Beşiktaş Sportif Yöneticisi Ceyhun Kazancı’dan Vida, Larin ve İtimat açıklaması Beşiktaş’ın yeni sportif yöneticisi Ceyhun Karı, Sergen Yalçın’ın istifa etmesinden daha sonra, Başkan Karaveli’nin vazifeye gelmesi ve devamında oldukçaça konuşulmaya başlanan ‘özkaynağa dönüş’ projesinin nasıl olacağını anlattı. Çıkarı, yazılıp çizildiği üzere takımın tamama yakınının altyapı oyuncularından oluşmayacağını söyleyerek, “İkisinin bir harmanı olması fazlaca değerli. Bir kez her kim ki ‘bütün takımımızı biz altyapıdan çıkan oyuncularımızla, özkaynağımızdan çıkan oyuncularımızla oluşturacağız ve bu türlü rekabetçi olacağız ve bu türlü şampiyon olacağız’ derse, bu fazlaca sağlıklı bir durum olmaz. Gerçek harmanı yapacağız, ‘biz 11 tane oyuncumuzu bu türlü yapacağız’ dersek, şampiyonluğu yanında söylememiz mümkün olmaz, zikretmemiz fazlaca hakikat olmaz” diyerek nasıl bir yol izleyeceklerini lisana getirdi.
Beşiktaş’ın kesinlikle şampiyonluğa oynayacak bir takım kuracağını lisana getiren Karı, transfer siyasetini da “Büyük ekip futbolu oynayacağız ve büyük kadro futbolunu da büyük futbolcular oynar” kelamlarıyla deklare etti.
Cyle Larin’in son Öznur Kablo Yeni Malatyaspor maçında oynamaması üzerine çıkan spekülasyonlara da açıklık getiren Ceyhun Yararı, bu hususta ne idarenin, ne de kendisinin en ufak bir dahlinin olmadığını söylemiş oldu.
“BEŞİKTAŞ’IN İÇİNDEN GELEN BİRİSİYİM”
Tribünden gelen biri olduğunu lisana getiren Ceyhun Karı, siyah-beyazlı gruba gelişi ve sportif yöneticiliğe geçiş sürecini, şöyleki lisana getirdi: “Temmuz ayında kulüpte başladım, Futbol A.Ş. Genel Müdürü olarak. Uzun yıllardır futbol bölümünün içerisindeyim. 15 yılı aşkındır çeşitli mertebelerde bulundum, çeşitli misyonlar aldım. bir süre futbolcu menajerliği yaptım, FIFA lisansım vardı. Alışılmış dünyada futbolcu menajerliği Türkiye’dekinin bilakis, kıymet verilen, kritik olan bir bakılırsavdir. Kulüplerin oyuncularının satılması, bunların yerlerine hayli daha güzellerinin alınması konusunda futbolcu menajerlerinin değerli nazaranvleri vardır. Lakin Türkiye’de bu meslek repütasyonu fazlaca fazla olan bir meslek değil. Ben kısa bir süre bunu denedim, fazlaca şey öğrendim. daha sonrasında pazarlama kısmında olmak üzerek hayli farklı noktalarda bulundum. Biroldukca kulübün ortasında fazlaca fazla tecrübeler elde etme talihim oldu. Çok uzun yıllardır Beşiktaş kongre üyesiyim, 22 yıldır kongre üyesiyim. Beşiktaş’ın ortasından gelen biriyim aslında, tribünden gelen biriyim, taraftarıyım. Ve nihayetinde sayın lider Ahmet Işık Çebi’yle (birfazlaca idare şurası üyesiyle de tanışıklığımız da vardı) temmuz ayında, kendileri sağ olsunlar, bana bu misyonu uygun gördüler. Futbol A.Ş. Genel Müdürü olarak vazifeye başladım. zatenız misyon tarifi olarak şu anda hali hazırda sportif yönetici olarak gerçekleştirdiğim nazaranvlerin büyük bir kısmı aslına bakarsan, bir daha benim sorumluluğum içerisindeydi. İki hafta evvel de liderimiz sportif yönetici olarak yola devam etmemin daha sağlıklı olacağını düşündü ve bana bunu bildiri etti. Ben de en düzgün biçimde bu vazifesi yapmak için elimden gelen bütün çabayı gösteriyorum. Umarım daima birlikte kulüp ortasında fazlaca fazlaca başarılı günler geçiririz, biroldukca kupayı daima birlikte kaldırırız diye ümit ediyorum.”
“SEZON BAŞI BİR SARMALIN İÇİNE GİRDİK”
Karı, geçen sezonki şampiyonluğun akabinde, başarısız geçen bir dönem yaşayan Beşiktaş’ın genel durumu ile ilgili müşahedelerini ise “Geçen dönem yalnızca ligde devam eden bir kadroyduk. Aslında geçen dönem enteresan bir dönemdi. Çok fazla maç oynandı. Çabucak dönemin başında Şampiyonlar Ligi elemesi, çabucak sonrasında da Avrupa Ligi’nde ekibimizin yola devam edememesi, lige biraz daha odaklanmasını sağlamış olabilir. Çok fazla maç, geçen dönem da vardı, lig biraz daha geç başlamıştı. O devirde de biroldukça sakatlıklar yaşandı, lakin geldiğimiz noktada sonlara gerçek puan farkı kapanmış olsa da hocamız ve ekibimiz muvaffakiyetle şampiyonluk ipini göğüslemeyi başardı. Tabi bu dönem şanssızlıklar biraz üst üste geldi diyebiliriz. Aslında âlâ başladık döneme, birinci altı haftaya baktığınızda önderdik. İşler güzel gidiyordu. daha sonrasında Şampiyonlar Ligi macerası başlayınca, evvel fizikî ıstıraplar, daha sonra sakatlıklar olmaya başladı. Sakatlıklar tabi ki ekibin da ritmini bozan bir öge. Üst üste gelen sakatlıklardan daha sonra birkaç yenilgi üst üst geldi, orda bir ritim bozukluğu kesinlikle oldu. Maalesef futbolda bu biçimde devir dönem çıkışlar ve düşüşler oluyor. Maalesef Sergen hoca daha sonrasında ayrıldı. Lider hoca geldikten daha sonra zatenız oyun manasında rakiplerimize üstünlük sağlayan bir ekibiz. Dediğim üzere dönem başında maalesef bu biçimde berbat dönemler olabiliyor. Dönem başında tabiri caizse bu biçimde bir sarmalın içine girdik” kelamlarıyla söz etti.
