Barcali
Active member
- Katılım
- 14 Şub 2021
- Mesajlar
- 1,145
- Puanları
- 38
Yıldızlar ortasına seyahat: Jenerasyonlar uzunluğu sürecek bir proje JHU-APLUzay aracı, epey daha öteye, hayli daha süratli gidecek ve Dünya’dan ayrıldıktan 50-100 yıl daha sonra bile çalışmaya devam edebilecek.
Bittiğini bakılırsameyeceğiniz bir projede çalıştığınızı düşünün. Çalışmaya hevesiniz olur muydu?
ABD’deki Johns Hopkins Üniversitesi Uygulamalı Fizik Laboratuvarı, ya da özetlemek gerekirse JHU-APL’den Ralph McNutt, “Kesinlikle” diye yanıt veriyor bu soruya.
McNutt ile meslektaşları, yıldızlar ortasına uzun soluklu bir seyahat yapmasını öngördükleri uzay aracıyla ilgili detaylı bir araştırma yayınladı.
Yıldızlar içindeki bölge şu anda, Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi NASA’nın efsanevi uzay araçları Voyager’ların çalışma alanı, fakat McNutt’ın kelamını ettiği uzay aracı, hayli daha öteye, epey daha süratli gidecek ve Dünya’dan ayrıldıktan 50-100 yıl daha sonra bile çalışmaya devam edebilecek.
McNutt, “Diyelim ki 2036’da fırlatıldı ve öngörülen çalışmaları 2086’da tamamladı” diyor, “O anda 130 yaşında olacağım manasına gelir. Bunun için tasa edecek değilim. Anında tatmin istiyorsanız, uzay araştırmalarına girmeyin derim.”
NASA/HST/R.Casalegno/GALEXYıldızların etrafındaki heliosforik baloncukların teleskop imgeleri
Voyager 1 ve Voyager 2 araçları, 2010’lu senelerda Güneş’in etrafındaki heliosfer denilen sıcak gaz bölgesinden ayrılıp, öbür yıldızların yarattığı manyetik alan, toz ve parçacıkların yoğunlukta olduğu yıldızlar ortası ortama girerek tarih yazmışlardı.
Voyager uzay araçları Güneş’in ortasında bulunduğu galaksi ortamı hakkında yeni bilgiler elde edilmesini sağladı, fakat temel maksatları bu değildi.
Voyager seyahatleri, Jüpiter, Satürn, Neptün ve Uranüs gezegenleri hakkında araştırma yapmak için düzenlenmişti. Bu nazaranv muvaffakiyetle tamamlandı.
McNutt’ın takımı, evvelari değiştirmek istiyor.
JHU-APL’den Elena Provornikova “Voyager’larda gezegenlerin keşfi için tasarlanmış aygıtlar vardı. Heliosferin kenarındaki süreçleri anlamaya yönelik aygıtları yoktu” diyor.
Kendi önerdikleri uzay aracı ise baştan sona bu emel için imal edilecek.
Açık söylemek gerekirse, diğer bir yıldıza yapılacak bir seyahat değil bu.
En yakındaki yıldız sistemleri bugünün teknolojisiyle çalışan uzay araçlarının ulaşabileceği yerler değil.
Fakat takımın önerdiği uzay aracı yıldızların içindeki boşlukta uzun mühlet kalabilecek.
NASA’nın heliofizik kısmının isteği ile başlatılan bu yeni araştırmanın temel konsepti, yüklü ve nötr parçacıklarla, manyetik alan ve tozları ölçecek aygıtlarla donatılmış 850 kg yükünde bir uzay aracı.
Araç, 2036 civarında fırlatılacak ve yalnızca 6,5 saat içerisinde Ay’ın yörüngesini geçecek.
Yedi ayda Jüpiter’e ulaşacak ve her yıl bir milyar kilometreden çok aralık katedeceği bir sürate ulaşacak.
Aracın uzun ömürlü olması da kıymet taşıyor.
NASA’nın geliştirmekte olduğu yeni kuşak nükleer bataryalarla, yıldızlar ortası uzay aracı yüzyıl boyunca Dünya’ya bilgi göndermeye devam edebilecek.
JHU-APLKonseptin fon bulabilmesi için uzay ve güneş fiziği topluluğunda geniş bir dayanağa gereksinimi olacak.
Araştırma grubundan Alice Cocoros, “Araştırmamız, bilim insanlarının hayallerini alıp, bunları gerçekleştirmek için gerekli mühendisliği ortaya koydu” diyor.
“Fazla ek ya da geliştirme gerektirmeyen teknolojilerle, bu misyon konseptiyle yapmak istediğimiz tüm bilimsel çalışmaları başarabileceğimiz kararına vardık. Bu da epeyce heyecan verici.”
