“Üzerine Çullanmak” Bir Deyim mi? Yoksa Toplumsal Bir Spora mı Dönüştü?
Selam forum ahalisi!
Hani bazen dilimize öyle laflar girer ki, gündelik hayatta kullanırız ama kimse oturup “bu deyim mi, atasözü mü, yoksa sadece abartılı bir laf mı?” diye düşünmez. İşte “üzerine çullanmak” da tam öyle bir ifade. Hem kulağa komik geliyor, hem de hepimizin bir yerlerde maruz kaldığı bir durum. Bugün gelin bu deyimi masaya yatıralım; hem biraz gülelim, hem de kadınların ve erkeklerin olaya farklı bakış açılarını esprili bir şekilde harmanlayalım.
---
Dilsel Gerçek: Evet, Deyimdir!
“Üzerine çullanmak”, TDK’ye göre bir deyimdir. Anlamı ise gayet net: Bir kişinin ya da durumun üstüne ani, sert ve topluca yüklenmek. Burada işin güzelliği şu: Hem gerçek fiziksel bir hareketi anlatabilir, hem de mecazi bir baskıyı.
Mesela çocukken evde kavga ettiğinizde annenizin, babanızın ve ablanızın aynı anda size “ne yaptın sen yine?” diye yüklenmesi… İşte tam anlamıyla “üzerine çullanmak”! Ya da iş yerinde patron, müdür, hatta çaycı bile aynı anda sizden rapor isteyince, orada da ruhsal bir çullanma yaşanır.
---
Erkeklerin Yaklaşımı: "Taktik Masaya, Çullanmayı Önleyelim"
Erkek forumdaşlar bu deyimi duyunca hemen çözüm odaklı düşünmeye başlar. Onlar için mesele “çullanmak” değil, “çullanmayı engellemek”tir.
– “Arkadaşlar, biri üstünüze çullanıyorsa hemen sağa kaçın.”
– “En iyi savunma stratejisi, çullanmadan önce mevzi almak.”
– “Üç kişi aynı anda çullanıyorsa, en zayıf halka kim, önce onu saf dışı bırakın.”
Kısacası erkekler için çullanma bir problem değil, çözülmesi gereken bir satranç hamlesi gibidir. Hatta eminim forumda bazıları “çullanma senaryoları” için Excel tablosu bile yapmıştır.
---
Kadınların Yaklaşımı: "Çullanmayalım, Önce Birbirimizi Dinleyelim"
Kadın forumdaşlar ise işin empati tarafındadır. Onlar için mesele, “çullanmamak”tır. Çünkü birinin üzerine çullanmak, aslında iletişim kopukluğudur.
– “Biri hata mı yaptı, üzerine çullanmak yerine neden ne hissettiğini sormuyoruz?”
– “Üç kişi birden yüklenince, karşı tarafın psikolojisi nasıl etkileniyor?”
– “Çullanmak yerine yanına oturup, ‘gel çay içelim, anlat bana’ desek daha iyi olmaz mı?”
Kadınların bu yaklaşımı sayesinde, forumda bile tartışmalar daha nezaketli olurdu. Çünkü onlar çullanmaktan çok, sarılmayı tercih eder.
---
Gündelik Hayatta Çullanma Senaryoları
Biraz da mizahi örnekler verelim:
– **Evde:** Misafir gelmiş, oturacak yer kalmamış, herkes aynı koltuğa tıkışmış. O da bir çeşit çullanma değil mi?
– **Otobüste:** Şoför ani fren yapınca herkes birden ön koltuktaki zavallının üzerine çullanıyor. (Bedava insan kucaklaması!)
– **Forumda:** Bir üye yanlış bilgi yazınca, beş kişi aynı anda “yanlış kardeşim, doğrusu bu” diye üşüşüyor. İşte tam anlamıyla dijital çullanma!
---
Çullanmanın Kültürel Yansımaları
İlginçtir ki, “çullanmak” sadece bizim dilimize özgü değil, başka kültürlerde de farklı versiyonları var. İngilizce’de “pile on” diye geçer. Yani topluca birinin üstüne abanmak. Futbolda rakip topçunun üzerine 4 kişinin çullanması da aynı mantık.
