Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu: Yoksulluk kalkmadan nafakaya dokunamazsınız ANKARA – Kamuoyunda “süresiz nafaka” olarak da isimlendirilen “yoksulluk nafakası”na ait yasal düzenlemenin 6. yargı paketiyle Meclis gündemine gelmesi planlanırken, bayan örgütleri düzenlemeden vazgeçilmesi davetinde bulunuyor.
Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu, yaptığı yazılı açıklama ile düzenlemeye karşı çıktı, “Eşitlik olmadan, yoksulluk kalkmadan nafakaya dokunamazsınız” dedi.
‘NAFAKA DÜZENLEMESİ BAYANLARIN GELECEĞİNDEN ÇALMAKTIR’
Kelam konusu düzenlemenin yoksulluk nafakasını gasp etmeye yönelik olduğu tabir edilen açıklamada, “Boşanmak isteyen bayanların önüne çıkan pürüzlere bir pürüz daha eklemek istiyorlar. Bunun ismi düzenleme değil; bayanların hayatından, cebinden, geleceğinden çalmaktır. Şiddet dolu evliliklere hapsetmektir. Ekonomik kriz içerisindeyken bayanların aldığı, almakta kuvvetlik yaşadığı üç kuruşa da el uzatıyorlar. Bu düzenlemeyi, nafaka hakkında kara propaganda yapan, gerçeği manipüle eden bir küme erkek için yapıyorlar. Tıpkı İstanbul Sözleşmesi’nden toplumun epey küçük bir kısmı için çekildikleri gibi” denildi.
‘DEVLET NAFAKAYI DEĞİL, EKONOMİK EŞİTSİZLİĞİ ORTADAN KALDIRMAKLA YÜKÜMLÜ’
Açıklamada, nafaka düzenlemesiyle bir arada aile arabuluculuğunun da gündemde olduğuna vurgu yapılarak, şu noktalara dikkat çekildi:
“Arabuluculuk lakin eşitler içinde olabilir. Nafaka hakkını gasp etmeye çalıştıkları bayanları bir de o masaya daha güçsüz oturtmak istiyorlar. Mevzunun tartısı ve yaşanan gerçek şudur: Milyonlarca bayan en çok boşanmak istedikleri için öldürülüyor ve şiddete uğruyor. Şiddete uğradıklarında öldürülmemek için nafaka hakkından feragat etmek zorunda bırakılıyor. Bu durum bayanları ya yoksulluk ya şiddet ikiliğine gdolayıyor. Getirilecek düzenlemelerde nafaka müddetinin kısaltılması yahut nafakanın bir kısmını boşanmış eş yerine devletin ödemesi planlanıyor. Devlet nafakayı değil; bayanların fakir bırakıldığı ekonomik eşitsizliği ortadan kaldırmakla yükümlüdür. Ekonomik kriz derinleşirken yurttaşların temel gereksinimlerindeki vergiyi bile kaldırmayan siyasi iktidar mı bayanların nafakasını ödeyecek?”
‘2016’DA 55 BİN BAYANDAN 10’UNA SÜREKSİZ MADDİ DAYANAK SAĞLANDI’
6284 sayılı kanun kapsamında geçtiğimiz yıl kaç hanımın maddi dayanak istediğini ve kaç bayana bu takviyenin sağlandığı sorulan açıklamada, şu sözlere yer verildi:
“Bizler 2016 yılının resmi verisini hatırlatalım: 6284 kapsamında 2016 yılında 55 bin bayandan yalnızca 10’una süreksiz maddi takviye, 6’sına fiyatsız kreş hakkı sağlanmıştır. İstanbul Sözleşmesi’ni denetleyen Grevio komitesinin 2018 yılı raporundan görüyoruz. Şu anda da şiddet sırasında ve daha sonrasında, ömrünü idame ettiremediği için bizi arayan yüzlerce bayandan da biliyoruz ki 6284’te tanınmış bir hak bulunmasına karşın maddi takviye sağlanmıyor.