Şayet istenirse, uzay aracının güneş sisteminden ayrılırken, yolu üstündeki enteresan objeler hakkında bilgi toplaması mümkün.
Lakin heliosferin ötesinde esasen yapılacak fazlaca araştırma var.
Proje çalışanlarından Pontus Brandt’a bakılırsa, Voyager uzay araçlarının elde ettiği datalar, Güneş’in etrafındaki alanla ilgili birfazlaca yeni soruyu gündeme getirdi.
Brandt şöyleki konuştu: “4,6 milyar yıl evvel güneş sistemimizle, bizi tüm toz ve plazmadan koruyan manyetik alan oluşmaya başladı.
NASA-JHU-APLParker Güneş Müşahede Aracı şu sırada, baloncuğun ortaya çıktığı bölgeyi inceliyor.
“Bu yıldızlar ortası araç, sadece mevcut durumu değil, bununla birlikte nereden geldiğimizi, bunun evrimi nasıl etkilediğini ve bundan daha sonra nereye gideceğimizi anlamamıza da yardımcı olacak. bir oldukçaları bilmiyor lakin heliosferin son 60 bin yıldır ortasından geçtiği kendi yıldızlar ortası bulutumuzdan çıkmak üzereyiz. Büsbütün yeni bir bölgeye giriyoruz.”
Yıldızlar ortası uzay aracı için gereken yaklaşık 1,6 milyar doların ayrılıp ayrılmayacağı, projenin ABD’de ne kadar dayanak bulacağına bağlı.
ABD’deki araştırmacılar, bu paranın Güneş’in Dünya yakınlarındaki tesirini ele alan projelere verilmesini tercih edebilir. Parker uzay aracı kısa müddet evvel Güneş’in dış atmosferinden geçti mesela.
Bilim dünyasının bu bahiste diğer projeleri de var. Çin, Yıldızlar Ortası Ekspres ismini verdiği proje üzerinde çalışıyor. Rus-İsrailli iş insanı Yuri Milner ‘in en yakın yıldız sistemine yanlışsız ufak yıldız parçacıkları göndermeye yönelik bir özel projesi var.
Pontus Brandt, “İnsanlara ilham kaynağı olan iki şey var. Biri alışılmış ki, daha evvel kimsenin gitmediği yerlere cesurca gitmek, oburu ise gelecek jenerasyonlar için yapacağınız uzun seyahatin hoşluğu. Zira en nihayetinde uzay seyahati bizi oralara götürecek. Bunu gelecek jenerasyonlar için yapıyoruz” diyor.
Bittiğini bakılırsameyeceğiniz bir projede çalıştığınızı düşünün. Çalışmaya hevesiniz olur muydu?
ABD’deki Johns Hopkins Üniversitesi Uygulamalı Fizik Laboratuvarı, ya da özetlemek gerekirse JHU-APL’den Ralph McNutt, “Kesinlikle” diye yanıt veriyor bu soruya.
McNutt ile meslektaşları, yıldızlar ortasına uzun soluklu bir seyahat yapmasını öngördükleri uzay aracıyla ilgili detaylı bir araştırma yayınladı.
Yıldızlar içindeki bölge şu anda, Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi NASA’nın efsanevi uzay araçları Voyager’ların çalışma alanı, fakat McNutt’ın kelamını ettiği uzay aracı, hayli daha öteye, epey daha süratli gidecek ve Dünya’dan ayrıldıktan 50-100 yıl daha sonra bile çalışmaya devam edebilecek.
McNutt, “Diyelim ki 2036’da fırlatıldı ve öngörülen çalışmaları 2086’da tamamladı” diyor, “O anda 130 yaşında olacağım manasına gelir. Bunun için tasa edecek değilim. Anında tatmin istiyorsanız, uzay araştırmalarına girmeyin derim.”
NASA/HST/R.Casalegno/GALEXYıldızların etrafındaki heliosforik baloncukların teleskop imgeleri
Voyager 1 ve Voyager 2 araçları, 2010’lu senelerda Güneş’in etrafındaki heliosfer denilen sıcak gaz bölgesinden ayrılıp, öbür yıldızların yarattığı manyetik alan, toz ve parçacıkların yoğunlukta olduğu yıldızlar ortası ortama girerek tarih yazmışlardı.
Voyager uzay araçları Güneş’in ortasında bulunduğu galaksi ortamı hakkında yeni bilgiler elde edilmesini sağladı, fakat temel maksatları bu değildi.
Voyager seyahatleri, Jüpiter, Satürn, Neptün ve Uranüs gezegenleri hakkında araştırma yapmak için düzenlenmişti. Bu nazaranv muvaffakiyetle tamamlandı.
