Yılmaz Özdil: Türk hukukunun eğilip bükülerek getirildiği bu noktadan utanç duyuyorum SÖZCÜ müellifi Yılmaz Özdil, Seyahat Davası’nda verilen ağır cezaları eleştirerek, “Osman Kavala’nın hala mahpusta tutuluyor olması aslına bakarsanız bir insanlık hatasıydı. Ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası getirilmesi Türkiye’nin artık bir hukuk devleti olma ülküsünden vazgeçtiğini gösteriyor.. Osman Kavala’nın uğradığı bir insanlık kabahatidir. Bu ülkenin yurttaşı olarak Türk hukukunun eğilip, bükülerek getirildiği bu noktadan utanç duyuyorum” dedi.
SÖZCÜ müellifi Yılmaz Özdil, TV100’de Candaş Tolga Işık’ın sunduğu ‘Az Evvel Konuştum’ programına konuk oldu. Özdil hem gündemi kıymetlendirdi, tıpkı vakitte cumhuriyetin birinci 15 yılında neler yaşandığını anlattığı Anka Kuşu kitabı hakkında konuştu.
“ATATÜRK KİTAPLARINI YAZMAMIN TEMEL SEBEBİ, İHTİLAL VE FİKİRLERİNİN YOK EDİLMEMESİ”
Türkiye’de cumhuriyeti maksat alan bölücü ve gerici olarak iki ana akımın olduğunu vurgulayan Özdil, şunları söylemiş oldu:
* Bu iki ana akımın kuklacısı emperyal güçler. Sevr denilen soruna baktığımızda gericiyi ve bölücüyü görüyorsun. Osmanlı’nın yıkılışına baktığımızda gericiyi ve bölücüyü görüyorsun. Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren bugüne kadar geldiğimizde gerici ve bölücünün aslında birbiriyle bağımsız üzere görünüp, aslında ikisinin de ortak amacının bu olduğunu görüyoruz.
* Atatürk heykeline yapılan akınlar ya gericidir ya da bölücüdür. Zira o aslında o büstün başını kırdığında, Mustafa Kemal ihtilalinin fikirlerini yok edebileceğini düşünür. esasen benim bu kitapları yazma niçinim de bu. Mustafa Kemal’i bilhassa 12 Eylül darbesinden daha sonra Atatürkçü kılığındaki kimi tipler, Mustafa Kemal’i okulların bahçesinde bir büst, devlet dairelerinde bir posterden ibaret kıldılar. Atatürk o değil. Atatürk bir hayat biçimi. Burası bir Atatürk Cumhuriyeti.
“ÜLKEDEKİ ÇOCUKLARIN KUNDAĞINA MUSTAFA KEMAL KİTABINI KOYDUK! BİZE SALDIRILMASININ TEMEL SEBEBİ BU”
‘Mustafa Kemal’ kitabının 1 milyon 400 bin tirajla cumhuriyet tarihinin en yüksek tirajına ulaştığını belirten Özdil, kitabın geliriyle 7 milyon civarında bağış yapıldığını anlattı.
Mustafa Kemal kitabına ve kendisine yönelik tenkitlere de değinen Özdil, şöyleki konuştu:
* Biz bu kitabı yayımlamadan yazdım köşemde. Dedik ki biz bu kitabı çıkaracağız. Bu kitabın geliriyle bu kitabın çocuk versiyonunu yapacağız. Biz bu çocuk versiyonunu bu ülkenin ana okullarına bile sokacağız.
* Kitap daha birinci 10 günde 750 bin barajını geçti. Kimsede en ufak bir itiraz yoktu. Çocuk kitaplarını çıkardık, Ulusal Eğitim müfredatından çıkarılan Atatürk’ü biz anaokullarının kütüphanesine soktuk, bize taarruz başladı. Bu kitaba hücumun temel niçini, bu kitabın bu ülkenin öğretmenleri tarafınca sahiplenmesidir.
* Mustafa Kemal kitabı 1 milyon 400 bin tirajına ulaştı. Mustafa Kemal’in çocuk versiyonu 2.5 milyon oldu. Biz bu ülkede doğan Atatürkçü yurt sever ailelerin çocuklarının kundağına Mustafa Kemal kitabını koyduk. Bize saldırılmasının temel niçini bu.
“SOYKIRIM YAPTI DİYENLER AMERİKAN DEVLETİNİN MİSYONER ARŞİVLERİNİ OKUSUNLAR”
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’ın kelamda Ermeni soykırımının tanınması için TBMM’ye sunduğu kanun teklifi hakkında da konuşan Özdil, şu tabirleri kullandı:
* Amerikan senatosuna, tarihte birinci sefer, ‘Türkler Ermenilere katlediyor, soykırım yapıyor’ teklifi geldiğinde tarih 1897. Tehcir ne vakit? 191. Rüstem Bilinski Osmanlı’nın Washington büyükelçisi. Amerikan devletinin soykırım argümanlarına karşılık verdiği için Amerikan basınında, Osmanlı ismine makaleler yazdığı için, Amerikan devleti tarafınca, Amerika’dan kovuluyor.
