Ali Babacan: İki yılda 130 milyar doları cayır cayır sattılar DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, Twitch yayıncısı Jahrein’in konuğu oldu. Gündeme ait değerlendirmelerde bulunan Babacan, şunları söylemiş oldu:
“İKİ YILDA 130 MİLYAR DOLARI CAYIR CAYIR SATTILAR”
* Erken seçime her an hazırız, sorun yok. Fakat hükümet ister mi ben ondan emin değilim. Ülke şu anda derin bir ekonomik kriz ortasındayken, Merkez Bankası’nın rezervleri eksi 60 milyar dolara düştü.
* Biz rezervi 2002’de, 27 milyarla dolarla teslim aldık. 27 milyarı tam 136 milyar dolara çıkardık. Bunu benim iktisat bakanı olduğum devirde yaptık.
* Taraflı Cumhurbaşkanı, bakan el ele verdi iki yılda 130 milyar doları cayır cayır sattılar ve rezerv eksi 60 milyar dolara düştü. Onun için dolar kurunu denetim edemiyorlar şu anda.
“BÖYLE BİR DEVİRDE SEÇİME SARFİYAT Mİ CUMHURBAŞKANI BEN EMİN DEĞİLİM”
* Ülkenin hazine borcunu 2 yılda ikiye katladılar. Bunların hepsi maalesef son iki yılda oldu. Varlık Fonu kurdular 65 milyar lira ziyanda, yalnızca Türk Lirası olarak borca girmiş durumda.
* Ayrıyeten 12 milyar dolar dışarıya borçlandılar, ötürüsıyla nitekim meşakkat büyük. Bu kadar enflasyonun yüksek olduğu işsizliğin yüksek olduğu, yoksulluğun olduğu, yoksulluk intiharlarının olduğu bir ülkede bu biçimde bir devirde seçime masraf mi Cumhurbaşkanı ben emin değilim.
* Kaybedeceğini bile bile seçime gitmez diye düşünüyorum. bir süre daha bu ülkeyi düzeltmek için sıkıntıları çözmek için gayret gösterecektir diye iddia ediyorum. Fakat bu gayretin da asla sonuç vermeyeceğini katiyetle biliyorum.
“ESNAF DAYANAĞINI BÜYÜK BİR MÜJDE OLARAK AÇIKLIYOR”
* Tarım paketi açıklıyorlar, esnaf paketi açıklıyorlar, pandemi paketi açıklıyorlar. Bir kişinin patrona bir aylık maliyeti taban fiyat üzerinden 4 bin 200 lira.
* İş veren 3-5 kişi çalıştırıyorsa düşünün… en çok esnaf dayanağı bir kezlik 5 bin lira. Büyük bir müjde olarak bunu açıklıyor.
“BAHÇELİ’NİN NE YAPACAĞI HİÇ BELİRLİ OLMUYOR”
* Seçim tarihi için bir faktör de biliyorsunuz hükümetin küçük ortağı Sayın Bahçeli. Onun ne yapacağı hiç belirli olmuyor.
* 2002 yılındaki erken seçimi o tetikledi. 2018′ deki seçim bir erken seçim ve o tetikledi.
* Şu anda da hükümetin bir ortağı olarak ‘ya seçime gidelim ya da ben takviyemi çekiyorum’ dediği anda ülke apar topar mecburen seçime gitmek zorunda kalır. Onu da biz öngoremiyoruz, ne vakit kalır, nasıl olur… Lakin biz ağır bir biçimde çalışıyoruz.
“KANAL İSTANBUL’U 3-4 YIL ÖTELESENİZ O PARAYLA ZİRAÎ SULAMA MESELESİNİ ÇÖZERSİNİZ”
* Kanal İstanbul’un etraf tesir tahlili yanlışsız düzgün yapılmadı. Cumhurbaşkanı ‘ben inadına bunu yapacağım’ diyor. Cumhurbaşkanı bunu deyince ‘çevre raporunu yaz getir ben inadına bunu yapacağım’ dediğinde etraf raporu nasıl gelir önünüze, uyduruk bir şey gelecek.
* meğer bağımsız, tarafsız etraf tesir tahlilinin yapılması gerekiyor Kanal İstanbul’un. Bugün Kanal İstanbul’un maliyeti en az 20 milyar dolar. meğer su epeyce değerli bir kaynak. Bizim toprağımızın suyla buluşması gerekiyor.
* Kanal İstanbul’un maliyeti en az 20, 60 milyara kadar giden varsayımlar var. Türkiye’deki ziraî sulama projelerinin tamamını topladığınızda 22 milyar dolar ediyor.
