- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
6 aydan uzun süren adet ağrılarına dikkat! Her 10 bayandan 1’inin uğraş ettiği pelvik ağrılarının tedavi edilmediği takdirde infertiliteye kadar varabilen sonuçları olabileceğine dikkat çeken Bayan Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Erkut Attar, ağrıların erken teşhis konulmadığında kronikleşebildiğini ve merkezi hudut sistemini etkileyebileceğini söylemiş oldu.
Rahim, yumurtalıklar, vajina, anüs, kalın bağırsakların alt kısımları, mesane ve alt idrar yollarının bulunduğu ve karnın en alt kısmı olarak bilinen pelvik bölgede yaşanan ağrılar, en epeyce bayanları etkiliyor. Her 10 bayandan 1’inin çaba ettiği pelvik ağrılar ile ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Erkut Attar, “6 aydan uzun süren adet ağrılarına dikkat etmek gerekiyor. sıradan bir adet ağrısı ilerde bayanların kısırlıkla uğraşmasına niye oluyor. Ağrıların farklı niçinleri olabilir fakat tüm bunlara depresyon, anksiyete, gerilim de eklenebiliyor” dedi.
PELVİK AĞRININ YÜZDE 70 niçinİ ÇİKOLATA KİSTİ
Pelvik ağrıların altta yatan biroldukca sebebi olduğuna dikkat çeken Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Bayan Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Attar, kelamlarına şu biçimde devam etti: “Pelvik ağrının yüzde 70’inin sebebi bilhassa bayanlarda halk içinde çikolata kisti olarak bilinen endometriozistir. Bir hanımın 6 ay boyunca daima ağrı hissetmesi halinde biz adet ağrılarını da kronik pelvik ağrı olarak nitelendiriyoruz. Bunun yanı sıra, huzursuz bağırsak sendromu, ağrılı mesane sendromu da pelvik ağrıya niye olabilir. Tüm bunlar hastayı huzursuz eden hastalıklardır. Depresyon, anksiyete, huzursuzluk, gerilim de bunlara ek oluyor.”
ADET AĞRILARI ‘KADER’ OLARAK GÖRÜLMEMELİ
Adet ağrıları için halk içinde yanlış algılar olduğunu, ‘ileride geçecek, doğumla geçecek’ üzere telaffuzların yanlış olduğunu belirten Prof. Dr. Attar, “Adet ağrıları baht üzere görülüyor ve tüm ömürlerini etkiliyor. Adet ağrılarının gerisinde endometriozis üzere önemli hastalıklar olabiliyor. Endometriozis tedavi edilmediği takdirde kısırlığa da yol açabiliyor. Sonuçta sıradan bir adet ağrısı üzere görünen durum buzdağının görünen yüzü oluyor ve ilerde bayanların infertilite sorunu ile uğraşmasına niye olabiliyor. birebir vakitte gündelik hayatını, iş ve akademik hayatını da etkileyebilecek boyutlara ulaşabiliyor.” tabirlerini kullandı.
ADET PERİYODUNUN DIŞINDAKİ AĞRILARDA DA BEKLEMEYİN
Prof. Dr. Erkut Attar, adet periyodunun haricinde gelişen ağrıların da önemli olduğunu ve beklemenin gerçek olmadığını lisana getirerek, “Ağrının şiddeti de fazlaca değerli. Adet ağrıları ve kronik kasık ağrıları başka şeylerdir lakin bir ortada da görülebilirler. Rahimde anomaliler de buna niye olabilir. ötürüsıyla ayırıcı teşhis için kesinlikle bir tabibe başvurmak gerekir” diye konuştu.
PELVİK AĞRI HASTALARINA ÇOK SIKINTI TEŞHİS KONUYOR
Pelvik ağrı yaşayan hastalarda güç teşhis konulduğunu söz eden Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Bayan Hastalıkları ve Doğum ABD Lideri Prof. Dr. Erkut Attar, “Tedavi edilmediğinde ağrı beyin tarafınca öğreniliyor ve bu durumda tedavi de zorlaşabiliyor. Fakat hastalık tanısı başlangıç kademesinde konursa doğum denetim hapları ve hormon tedavileriyle fazlaca daha kolay tedavi edilebiliyor. Lakin kronikleşen ve ağrının merkezi hudut sistemi tarafınca öğrenildiği durumlarda tedavi fazlaca daha zorlaşıyor. Bu hastaları multidisipliner olarak, grup halinde tedavi ediyoruz.”
Merkezi hudut sistemi ağrıyı öğrendikten daha sonra 1. basamak ağrı tedavileri ekseriyetle yetersiz kaldığını hatırlatan Prof. Dr. Erkut Attar, “Ek tedavi ve ilaçlar vermek zorunda kalıyoruz. Tedavinin müddeti ve maliyeti artabilir. Buna ek olarak öteki ağrı sendromları, ruhsal sıkıntılar ve uyku bozuklukları durumu daha da ağırlaştırır” dedi.
