merkezinde çalışmaya başlayan Mavruk’un çalıştığı merkezde hidrojen bombasını icat eden bilim insanı Edward Teller da vardı. çabucak sonrasında, nükleer silahların kesimlerini üreten fabrikalarda çalışan Mavruk, uzaydaki atom yükünü ölçen bir aygıt da geliştirdi.
APOLLO PROJESİ’NDE GÖREVLENDİRİLDİ
daha sonraki senelerda da Apollo projelerinde değerli bakılırsavler alan Mavruk, bilhassa yerden kumanda gerek kalmayan roketler konusunda üstün muvaffakiyetler elde etti. Ay’a birinci çıkan Apollo Mekiği’ndeki astronotlarla yerden şahsen kendisi telsizle konuştu.
2010 YILINDA VEFAT ETTİ
Tarihler 5 Ağustos 2010’u gösterdiğinde Türkiye’de ‘deli’ Amerika’da ‘dâhi’ ola İrfan Mavruk, emeklilik günlerini yaşadığı New York’ta geçirdiği kalp krizi kararı 69 yaşında hayatını kaybetti. Mavruk’un vasiyeti üzerine, cenazesi memleketi Adana’ya getirilerek Ali Hocalı Köyü’nde toprağa verildi.
AMERİKA’DA HAKKINDA ÖZEL KANUN ÇIKTI
Türkiye’de 16 Şubat 1965 tarihindeki birtakım gazetelerde yayınlanan haberlerde, İrfan Mavruk ile ilgili olarak, ‘Amerikalılar’ın üstüne titrediği olağanüstü çocuk. İrfan Mavruk’, ‘Hakkında özel kanun çıktı, bilinmeyen polis de onu koruyor’, ‘25 yaşındaki bir Türk genci feza ilmine ışık tutuyor’, ‘İrfan Mavruk tarafınca yapılan ve radarsız olarak uzaya fırlatılan roket büyük bir muvaffakiyet sağladı’ başlıkları yer aldı.
Türkiye’de bilime gereğince bedel verilmediği aşikar. Türkiye’de, birtakım periyotlarda bilimsel alanda çalışmalar yürüten üretken zihinlerin değeri bilinmedi ve bu şahıslar çoklukla ‘deli’’ olarak nitelendirildi. Bu durum haliyle, beyin göçünün en çok görüldüğü ülkeler ortasına itilmemize niye oldu.
Lakin meczup olarak görülen, projeleri ve fikirleri mantıklı bulunmayan bireyler, hayallerinin peşinden gidip yurt haricinde başarılı olduğunda, ne cevherler kaybettiğimizin farkına varıp dizlerimizi dövüp durduk.
İşte İrfan Mavruk da ülkemizdeyken pahası bilinmeyen cevherlerden yalnızca biri. Pekala kim bu İrfan Mavruk? İşte İrfan Mavruk’un meczupluktan kaşifliğe ‘terfi’ hikayesi…
YAPTIĞI İCATLAR BAŞINA SIKINTI OLDU
1940 yılında Adana’da dünyaya gelen İrfan Mavruk, ilk ve ortaokulu bitirdikten daha sonra Adana Erkek Sanat Enstitüsü’ne devam ederken roket dizaynları yapıp onları denemeye başladı.
Lakin amatör olarak yaptığı roketler niçiniyle Mavruk’un başı sıkıntıdan hiç kurtulmadı. Devamlı roket projeleri hazırlayan Mavruk, hakkında epey fazla şikayet geldiği için birfazlaca defa karakola çağrıldı.
Hazırladığı projeleri kimseye kabul ettiremeyen Mavruk, bir gün takviye almak umuduyla Adana Elektrik Mühendisleri Odası’na başvurdu. Adana Elektrik Mühendisleri Odası, Mavruk’un projelerini heyet eşliğinde dinledi. Lakin sonuç bir daha hüsranla sonuçlandı. Mavruk’un projeleri imkansız olarak değerlendirildi.
‘’MAVRUK’UN PROJELERİ, BİR ÇOCUĞUN HAYALLERİNDEN ÖTE DEĞİL’’
1959 yılında Adana Elektrik Mühendisleri Odası’nın mecmuasında yayınlanan bir makalede Mavruk’un projelerinden şöyleki bahsedildi:
“İrfan Mavruk’un elinde dolaştırdığı füze projesi, meraklı bir çocuğun çizdiği karmaşık birtakım biçimlerden ibaret olup teknik bir makine resmi ile rastgele bir alakası yoktur. Verilen izahattan anlaşıldığına göre İrfan Mavruk, maalesef geniş fantezisi ile mevcut olmayan şeyleri olmuş üzere göstermekte ve hiç bir hesaba dayanmayan birtakım argümanlar ileri sürmektedir.”
Yani uzun lafın kısası Mavruk için “Başımıza yeni icat çıkarma.” denildi. Fakat Mavruk, bunların hiç birine kulak asmayıp projelerini azimle yapmayı sürdürdü.
‘’BUNDA BİR FEVKALEDELİK VAR’’
“Bunun üzerine öğretmen yönetime haber veriyor ve mevzu valiye kadar gidiyor. ABD mühendisleri geliyor ve reaksiyonlu motorları soruyorlar, kardeşim de izah ediyor. ‘Bunda bir olağanüstülik var’ diyorlar.’’
ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUKLAR FONU İLE ABD’YE GÖNDERİLDİ
Bu gelişmelerin akabinde periyodun Valisi, eski TBMM Lideri Refik Koraltan’a bir mektup gönderdi. Koraltan da durumu devrin Başbakanı Adnan Menderes’e izah etti. Okuduğu mektuptan pek etkilenen Menderes, İrfan Mavruk’u Dolmabahçe Sarayı’na davet etti.
Koraltan, bakanlar ve Menderes, İrfan Mavruk’la Dolmabahçe Sarayı’nda bir ortaya geldi. Koraltan, ‘‘bahsetmiş olduğum çocuk bu.’’ diyerek Mavruk’u tanıttı. Akabinde konseyin aldığı karar doğrultusunda İrfan, üstün zekalı çocuklar fonu ile ABD’ye gönderildi.
1959 yılında New York’a yanlışsız yola çıkan Mavruk, ABD’liler tarafınca teste tabi tutulup Columbia Üniversitesi’ne kaydedildi.
Mezun olduktan daha sonra ABD’de Houston’da bir nükleer araştırma merkezinde çalışmaya başlayan Mavruk’un çalıştığı merkezde hidrojen bombasını icat eden bilim insanı Edward Teller da vardı. çabucak sonrasında, nükleer silahların kesimlerini üreten fabrikalarda çalışan Mavruk, uzaydaki atom yükünü ölçen bir aygıt da geliştirdi.
APOLLO PROJESİ’NDE GÖREVLENDİRİLDİ
daha sonraki senelerda da Apollo projelerinde değerli bakılırsavler alan Mavruk, bilhassa yerden kumanda gerek kalmayan roketler konusunda üstün muvaffakiyetler elde etti. Ay’a birinci çıkan Apollo Mekiği’ndeki astronotlarla yerden şahsen kendisi telsizle konuştu.
2010 YILINDA VEFAT ETTİ
Tarihler 5 Ağustos 2010’u gösterdiğinde Türkiye’de ‘deli’ Amerika’da ‘dâhi’ ola İrfan Mavruk, emeklilik günlerini yaşadığı New York’ta geçirdiği kalp krizi kararı 69 yaşında hayatını kaybetti. Mavruk’un vasiyeti üzerine, cenazesi memleketi Adana’ya getirilerek Ali Hocalı Köyü’nde toprağa verildi.
AMERİKA’DA HAKKINDA ÖZEL KANUN ÇIKTI
Türkiye’de 16 Şubat 1965 tarihindeki birtakım gazetelerde yayınlanan haberlerde, İrfan Mavruk ile ilgili olarak, ‘Amerikalılar’ın üstüne titrediği olağanüstü çocuk. İrfan Mavruk’, ‘Hakkında özel kanun çıktı, bilinmeyen polis de onu koruyor’, ‘25 yaşındaki bir Türk genci feza ilmine ışık tutuyor’, ‘İrfan Mavruk tarafınca yapılan ve radarsız olarak uzaya fırlatılan roket büyük bir muvaffakiyet sağladı’ başlıkları yer aldı.