* Yani Kanal İstanbul’u şu biçimde 3-4 yıl bir öteleseniz o parayla Türkiye’deki tarım topraklarındaki her bir noktaya suyu götürebiliyorsunuz.
“İKİ YILDA 130 MİLYAR DOLARI CAYIR CAYIR SATTILAR”
* Erken seçime her an hazırız, sorun yok. Fakat hükümet ister mi ben ondan emin değilim. Ülke şu anda derin bir ekonomik kriz ortasındayken, Merkez Bankası’nın rezervleri eksi 60 milyar dolara düştü.
* Biz rezervi 2002’de, 27 milyarla dolarla teslim aldık. 27 milyarı tam 136 milyar dolara çıkardık. Bunu benim iktisat bakanı olduğum devirde yaptık.
* Taraflı Cumhurbaşkanı, bakan el ele verdi iki yılda 130 milyar doları cayır cayır sattılar ve rezerv eksi 60 milyar dolara düştü. Onun için dolar kurunu denetim edemiyorlar şu anda.
“BÖYLE BİR DEVİRDE SEÇİME SARFİYAT Mİ CUMHURBAŞKANI BEN EMİN DEĞİLİM”
* Ülkenin hazine borcunu 2 yılda ikiye katladılar. Bunların hepsi maalesef son iki yılda oldu. Varlık Fonu kurdular 65 milyar lira ziyanda, yalnızca Türk Lirası olarak borca girmiş durumda.
* Ayrıyeten 12 milyar dolar dışarıya borçlandılar, ötürüsıyla nitekim meşakkat büyük. Bu kadar enflasyonun yüksek olduğu işsizliğin yüksek olduğu, yoksulluğun olduğu, yoksulluk intiharlarının olduğu bir ülkede bu biçimde bir devirde seçime masraf mi Cumhurbaşkanı ben emin değilim.
* Kaybedeceğini bile bile seçime gitmez diye düşünüyorum. bir süre daha bu ülkeyi düzeltmek için sıkıntıları çözmek için gayret gösterecektir diye iddia ediyorum. Fakat bu gayretin da asla sonuç vermeyeceğini katiyetle biliyorum.
“ESNAF DAYANAĞINI BÜYÜK BİR MÜJDE OLARAK AÇIKLIYOR”
* Tarım paketi açıklıyorlar, esnaf paketi açıklıyorlar, pandemi paketi açıklıyorlar. Bir kişinin patrona bir aylık maliyeti taban fiyat üzerinden 4 bin 200 lira.
* İş veren 3-5 kişi çalıştırıyorsa düşünün… en çok esnaf dayanağı bir kezlik 5 bin lira. Büyük bir müjde olarak bunu açıklıyor.
“BAHÇELİ’NİN NE YAPACAĞI HİÇ BELİRLİ OLMUYOR”
* Seçim tarihi için bir faktör de biliyorsunuz hükümetin küçük ortağı Sayın Bahçeli. Onun ne yapacağı hiç belirli olmuyor.
* 2002 yılındaki erken seçimi o tetikledi. 2018′ deki seçim bir erken seçim ve o tetikledi.
* Şu anda da hükümetin bir ortağı olarak ‘ya seçime gidelim ya da ben takviyemi çekiyorum’ dediği anda ülke apar topar mecburen seçime gitmek zorunda kalır. Onu da biz öngoremiyoruz, ne vakit kalır, nasıl olur… Lakin biz ağır bir biçimde çalışıyoruz.
“KANAL İSTANBUL’U 3-4 YIL ÖTELESENİZ O PARAYLA ZİRAÎ SULAMA MESELESİNİ ÇÖZERSİNİZ”
* Kanal İstanbul’un etraf tesir tahlili yanlışsız düzgün yapılmadı. Cumhurbaşkanı ‘ben inadına bunu yapacağım’ diyor. Cumhurbaşkanı bunu deyince ‘çevre raporunu yaz getir ben inadına bunu yapacağım’ dediğinde etraf raporu nasıl gelir önünüze, uyduruk bir şey gelecek.
* meğer bağımsız, tarafsız etraf tesir tahlilinin yapılması gerekiyor Kanal İstanbul’un. Bugün Kanal İstanbul’un maliyeti en az 20 milyar dolar. meğer su epeyce değerli bir kaynak. Bizim toprağımızın suyla buluşması gerekiyor.
* Kanal İstanbul’un maliyeti en az 20, 60 milyara kadar giden varsayımlar var. Türkiye’deki ziraî sulama projelerinin tamamını topladığınızda 22 milyar dolar ediyor.
* Yani Kanal İstanbul’u şu biçimde 3-4 yıl bir öteleseniz o parayla Türkiye’deki tarım topraklarındaki her bir noktaya suyu götürebiliyorsunuz.