SIRF HASTAYI DEĞİL, ÜLKE İKTİSADINI DE ETKİLİYOR
Pelvik ağrı hastalarının ekonomik manada tek başına etkilenmediğini, ülke iktisadını de etkileyen bir durum olduğunun altını çizen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Bayan Hastalıkları Doğum, Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Erkut Attar, “Öncelikle ağrı niçiniyle hastalar gündelik yaşantılarını devam ettirmekte zorlanıyor. Bu niçinle işlerine gidemiyor. Sonuçta değerli bir işgücü kaybı ortaya çıkıyor. Bunun yanında hakikat teşhis konmadığı için vakit kaybediliyor. Tüm bunlar da ekonomik kayıplara niye oluyor. Çağdaş ülkelerde bu hastalıklar için büyük fonlar ayrılıyor” tabirlerini kullandı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Rahim, yumurtalıklar, vajina, anüs, kalın bağırsakların alt kısımları, mesane ve alt idrar yollarının bulunduğu ve karnın en alt kısmı olarak bilinen pelvik bölgede yaşanan ağrılar, en epeyce bayanları etkiliyor. Her 10 bayandan 1’inin çaba ettiği pelvik ağrılar ile ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Erkut Attar, “6 aydan uzun süren adet ağrılarına dikkat etmek gerekiyor. sıradan bir adet ağrısı ilerde bayanların kısırlıkla uğraşmasına niye oluyor. Ağrıların farklı niçinleri olabilir fakat tüm bunlara depresyon, anksiyete, gerilim de eklenebiliyor” dedi.
PELVİK AĞRININ YÜZDE 70 niçinİ ÇİKOLATA KİSTİ
Pelvik ağrıların altta yatan biroldukca sebebi olduğuna dikkat çeken Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Bayan Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Attar, kelamlarına şu biçimde devam etti: “Pelvik ağrının yüzde 70’inin sebebi bilhassa bayanlarda halk içinde çikolata kisti olarak bilinen endometriozistir. Bir hanımın 6 ay boyunca daima ağrı hissetmesi halinde biz adet ağrılarını da kronik pelvik ağrı olarak nitelendiriyoruz. Bunun yanı sıra, huzursuz bağırsak sendromu, ağrılı mesane sendromu da pelvik ağrıya niye olabilir. Tüm bunlar hastayı huzursuz eden hastalıklardır. Depresyon, anksiyete, huzursuzluk, gerilim de bunlara ek oluyor.”
ADET AĞRILARI ‘KADER’ OLARAK GÖRÜLMEMELİ
Adet ağrıları için halk içinde yanlış algılar olduğunu, ‘ileride geçecek, doğumla geçecek’ üzere telaffuzların yanlış olduğunu belirten Prof. Dr. Attar, “Adet ağrıları baht üzere görülüyor ve tüm ömürlerini etkiliyor. Adet ağrılarının gerisinde endometriozis üzere önemli hastalıklar olabiliyor. Endometriozis tedavi edilmediği takdirde kısırlığa da yol açabiliyor. Sonuçta sıradan bir adet ağrısı üzere görünen durum buzdağının görünen yüzü oluyor ve ilerde bayanların infertilite sorunu ile uğraşmasına niye olabiliyor. birebir vakitte gündelik hayatını, iş ve akademik hayatını da etkileyebilecek boyutlara ulaşabiliyor.” tabirlerini kullandı.
ADET PERİYODUNUN DIŞINDAKİ AĞRILARDA DA BEKLEMEYİN
Prof. Dr. Erkut Attar, adet periyodunun haricinde gelişen ağrıların da önemli olduğunu ve beklemenin gerçek olmadığını lisana getirerek, “Ağrının şiddeti de fazlaca değerli. Adet ağrıları ve kronik kasık ağrıları başka şeylerdir lakin bir ortada da görülebilirler. Rahimde anomaliler de buna niye olabilir. ötürüsıyla ayırıcı teşhis için kesinlikle bir tabibe başvurmak gerekir” diye konuştu.
PELVİK AĞRI HASTALARINA ÇOK SIKINTI TEŞHİS KONUYOR
Pelvik ağrı yaşayan hastalarda güç teşhis konulduğunu söz eden Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Bayan Hastalıkları ve Doğum ABD Lideri Prof. Dr. Erkut Attar, “Tedavi edilmediğinde ağrı beyin tarafınca öğreniliyor ve bu durumda tedavi de zorlaşabiliyor. Fakat hastalık tanısı başlangıç kademesinde konursa doğum denetim hapları ve hormon tedavileriyle fazlaca daha kolay tedavi edilebiliyor. Lakin kronikleşen ve ağrının merkezi hudut sistemi tarafınca öğrenildiği durumlarda tedavi fazlaca daha zorlaşıyor. Bu hastaları multidisipliner olarak, grup halinde tedavi ediyoruz.”
Merkezi hudut sistemi ağrıyı öğrendikten daha sonra 1. basamak ağrı tedavileri ekseriyetle yetersiz kaldığını hatırlatan Prof. Dr. Erkut Attar, “Ek tedavi ve ilaçlar vermek zorunda kalıyoruz. Tedavinin müddeti ve maliyeti artabilir. Buna ek olarak öteki ağrı sendromları, ruhsal sıkıntılar ve uyku bozuklukları durumu daha da ağırlaştırır” dedi.
SIRF HASTAYI DEĞİL, ÜLKE İKTİSADINI DE ETKİLİYOR
Pelvik ağrı hastalarının ekonomik manada tek başına etkilenmediğini, ülke iktisadını de etkileyen bir durum olduğunun altını çizen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Bayan Hastalıkları Doğum, Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Erkut Attar, “Öncelikle ağrı niçiniyle hastalar gündelik yaşantılarını devam ettirmekte zorlanıyor. Bu niçinle işlerine gidemiyor. Sonuçta değerli bir işgücü kaybı ortaya çıkıyor. Bunun yanında hakikat teşhis konmadığı için vakit kaybediliyor. Tüm bunlar da ekonomik kayıplara niye oluyor. Çağdaş ülkelerde bu hastalıklar için büyük fonlar ayrılıyor” tabirlerini kullandı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı