TÜSİAD Başkanı’ndan enflasyon, faiz ve minimum fiyat açıklaması TÜSİAD Lideri Orhan Turan, “Dünyada da enflasyon var lakin yüzde 9-10 civarlarında. Türkiye’de tüketici enflasyonu yüzde 60’ı, üretici enflasyonu yüzde 100’ü geçti” dedi. Turan, çalışanların enflasyona ezdirilmemesi gerektiğini vurgulayarak minimum fiyatın yıl ortasında bir daha artırılmasına sıcak baktıklarına işaret etti.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Lideri Orhan Turan’dan faiz ve enflasyona ait yeni açıklamalar geldi.
“Biz siyaset faizini düşürdük lakin borçlanma maliyetini düşüremedik” diyen Turan, “Yüksek enflasyon ve döviz muhtaçlığı sarmalından kurtulamıyoruz. Dünyada da enflasyon var lakin dünyadaki enflasyon yüzde 9-10 civarlarında. Türkiye’de tüketici enflasyonu yüzde 60’ı, üretici enflasyonu yüzde 100’ü geçti” dedi.
Turan, “2021 Ocak’ta 1 liraya mal ettiğiniz bir eseri bugün 3 liraya mal ediyorsunuz. Birtakım şirketlerin ÜFE’leri yüzde 200’ler düzeyinde. İşletme sermayesine gereksiniminiz var” diye konuştu.
‘BÜYÜME UĞRUNA ENFLASYON’ VURGUSU
Bloomberght yayınına katılan Turan’ın konuşmalarının satır başları şöyle:
• Büyüme uğruna enflasyonla çabayı bırakmamamız lazım. Türkiye’nin en kıymetli önceliği enflasyonla uğraş olmalı. Rekabet ettiğimiz ülkelerin enflasyonu yüzde 7-8 civarında. Bunu yönetmemiz epey kolay değil. Birinci unsurumuz enflasyonla çaba olmalı.
• Bir yıl yüzde 11 büyüyüp sonraki yıl yüzde 2 büyüdüğünüz vakit başlar da karışıyor.
• Kırılganlığımızı en aza indirmemiz lazım. Bizim CDS’lerimiz 600’ler düzeyinde. Eş bedellerdeki ülkelerin CDS’i 250’ler civarında.
DEĞERSİZ TL UCUZ İŞGÜCÜYLE İHRACAT 90’LARDA KALDI
• İş dünyasının en büyük beklentisi, öngörülebilir bir ortamın olması. bu biçimde olmalı ki şirketlerin yatırım iştahı artsın. Yatırımın önünü açacak fazlaca şey yapamadık. Ayrıyeten Türkiye’de son devirde emtia güç fiyatlarının artmasıyla şirketlerin önemli sermaye gereksinimi doğmaya başladı.
• Turizm gelirleri bu yıl tahminen beklenen üzere olmayacak. Her dakika, gün ortasındaki değişimlere adapte olmaya çalışıyoruz. Oburlarının tasarrufunu ithal ediyoruz.
• Kıymetsiz TL, ucuz iş gücüyle ihracat 90’larda kalmış bir model.
• Türkiye’de ihracatın en epeyce arttığı periyot kurun stabil olduğu periyottur. ötürüsıyla kıymetsiz TL ve ucuz işgücüyle artan ihracat kalıcı bir siyaset değil. Ucuz iş gücüyle ihracatı sürdürülebilir bir biçimde artırma talihimiz yok. Daha fazlaca teknoloji, daha epey katma kıymetli üretim yapmamız lazım.
ASGARİ FİYATIN YIL İÇİNDE ARTIRILMASINA YEŞİL IŞIK
• (Gençlerin yurt dışına gitmesiyle ilgili) Bu yetenekleri kaybetmemiz lazım. niye gidiyorlar sorusuna baktığınız vakit, ekonomik şartlar, siyasi iklim, iş imkanları, eğitim sistemine duyulan memnuniyetsizlik öne çıkıyor. Hepimizin nazaranvi bu gençlerin hayallerini hayata geçirecekleri ülkeyi yaratmak.
• (Ücretlerle ilgili) Geçen sene birtakım şirketler çalışanlarını desteklemek için düzenleme yaptılar. İş barışı için bunu düşünmemiz, mümkünse enflasyona ezdirmeden süreci geçirmemiz gerek.
• (Asgari fiyatın yıl ortasında bir daha artırılması tartışmalarına yönelik) Yüzde 60’ın üzerinde enflasyonun olduğu bir yerde bir şeyler yapılması gerekiyorsa yapılmalı. Bu bahiste hükümetle görüşmeyi planlıyoruz, yalnızca bu bahiste değil her mevzuda görüşüyoruz.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Lideri Orhan Turan’dan faiz ve enflasyona ait yeni açıklamalar geldi.
“Biz siyaset faizini düşürdük lakin borçlanma maliyetini düşüremedik” diyen Turan, “Yüksek enflasyon ve döviz muhtaçlığı sarmalından kurtulamıyoruz. Dünyada da enflasyon var lakin dünyadaki enflasyon yüzde 9-10 civarlarında. Türkiye’de tüketici enflasyonu yüzde 60’ı, üretici enflasyonu yüzde 100’ü geçti” dedi.
Turan, “2021 Ocak’ta 1 liraya mal ettiğiniz bir eseri bugün 3 liraya mal ediyorsunuz. Birtakım şirketlerin ÜFE’leri yüzde 200’ler düzeyinde. İşletme sermayesine gereksiniminiz var” diye konuştu.
‘BÜYÜME UĞRUNA ENFLASYON’ VURGUSU
Bloomberght yayınına katılan Turan’ın konuşmalarının satır başları şöyle:
• Büyüme uğruna enflasyonla çabayı bırakmamamız lazım. Türkiye’nin en kıymetli önceliği enflasyonla uğraş olmalı. Rekabet ettiğimiz ülkelerin enflasyonu yüzde 7-8 civarında. Bunu yönetmemiz epey kolay değil. Birinci unsurumuz enflasyonla çaba olmalı.
• Bir yıl yüzde 11 büyüyüp sonraki yıl yüzde 2 büyüdüğünüz vakit başlar da karışıyor.
• Kırılganlığımızı en aza indirmemiz lazım. Bizim CDS’lerimiz 600’ler düzeyinde. Eş bedellerdeki ülkelerin CDS’i 250’ler civarında.
DEĞERSİZ TL UCUZ İŞGÜCÜYLE İHRACAT 90’LARDA KALDI
• İş dünyasının en büyük beklentisi, öngörülebilir bir ortamın olması. bu biçimde olmalı ki şirketlerin yatırım iştahı artsın. Yatırımın önünü açacak fazlaca şey yapamadık. Ayrıyeten Türkiye’de son devirde emtia güç fiyatlarının artmasıyla şirketlerin önemli sermaye gereksinimi doğmaya başladı.
• Turizm gelirleri bu yıl tahminen beklenen üzere olmayacak. Her dakika, gün ortasındaki değişimlere adapte olmaya çalışıyoruz. Oburlarının tasarrufunu ithal ediyoruz.
• Kıymetsiz TL, ucuz iş gücüyle ihracat 90’larda kalmış bir model.
• Türkiye’de ihracatın en epeyce arttığı periyot kurun stabil olduğu periyottur. ötürüsıyla kıymetsiz TL ve ucuz işgücüyle artan ihracat kalıcı bir siyaset değil. Ucuz iş gücüyle ihracatı sürdürülebilir bir biçimde artırma talihimiz yok. Daha fazlaca teknoloji, daha epey katma kıymetli üretim yapmamız lazım.
ASGARİ FİYATIN YIL İÇİNDE ARTIRILMASINA YEŞİL IŞIK
• (Gençlerin yurt dışına gitmesiyle ilgili) Bu yetenekleri kaybetmemiz lazım. niye gidiyorlar sorusuna baktığınız vakit, ekonomik şartlar, siyasi iklim, iş imkanları, eğitim sistemine duyulan memnuniyetsizlik öne çıkıyor. Hepimizin nazaranvi bu gençlerin hayallerini hayata geçirecekleri ülkeyi yaratmak.
• (Ücretlerle ilgili) Geçen sene birtakım şirketler çalışanlarını desteklemek için düzenleme yaptılar. İş barışı için bunu düşünmemiz, mümkünse enflasyona ezdirmeden süreci geçirmemiz gerek.
• (Asgari fiyatın yıl ortasında bir daha artırılması tartışmalarına yönelik) Yüzde 60’ın üzerinde enflasyonun olduğu bir yerde bir şeyler yapılması gerekiyorsa yapılmalı. Bu bahiste hükümetle görüşmeyi planlıyoruz, yalnızca bu bahiste değil her mevzuda görüşüyoruz.