Bayanlar sadaka, yardım ya da lütuf istemiyor. Bayanlar bir diğerine bağımlı olmadan özgürce yaşamak istiyor. Boşanma daha sonrası fakir kalmak bayanların tercihi değil, bu eşitsizliğin kararıdur. Bu niçinle de yoksulluk nafakası bayanların hakkıdır. Bu gaspa sonuna kadar hayır diyoruz.” (DUVAR)
Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu, yaptığı yazılı açıklama ile düzenlemeye karşı çıktı, “Eşitlik olmadan, yoksulluk kalkmadan nafakaya dokunamazsınız” dedi.
‘NAFAKA DÜZENLEMESİ BAYANLARIN GELECEĞİNDEN ÇALMAKTIR’
Kelam konusu düzenlemenin yoksulluk nafakasını gasp etmeye yönelik olduğu tabir edilen açıklamada, “Boşanmak isteyen bayanların önüne çıkan pürüzlere bir pürüz daha eklemek istiyorlar. Bunun ismi düzenleme değil; bayanların hayatından, cebinden, geleceğinden çalmaktır. Şiddet dolu evliliklere hapsetmektir. Ekonomik kriz içerisindeyken bayanların aldığı, almakta kuvvetlik yaşadığı üç kuruşa da el uzatıyorlar. Bu düzenlemeyi, nafaka hakkında kara propaganda yapan, gerçeği manipüle eden bir küme erkek için yapıyorlar. Tıpkı İstanbul Sözleşmesi’nden toplumun epey küçük bir kısmı için çekildikleri gibi” denildi.
‘DEVLET NAFAKAYI DEĞİL, EKONOMİK EŞİTSİZLİĞİ ORTADAN KALDIRMAKLA YÜKÜMLÜ’
Açıklamada, nafaka düzenlemesiyle bir arada aile arabuluculuğunun da gündemde olduğuna vurgu yapılarak, şu noktalara dikkat çekildi:
“Arabuluculuk lakin eşitler içinde olabilir. Nafaka hakkını gasp etmeye çalıştıkları bayanları bir de o masaya daha güçsüz oturtmak istiyorlar. Mevzunun tartısı ve yaşanan gerçek şudur: Milyonlarca bayan en çok boşanmak istedikleri için öldürülüyor ve şiddete uğruyor. Şiddete uğradıklarında öldürülmemek için nafaka hakkından feragat etmek zorunda bırakılıyor. Bu durum bayanları ya yoksulluk ya şiddet ikiliğine gdolayıyor. Getirilecek düzenlemelerde nafaka müddetinin kısaltılması yahut nafakanın bir kısmını boşanmış eş yerine devletin ödemesi planlanıyor. Devlet nafakayı değil; bayanların fakir bırakıldığı ekonomik eşitsizliği ortadan kaldırmakla yükümlüdür. Ekonomik kriz derinleşirken yurttaşların temel gereksinimlerindeki vergiyi bile kaldırmayan siyasi iktidar mı bayanların nafakasını ödeyecek?”
‘2016’DA 55 BİN BAYANDAN 10’UNA SÜREKSİZ MADDİ DAYANAK SAĞLANDI’
6284 sayılı kanun kapsamında geçtiğimiz yıl kaç hanımın maddi dayanak istediğini ve kaç bayana bu takviyenin sağlandığı sorulan açıklamada, şu sözlere yer verildi:
“Bizler 2016 yılının resmi verisini hatırlatalım: 6284 kapsamında 2016 yılında 55 bin bayandan yalnızca 10’una süreksiz maddi takviye, 6’sına fiyatsız kreş hakkı sağlanmıştır. İstanbul Sözleşmesi’ni denetleyen Grevio komitesinin 2018 yılı raporundan görüyoruz. Şu anda da şiddet sırasında ve daha sonrasında, ömrünü idame ettiremediği için bizi arayan yüzlerce bayandan da biliyoruz ki 6284’te tanınmış bir hak bulunmasına karşın maddi takviye sağlanmıyor.
Bayanlar sadaka, yardım ya da lütuf istemiyor. Bayanlar bir diğerine bağımlı olmadan özgürce yaşamak istiyor. Boşanma daha sonrası fakir kalmak bayanların tercihi değil, bu eşitsizliğin kararıdur. Bu niçinle de yoksulluk nafakası bayanların hakkıdır. Bu gaspa sonuna kadar hayır diyoruz.” (DUVAR)