- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
57 Kilo Verdi 10 Birden Gençleşti Kiloları niçiniyle Çocuklarıyla İlgilenemiyordu; 57 Kilo Verdi Sıhhatine Kavuştu
İSTANBUL’DA yaşayan 38 yaşındaki 2 çocuk babası Uğur Ateş, kiloları niçiniyle ailesiyle ilgilenemez, hiç bir işini tek başına yapamaz hale gelmişti. 146 kiloya kadar çıkan kalp ağrısı, diyabet ve karaciğer yağlanması şikayetleri başlayan genç adam, geçirdiği tüp mide ameliyatı daha sonrası 54 kilo vererek 92 kiloya düştü. Uğur Ateş, “Şimdi çocuklarıma vakit ayırabiliyor, parkta onlarla eğlenebiliyorum. Hekim hem dış görünüş hem iç organlarımın 10 yaş birden gençleştiğini söylemiş oldu” dedi. İstanbul’da yaşayan Uğur Ateş, küçük yaşlardan bu yana kilo sorunu yaşadı. Yaşı ilerledikçe fazla kiloları niçiniyle birtakım sıhhat sorunları ortaya çıkan genç adam, devayı tüp mide ameliyatı olmakta buldu. Nefes darlığı olan, kalp ağrısı, diyabet ve karaciğer yağlanması görülen Uğur Ateş, “İnsanlar benimle dalga geçiyordu, bir epey defa diyet yaptım lakin verdiğim kiloları kısa vakitte geri aldım. Bunun üzerine tüp mide ameliyatını araştırmaya başladım” diye konuştu. 8 ay evvel ameliyat masasına yatan Uğur Ateş, 57 kilo vererek 146’dan 89 kiloya düştü. Sıhhat sorunları günden güne azalan genç adam, iki hayat nedende yaşadığı farklılığı anlattı.
“8 YAŞ GENÇLEŞTİĞİMİ SÖYLÜYORLAR, KENDİMİ MÜSPET HİSSEDİYORUM”
Bir gün yöneticim bana; ‘Uğur artık senin zayıflaman gerekiyor’ dedi. Zira çalışırken de önemli sıkıntılar yaşıyordum. Abur cubur hayli tüketiyordum. Fast-food üslubu besleniyordum. Her gördüğüm yerde yemek yiyordum. Yürümekte, eğilmekte bile zorlanıyordum. Biroldukça şeyi tek başıma yapamıyordum. Çocuklarımla oyun oynayamıyor, parkta eğlenemiyor, onları okula götüremiyordum. Bu durum beni fazlaca üzüyordu. Çocuklarım bana ‘baba sen niye bu kadar kilolusun?’ demeye başlamışlardı. Kiloları verdikçe hayat daha kaliteli olmaya başladı. Çocuklarıma daha fazla vakit ayırabiliyorum, parkta eğlenebiliyoruz. Kilolarımı vermek bana sıhhat ve hareket olarak geri döndü. Artık kendimi daha olumlu hissediyorum. Ameliyat oldum ve şu an 6 kilometre yol yürüyebiliyorum. Etrafımda olan herkes gençleştiğimi söylüyor” tabirlerini kullandı.
“MİDEM BANA DURMAM GEREKEN YERİ SÖYLÜYOR”
Beslenme planını da düzenlediğini anlatan Ateş, “Kaliteli beslenmeye başladım. Daha hayli protein yüklü besleniyor, ton balığı ve hindi eti tercih ediyorum, ekmek tüketmiyorum. Artık fazla yediğim vakit midem bana durmam gereken yeri söylüyor. Tüm bunların kararında kan bedellerim de düzeldi. Hekimim hem dış görünüşüm hem iç organlarımın 10 yaş birden gençleştiğini söylemiş oldu” sözlerini kullandı.
“OBEZİTE CERRAHİSİ ESTETİK BİR AMELİYAT DEĞİL”
Obezite cerrahisinin estetik gayeli bir cerrahi olmadığının altını çizen Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cüneyt Kayaalp, “Obezite cerrahisi görsellik üzerine kurulan bir cerrahi değil. Ameliyattan daha sonra insanların görselinde fazlaca önemli değişiklik oluyor. Bizim yaptığımız ameliyat insanların iç organlarıyla ilgili. Bu niçinle tüp mide ameliyatı estetik bir ameliyat değil. ötürüsıyla vücut kitle endeksinin yüksek olduğu şahıslarda tüp mide ameliyatının yapılması gerekir. Vücut kitle endeksinin 40’ın üzerinde olanlar, şeker, tansiyon ve kilo ile alakası olan hastalarda obezite cerrahisi çok faydalı sonuçlar veriyor. Hastamız Uğur Ateş ocak ayında 146 kilo olarak bize başvurdu. Biroldukca sefer kilo vermek için uğraşmış lakin başarılı olamamış. Beden kitle endeksi pek yüksekti. Fazla kilolarından dolayı öbür hastalıklar da görülmeye başlamıştı.” değerlendirmesinde bulundu.
“AMELİYAT daha sonraSI SOSYALLEŞENLER DAHA FAZLA KİLO VERİYOR”
Ameliyattan daha sonra kilo almamak için dikkat edilmesi gereken birtakım konular olduğunu söz eden Prof. Dr. Cüneyt Kayaalp, “Ameliyat olduktan daha sonra kesinlikle kilo veriliyor. Ameliyat olan bireylerin toplumsallaşması, kilo veren beşerlerle, tabibi ve diyetisyeniyle bir bağ kurması halinde daha başarılı sonuçlara ulaşılıyor. Kendisini etrafına kapatan beşerler daha az kilo veriyor. Bu durum bilimsel çalışmalarla da ortaya koyuldu. Her gün spor yapmak ve yemek listesinin tutulması da kilo vermekte yardımcı olacaktır” sözlerini kullandı.
“AMELİYATTAN daha sonra HER HASTANIN KİLO VERME ORANI DEĞİŞİYOR”
“Hastayla daima irtibat halinde olmak, hastanın daha kolay kilo vermesine yardım eder” diyen Prof. Dr. Kayaalp kelamlarını şu biçimde noktaladı: “Hastamız haftalık yediklerini liste halinde bana gönderiyordu. Hastayla daima irtibat halinde olmak hastanın daha kolay kilo vermesine yardım edecektir. Hastalar kimi vakit birbiriyle yarışa giriyorlar. Bu yanlış bir davranış. Her hastanın verebileceği kilo değişmektedir. İki yüz kiloluk bir insan yüz kilo verebilir. Lakin yüz kiloluk bir insan daha az kilo verecektir. Ameliyattan daha sonra her hastanın kilo verme oranları değişecektir. Burada kıymetli olan şey spor ve yemeğe dikkat etmek gerekir. Uzun devirde hayat biçiminizi büsbütün değiştirdiğiniz vakit kilo almazsınız. Zihinde açlık hissiyatını denetim etmelisiniz. Beyninizi denetim edemezseniz kilo almaya devam edersiniz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
İSTANBUL’DA yaşayan 38 yaşındaki 2 çocuk babası Uğur Ateş, kiloları niçiniyle ailesiyle ilgilenemez, hiç bir işini tek başına yapamaz hale gelmişti. 146 kiloya kadar çıkan kalp ağrısı, diyabet ve karaciğer yağlanması şikayetleri başlayan genç adam, geçirdiği tüp mide ameliyatı daha sonrası 54 kilo vererek 92 kiloya düştü. Uğur Ateş, “Şimdi çocuklarıma vakit ayırabiliyor, parkta onlarla eğlenebiliyorum. Hekim hem dış görünüş hem iç organlarımın 10 yaş birden gençleştiğini söylemiş oldu” dedi. İstanbul’da yaşayan Uğur Ateş, küçük yaşlardan bu yana kilo sorunu yaşadı. Yaşı ilerledikçe fazla kiloları niçiniyle birtakım sıhhat sorunları ortaya çıkan genç adam, devayı tüp mide ameliyatı olmakta buldu. Nefes darlığı olan, kalp ağrısı, diyabet ve karaciğer yağlanması görülen Uğur Ateş, “İnsanlar benimle dalga geçiyordu, bir epey defa diyet yaptım lakin verdiğim kiloları kısa vakitte geri aldım. Bunun üzerine tüp mide ameliyatını araştırmaya başladım” diye konuştu. 8 ay evvel ameliyat masasına yatan Uğur Ateş, 57 kilo vererek 146’dan 89 kiloya düştü. Sıhhat sorunları günden güne azalan genç adam, iki hayat nedende yaşadığı farklılığı anlattı.
“8 YAŞ GENÇLEŞTİĞİMİ SÖYLÜYORLAR, KENDİMİ MÜSPET HİSSEDİYORUM”
Bir gün yöneticim bana; ‘Uğur artık senin zayıflaman gerekiyor’ dedi. Zira çalışırken de önemli sıkıntılar yaşıyordum. Abur cubur hayli tüketiyordum. Fast-food üslubu besleniyordum. Her gördüğüm yerde yemek yiyordum. Yürümekte, eğilmekte bile zorlanıyordum. Biroldukça şeyi tek başıma yapamıyordum. Çocuklarımla oyun oynayamıyor, parkta eğlenemiyor, onları okula götüremiyordum. Bu durum beni fazlaca üzüyordu. Çocuklarım bana ‘baba sen niye bu kadar kilolusun?’ demeye başlamışlardı. Kiloları verdikçe hayat daha kaliteli olmaya başladı. Çocuklarıma daha fazla vakit ayırabiliyorum, parkta eğlenebiliyoruz. Kilolarımı vermek bana sıhhat ve hareket olarak geri döndü. Artık kendimi daha olumlu hissediyorum. Ameliyat oldum ve şu an 6 kilometre yol yürüyebiliyorum. Etrafımda olan herkes gençleştiğimi söylüyor” tabirlerini kullandı.
“MİDEM BANA DURMAM GEREKEN YERİ SÖYLÜYOR”
Beslenme planını da düzenlediğini anlatan Ateş, “Kaliteli beslenmeye başladım. Daha hayli protein yüklü besleniyor, ton balığı ve hindi eti tercih ediyorum, ekmek tüketmiyorum. Artık fazla yediğim vakit midem bana durmam gereken yeri söylüyor. Tüm bunların kararında kan bedellerim de düzeldi. Hekimim hem dış görünüşüm hem iç organlarımın 10 yaş birden gençleştiğini söylemiş oldu” sözlerini kullandı.
“OBEZİTE CERRAHİSİ ESTETİK BİR AMELİYAT DEĞİL”
Obezite cerrahisinin estetik gayeli bir cerrahi olmadığının altını çizen Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cüneyt Kayaalp, “Obezite cerrahisi görsellik üzerine kurulan bir cerrahi değil. Ameliyattan daha sonra insanların görselinde fazlaca önemli değişiklik oluyor. Bizim yaptığımız ameliyat insanların iç organlarıyla ilgili. Bu niçinle tüp mide ameliyatı estetik bir ameliyat değil. ötürüsıyla vücut kitle endeksinin yüksek olduğu şahıslarda tüp mide ameliyatının yapılması gerekir. Vücut kitle endeksinin 40’ın üzerinde olanlar, şeker, tansiyon ve kilo ile alakası olan hastalarda obezite cerrahisi çok faydalı sonuçlar veriyor. Hastamız Uğur Ateş ocak ayında 146 kilo olarak bize başvurdu. Biroldukca sefer kilo vermek için uğraşmış lakin başarılı olamamış. Beden kitle endeksi pek yüksekti. Fazla kilolarından dolayı öbür hastalıklar da görülmeye başlamıştı.” değerlendirmesinde bulundu.
“AMELİYAT daha sonraSI SOSYALLEŞENLER DAHA FAZLA KİLO VERİYOR”
Ameliyattan daha sonra kilo almamak için dikkat edilmesi gereken birtakım konular olduğunu söz eden Prof. Dr. Cüneyt Kayaalp, “Ameliyat olduktan daha sonra kesinlikle kilo veriliyor. Ameliyat olan bireylerin toplumsallaşması, kilo veren beşerlerle, tabibi ve diyetisyeniyle bir bağ kurması halinde daha başarılı sonuçlara ulaşılıyor. Kendisini etrafına kapatan beşerler daha az kilo veriyor. Bu durum bilimsel çalışmalarla da ortaya koyuldu. Her gün spor yapmak ve yemek listesinin tutulması da kilo vermekte yardımcı olacaktır” sözlerini kullandı.
“AMELİYATTAN daha sonra HER HASTANIN KİLO VERME ORANI DEĞİŞİYOR”
“Hastayla daima irtibat halinde olmak, hastanın daha kolay kilo vermesine yardım eder” diyen Prof. Dr. Kayaalp kelamlarını şu biçimde noktaladı: “Hastamız haftalık yediklerini liste halinde bana gönderiyordu. Hastayla daima irtibat halinde olmak hastanın daha kolay kilo vermesine yardım edecektir. Hastalar kimi vakit birbiriyle yarışa giriyorlar. Bu yanlış bir davranış. Her hastanın verebileceği kilo değişmektedir. İki yüz kiloluk bir insan yüz kilo verebilir. Lakin yüz kiloluk bir insan daha az kilo verecektir. Ameliyattan daha sonra her hastanın kilo verme oranları değişecektir. Burada kıymetli olan şey spor ve yemeğe dikkat etmek gerekir. Uzun devirde hayat biçiminizi büsbütün değiştirdiğiniz vakit kilo almazsınız. Zihinde açlık hissiyatını denetim etmelisiniz. Beyninizi denetim edemezseniz kilo almaya devam edersiniz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı