Yangında felaketi yaşayanlar SÖZCÜ’ye kaygı yandı Antalya’nın Manavgat ilçesindeki orman yangınlarında 10’uncu güne girildi. Manavgat, Akseki, Gündoğmuş, İbradı ve Alanya sonlarında 15 farklı noktada yangını söndürme çalışmaları, gece gündüz devam ediyor. Bölgede yaşayan köylüler ise yaşadığı dehşet dolu anları SÖZCÜ’ye anlattı.
“KENDİMİ HASTANEDE BULDUM”
Hatice Keskin
Yangına Manavgat Kalemler Köyü’nün üst kısmında yakalanan ve dumandan zehirlenen Hatice Keskin, komşularının yardımlarıyla hastaneye kaldırıldığını belirtti.
Tedavisinin akabinde meskenine geri döndüğünü söyleyen Keskin, “Yangın başladığında ben yukarıdaydım. O sıra dumandan zehirlenmişim. daha sonra beni meskenime bırakmışlar. Daha benim konutumda ateş yoktu. Ekmeğimi, buzdolabımı, televizyonumu, buğdayımı kenara çektim. O an bayılmışım. Komşumun oğlu kurtarmış. Kendimi hastanede buldum. Evimle birlikte her şeyim yandı. Eşyalarım. Biriktirdiğim param vardı o da yandı. Meskenim yok. Mecbur devletin vereceği krediyi kabul edip ödemeye çalışacağım” dedi.
“EVİM VE HAYVANLARIM YANDI”
Yangının Kalemler Köyü’nün 13-14 kilometre uzaklığında başladığını aktaran Mehmet Uysal ise yarım saat daha sonra alevlerin Kalemler Köyü’ne ulaştığını söylemiş oldu.
Yangına karşı tedbirlerinin olduğunu belirten Uysal, “Önlemlerimiz vardı ancak bir alev topu geldi her şeyi yakıp hiç bir şey bırakmadı. Aracımla yangında yaralanan komşularımı hastaneye götürdüm. Bizim çocuklar hayvanları kurtarırken alev bir anda gelmiş meskene sığınmışlar. Konut de yanınca karşıda dayımın meskenine sığınmışlar. 8 tane büyükbaş, 37 küçükbaş hayvanın tamamı gitti. 2 tane traktörüm vardı onlar yandı”dedi.
Uysal, “Kışlık gereksinimimiz olan balya samanımız yandı. Burada kendi oturduğumuz konut, müştemilatımız onlar yandı. Sağımhane olarak kullandığım ve soğutma ünitemin bulunduğu bina yandı. Sabahleyin geldiler ‘yıkacağız burayı’ dediler. Ben de ‘Hayvanlarımı nerede sağacağım’ dedim. ‘Yıktırmak istemiyorum, tadilat yapacağım’ diye itiraz dilekçesi verdim” diye konuştu.
Mehmet Uysal..
“MÜDÜRÜM BEN APTAL DEĞİLİM”
Mehmet Uysal şöyleki devam etti:
“Toplam bir hesap yaptım 3 milyona yakın hasar var. ‘Yıkıp yüzde 60’nı biz yapacağız, yüzde 40’nı 2 yıl ödemesiz 18 yıl ödemeli kredi vereceğiz’ dediler. Hasarım bile şu anda 2.5 milyon. Burayı yaptırayım desem, 5-6 milyondan aşağıya değil. 5-6 milyonun yüzde 40’nı hesapladığında sıradan büyük para yapıyor.
Bir hesapladım ayda 15 bin lira üzere bir taksiti olacak. Bunu benim ödemem mümkün değil. Ben ömür uzunluğu borç mu ödeyeceğim? Şu anda 42 yaşındayım, 20 yıl daha borç ödeyecek durumum yok. Kendi yaralarımızı sarıp yolumuza devam edeceğiz.
TARSİM hayvan başı 4 bin lira girmiş kıymet olarak. Hatta bir hayvanımız vardı ayakları kırık. Yaklaşık 400 kilo et vardı. TARSİM’in eksperi de buradaydı. Keselim mi kesmeyelim mi diye beklerken hayvan öldü. Bana vereceği TARSİM’in o havandan 3 bin 600 lira. Hayvanda esasen 400 kilo et var 40 liradan kestirsem 16 bin lira yapıyor. Dün TARSİM’in müdürü vardı, ‘Müdürüm ben aptal değilim’ dedim. 25 bin liralık hayvana bana 4 bin ödeme yapacaksınız.”