“BEN BU PROJENİN UYUM NOKTASINDAYIM”
Siyah beyazlıların sportif yöneticisi Ceyhun Çıkarı, Sergen Yalçın’ın istifası ve Başkan Karaveli’nin nazaranve başlamasıyla gündeme gelen bir daha yapılanma sürecinin neresinde olduğu sorusuna ise “Evet şu anda hali hazırda Lider hoca ile devam eden bir proje var. Kıymetli olan nokta şu; yola devam ederken, ne biçimde devam edeceğimizle alakalı, gerek liderimizle, gerek idare heyetimizle pek fazlaca toplantılar yaptık. Hepimizin ortak noktası şu; kesinlikle üreten, özkaynağından beslenen, yurt haricinden alacağı oyuncularda da öncelikli olarak geliştirebileceği ve mali manada da gelir elde edebileceği, fakat birebir anda da (eğer olmazsa olmaz) rekabetçi olacak bir sistem, bir yapı üzerine yoğunlaştık. Bunu gerçekleştirmek kesinlikle bizim en büyük hayallerimizden biriydi ve Lider hocayla yola çıktık. Natürel ki benim dahilime gelince; ben burada uyum noktasındayım. İdare konseyimiz var, teknik heyetimiz var, ortaya koymuş olduğumuz bir vizyon var. Bunun gerçekleştirilmesiyle alakalı gerekli aksiyonları, tertibi yapması gereken ve gerekli bütün adımların atılmasıyla alakalı, idare şurasından onay alması gereken, hocaya da bu sistemin uygun bir biçimde, düzgün bir biçimde devam edebilmesi için uygun ortamı, sağlıklı ortamı yaratması gereken şahısım. ötürüsıyla bu uzun soluklu projede aslında, başlangıç noktasında Lider hocanın grupta olması hem benim epey büyük bir dileğimdi, tıpkı vakitte idare heyetimizin da fazlaca da uygun gördüğü bir şeydi. Kendi içimizden yetişen bu bireye, bu nazaranvin verilmesi konusu onların uygun gördüğü bir şeydi. ötürüsıyla Lider hocamızla başladık. bir daha söylüyorum, büsbütün benim, Lider hocanın ya da diğerlerinin isimleri hiç kıymetli değil, durumları hiç değerli değil. Değerli olan orada vizyon, yaklaşım, mantalite. Biz katiyetle Beşiktaş’ı üreten, daima özkaynağından beslenen ve alacağı yabancı oyunculardan da önemli manada para kazanan, ekonomik manada kendisini düzlüğe çıkaracak bir yapıya çıkartacak, vizyonu ortaya koyduğumuz kanaatindeyim” kelamlarıyla yanıt verdi.
“PROJE YAPIYORUZ BİZDEN BİR ŞEY UMMAYIN DİYE BİR FİKRİMİZ KATİYETLE YOK”
Yararı, projeyi hayata geçirirken kendilerinden bir kaç sene bir şey beklenmemesi üzere bir fikirlerinin olmadığının altını çizerek, “Ancak yinedan altını çiziyorum, bu şöyle dillenmesin, mutlaka yanlış anlaşılmasın; biz bunları yapacağız, bir noktada ekonomik tertibi, yapıyı toparlamaya çalışacağız ancak bir yandan da bizden bir şey ummayın, birkaç sene bizden bir şey olmaz değil. Muhakkak bunu söylemiyoruz. Biz muhakkak ancak muhakkak bu yapıyı oluştururken bir yandan da fazlaca rekabetçi olacağız, gelecek dönem da bir daha şampiyonluğun en büyük adaylarından bir tanesi olacağız. İdare heyetimizle, hocamızla, teknik heyetimizle, büsbütün altyapısal manada da tesislerimizde oluşturduğumuz yapıyla, daima ortamıza katılacak olan yeni genç arkadaşlarımızla, biz büsbütün gelecek dönemden itibaren bir daha şampiyonluğun en büyük adayı olacağız” diye konuştu.
“11 OYUNCUYU ÖZKAYNAKTAN YAPACAĞIZ DERSEK ŞAMPİYONLUĞU SÖYLEMEK MÜMKÜN OLMAZ“
Hayata geçirilen yapılanmanın yanlış anlaşılmamasını isteyen ve büsbütün özkaynağa dönük bir grup projesi olmayacağını söyleyen Çıkarı, “İkisinin bir harmanı olması epey kıymetli. Bir defa her kim ki ‘bütün takımımızı biz altyapıdan çıkan oyuncularımızla, özkaynağımızdan çıkan oyuncularımızla oluşturacağız ve bu türlü rekabetçi olacağız ve bu türlü şampiyon olacağız’ derse, bu epey sağlıklı bir durum olmaz. İşin dürüstçesini söylemek gerekirse fazlaca inandırıcı olmaz. Bu harmanı gerçek yapmak lazım. Bir sefer bu oyuncularla ilgili en değerli şey şu; bu oyuncuların alanda yer alacağı dakikaların vakit içindemasını fazlaca sağlıklı bir biçimde yapmak lazım, bu planlamayı epeyce yanlışsız yapmak lazım. Oyuncuların bir sefer, fizikî gelişimi, mental gelişimi son derece kritik. Biz bunları hayli yakından takip ediyoruz aslına bakarsan. Emirhan İlkhan’ın da, yarın Emirhan Delibaş’ın da, Demir Ege Tıknaz’ın da, ya da öbür birfazlaca özkaynağımızdan çıkan oyuncunun da gerçek dakikalarını biz planlıyoruz. Alanda olacakları dakikaları hocamızla birlikte gerçek biçimde planlıyoruz. Lakin mutlaka şunu net bir biçimde söyleyeyim, biz 11 tane oyuncumuzu bu türlü yapacağız dersek, şampiyonluğu yanında söylememiz mümkün olmaz, zikretmemiz epeyce yanlışsız olmaz. Bizim yanlışsız biçimde hem alacağımız yabancı oyuncuların yapısını, birebir vakitte alacağımız Türk oyuncuların yapısını yanlışsız harmanı oluşturacak biçimde planlamamız lazım. Yalnızca 19-20 yaşında oyuncularla şampiyon olamazsınız, fakat onların da dinamizmine hayli gereksinimimiz var” tabirlerini kullandı.