Ama bizde işin abartı dozu yüksek. Bizim kültürde “çullanmak” deyince sanki gerçekten bir güreş sahnesi gözümüzün önüne geliyor.
---
Toplumsal Çullanma: Linç Kültürü
Biraz ciddiye saralım: Çullanmanın günümüzdeki en net hali sosyal medyada yaşanıyor. Bir kişi yanlış bir laf mı etti? Hemen binlerce kişi aynı anda üzerine çullanıyor. Bu linç kültürü, deyimin modern bir yansıması aslında.
Burada erkekler daha çok “nasıl savunma yaparız” diye düşünürken, kadınlar “bu kadar çok kişi üzerine gidince ne hisseder?” sorusunu sorar. İki yaklaşım birleşse belki daha adil bir tartışma ortamı olurdu.
---
Forumdaşlara Sorular
Şimdi sözü size bırakıyorum sevgili forumdaşlar:
– Siz hiç gerçek hayatta “üzerinize çullanıldığını” hissettiniz mi? Nerede oldu?
– Sizce erkeklerin stratejik “kaçınma planları” mı daha mantıklı, yoksa kadınların “empati odaklı yumuşatma” taktiği mi daha etkili?
– Forumda yanlış yazan birinin üzerine topluca çullanmak mı gerekir, yoksa “tatlı tatlı düzeltmek” mi?
---
Son Söz: Çullanmayalım, Katkı Sunalım
Bence “üzerine çullanmak” deyimi, hem dilimizin renkli tarafını gösteriyor, hem de toplumsal davranışlarımızı. Hayatta hepimiz bazen çullanıyoruz, bazen çullanılıyoruz. Ama asıl mesele şu: Çullandığımız kişiyi ezmek yerine, biraz kaldırabilsek, belki de deyimin anlamını bile dönüştürebiliriz.
Hadi forumdaşlar, şimdi top sizde: Sizce “çullanmak” hayatın komik bir gerçeği mi, yoksa değiştirilmesi gereken bir alışkanlık mı?
Selam forum ahalisi!
Hani bazen dilimize öyle laflar girer ki, gündelik hayatta kullanırız ama kimse oturup “bu deyim mi, atasözü mü, yoksa sadece abartılı bir laf mı?” diye düşünmez. İşte “üzerine çullanmak” da tam öyle bir ifade. Hem kulağa komik geliyor, hem de hepimizin bir yerlerde maruz kaldığı bir durum. Bugün gelin bu deyimi masaya yatıralım; hem biraz gülelim, hem de kadınların ve erkeklerin olaya farklı bakış açılarını esprili bir şekilde harmanlayalım.
---
Dilsel Gerçek: Evet, Deyimdir!
“Üzerine çullanmak”, TDK’ye göre bir deyimdir. Anlamı ise gayet net: Bir kişinin ya da durumun üstüne ani, sert ve topluca yüklenmek. Burada işin güzelliği şu: Hem gerçek fiziksel bir hareketi anlatabilir, hem de mecazi bir baskıyı.
Mesela çocukken evde kavga ettiğinizde annenizin, babanızın ve ablanızın aynı anda size “ne yaptın sen yine?” diye yüklenmesi… İşte tam anlamıyla “üzerine çullanmak”! Ya da iş yerinde patron, müdür, hatta çaycı bile aynı anda sizden rapor isteyince, orada da ruhsal bir çullanma yaşanır.
---
Erkeklerin Yaklaşımı: "Taktik Masaya, Çullanmayı Önleyelim"
Erkek forumdaşlar bu deyimi duyunca hemen çözüm odaklı düşünmeye başlar. Onlar için mesele “çullanmak” değil, “çullanmayı engellemek”tir.
– “Arkadaşlar, biri üstünüze çullanıyorsa hemen sağa kaçın.”
– “En iyi savunma stratejisi, çullanmadan önce mevzi almak.”
– “Üç kişi aynı anda çullanıyorsa, en zayıf halka kim, önce onu saf dışı bırakın.”