“80 YAŞINDAYIM 20 KREDİ ÖDEYEMEM”
Antalya’nın Gündoğmuş ilçesinin Kepez Belene köyünde yaşayan Anmet Şen de gece kızının kapısını çalması ile yangından haberi olduğunu belirtti. Dışarıya çıktığında Belene’den yangının rüzgarın tesiriyle süratle köye gerçek geldiğini söyleyen Şen o anları şu sözlerle anlattı:
“Kızıma ‘itfaiyeyi aradın mı?’ diye sordum. ‘Aradım’ dedi. Kaba poyraz esiyordu. Rüzgardan ayakta güç duruyorduk. Birden alev topunun köye yanlışsız geldiğini gördüm. Bir anda köyü sardı. Eşimle birlikte canımızı sıkıntı kurtardık. Konutum büsbütün yandı. Artık kalacak yerim yok. Ben taban fiyatla yaşlılıktan emekliyim. Lakin devlet yaptırdığım meskenden senin maaşından bunu keserim derse bir diyeceğim yok. Bunun dışında devlet bana ister yapsın ister yapmasın. Devlet bana krediyle konut boşuna yapmasın. Ben 80 yaşına varmışım, 20 yıl bu krediyi ödeyemem. Bana sorarlarsa isim falan kaydedileceğinde motamot Cumhurbaşkanına da size söylemiş olduğimin birebirini söylerim. Yok ki ne yapayım. 30 dönüm zeytin ağacım vardı hepsi yandı gitti.”
Ahmet Şen
“KAYIN BABAM DUMANDAN ZEHİRLENEREK ÖLDÜ MESKENLERİMİZ TÜMÜ YANDI”
Yangında kayınbabasını kaybeden Gündoğmuş Kepez Belene köyü sakini Emiş Yüksel, kayınbabasının ağacı fazlaca sevdiğini bu yüzden köye biroldukca ağaç diktiğini yaşlı gözleriyle anlattı. Yüksel, kayınbabasının ağaçlarını yanmış biçimde görmediği için sevindiğini, ancak hayatını kaybettiği için de üzüldüğü söylemiş oldu. Ölen kayınbabasının iki gün evvel bir ceviz ağacı diktiğini lisana getiren Yüksel, “Babamın diktiği ağacı gidip sulamıştım. Kayınvalidem de makûs durumda. Şeker hastası. Zihinsel engelli kardeşimin ve kayınbabamın meskeni, hepsi yandı. Geldik kayınbabamın cenazesini burada bulduk. Dumandan boğulmuş. Her şeyimiz yandı. Annemin de alevler paçasına kadar ulaşmış. Engelli kardeşim de çeşmeye saklanıp ömrünü kurtarmış. Annem bağırmış ‘dayı gel’ diye. Hayvanları kurtarmaya çalışmış. daha sonrasında düşmüş. hayatın boyunca daima ağaç dikti, bir karıncayı dahi incitmedi. Herkes hayli severdi. 6 tane keçisi vardı, onlar da yanarak öldü. Meskeni yandı, kendisi öldü. Kayınvalidemin 50-60 kadar bileziği varmış o da yandı. Biriktirdiği parası da yandı. Cenazesine helikopterle gelip bastılar toprağına. Ama dirisine gelmediler.-” dedi.
“KENDİMİ HASTANEDE BULDUM”
Hatice Keskin
Yangına Manavgat Kalemler Köyü’nün üst kısmında yakalanan ve dumandan zehirlenen Hatice Keskin, komşularının yardımlarıyla hastaneye kaldırıldığını belirtti.
Tedavisinin akabinde meskenine geri döndüğünü söyleyen Keskin, “Yangın başladığında ben yukarıdaydım. O sıra dumandan zehirlenmişim. daha sonra beni meskenime bırakmışlar. Daha benim konutumda ateş yoktu. Ekmeğimi, buzdolabımı, televizyonumu, buğdayımı kenara çektim. O an bayılmışım. Komşumun oğlu kurtarmış. Kendimi hastanede buldum. Evimle birlikte her şeyim yandı. Eşyalarım. Biriktirdiğim param vardı o da yandı. Meskenim yok. Mecbur devletin vereceği krediyi kabul edip ödemeye çalışacağım” dedi.
“EVİM VE HAYVANLARIM YANDI”
Yangının Kalemler Köyü’nün 13-14 kilometre uzaklığında başladığını aktaran Mehmet Uysal ise yarım saat daha sonra alevlerin Kalemler Köyü’ne ulaştığını söylemiş oldu.
Yangına karşı tedbirlerinin olduğunu belirten Uysal, “Önlemlerimiz vardı ancak bir alev topu geldi her şeyi yakıp hiç bir şey bırakmadı. Aracımla yangında yaralanan komşularımı hastaneye götürdüm. Bizim çocuklar hayvanları kurtarırken alev bir anda gelmiş meskene sığınmışlar. Konut de yanınca karşıda dayımın meskenine sığınmışlar. 8 tane büyükbaş, 37 küçükbaş hayvanın tamamı gitti. 2 tane traktörüm vardı onlar yandı”dedi.
Uysal, “Kışlık gereksinimimiz olan balya samanımız yandı. Burada kendi oturduğumuz konut, müştemilatımız onlar yandı. Sağımhane olarak kullandığım ve soğutma ünitemin bulunduğu bina yandı. Sabahleyin geldiler ‘yıkacağız burayı’ dediler. Ben de ‘Hayvanlarımı nerede sağacağım’ dedim. ‘Yıktırmak istemiyorum, tadilat yapacağım’ diye itiraz dilekçesi verdim” diye konuştu.