* Tarih 1914. Daha tehcir olmamış. Bugün utanmadan çıkıp, Türkiye soykırım yaptı’ diyenler açsınlar Amerikan devletinin misyoner arşivlerini okusunlar. 1897 yılındaki Amerikan senatosundaki iftira teklifi her neyse, bugün Biden’ın lisana getirdiği soykırım kavramı odur. Soykırım yaratılmış bir kavramdır.
“İKTİDAR BUNA YOL VERDİ”
AKP iktidarında kelamda soykırımı tanıyan ülkelerin arttığına dikkat çeken Özdil, “Ortada bir soykırım yok. Bu asrın iftirasıdır. Nereye kadar? AKP iktidarına kadar. AKP iktidarı buna yol verdi. Bunu nereden biliyoruz? AKP iktidarına kadar dünyada bu soykırım denilen sıkıntıyı tanıyan ülke sayısı parmakla gösterilecek kadar azken, AKP iktidarından itibaren neredeyse 50’yi aştı. Sen diplomatik olarak uğraş etmezsen adam senin zirvene iner” tabirlerini kullandı.
“TÜRK HUKUKUNUN EĞİLİP, BÜKÜLEREK GETİRİLDİĞİ BU NOKTADAN UTANÇ DUYUYORUM”
Özdil son olarak Seyahat Davası’nda verilen ağır cezaları da eleştirerek şöyleki konuştu:
* Osman Kavala’nın hala mahpusta tutuluyor olması aslına bakarsanız bir insanlık hatasıydı. Ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası getirilmesi Türkiye’nin artık bir hukuk devleti olma ülküsünden vazgeçtiğini gösteriyor.
* Osman Kavala’nın uğradığı bir insanlık hatasıdır. Bu ‘Yetmez lakin evet’ diyen ikinci cumhuriyetçilerin, ‘Vesayet odaklarıyla uğraş ediyoruz’ diyen sömürge solcularının, çantacı gazetecilerin bedelini aslında şu anda Osman Kavala ödüyor.
* Acıklı olan tarafı şudur ki, cehenneme giden bu yolları döşeyenlerin hepsi dışarıda ellerini kollarını sallayarak geziyor, hatta muhalif medyada uzunluk gösteriyorlar. Fakat aslında ‘Yetmez lakin evet’ demeyen Osman Kavala’ya bunun hepsinin bedeli ödetiliyor.
* Ben hem insan olarak Osman Kavala’nın başına gelenlere hayli üzülüyorum, tıpkı vakitte bu ülkenin yurttaşı olarak Türk hukukunun eğilip, bükülerek getirildiği bu noktadan utanç duyuyorum.
SÖZCÜ müellifi Yılmaz Özdil, TV100’de Candaş Tolga Işık’ın sunduğu ‘Az Evvel Konuştum’ programına konuk oldu. Özdil hem gündemi kıymetlendirdi, tıpkı vakitte cumhuriyetin birinci 15 yılında neler yaşandığını anlattığı Anka Kuşu kitabı hakkında konuştu.
“ATATÜRK KİTAPLARINI YAZMAMIN TEMEL SEBEBİ, İHTİLAL VE FİKİRLERİNİN YOK EDİLMEMESİ”
Türkiye’de cumhuriyeti maksat alan bölücü ve gerici olarak iki ana akımın olduğunu vurgulayan Özdil, şunları söylemiş oldu:
* Bu iki ana akımın kuklacısı emperyal güçler. Sevr denilen soruna baktığımızda gericiyi ve bölücüyü görüyorsun. Osmanlı’nın yıkılışına baktığımızda gericiyi ve bölücüyü görüyorsun. Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren bugüne kadar geldiğimizde gerici ve bölücünün aslında birbiriyle bağımsız üzere görünüp, aslında ikisinin de ortak amacının bu olduğunu görüyoruz.
* Atatürk heykeline yapılan akınlar ya gericidir ya da bölücüdür. Zira o aslında o büstün başını kırdığında, Mustafa Kemal ihtilalinin fikirlerini yok edebileceğini düşünür. esasen benim bu kitapları yazma niçinim de bu. Mustafa Kemal’i bilhassa 12 Eylül darbesinden daha sonra Atatürkçü kılığındaki kimi tipler, Mustafa Kemal’i okulların bahçesinde bir büst, devlet dairelerinde bir posterden ibaret kıldılar. Atatürk o değil. Atatürk bir hayat biçimi. Burası bir Atatürk Cumhuriyeti.
“ÜLKEDEKİ ÇOCUKLARIN KUNDAĞINA MUSTAFA KEMAL KİTABINI KOYDUK! BİZE SALDIRILMASININ TEMEL SEBEBİ BU”
‘Mustafa Kemal’ kitabının 1 milyon 400 bin tirajla cumhuriyet tarihinin en yüksek tirajına ulaştığını belirten Özdil, kitabın geliriyle 7 milyon civarında bağış yapıldığını anlattı.
Mustafa Kemal kitabına ve kendisine yönelik tenkitlere de değinen Özdil, şöyleki konuştu:
* Biz bu kitabı yayımlamadan yazdım köşemde. Dedik ki biz bu kitabı çıkaracağız. Bu kitabın geliriyle bu kitabın çocuk versiyonunu yapacağız. Biz bu çocuk versiyonunu bu ülkenin ana okullarına bile sokacağız.
* Kitap daha birinci 10 günde 750 bin barajını geçti. Kimsede en ufak bir itiraz yoktu. Çocuk kitaplarını çıkardık, Ulusal Eğitim müfredatından çıkarılan Atatürk’ü biz anaokullarının kütüphanesine soktuk, bize taarruz başladı. Bu kitaba hücumun temel niçini, bu kitabın bu ülkenin öğretmenleri tarafınca sahiplenmesidir.
* Mustafa Kemal kitabı 1 milyon 400 bin tirajına ulaştı. Mustafa Kemal’in çocuk versiyonu 2.5 milyon oldu. Biz bu ülkede doğan Atatürkçü yurt sever ailelerin çocuklarının kundağına Mustafa Kemal kitabını koyduk. Bize saldırılmasının temel niçini bu.
“SOYKIRIM YAPTI DİYENLER AMERİKAN DEVLETİNİN MİSYONER ARŞİVLERİNİ OKUSUNLAR”
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’ın kelamda Ermeni soykırımının tanınması için TBMM’ye sunduğu kanun teklifi hakkında da konuşan Özdil, şu tabirleri kullandı:
* Amerikan senatosuna, tarihte birinci sefer, ‘Türkler Ermenilere katlediyor, soykırım yapıyor’ teklifi geldiğinde tarih 1897. Tehcir ne vakit? 191. Rüstem Bilinski Osmanlı’nın Washington büyükelçisi. Amerikan devletinin soykırım argümanlarına karşılık verdiği için Amerikan basınında, Osmanlı ismine makaleler yazdığı için, Amerikan devleti tarafınca, Amerika’dan kovuluyor.
* Tarih 1914. Daha tehcir olmamış. Bugün utanmadan çıkıp, Türkiye soykırım yaptı’ diyenler açsınlar Amerikan devletinin misyoner arşivlerini okusunlar. 1897 yılındaki Amerikan senatosundaki iftira teklifi her neyse, bugün Biden’ın lisana getirdiği soykırım kavramı odur. Soykırım yaratılmış bir kavramdır.
“İKTİDAR BUNA YOL VERDİ”
AKP iktidarında kelamda soykırımı tanıyan ülkelerin arttığına dikkat çeken Özdil, “Ortada bir soykırım yok. Bu asrın iftirasıdır. Nereye kadar? AKP iktidarına kadar. AKP iktidarı buna yol verdi. Bunu nereden biliyoruz? AKP iktidarına kadar dünyada bu soykırım denilen sıkıntıyı tanıyan ülke sayısı parmakla gösterilecek kadar azken, AKP iktidarından itibaren neredeyse 50’yi aştı. Sen diplomatik olarak uğraş etmezsen adam senin zirvene iner” tabirlerini kullandı.
“TÜRK HUKUKUNUN EĞİLİP, BÜKÜLEREK GETİRİLDİĞİ BU NOKTADAN UTANÇ DUYUYORUM”
Özdil son olarak Seyahat Davası’nda verilen ağır cezaları da eleştirerek şöyleki konuştu:
* Osman Kavala’nın hala mahpusta tutuluyor olması aslına bakarsanız bir insanlık hatasıydı. Ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası getirilmesi Türkiye’nin artık bir hukuk devleti olma ülküsünden vazgeçtiğini gösteriyor.
* Osman Kavala’nın uğradığı bir insanlık hatasıdır. Bu ‘Yetmez lakin evet’ diyen ikinci cumhuriyetçilerin, ‘Vesayet odaklarıyla uğraş ediyoruz’ diyen sömürge solcularının, çantacı gazetecilerin bedelini aslında şu anda Osman Kavala ödüyor.
* Acıklı olan tarafı şudur ki, cehenneme giden bu yolları döşeyenlerin hepsi dışarıda ellerini kollarını sallayarak geziyor, hatta muhalif medyada uzunluk gösteriyorlar. Fakat aslında ‘Yetmez lakin evet’ demeyen Osman Kavala’ya bunun hepsinin bedeli ödetiliyor.
* Ben hem insan olarak Osman Kavala’nın başına gelenlere hayli üzülüyorum, tıpkı vakitte bu ülkenin yurttaşı olarak Türk hukukunun eğilip, bükülerek getirildiği bu noktadan utanç duyuyorum.