“25 KİŞİLİK TAKIMIN KATİYEN 7-8’İ ÖZKAYNAKTAN OLACAK”
Özkaynaktan önemli manada beslenen bir yapı oluşturacaklarını söyleyen Ceyhun Yararı, “Bizim gayemiz bütün bu oyuncuların yanlışsız vakitte kadroya katılması. Rıdvan, Ersin aslına bakarsan bir günde bu kadronun 11 oyuncuları olmadılar, evvel rotasyon oyuncuları oldular, çabucak sonrasında gerekli gelişimi gösterdiler ve Ulusal Grup’ya kadar da ikisi de yükseldi. Serdar için de bu yol izlenecek kesinlikle, Emirhan İlkhan için de izlenecek ve daha biroldukça oyucumuz yarın öbür gün o gelişimi tamamladıklarında 11 oyuncumuz olacaklar. Fakat şunu net bir biçimde söyleyebilirim, yaklaşık 25 kişilik takımımızda kesinlikle 7-8 tane özkaynağımızdan çıkmış oyuncu olacak. Bu şayet olmazsa olmazımız. Gerisinin de gerçek harmanını kesinlikle yapıyor olacağız. Bu ortada şunu da söylemek lazım; daima bu biçimde özkaynaktan çıkan oyuncu diyoruz lakin özkaynağımıza da A grubumuza da dışardan destekler de yapacağız. 19-20 yaşlarında öbür ekiplerde hoş gelişim göstermiş oyuncuları biz takımımıza katıyor olacağız. Bunların harmanı son derece kritik. İlla 10 yaşından itibaren bizim özkaynağımızda olmuş bulunmasına gerek yok. Bunun ideali tabi ki DNA’sında Beşiktaş olan oyuncuları kullanmak fakat dediğim üzere bu hakikat harmanı biz yapacağız ve 25 kişilik takımımızın kıymetli bir kısmını özkaynağımızdan çıkan oyuncularla gerçekleştireceğiz. İnşallah epey düzgün yerlere gelecekler, hayali olanları Avrupa’nın değerli liglerine tabi ki göndereceğiz. Onların katiyen önünü kesmek üzere bir niyetimiz yok” dedi.
“ÖNDER HOCA BU PROJENİN KESİNLİKLE LAKİN KESİNLİKLE İÇİNDE OLACAK”
Bu projede teknik yöneticinin ehemmiyetine de değinen siyah beyazlı kulübün sportif yöneticisi, “Bu projeye uygun biçimde yaklaşımı olan, Beşiktaş’a o gözle bakan, kadrosu bu türlü projelendirecek ve bu türlü yaklaşacak bir hoca olacak katiyen. aslına bakarsanız şu anda mevcut hocamız Başkan hoca esasen içimizden çıkan bir insan ve yaklaşımı da bu. Mutlaka Başkan hoca devam ederse Başkan hoca, yarın öbür gün bunu dönem başı olarak katiyetle algılanmasın, (hep spekülasyonlar oluyor) biz Başkan hocamızdan son derece mutluyuz ve bu projenin kesinlikle lakin kesinlikle içerisinde olacak aslına bakarsanız. Zira kendisi de aslına bakarsanız bu projemizi detaylandırdığımızda o masanın bir koltuğunda oturan bir tanesiydi. Ve her vakit da bu projenin içerisinde yer alması bizi hayli memnun edecek. O gelişimi sağlatacak insanlardan bir tanesi, o yanlışsız oyuncuların yanlışsız vakit içindemalarını planlayacak bireylerden bir tanesi o. Lakin yarın öbür gün bu sistemde teknik yönetici olarak Lider hoca olmasa da, gelecek kişinin muhakkak bu zihniyeti paylaşıyor olması lazım. Yani aksi bir yaklaşım bize kısa vadede (o da şüpheli) tahminen katkı yapar, fakat orta uzun vadede mutlaka bizim o hayalini kurduğumuz Beşiktaş’ın yapısını oluşturmamızda aksi bir durum oluşturur. ötürüsıyla gelecek olan hocanın bu zihniyete haiz olan bir hoca olacağını söyleyebilirim ben” diye konuştu.
“YARIN ÖBÜR GÜN FATURA BANA KESİLEBİLİR SORUN YOK”
Ceyhun Karı, “Bu usul projelerde alınabilecek berbat sonuçların akabinde oluşacak reaksiyonlara ne kadar dayanacaksınız?” halindeki soruya ise “Şimdi bu işin püf noktası, bu işi şahısların isminin üzerinden çıkartmak, apayrı bir eksene kaydırmak. Yani Beşiktaş taraftarı her vakit genç oyuncularına sahip çıkmıştır. Yarın öbür gün fatura bana kesilebilir, sorun yok burada. Ya da bir hocaya kesilebilir. Kıymetli olan nokta bu zihniyetin devam etmesi. bir daha altını çizerek söylüyorum. Değerli olan nokta üretmek, daima kendini geliştirmek ve ekonomik manada da kulübü düzlüğe çıkartan nizamlı bir yapı oluşturmak. Ceyhun Yararı sarfiyat bir diğeri gelir sorun değil, ya da Lider Karaveli masraf bir oburu gelir. Lakin Beşiktaş taraftarının genç oyuncuları, özkaynağından çıkan oyuncuları sahiplenmesi katiyen değişmeyecektir. Ben bu bahiste hiç bir kuşku duymuyorum. Dayanamama konusuna gelince, bu proje her vakit dayanır. Zira Emirhan İlkhan’ın alana girmesi bizi nasıl taraftar olarak heyecanlandırıyorsa, tribündeki bütün Beşiktaşlıları da, ya da ekran başında Beşiktaş’ı takip eden herkesi de aslına bakarsan fazlaca heyecanlandırdı. Ve bu yarın öbür gün diğer bir oyuncuya olduğunda da eminim ki birebir heyecan duyulacak. Bu değişmeyecek. Üretmekten mutlaka Beşiktaş taraftarı sıkılmaz, üretilmesinden mutsuz olmaz. Tabi ki bu işin sportif tarafı var, bir daha söylüyorum, sportif manada şayet bir kadro sonuçlar makus giderse, şahıslar değişir. Bu aslına bakarsan Türk futbolunun gerçekleri. Lakin zihniyet değişmeyecektir, katiyen Beşiktaş bu yola baş koymuştur. Beşiktaş her vakit üretmeye devam edecektir” diye karşılık verdi.