Kısacası erkekler için çullanma bir problem değil, çözülmesi gereken bir satranç hamlesi gibidir. Hatta eminim forumda bazıları “çullanma senaryoları” için Excel tablosu bile yapmıştır.
---
Kadınların Yaklaşımı: "Çullanmayalım, Önce Birbirimizi Dinleyelim"
Kadın forumdaşlar ise işin empati tarafındadır. Onlar için mesele, “çullanmamak”tır. Çünkü birinin üzerine çullanmak, aslında iletişim kopukluğudur.
– “Biri hata mı yaptı, üzerine çullanmak yerine neden ne hissettiğini sormuyoruz?”
– “Üç kişi birden yüklenince, karşı tarafın psikolojisi nasıl etkileniyor?”
– “Çullanmak yerine yanına oturup, ‘gel çay içelim, anlat bana’ desek daha iyi olmaz mı?”
Kadınların bu yaklaşımı sayesinde, forumda bile tartışmalar daha nezaketli olurdu. Çünkü onlar çullanmaktan çok, sarılmayı tercih eder.
---
Gündelik Hayatta Çullanma Senaryoları
Biraz da mizahi örnekler verelim:
– **Evde:** Misafir gelmiş, oturacak yer kalmamış, herkes aynı koltuğa tıkışmış. O da bir çeşit çullanma değil mi?
– **Otobüste:** Şoför ani fren yapınca herkes birden ön koltuktaki zavallının üzerine çullanıyor. (Bedava insan kucaklaması!)
– **Forumda:** Bir üye yanlış bilgi yazınca, beş kişi aynı anda “yanlış kardeşim, doğrusu bu” diye üşüşüyor. İşte tam anlamıyla dijital çullanma!
---
Çullanmanın Kültürel Yansımaları
İlginçtir ki, “çullanmak” sadece bizim dilimize özgü değil, başka kültürlerde de farklı versiyonları var. İngilizce’de “pile on” diye geçer. Yani topluca birinin üstüne abanmak. Futbolda rakip topçunun üzerine 4 kişinin çullanması da aynı mantık.
Ama bizde işin abartı dozu yüksek. Bizim kültürde “çullanmak” deyince sanki gerçekten bir güreş sahnesi gözümüzün önüne geliyor.
---
Toplumsal Çullanma: Linç Kültürü
Biraz ciddiye saralım: Çullanmanın günümüzdeki en net hali sosyal medyada yaşanıyor. Bir kişi yanlış bir laf mı etti? Hemen binlerce kişi aynı anda üzerine çullanıyor. Bu linç kültürü, deyimin modern bir yansıması aslında.
Burada erkekler daha çok “nasıl savunma yaparız” diye düşünürken, kadınlar “bu kadar çok kişi üzerine gidince ne hisseder?” sorusunu sorar. İki yaklaşım birleşse belki daha adil bir tartışma ortamı olurdu.
---
Forumdaşlara Sorular
Şimdi sözü size bırakıyorum sevgili forumdaşlar:
– Siz hiç gerçek hayatta “üzerinize çullanıldığını” hissettiniz mi? Nerede oldu?
– Sizce erkeklerin stratejik “kaçınma planları” mı daha mantıklı, yoksa kadınların “empati odaklı yumuşatma” taktiği mi daha etkili?
– Forumda yanlış yazan birinin üzerine topluca çullanmak mı gerekir, yoksa “tatlı tatlı düzeltmek” mi?
---
Son Söz: Çullanmayalım, Katkı Sunalım
Bence “üzerine çullanmak” deyimi, hem dilimizin renkli tarafını gösteriyor, hem de toplumsal davranışlarımızı. Hayatta hepimiz bazen çullanıyoruz, bazen çullanılıyoruz. Ama asıl mesele şu: Çullandığımız kişiyi ezmek yerine, biraz kaldırabilsek, belki de deyimin anlamını bile dönüştürebiliriz.
Hadi forumdaşlar, şimdi top sizde: Sizce “çullanmak” hayatın komik bir gerçeği mi, yoksa değiştirilmesi gereken bir alışkanlık mı?