McNutt’ın takımı, evvelari değiştirmek istiyor.
JHU-APL’den Elena Provornikova “Voyager’larda gezegenlerin keşfi için tasarlanmış aygıtlar vardı. Heliosferin kenarındaki süreçleri anlamaya yönelik aygıtları yoktu” diyor.
Kendi önerdikleri uzay aracı ise baştan sona bu emel için imal edilecek.
Açık söylemek gerekirse, diğer bir yıldıza yapılacak bir seyahat değil bu.
En yakındaki yıldız sistemleri bugünün teknolojisiyle çalışan uzay araçlarının ulaşabileceği yerler değil.
Fakat takımın önerdiği uzay aracı yıldızların içindeki boşlukta uzun mühlet kalabilecek.
NASA’nın heliofizik kısmının isteği ile başlatılan bu yeni araştırmanın temel konsepti, yüklü ve nötr parçacıklarla, manyetik alan ve tozları ölçecek aygıtlarla donatılmış 850 kg yükünde bir uzay aracı.
Araç, 2036 civarında fırlatılacak ve yalnızca 6,5 saat içerisinde Ay’ın yörüngesini geçecek.
Yedi ayda Jüpiter’e ulaşacak ve her yıl bir milyar kilometreden çok aralık katedeceği bir sürate ulaşacak.
Aracın uzun ömürlü olması da kıymet taşıyor.
NASA’nın geliştirmekte olduğu yeni kuşak nükleer bataryalarla, yıldızlar ortası uzay aracı yüzyıl boyunca Dünya’ya bilgi göndermeye devam edebilecek.
JHU-APLKonseptin fon bulabilmesi için uzay ve güneş fiziği topluluğunda geniş bir dayanağa gereksinimi olacak.
Araştırma grubundan Alice Cocoros, “Araştırmamız, bilim insanlarının hayallerini alıp, bunları gerçekleştirmek için gerekli mühendisliği ortaya koydu” diyor.
“Fazla ek ya da geliştirme gerektirmeyen teknolojilerle, bu misyon konseptiyle yapmak istediğimiz tüm bilimsel çalışmaları başarabileceğimiz kararına vardık. Bu da epeyce heyecan verici.”
Şayet istenirse, uzay aracının güneş sisteminden ayrılırken, yolu üstündeki enteresan objeler hakkında bilgi toplaması mümkün.
Lakin heliosferin ötesinde esasen yapılacak fazlaca araştırma var.
Proje çalışanlarından Pontus Brandt’a bakılırsa, Voyager uzay araçlarının elde ettiği datalar, Güneş’in etrafındaki alanla ilgili birfazlaca yeni soruyu gündeme getirdi.
Brandt şöyleki konuştu: “4,6 milyar yıl evvel güneş sistemimizle, bizi tüm toz ve plazmadan koruyan manyetik alan oluşmaya başladı.
NASA-JHU-APLParker Güneş Müşahede Aracı şu sırada, baloncuğun ortaya çıktığı bölgeyi inceliyor.
“Bu yıldızlar ortası araç, sadece mevcut durumu değil, bununla birlikte nereden geldiğimizi, bunun evrimi nasıl etkilediğini ve bundan daha sonra nereye gideceğimizi anlamamıza da yardımcı olacak. bir oldukçaları bilmiyor lakin heliosferin son 60 bin yıldır ortasından geçtiği kendi yıldızlar ortası bulutumuzdan çıkmak üzereyiz. Büsbütün yeni bir bölgeye giriyoruz.”
Yıldızlar ortası uzay aracı için gereken yaklaşık 1,6 milyar doların ayrılıp ayrılmayacağı, projenin ABD’de ne kadar dayanak bulacağına bağlı.
ABD’deki araştırmacılar, bu paranın Güneş’in Dünya yakınlarındaki tesirini ele alan projelere verilmesini tercih edebilir. Parker uzay aracı kısa müddet evvel Güneş’in dış atmosferinden geçti mesela.
Bilim dünyasının bu bahiste diğer projeleri de var. Çin, Yıldızlar Ortası Ekspres ismini verdiği proje üzerinde çalışıyor. Rus-İsrailli iş insanı Yuri Milner ‘in en yakın yıldız sistemine yanlışsız ufak yıldız parçacıkları göndermeye yönelik bir özel projesi var.
Pontus Brandt, “İnsanlara ilham kaynağı olan iki şey var. Biri alışılmış ki, daha evvel kimsenin gitmediği yerlere cesurca gitmek, oburu ise gelecek jenerasyonlar için yapacağınız uzun seyahatin hoşluğu. Zira en nihayetinde uzay seyahati bizi oralara götürecek. Bunu gelecek jenerasyonlar için yapıyoruz” diyor.