Mehmet Uysal..
“MÜDÜRÜM BEN APTAL DEĞİLİM”
Mehmet Uysal şöyleki devam etti:
“Toplam bir hesap yaptım 3 milyona yakın hasar var. ‘Yıkıp yüzde 60’nı biz yapacağız, yüzde 40’nı 2 yıl ödemesiz 18 yıl ödemeli kredi vereceğiz’ dediler. Hasarım bile şu anda 2.5 milyon. Burayı yaptırayım desem, 5-6 milyondan aşağıya değil. 5-6 milyonun yüzde 40’nı hesapladığında sıradan büyük para yapıyor.
Bir hesapladım ayda 15 bin lira üzere bir taksiti olacak. Bunu benim ödemem mümkün değil. Ben ömür uzunluğu borç mu ödeyeceğim? Şu anda 42 yaşındayım, 20 yıl daha borç ödeyecek durumum yok. Kendi yaralarımızı sarıp yolumuza devam edeceğiz.
TARSİM hayvan başı 4 bin lira girmiş kıymet olarak. Hatta bir hayvanımız vardı ayakları kırık. Yaklaşık 400 kilo et vardı. TARSİM’in eksperi de buradaydı. Keselim mi kesmeyelim mi diye beklerken hayvan öldü. Bana vereceği TARSİM’in o havandan 3 bin 600 lira. Hayvanda esasen 400 kilo et var 40 liradan kestirsem 16 bin lira yapıyor. Dün TARSİM’in müdürü vardı, ‘Müdürüm ben aptal değilim’ dedim. 25 bin liralık hayvana bana 4 bin ödeme yapacaksınız.”
“80 YAŞINDAYIM 20 KREDİ ÖDEYEMEM”
Antalya’nın Gündoğmuş ilçesinin Kepez Belene köyünde yaşayan Anmet Şen de gece kızının kapısını çalması ile yangından haberi olduğunu belirtti. Dışarıya çıktığında Belene’den yangının rüzgarın tesiriyle süratle köye gerçek geldiğini söyleyen Şen o anları şu sözlerle anlattı:
“Kızıma ‘itfaiyeyi aradın mı?’ diye sordum. ‘Aradım’ dedi. Kaba poyraz esiyordu. Rüzgardan ayakta güç duruyorduk. Birden alev topunun köye yanlışsız geldiğini gördüm. Bir anda köyü sardı. Eşimle birlikte canımızı sıkıntı kurtardık. Konutum büsbütün yandı. Artık kalacak yerim yok. Ben taban fiyatla yaşlılıktan emekliyim. Lakin devlet yaptırdığım meskenden senin maaşından bunu keserim derse bir diyeceğim yok. Bunun dışında devlet bana ister yapsın ister yapmasın. Devlet bana krediyle konut boşuna yapmasın. Ben 80 yaşına varmışım, 20 yıl bu krediyi ödeyemem. Bana sorarlarsa isim falan kaydedileceğinde motamot Cumhurbaşkanına da size söylemiş olduğimin birebirini söylerim. Yok ki ne yapayım. 30 dönüm zeytin ağacım vardı hepsi yandı gitti.”
Ahmet Şen
“KAYIN BABAM DUMANDAN ZEHİRLENEREK ÖLDÜ MESKENLERİMİZ TÜMÜ YANDI”
Yangında kayınbabasını kaybeden Gündoğmuş Kepez Belene köyü sakini Emiş Yüksel, kayınbabasının ağacı fazlaca sevdiğini bu yüzden köye biroldukca ağaç diktiğini yaşlı gözleriyle anlattı. Yüksel, kayınbabasının ağaçlarını yanmış biçimde görmediği için sevindiğini, ancak hayatını kaybettiği için de üzüldüğü söylemiş oldu. Ölen kayınbabasının iki gün evvel bir ceviz ağacı diktiğini lisana getiren Yüksel, “Babamın diktiği ağacı gidip sulamıştım. Kayınvalidem de makûs durumda. Şeker hastası. Zihinsel engelli kardeşimin ve kayınbabamın meskeni, hepsi yandı. Geldik kayınbabamın cenazesini burada bulduk. Dumandan boğulmuş. Her şeyimiz yandı. Annemin de alevler paçasına kadar ulaşmış. Engelli kardeşim de çeşmeye saklanıp ömrünü kurtarmış. Annem bağırmış ‘dayı gel’ diye. Hayvanları kurtarmaya çalışmış. daha sonrasında düşmüş. hayatın boyunca daima ağaç dikti, bir karıncayı dahi incitmedi. Herkes hayli severdi. 6 tane keçisi vardı, onlar da yanarak öldü. Meskeni yandı, kendisi öldü. Kayınvalidemin 50-60 kadar bileziği varmış o da yandı. Biriktirdiği parası da yandı. Cenazesine helikopterle gelip bastılar toprağına. Ama dirisine gelmediler.-” dedi.