“BÜYÜK KADRO FUTBOLUNU BÜYÜK FUTBOLCULAR OYNAR”
Ceyhun Yararı, önümüzdeki dönemin transfer siyasetinde yıldız mı yoksa, grubun gereksinimi olan futbolcu mu alacaklarına dair planlamadan bahsederken, “Yıldız futbolcunun tarifini âlâ yapmak lazım. Yıldız futbolcuyu mesleği epey fazlaca düzgün olan futbolcu olarak tanımlıyorsak, haliyle maaşlar da, bonservisler de epey önemli manada yukarda oluyor. Evet bu türlü oyunculardan fazla bizim kendi kıymetimizi oluşturacağımız, bizim sistemimize uygun olan, yarın para kazanabileceğimiz ve burada hayli başarılı olacağına inandığımız oyuncuları muhakkak düşünüyoruz. Fakat bunu, biraz evvel bahsetmiş olduğuniz ‘takımın hamalı’ tabiriyle değil, kendi yıldızlarımızı, kendimiz yetiştireceğiz. Bunu net bir biçimde söyleyebilirim size. Göze epeyce beğenilen gelen, Beşiktaş futbolu oynatan, Lider hoca yahut bir diğeri her vakit bunun bu biçimde devam etmesi lazım. Büyük kadro futbolu oynayacağız ve büyük kadro futbolunu da büyük futbolcular oynar. Bunun katiyetle oyuncunun yaşıyla, mesleğiyle alakası yoktur. Kıymetli olan şey sahanın içerisindeki performansıdır. Ve bu performansı alacağımız oyuncularla alakalı epeyce ağır çalışmalar yapıyoruz. 14 tane oyuncumuzun mukavelesinin bittiğini söylemiş olduniz fakat bizim şu anda fazlaca fazla oyuncumuz var. İnsanların aklına şu gelmesin, 14 oyuncu gidecek, 14 oyuncu gelecek, hayır. aslına bakarsanız bizim A Takım’da 27-28 tane oyucumuz ve takım dışı olan oyuncularımız var. Takım dışı olan oyuncularımızın da kontratı bitiyor. Yaklaşık 25 kişilik takımımız katiyetle olacak. Bu planlamada da biraz evvel bahsetmiş olduğum üzere 7-8 tane özkaynak olacak. Ancak başkalarının hepsi de kalburüstü oyuncular olacak. Alacağımız 19-20 yaşındaki oyuncu da, şayet olursa 30 yaşındaki oyuncu da Beşiktaş formasını rahatlıkla kaldırabilecek oyuncular olacak. O yüzden de sabır beklemiyoruz” tabirlerini kullandı.
“KESİNLİKLE HAYALPEREST DEĞİLİZ”
Taraftardan sabır istemediklerini yinelayan ve şampiyonluğa oynayacak takım kuracaklarını bir dahaleyen genç sportif yönetici, “Biz 1-2 sene bir şey yapmayacağız, gidip oyuncuları geliştireceğiz. Hayır. Biz ortasında bulunduğumuz ülkenin de, kulübün de dinamiklerini âlâ biliyoruz. Hayalperest katiyen değiliz. Gerçekçi olmak zorundayız. Evet üretmek zorundayız lakin kimseye de başarısızlık vaat edemeyiz. Sportif manada mutlaka başarılı olacağız, ben bu bahiste en ufak bir kuşku duymuyorum. Biz aylardır yaz dönemi için çalışıyoruz, epeyce ağır bir biçimde çalışıyoruz birebir vakitte. hiç bir biçimde kusura yer yok, bunun sorumluluğunun şuurundayız. En ufak bir kusur olmadan yaz döneminde yanlışsız atılımları yapacağız ve bu grubun katiyetle önümüzdeki dönem şampiyonluğun ne büyük adayı olacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.
“TRANSFERDE KESİNLİKE YAŞ HUDUDU BELİRLEMEDİK, BELİRLEMEYECEĞİZ”
Transferde ‘yaş sınırı’ getirecekleri tarafındaki argümanların gerçek olmadığını belirten Ceyhun Yararı, “Bunlar muhakkak yanlışsız değil. Sayı vermek daha gerçek olur, 33-34 yaşındaki bir oyuncu ücretsiz da olsa 2-2.5 milyon Euro maaşı var ise bu fazlaca manalı bir atak olmaz. Bu mevzu büsbütün yaştan bağımsız. Ha birebir oyuncu 30-31 yaşında deneyimlenmiş bir oyuncu olarak maliyeti düşük olursa niye alınmasın? Değerli olan nokta yanlışsız biçimde kadromuzun çarkının ortasında yer alabilmesi. Gerisi ayrıntı. Yok 27 yaş üzere bir hudut vs, o denli bir şey olur mu? Futbolda mutlaka bu biçimde bir hudut koyamazsınız aslına bakarsanız. Tabi ki ideali ne kadar genç olursa o kadar âlâ, ne kadar maliyeti düşük olursa o kadar iyidir” açıklamasında bulundu.
“VIDA, LARIN VE İNANÇ’LA HAKİKAT EKONOMİK KURALLAR OLURSA DEVAM EDERİZ”
Larin, Vida ve İnanç’la yapılan mukavele görüşmeleri hakkında bilgi veren Karı, “Yoğun biçimde görüşmelerimiz devam ediyor. Dönem başından beri aslında aralıklarla bu görüşmeleri yaptık. Tabi bir yandan da epeyce ağır bir maç trafiği var. Bu ulusal ortada da yinedan görüşeceğiz. İnşallah her üçü için de hakikat ekonomik koşullar olursa devam ederiz. niye olmasın. Üçü de ekibimiz için değerli oyuncular, planlamamızda yer alabilecek oyuncular. Dönem sonuna gerçek inşallah yenidendan hepsiyle anlaşmış oluruz. Lakin anlaşamazsak da kesinlikle alternatiflere yanlışsız yönlenmek zorundayız” diye konuştu.
“LARIN’İN OYNATILMAMASINDA NE İDARENİN NE BENİM EN UFAK BİR DAHLİ YOKTUR”
Karı, Cyle Larin’in Öznur Kablo Yeni Malatyaspor maçında 11’de olmamasıyla ilgili olarak, “Sözleşme imzalamaya yanaşmadığı için idare ve Ceyhun Çıkarı oynattırmadı” formunda toplumsal medyada çıkan spekülasyonlarla ilgili olarak da “Aslında sorunun ortasında karşılığı da var. Cumartesi oynadık maçı, 13.30’da oynadık. Öncesinde Karagümrük maçında birinci 11’deydi Larin. Şayet o denli bir şey olsa niye Karagümrük maçında oynasın. Yarın öbür gün goreceksiniz ki eminim bir daha 11’de olacaktır. Zira değerli bir oyuncu Larin. Bir sefer bu yorumlar Lider hocaya hayli büyük saygısızlık yani. Bizim idare heyetimizin, benim şahsen Başkan hocanın kararlarına karşımam, onu yorumlamam diye bir şey kelam konusu olamaz. Kendisi ekibin teknik işverenidir, takımıyla birlikte bir plan yapar, hafta boyunca idmanlar çerçevesinde görmüş olduğu, planlamış olduğu amaçlar çerçevesinde bir karar verir. Bu haftaki kararları da büsbütün öyleydi. Ben de herkes nasıl seyrettiyse o biçimde seyrettim. Muhakkak idare heyetimizin dahli yok. Bir teknik karar alındı, yarın bu karar farklı olabilir. Farklı oyuncular oynayabilir. Birebiri Serdar Saatçi niye oynamıyor, Can Bozdoğan niye daha az vakit alıyor üzere sorular da epeyce var. Sonu yok tabi. Az evvel bahsettiğim geniş takımın kimi vakit de sorunları bunlar. Bizim, oynatamadığımız vakit da rahatsız olduğumuz oyuncular da kesinlikle var. 27-28 tane A kadro oyucusu olunca da, bu hafta iki tane ulusal oyuncumuz 25 kişilik takımda yer alamadı. Bu biçim kararlar daima birtakım spekülasyonları birlikteinde getirir. Farkındayız ancak taraftarlarımıza net bir biçimde şunu söylemek istiyorum, burada profesyonellerin ya da idarenin en ufak bir dahli olmadı, olamaz da. Hiç kimse spekülasyonlara kulak asmasın. Lider hoca en doğrusu her neyse onu yapıyor” açıklamasını yaptı.
