- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Yerleşkeye dönüşte psikososyal takviye projesi Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi (EÜTF) Ruh Sıhhati ve Hastalıkları Anabilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Şebnem Pırıldar yürütücülüğünde hazırlanan toplumsal sorumluluk projesi kapsamında, üniversitelilerin yerleşkeye dönüş sürecinde yaşayabileceği aksiliklere ve bu aksiliklerle nasıl çaba edilebileceğine yönelik teklifler paylaşıldı.
Pandemi niçiniyle üniversitelerde yüz yüze eğitime verilen orta 2021-2022 akademik yılında son buldu. Yerleşkeye dönen üniversitelilere yönelik EÜTF Ruh Sıhhati ve Hastalıkları Anabilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Şebnem Pırıldar yürütücülüğünde toplumsal sorumluluk projesi hazırlandı. Prof. Dr. Pırıldar ile anabilim kısmında nazaranvli Dr. Selin Tanyeri Kayahan, Dr. Yunus Akkeçili, Dr. Aslıhan Demir, “Pandemi devrinde yerleşkeye dönüş bir daha ahenk sürecinde psikososyal destek” isimli proje kapsamında değerli bilgiler paylaştı. Ege Üniversitesi Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi ile işbirliğinde proje kapsamında hazırlanan görüntülerde, üniversitelilerin yerleşkeye dönüş sürecinde yaşayabileceği aksiliklere ve bu aksiliklerle nasıl gayret edilebileceğine yönelik tekliflere yer verildi.
“MEVCUT DURUMDA GEREKSİNİMLERE NAZARAN PLAN OLUŞTURULMALI”
Salgın sürecinin şahısların hayatında değerli değişikliklere yol açtığına dikkat çeken Prof. Dr. Pırıldar, üniversitelilerin uzun bir ortadan daha sonra yerleşkelere döndüğünü hatırlattı. Gerilim reaksiyonlarının değişen şartlara ahenk sağlamanın farklı yolları olduğuna değinen Prof. Dr. Pırıldar, “Bu yeni sürece ahenk sağlamaya ait endişe ve kaygılar olabilir. Uzun vakittir fizikî aktivitenin azaldığı, toplumsal izolasyon yaşadığımız bir müddetçten geçiyoruz. bu biçimde bir periyodun akabinde kalabalık bir ortama girmek güç gelebilir. Yaşadığımız global olayın öngörülemezliği, meçhullüğü, tasa ve hayal kırıklığı hislerini artırabilir. Gerilim reaksiyonları değişen şartlara ahenk sağlamanın farklı yollarıdır. Bu yansılar bireyden şahsa değişir. Değerli olan mevcut durumda gereksinimlere bakılırsa bir plan oluşturabilmektir. bu vakitte gereksinimlerin süratle değişebileceği unutmamalı” dedi.
“ZORLUKLARLA BAŞ ETMEK MÜMKÜN”
Kaideler harika olmasa dahi zorluklarla baş etmenin mümkün olduğunu söyleyen Prof. Dr. Pırıldar, “Zorluklarla baş etmek ve devam eden hayata ahenk sağlamak değerlidir ve bu mümkündür. Ne hissedildiği, hangi konularda zorlanıldığı hakkında düşünmek için biraz vakit ayırılmalı. Tasaların denetim edilemediği düşünülürse, bu hisler günlük hayatı, fonksiyonelliği etkilerse profesyonel takviye alınabilir. Proje kapsamında, dert seviyesinin artması durumunda neler yapılacağı, düzgün hayat alışkanlıklarının edinilmesi, vaktin uygun kullanılması, evvelarin belirlenmesi ve bu evvelarin istikrarlı bir biçimde planlanması, tertipli ve sağlıklı beslenme ile sistemli fizikî aktivitelerin gerilimin tesirini azaltması üzere biroldukça hususa yer verdik” diye konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Pandemi niçiniyle üniversitelerde yüz yüze eğitime verilen orta 2021-2022 akademik yılında son buldu. Yerleşkeye dönen üniversitelilere yönelik EÜTF Ruh Sıhhati ve Hastalıkları Anabilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Şebnem Pırıldar yürütücülüğünde toplumsal sorumluluk projesi hazırlandı. Prof. Dr. Pırıldar ile anabilim kısmında nazaranvli Dr. Selin Tanyeri Kayahan, Dr. Yunus Akkeçili, Dr. Aslıhan Demir, “Pandemi devrinde yerleşkeye dönüş bir daha ahenk sürecinde psikososyal destek” isimli proje kapsamında değerli bilgiler paylaştı. Ege Üniversitesi Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi ile işbirliğinde proje kapsamında hazırlanan görüntülerde, üniversitelilerin yerleşkeye dönüş sürecinde yaşayabileceği aksiliklere ve bu aksiliklerle nasıl gayret edilebileceğine yönelik tekliflere yer verildi.
“MEVCUT DURUMDA GEREKSİNİMLERE NAZARAN PLAN OLUŞTURULMALI”
Salgın sürecinin şahısların hayatında değerli değişikliklere yol açtığına dikkat çeken Prof. Dr. Pırıldar, üniversitelilerin uzun bir ortadan daha sonra yerleşkelere döndüğünü hatırlattı. Gerilim reaksiyonlarının değişen şartlara ahenk sağlamanın farklı yolları olduğuna değinen Prof. Dr. Pırıldar, “Bu yeni sürece ahenk sağlamaya ait endişe ve kaygılar olabilir. Uzun vakittir fizikî aktivitenin azaldığı, toplumsal izolasyon yaşadığımız bir müddetçten geçiyoruz. bu biçimde bir periyodun akabinde kalabalık bir ortama girmek güç gelebilir. Yaşadığımız global olayın öngörülemezliği, meçhullüğü, tasa ve hayal kırıklığı hislerini artırabilir. Gerilim reaksiyonları değişen şartlara ahenk sağlamanın farklı yollarıdır. Bu yansılar bireyden şahsa değişir. Değerli olan mevcut durumda gereksinimlere bakılırsa bir plan oluşturabilmektir. bu vakitte gereksinimlerin süratle değişebileceği unutmamalı” dedi.
“ZORLUKLARLA BAŞ ETMEK MÜMKÜN”
Kaideler harika olmasa dahi zorluklarla baş etmenin mümkün olduğunu söyleyen Prof. Dr. Pırıldar, “Zorluklarla baş etmek ve devam eden hayata ahenk sağlamak değerlidir ve bu mümkündür. Ne hissedildiği, hangi konularda zorlanıldığı hakkında düşünmek için biraz vakit ayırılmalı. Tasaların denetim edilemediği düşünülürse, bu hisler günlük hayatı, fonksiyonelliği etkilerse profesyonel takviye alınabilir. Proje kapsamında, dert seviyesinin artması durumunda neler yapılacağı, düzgün hayat alışkanlıklarının edinilmesi, vaktin uygun kullanılması, evvelarin belirlenmesi ve bu evvelarin istikrarlı bir biçimde planlanması, tertipli ve sağlıklı beslenme ile sistemli fizikî aktivitelerin gerilimin tesirini azaltması üzere biroldukça hususa yer verdik” diye konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı