Barcali
Active member
- Katılım
- 14 Şub 2021
- Mesajlar
- 1,145
- Puanları
- 38
BAŞKANLAR KURULU TOPLANTISI YAPILDI.
Türk Eğitim-Sen Başkanlar Kurulu Toplantısı 04.03.2021 tarihinde Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi’nde online olarak yapıldı. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, İLKSAN Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Yılmaz, İLKSAN Denetleme Kurulu Başkanı İsa Barış, Genel Merkez Yöneticileri ve tüm şube başkanlarının katıldığı toplantıda; öncelikli olarak yaklaşan İLKSAN seçimleri, yönetici atama yönetmeliği, sendikamızın gelecek planları, üniversite idari personelin nakil sorunu ve pek çok önemli konu hakkında istişarelerde bulunuldu. Toplantının açılışında bir konuşma yapan Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Türk Eğitim-Sen delegelerinin İLKSAN’ı şeffaf ve adil yönettiğine dikkat çekerek, “1993 yılından 1996 yılına kadar kayyum marifetiyle yönetilen İLKSAN, 1996 yılından itibaren Türk Eğitim-Sen delegeleri ve Milli Eğitim Bakanlığının belirlediği bürokratlar tarafından yönetilmeye başlandı. Türk Eğitim-Sen delegeleri seçimleri kazandığında, İLKSAN’ın yaklaşık 3 milyon TL borcu bulunmaktaydı. Bugün ise taşınmazları hariç nakit 2 milyar 100 milyon nakti vardır.İLKSAN ülkemizin en güzide ve güvenilir sandıklarından biri haline gelmiştir. Bu başarıyı görmezden gelmek mümkün değildir. Siyasi ve ideolojik kaygı gütmeyen herkes İLKSAN’ın dününü ve bugününü çok iyi karşılaştırabilir. 1996 yılından önce emekli ikramiyelerini 1-2 yıl sonra ancak ödeyebilen İLKSAN, bugün emekli olanlara evrakları ulaştıktan sonra iki günde parasını verebilmektedir. Ayrıca 1996 yılında öğretmenin 1 aylık maaşı kadar emekli ikramiyesi veren İLKSAN,bugün ise emekli ikramiyesini maaşın 10 katına çıkarmıştır. İLKSAN son iki yılda 92 bin üyesine 1 milyar 310 milyon TL karşılıklı ya da karşılıksız sosyal yardımda bulunmuştur. Türkiye’de ve dünyadaki muadili olan yardım sandıkları içinde en fazla karşılıksız sosyal yardım yapan sandıktır Dolayısıyla elbette İLKSAN bizim gurur kaynağımızdır. Ne çaldık, ne çaldırdık. İLKSAN’ı soymak isteyenlere geçit vermedik. Türk Eğitim-Sen varsa güven vardır. İLKSAN emin ellerde. Alnımız ak, başımız dik. Sağ olun, var olun’ diye konuştu. ‘Boykot’ tamamen beceriksizliklerini örtmek içindir. “Hatırlanacağı gibi bir önceki seçimlerde Malum-Sen ‘Boykot’ ettiği gerekçesi ile seçimlere katılmamıştı. Çünkü 2012 yılında yapılan seçimlerde Malum-Sen’in 47, Türk Eğitim-Sen’in ise 133 delegesi bulunmaktaydı. Kendi üyeleri bile malum-Sen’e güvenmedikleri için Türk Eğitim-Sen delegelerine oy vermişlerdi. Bizden daha çok üyeye sahip olmalarına rağmen bizim üçte birimiz kadar delege çıkarmışlardı. İkinci kez bu yenilgiyi kabul etmemek için 2016 yılında ise‘Boykot’ ediyoruz gerekçesi ile seçime katılmadılar. Herkesin malumudur ki, ‘Boykot’ tamamen beceriksizliklerini örtmeye yöneliktir. Bunlar eğitim hizmet kolunda yetkili sendika olmalarına rağmen 287 bin eğitim çalışanının üye olduğu bir sandığın genel kurul süreçlerinde temsil edilemiyorlar. Malum-Sen’in yayınladığı İLKSAN Raporu’na değinen Geylan, “Tabi rapor bütün kamuoyunun bildiği gibi tamamen farazidir. Yalan, dolan ve iftiralarla dolu bir rapordur. Gerçek olmayan söylemlerle kamuoyunu yanıltıcı algı oluşumuna dair bir rapordur. Bekleyin ve de görün; bütün teşkilatımız sizin bu yalanlarınızı teker teker ortaya çıkaracaktır” dedi. Yetkiyi almamız kamu çalışanlarının geleceği için elzemdir. 15 Mayıs’ta; geçen yıl olduğu gibi bu yılda tehir edilmez ise sendikaların üye sayıları yeniden belirleneceğini hatırlatan Geylan, “Bilindiği gibi bu yılın bir önemi de; 2022-2023 Yılları Toplu Sözleşme sürecidir. Bu sene yapılacak toplu sözleşme görüşmeleri, 2023 yılına kadar memur ve emeklilerin kaderinin belirleneceği önemli bir dönemeçtir. Genel seçimlerin normal şartlarda 2023 Haziran’ında yapılacağı dikkate alındığında bu toplu sözleşme, kamu görevlileri bakımından seçim öncesindeki son pazarlık imkânı olacaktır. Bu noktada kamu görevlilerimizin ve emeklilerin geleceği, bu yıl ağustos ayında gerçekleştirilecek toplu sözleşme görüşmelerinde yetkili olarak yer alacak sendikalara bağlanmıştır. Dolayısıyla Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen kamu çalışanlarının umududur. Yetkiyi almamız kamu çalışanlarının geleceği için elzemdir. Kariyer hedefi olan tüm üyelerimizin Yönetici Atama Sınavı’na girmesini istedik. Yönetici Atama Yönetmeliği’ne sendikamızın dava açtığını hatırlatan Geylan, “Bilindiği gibi Yönetici Atama Yönetmeliği Taslağı ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri sendikamıza ziyarette bulunarak; Yönetici Atama Yönetmeliğini tanıtmıştı. Güzel bir yönetmelik hazırlanmıştı. Ancak 5 Şubat 2021 Resmi Gazetede yayınlanan yönetmeliğin taslak yönetmelikle çok farklı olduğunu, mülakatın yönetmelikte yerini korunduğunu gördük. Tabi zaman kaybetmeden yargı sürecini başlattık ve yönetmeliğe dava açtık” diye konuştu. Bilindiği üzere 14 Mart tarihinde Yönetici Atama Sınavı yapılacağını bildiren Geylan, “Bu noktada sınava başvuruda bulunan üyelerimizin bu sınava hazırlanmasını istiyorum” dedi. Üniversite çalışanlarının aile bütünlüğü sağlanmalıdır. Üniversite idari personelin nakil sorunu hakkında da önemli açıklamalar yapan Geylan, “ Aile bütünlüğünün sağlanması için üniversitelerde görev yapan personelin 3 yıl görev yapmak kaydıyla isteğe bağlı ya da özürleri varsa, bu özürlerine binaen diğer üniversitelere geçişine imkân sağlayacak şekilde YÖK koordinatörlüğünde bir yönetmelik çıkarılmalı ve yine üniversitelerde görev yapan personele karşılıklı yer değiştirme hakkı da bu yönetmelikle düzenlenmelidir" dedi.
turkegitimsen.org.tr adresinden alıntılanmıştır. Haberin kaynağı için siteyi ziyaret ediniz.
Türk Eğitim-Sen Başkanlar Kurulu Toplantısı 04.03.2021 tarihinde Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi’nde online olarak yapıldı. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, İLKSAN Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Yılmaz, İLKSAN Denetleme Kurulu Başkanı İsa Barış, Genel Merkez Yöneticileri ve tüm şube başkanlarının katıldığı toplantıda; öncelikli olarak yaklaşan İLKSAN seçimleri, yönetici atama yönetmeliği, sendikamızın gelecek planları, üniversite idari personelin nakil sorunu ve pek çok önemli konu hakkında istişarelerde bulunuldu. Toplantının açılışında bir konuşma yapan Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Türk Eğitim-Sen delegelerinin İLKSAN’ı şeffaf ve adil yönettiğine dikkat çekerek, “1993 yılından 1996 yılına kadar kayyum marifetiyle yönetilen İLKSAN, 1996 yılından itibaren Türk Eğitim-Sen delegeleri ve Milli Eğitim Bakanlığının belirlediği bürokratlar tarafından yönetilmeye başlandı. Türk Eğitim-Sen delegeleri seçimleri kazandığında, İLKSAN’ın yaklaşık 3 milyon TL borcu bulunmaktaydı. Bugün ise taşınmazları hariç nakit 2 milyar 100 milyon nakti vardır.İLKSAN ülkemizin en güzide ve güvenilir sandıklarından biri haline gelmiştir. Bu başarıyı görmezden gelmek mümkün değildir. Siyasi ve ideolojik kaygı gütmeyen herkes İLKSAN’ın dününü ve bugününü çok iyi karşılaştırabilir. 1996 yılından önce emekli ikramiyelerini 1-2 yıl sonra ancak ödeyebilen İLKSAN, bugün emekli olanlara evrakları ulaştıktan sonra iki günde parasını verebilmektedir. Ayrıca 1996 yılında öğretmenin 1 aylık maaşı kadar emekli ikramiyesi veren İLKSAN,bugün ise emekli ikramiyesini maaşın 10 katına çıkarmıştır. İLKSAN son iki yılda 92 bin üyesine 1 milyar 310 milyon TL karşılıklı ya da karşılıksız sosyal yardımda bulunmuştur. Türkiye’de ve dünyadaki muadili olan yardım sandıkları içinde en fazla karşılıksız sosyal yardım yapan sandıktır Dolayısıyla elbette İLKSAN bizim gurur kaynağımızdır. Ne çaldık, ne çaldırdık. İLKSAN’ı soymak isteyenlere geçit vermedik. Türk Eğitim-Sen varsa güven vardır. İLKSAN emin ellerde. Alnımız ak, başımız dik. Sağ olun, var olun’ diye konuştu. ‘Boykot’ tamamen beceriksizliklerini örtmek içindir. “Hatırlanacağı gibi bir önceki seçimlerde Malum-Sen ‘Boykot’ ettiği gerekçesi ile seçimlere katılmamıştı. Çünkü 2012 yılında yapılan seçimlerde Malum-Sen’in 47, Türk Eğitim-Sen’in ise 133 delegesi bulunmaktaydı. Kendi üyeleri bile malum-Sen’e güvenmedikleri için Türk Eğitim-Sen delegelerine oy vermişlerdi. Bizden daha çok üyeye sahip olmalarına rağmen bizim üçte birimiz kadar delege çıkarmışlardı. İkinci kez bu yenilgiyi kabul etmemek için 2016 yılında ise‘Boykot’ ediyoruz gerekçesi ile seçime katılmadılar. Herkesin malumudur ki, ‘Boykot’ tamamen beceriksizliklerini örtmeye yöneliktir. Bunlar eğitim hizmet kolunda yetkili sendika olmalarına rağmen 287 bin eğitim çalışanının üye olduğu bir sandığın genel kurul süreçlerinde temsil edilemiyorlar. Malum-Sen’in yayınladığı İLKSAN Raporu’na değinen Geylan, “Tabi rapor bütün kamuoyunun bildiği gibi tamamen farazidir. Yalan, dolan ve iftiralarla dolu bir rapordur. Gerçek olmayan söylemlerle kamuoyunu yanıltıcı algı oluşumuna dair bir rapordur. Bekleyin ve de görün; bütün teşkilatımız sizin bu yalanlarınızı teker teker ortaya çıkaracaktır” dedi. Yetkiyi almamız kamu çalışanlarının geleceği için elzemdir. 15 Mayıs’ta; geçen yıl olduğu gibi bu yılda tehir edilmez ise sendikaların üye sayıları yeniden belirleneceğini hatırlatan Geylan, “Bilindiği gibi bu yılın bir önemi de; 2022-2023 Yılları Toplu Sözleşme sürecidir. Bu sene yapılacak toplu sözleşme görüşmeleri, 2023 yılına kadar memur ve emeklilerin kaderinin belirleneceği önemli bir dönemeçtir. Genel seçimlerin normal şartlarda 2023 Haziran’ında yapılacağı dikkate alındığında bu toplu sözleşme, kamu görevlileri bakımından seçim öncesindeki son pazarlık imkânı olacaktır. Bu noktada kamu görevlilerimizin ve emeklilerin geleceği, bu yıl ağustos ayında gerçekleştirilecek toplu sözleşme görüşmelerinde yetkili olarak yer alacak sendikalara bağlanmıştır. Dolayısıyla Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen kamu çalışanlarının umududur. Yetkiyi almamız kamu çalışanlarının geleceği için elzemdir. Kariyer hedefi olan tüm üyelerimizin Yönetici Atama Sınavı’na girmesini istedik. Yönetici Atama Yönetmeliği’ne sendikamızın dava açtığını hatırlatan Geylan, “Bilindiği gibi Yönetici Atama Yönetmeliği Taslağı ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri sendikamıza ziyarette bulunarak; Yönetici Atama Yönetmeliğini tanıtmıştı. Güzel bir yönetmelik hazırlanmıştı. Ancak 5 Şubat 2021 Resmi Gazetede yayınlanan yönetmeliğin taslak yönetmelikle çok farklı olduğunu, mülakatın yönetmelikte yerini korunduğunu gördük. Tabi zaman kaybetmeden yargı sürecini başlattık ve yönetmeliğe dava açtık” diye konuştu. Bilindiği üzere 14 Mart tarihinde Yönetici Atama Sınavı yapılacağını bildiren Geylan, “Bu noktada sınava başvuruda bulunan üyelerimizin bu sınava hazırlanmasını istiyorum” dedi. Üniversite çalışanlarının aile bütünlüğü sağlanmalıdır. Üniversite idari personelin nakil sorunu hakkında da önemli açıklamalar yapan Geylan, “ Aile bütünlüğünün sağlanması için üniversitelerde görev yapan personelin 3 yıl görev yapmak kaydıyla isteğe bağlı ya da özürleri varsa, bu özürlerine binaen diğer üniversitelere geçişine imkân sağlayacak şekilde YÖK koordinatörlüğünde bir yönetmelik çıkarılmalı ve yine üniversitelerde görev yapan personele karşılıklı yer değiştirme hakkı da bu yönetmelikle düzenlenmelidir" dedi.
turkegitimsen.org.tr adresinden alıntılanmıştır. Haberin kaynağı için siteyi ziyaret ediniz.