“KADRO DIŞI OLANLARIN FUTBOL OYNAMAYA NİYETİ YOK”
Yararı son olarak takım dışı oldukları biçimde hiç bir gruba gitmeyen futbolcuların oynamaya niyetlerinin olmadığı belirterek, “Onlardan daha epeyce biz uğraşıyoruz. Onların futbol oynamak üzere bir niyetleri yok. Biz fakat onların yinedan futbola kazandırılması için hem kulübümüze yararı olsun tıpkı vakitte artık bu tatsız durum devam etmesin diye uğraşlarımız devam ediyor. Menajerleri bir yandan ekip bakıyor, biz de ilgilerimiz kullanarak grup bulmaya çalışıyoruz. Tabi ki maalesef maaşlar yüksek. Bizim bu problemleri bertaraf etmemiz lazım. Yüksek maaşlar olduğu vakit onların da tercihleri biraz daha farklı olabiliyor. Görüşmelerimiz devam ediyor. Olursa yeni kulüplerinin ismi muhakkak olur, şayet olmazsa kontratları var, dönem sonuna kadar bu biçimde devam edebilir” biçiminde konuştu.
Beşiktaş’ın kesinlikle şampiyonluğa oynayacak bir takım kuracağını lisana getiren Karı, transfer siyasetini da “Büyük ekip futbolu oynayacağız ve büyük kadro futbolunu da büyük futbolcular oynar” kelamlarıyla deklare etti.
Cyle Larin’in son Öznur Kablo Yeni Malatyaspor maçında oynamaması üzerine çıkan spekülasyonlara da açıklık getiren Ceyhun Yararı, bu hususta ne idarenin, ne de kendisinin en ufak bir dahlinin olmadığını söylemiş oldu.
“BEŞİKTAŞ’IN İÇİNDEN GELEN BİRİSİYİM”
Tribünden gelen biri olduğunu lisana getiren Ceyhun Karı, siyah-beyazlı gruba gelişi ve sportif yöneticiliğe geçiş sürecini, şöyleki lisana getirdi: “Temmuz ayında kulüpte başladım, Futbol A.Ş. Genel Müdürü olarak. Uzun yıllardır futbol bölümünün içerisindeyim. 15 yılı aşkındır çeşitli mertebelerde bulundum, çeşitli misyonlar aldım. bir süre futbolcu menajerliği yaptım, FIFA lisansım vardı. Alışılmış dünyada futbolcu menajerliği Türkiye’dekinin bilakis, kıymet verilen, kritik olan bir bakılırsavdir. Kulüplerin oyuncularının satılması, bunların yerlerine hayli daha güzellerinin alınması konusunda futbolcu menajerlerinin değerli nazaranvleri vardır. Lakin Türkiye’de bu meslek repütasyonu fazlaca fazla olan bir meslek değil. Ben kısa bir süre bunu denedim, fazlaca şey öğrendim. daha sonrasında pazarlama kısmında olmak üzerek hayli farklı noktalarda bulundum. Biroldukca kulübün ortasında fazlaca fazla tecrübeler elde etme talihim oldu. Çok uzun yıllardır Beşiktaş kongre üyesiyim, 22 yıldır kongre üyesiyim. Beşiktaş’ın ortasından gelen biriyim aslında, tribünden gelen biriyim, taraftarıyım. Ve nihayetinde sayın lider Ahmet Işık Çebi’yle (birfazlaca idare şurası üyesiyle de tanışıklığımız da vardı) temmuz ayında, kendileri sağ olsunlar, bana bu misyonu uygun gördüler. Futbol A.Ş. Genel Müdürü olarak vazifeye başladım. zatenız misyon tarifi olarak şu anda hali hazırda sportif yönetici olarak gerçekleştirdiğim nazaranvlerin büyük bir kısmı aslına bakarsan, bir daha benim sorumluluğum içerisindeydi. İki hafta evvel de liderimiz sportif yönetici olarak yola devam etmemin daha sağlıklı olacağını düşündü ve bana bunu bildiri etti. Ben de en düzgün biçimde bu vazifesi yapmak için elimden gelen bütün çabayı gösteriyorum. Umarım daima birlikte kulüp ortasında fazlaca fazlaca başarılı günler geçiririz, biroldukca kupayı daima birlikte kaldırırız diye ümit ediyorum.”
“SEZON BAŞI BİR SARMALIN İÇİNE GİRDİK”
Karı, geçen sezonki şampiyonluğun akabinde, başarısız geçen bir dönem yaşayan Beşiktaş’ın genel durumu ile ilgili müşahedelerini ise “Geçen dönem yalnızca ligde devam eden bir kadroyduk. Aslında geçen dönem enteresan bir dönemdi. Çok fazla maç oynandı. Çabucak dönemin başında Şampiyonlar Ligi elemesi, çabucak sonrasında da Avrupa Ligi’nde ekibimizin yola devam edememesi, lige biraz daha odaklanmasını sağlamış olabilir. Çok fazla maç, geçen dönem da vardı, lig biraz daha geç başlamıştı. O devirde de biroldukça sakatlıklar yaşandı, lakin geldiğimiz noktada sonlara gerçek puan farkı kapanmış olsa da hocamız ve ekibimiz muvaffakiyetle şampiyonluk ipini göğüslemeyi başardı. Tabi bu dönem şanssızlıklar biraz üst üste geldi diyebiliriz. Aslında âlâ başladık döneme, birinci altı haftaya baktığınızda önderdik. İşler güzel gidiyordu. daha sonrasında Şampiyonlar Ligi macerası başlayınca, evvel fizikî ıstıraplar, daha sonra sakatlıklar olmaya başladı. Sakatlıklar tabi ki ekibin da ritmini bozan bir öge. Üst üste gelen sakatlıklardan daha sonra birkaç yenilgi üst üst geldi, orda bir ritim bozukluğu kesinlikle oldu. Maalesef futbolda bu biçimde devir dönem çıkışlar ve düşüşler oluyor. Maalesef Sergen hoca daha sonrasında ayrıldı. Lider hoca geldikten daha sonra zatenız oyun manasında rakiplerimize üstünlük sağlayan bir ekibiz. Dediğim üzere dönem başında maalesef bu biçimde berbat dönemler olabiliyor. Dönem başında tabiri caizse bu biçimde bir sarmalın içine girdik” kelamlarıyla söz etti.
“BEN BU PROJENİN UYUM NOKTASINDAYIM”
Siyah beyazlıların sportif yöneticisi Ceyhun Çıkarı, Sergen Yalçın’ın istifası ve Başkan Karaveli’nin nazaranve başlamasıyla gündeme gelen bir daha yapılanma sürecinin neresinde olduğu sorusuna ise “Evet şu anda hali hazırda Lider hoca ile devam eden bir proje var. Kıymetli olan nokta şu; yola devam ederken, ne biçimde devam edeceğimizle alakalı, gerek liderimizle, gerek idare heyetimizle pek fazlaca toplantılar yaptık. Hepimizin ortak noktası şu; kesinlikle üreten, özkaynağından beslenen, yurt haricinden alacağı oyuncularda da öncelikli olarak geliştirebileceği ve mali manada da gelir elde edebileceği, fakat birebir anda da (eğer olmazsa olmaz) rekabetçi olacak bir sistem, bir yapı üzerine yoğunlaştık. Bunu gerçekleştirmek kesinlikle bizim en büyük hayallerimizden biriydi ve Lider hocayla yola çıktık. Natürel ki benim dahilime gelince; ben burada uyum noktasındayım. İdare konseyimiz var, teknik heyetimiz var, ortaya koymuş olduğumuz bir vizyon var. Bunun gerçekleştirilmesiyle alakalı gerekli aksiyonları, tertibi yapması gereken ve gerekli bütün adımların atılmasıyla alakalı, idare şurasından onay alması gereken, hocaya da bu sistemin uygun bir biçimde, düzgün bir biçimde devam edebilmesi için uygun ortamı, sağlıklı ortamı yaratması gereken şahısım. ötürüsıyla bu uzun soluklu projede aslında, başlangıç noktasında Lider hocanın grupta olması hem benim epey büyük bir dileğimdi, tıpkı vakitte idare heyetimizin da fazlaca da uygun gördüğü bir şeydi. Kendi içimizden yetişen bu bireye, bu nazaranvin verilmesi konusu onların uygun gördüğü bir şeydi. ötürüsıyla Lider hocamızla başladık. bir daha söylüyorum, büsbütün benim, Lider hocanın ya da diğerlerinin isimleri hiç kıymetli değil, durumları hiç değerli değil. Değerli olan orada vizyon, yaklaşım, mantalite. Biz katiyetle Beşiktaş’ı üreten, daima özkaynağından beslenen ve alacağı yabancı oyunculardan da önemli manada para kazanan, ekonomik manada kendisini düzlüğe çıkaracak bir yapıya çıkartacak, vizyonu ortaya koyduğumuz kanaatindeyim” kelamlarıyla yanıt verdi.
“PROJE YAPIYORUZ BİZDEN BİR ŞEY UMMAYIN DİYE BİR FİKRİMİZ KATİYETLE YOK”
Yararı, projeyi hayata geçirirken kendilerinden bir kaç sene bir şey beklenmemesi üzere bir fikirlerinin olmadığının altını çizerek, “Ancak yinedan altını çiziyorum, bu şöyle dillenmesin, mutlaka yanlış anlaşılmasın; biz bunları yapacağız, bir noktada ekonomik tertibi, yapıyı toparlamaya çalışacağız ancak bir yandan da bizden bir şey ummayın, birkaç sene bizden bir şey olmaz değil. Muhakkak bunu söylemiyoruz. Biz muhakkak ancak muhakkak bu yapıyı oluştururken bir yandan da fazlaca rekabetçi olacağız, gelecek dönem da bir daha şampiyonluğun en büyük adaylarından bir tanesi olacağız. İdare heyetimizle, hocamızla, teknik heyetimizle, büsbütün altyapısal manada da tesislerimizde oluşturduğumuz yapıyla, daima ortamıza katılacak olan yeni genç arkadaşlarımızla, biz büsbütün gelecek dönemden itibaren bir daha şampiyonluğun en büyük adayı olacağız” diye konuştu.
“11 OYUNCUYU ÖZKAYNAKTAN YAPACAĞIZ DERSEK ŞAMPİYONLUĞU SÖYLEMEK MÜMKÜN OLMAZ“
Hayata geçirilen yapılanmanın yanlış anlaşılmamasını isteyen ve büsbütün özkaynağa dönük bir grup projesi olmayacağını söyleyen Çıkarı, “İkisinin bir harmanı olması epey kıymetli. Bir defa her kim ki ‘bütün takımımızı biz altyapıdan çıkan oyuncularımızla, özkaynağımızdan çıkan oyuncularımızla oluşturacağız ve bu türlü rekabetçi olacağız ve bu türlü şampiyon olacağız’ derse, bu epey sağlıklı bir durum olmaz. İşin dürüstçesini söylemek gerekirse fazlaca inandırıcı olmaz. Bu harmanı gerçek yapmak lazım. Bir sefer bu oyuncularla ilgili en değerli şey şu; bu oyuncuların alanda yer alacağı dakikaların vakit içindemasını fazlaca sağlıklı bir biçimde yapmak lazım, bu planlamayı epeyce yanlışsız yapmak lazım. Oyuncuların bir sefer, fizikî gelişimi, mental gelişimi son derece kritik. Biz bunları hayli yakından takip ediyoruz aslına bakarsan. Emirhan İlkhan’ın da, yarın Emirhan Delibaş’ın da, Demir Ege Tıknaz’ın da, ya da öbür birfazlaca özkaynağımızdan çıkan oyuncunun da gerçek dakikalarını biz planlıyoruz. Alanda olacakları dakikaları hocamızla birlikte gerçek biçimde planlıyoruz. Lakin mutlaka şunu net bir biçimde söyleyeyim, biz 11 tane oyuncumuzu bu türlü yapacağız dersek, şampiyonluğu yanında söylememiz mümkün olmaz, zikretmemiz epeyce yanlışsız olmaz. Bizim yanlışsız biçimde hem alacağımız yabancı oyuncuların yapısını, birebir vakitte alacağımız Türk oyuncuların yapısını yanlışsız harmanı oluşturacak biçimde planlamamız lazım. Yalnızca 19-20 yaşında oyuncularla şampiyon olamazsınız, fakat onların da dinamizmine hayli gereksinimimiz var” tabirlerini kullandı.
“25 KİŞİLİK TAKIMIN KATİYEN 7-8’İ ÖZKAYNAKTAN OLACAK”
Özkaynaktan önemli manada beslenen bir yapı oluşturacaklarını söyleyen Ceyhun Yararı, “Bizim gayemiz bütün bu oyuncuların yanlışsız vakitte kadroya katılması. Rıdvan, Ersin aslına bakarsan bir günde bu kadronun 11 oyuncuları olmadılar, evvel rotasyon oyuncuları oldular, çabucak sonrasında gerekli gelişimi gösterdiler ve Ulusal Grup’ya kadar da ikisi de yükseldi. Serdar için de bu yol izlenecek kesinlikle, Emirhan İlkhan için de izlenecek ve daha biroldukça oyucumuz yarın öbür gün o gelişimi tamamladıklarında 11 oyuncumuz olacaklar. Fakat şunu net bir biçimde söyleyebilirim, yaklaşık 25 kişilik takımımızda kesinlikle 7-8 tane özkaynağımızdan çıkmış oyuncu olacak. Bu şayet olmazsa olmazımız. Gerisinin de gerçek harmanını kesinlikle yapıyor olacağız. Bu ortada şunu da söylemek lazım; daima bu biçimde özkaynaktan çıkan oyuncu diyoruz lakin özkaynağımıza da A grubumuza da dışardan destekler de yapacağız. 19-20 yaşlarında öbür ekiplerde hoş gelişim göstermiş oyuncuları biz takımımıza katıyor olacağız. Bunların harmanı son derece kritik. İlla 10 yaşından itibaren bizim özkaynağımızda olmuş bulunmasına gerek yok. Bunun ideali tabi ki DNA’sında Beşiktaş olan oyuncuları kullanmak fakat dediğim üzere bu hakikat harmanı biz yapacağız ve 25 kişilik takımımızın kıymetli bir kısmını özkaynağımızdan çıkan oyuncularla gerçekleştireceğiz. İnşallah epey düzgün yerlere gelecekler, hayali olanları Avrupa’nın değerli liglerine tabi ki göndereceğiz. Onların katiyen önünü kesmek üzere bir niyetimiz yok” dedi.
“ÖNDER HOCA BU PROJENİN KESİNLİKLE LAKİN KESİNLİKLE İÇİNDE OLACAK”
Bu projede teknik yöneticinin ehemmiyetine de değinen siyah beyazlı kulübün sportif yöneticisi, “Bu projeye uygun biçimde yaklaşımı olan, Beşiktaş’a o gözle bakan, kadrosu bu türlü projelendirecek ve bu türlü yaklaşacak bir hoca olacak katiyen. aslına bakarsanız şu anda mevcut hocamız Başkan hoca esasen içimizden çıkan bir insan ve yaklaşımı da bu. Mutlaka Başkan hoca devam ederse Başkan hoca, yarın öbür gün bunu dönem başı olarak katiyetle algılanmasın, (hep spekülasyonlar oluyor) biz Başkan hocamızdan son derece mutluyuz ve bu projenin kesinlikle lakin kesinlikle içerisinde olacak aslına bakarsanız. Zira kendisi de aslına bakarsanız bu projemizi detaylandırdığımızda o masanın bir koltuğunda oturan bir tanesiydi. Ve her vakit da bu projenin içerisinde yer alması bizi hayli memnun edecek. O gelişimi sağlatacak insanlardan bir tanesi, o yanlışsız oyuncuların yanlışsız vakit içindemalarını planlayacak bireylerden bir tanesi o. Lakin yarın öbür gün bu sistemde teknik yönetici olarak Lider hoca olmasa da, gelecek kişinin muhakkak bu zihniyeti paylaşıyor olması lazım. Yani aksi bir yaklaşım bize kısa vadede (o da şüpheli) tahminen katkı yapar, fakat orta uzun vadede mutlaka bizim o hayalini kurduğumuz Beşiktaş’ın yapısını oluşturmamızda aksi bir durum oluşturur. ötürüsıyla gelecek olan hocanın bu zihniyete haiz olan bir hoca olacağını söyleyebilirim ben” diye konuştu.
“YARIN ÖBÜR GÜN FATURA BANA KESİLEBİLİR SORUN YOK”
Ceyhun Karı, “Bu usul projelerde alınabilecek berbat sonuçların akabinde oluşacak reaksiyonlara ne kadar dayanacaksınız?” halindeki soruya ise “Şimdi bu işin püf noktası, bu işi şahısların isminin üzerinden çıkartmak, apayrı bir eksene kaydırmak. Yani Beşiktaş taraftarı her vakit genç oyuncularına sahip çıkmıştır. Yarın öbür gün fatura bana kesilebilir, sorun yok burada. Ya da bir hocaya kesilebilir. Kıymetli olan nokta bu zihniyetin devam etmesi. bir daha altını çizerek söylüyorum. Değerli olan nokta üretmek, daima kendini geliştirmek ve ekonomik manada da kulübü düzlüğe çıkartan nizamlı bir yapı oluşturmak. Ceyhun Yararı sarfiyat bir diğeri gelir sorun değil, ya da Lider Karaveli masraf bir oburu gelir. Lakin Beşiktaş taraftarının genç oyuncuları, özkaynağından çıkan oyuncuları sahiplenmesi katiyen değişmeyecektir. Ben bu bahiste hiç bir kuşku duymuyorum. Dayanamama konusuna gelince, bu proje her vakit dayanır. Zira Emirhan İlkhan’ın alana girmesi bizi nasıl taraftar olarak heyecanlandırıyorsa, tribündeki bütün Beşiktaşlıları da, ya da ekran başında Beşiktaş’ı takip eden herkesi de aslına bakarsan fazlaca heyecanlandırdı. Ve bu yarın öbür gün diğer bir oyuncuya olduğunda da eminim ki birebir heyecan duyulacak. Bu değişmeyecek. Üretmekten mutlaka Beşiktaş taraftarı sıkılmaz, üretilmesinden mutsuz olmaz. Tabi ki bu işin sportif tarafı var, bir daha söylüyorum, sportif manada şayet bir kadro sonuçlar makus giderse, şahıslar değişir. Bu aslına bakarsan Türk futbolunun gerçekleri. Lakin zihniyet değişmeyecektir, katiyen Beşiktaş bu yola baş koymuştur. Beşiktaş her vakit üretmeye devam edecektir” diye karşılık verdi.
“BÜYÜK KADRO FUTBOLUNU BÜYÜK FUTBOLCULAR OYNAR”
Ceyhun Yararı, önümüzdeki dönemin transfer siyasetinde yıldız mı yoksa, grubun gereksinimi olan futbolcu mu alacaklarına dair planlamadan bahsederken, “Yıldız futbolcunun tarifini âlâ yapmak lazım. Yıldız futbolcuyu mesleği epey fazlaca düzgün olan futbolcu olarak tanımlıyorsak, haliyle maaşlar da, bonservisler de epey önemli manada yukarda oluyor. Evet bu türlü oyunculardan fazla bizim kendi kıymetimizi oluşturacağımız, bizim sistemimize uygun olan, yarın para kazanabileceğimiz ve burada hayli başarılı olacağına inandığımız oyuncuları muhakkak düşünüyoruz. Fakat bunu, biraz evvel bahsetmiş olduğuniz ‘takımın hamalı’ tabiriyle değil, kendi yıldızlarımızı, kendimiz yetiştireceğiz. Bunu net bir biçimde söyleyebilirim size. Göze epeyce beğenilen gelen, Beşiktaş futbolu oynatan, Lider hoca yahut bir diğeri her vakit bunun bu biçimde devam etmesi lazım. Büyük kadro futbolu oynayacağız ve büyük kadro futbolunu da büyük futbolcular oynar. Bunun katiyetle oyuncunun yaşıyla, mesleğiyle alakası yoktur. Kıymetli olan şey sahanın içerisindeki performansıdır. Ve bu performansı alacağımız oyuncularla alakalı epeyce ağır çalışmalar yapıyoruz. 14 tane oyuncumuzun mukavelesinin bittiğini söylemiş olduniz fakat bizim şu anda fazlaca fazla oyuncumuz var. İnsanların aklına şu gelmesin, 14 oyuncu gidecek, 14 oyuncu gelecek, hayır. aslına bakarsanız bizim A Takım’da 27-28 tane oyucumuz ve takım dışı olan oyuncularımız var. Takım dışı olan oyuncularımızın da kontratı bitiyor. Yaklaşık 25 kişilik takımımız katiyetle olacak. Bu planlamada da biraz evvel bahsetmiş olduğum üzere 7-8 tane özkaynak olacak. Ancak başkalarının hepsi de kalburüstü oyuncular olacak. Alacağımız 19-20 yaşındaki oyuncu da, şayet olursa 30 yaşındaki oyuncu da Beşiktaş formasını rahatlıkla kaldırabilecek oyuncular olacak. O yüzden de sabır beklemiyoruz” tabirlerini kullandı.
“KESİNLİKLE HAYALPEREST DEĞİLİZ”
Taraftardan sabır istemediklerini yinelayan ve şampiyonluğa oynayacak takım kuracaklarını bir dahaleyen genç sportif yönetici, “Biz 1-2 sene bir şey yapmayacağız, gidip oyuncuları geliştireceğiz. Hayır. Biz ortasında bulunduğumuz ülkenin de, kulübün de dinamiklerini âlâ biliyoruz. Hayalperest katiyen değiliz. Gerçekçi olmak zorundayız. Evet üretmek zorundayız lakin kimseye de başarısızlık vaat edemeyiz. Sportif manada mutlaka başarılı olacağız, ben bu bahiste en ufak bir kuşku duymuyorum. Biz aylardır yaz dönemi için çalışıyoruz, epeyce ağır bir biçimde çalışıyoruz birebir vakitte. hiç bir biçimde kusura yer yok, bunun sorumluluğunun şuurundayız. En ufak bir kusur olmadan yaz döneminde yanlışsız atılımları yapacağız ve bu grubun katiyetle önümüzdeki dönem şampiyonluğun ne büyük adayı olacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.
“TRANSFERDE KESİNLİKE YAŞ HUDUDU BELİRLEMEDİK, BELİRLEMEYECEĞİZ”
Transferde ‘yaş sınırı’ getirecekleri tarafındaki argümanların gerçek olmadığını belirten Ceyhun Yararı, “Bunlar muhakkak yanlışsız değil. Sayı vermek daha gerçek olur, 33-34 yaşındaki bir oyuncu ücretsiz da olsa 2-2.5 milyon Euro maaşı var ise bu fazlaca manalı bir atak olmaz. Bu mevzu büsbütün yaştan bağımsız. Ha birebir oyuncu 30-31 yaşında deneyimlenmiş bir oyuncu olarak maliyeti düşük olursa niye alınmasın? Değerli olan nokta yanlışsız biçimde kadromuzun çarkının ortasında yer alabilmesi. Gerisi ayrıntı. Yok 27 yaş üzere bir hudut vs, o denli bir şey olur mu? Futbolda mutlaka bu biçimde bir hudut koyamazsınız aslına bakarsanız. Tabi ki ideali ne kadar genç olursa o kadar âlâ, ne kadar maliyeti düşük olursa o kadar iyidir” açıklamasında bulundu.
“VIDA, LARIN VE İNANÇ’LA HAKİKAT EKONOMİK KURALLAR OLURSA DEVAM EDERİZ”
Larin, Vida ve İnanç’la yapılan mukavele görüşmeleri hakkında bilgi veren Karı, “Yoğun biçimde görüşmelerimiz devam ediyor. Dönem başından beri aslında aralıklarla bu görüşmeleri yaptık. Tabi bir yandan da epeyce ağır bir maç trafiği var. Bu ulusal ortada da yinedan görüşeceğiz. İnşallah her üçü için de hakikat ekonomik koşullar olursa devam ederiz. niye olmasın. Üçü de ekibimiz için değerli oyuncular, planlamamızda yer alabilecek oyuncular. Dönem sonuna gerçek inşallah yenidendan hepsiyle anlaşmış oluruz. Lakin anlaşamazsak da kesinlikle alternatiflere yanlışsız yönlenmek zorundayız” diye konuştu.
“LARIN’İN OYNATILMAMASINDA NE İDARENİN NE BENİM EN UFAK BİR DAHLİ YOKTUR”
Karı, Cyle Larin’in Öznur Kablo Yeni Malatyaspor maçında 11’de olmamasıyla ilgili olarak, “Sözleşme imzalamaya yanaşmadığı için idare ve Ceyhun Çıkarı oynattırmadı” formunda toplumsal medyada çıkan spekülasyonlarla ilgili olarak da “Aslında sorunun ortasında karşılığı da var. Cumartesi oynadık maçı, 13.30’da oynadık. Öncesinde Karagümrük maçında birinci 11’deydi Larin. Şayet o denli bir şey olsa niye Karagümrük maçında oynasın. Yarın öbür gün goreceksiniz ki eminim bir daha 11’de olacaktır. Zira değerli bir oyuncu Larin. Bir sefer bu yorumlar Lider hocaya hayli büyük saygısızlık yani. Bizim idare heyetimizin, benim şahsen Başkan hocanın kararlarına karşımam, onu yorumlamam diye bir şey kelam konusu olamaz. Kendisi ekibin teknik işverenidir, takımıyla birlikte bir plan yapar, hafta boyunca idmanlar çerçevesinde görmüş olduğu, planlamış olduğu amaçlar çerçevesinde bir karar verir. Bu haftaki kararları da büsbütün öyleydi. Ben de herkes nasıl seyrettiyse o biçimde seyrettim. Muhakkak idare heyetimizin dahli yok. Bir teknik karar alındı, yarın bu karar farklı olabilir. Farklı oyuncular oynayabilir. Birebiri Serdar Saatçi niye oynamıyor, Can Bozdoğan niye daha az vakit alıyor üzere sorular da epeyce var. Sonu yok tabi. Az evvel bahsettiğim geniş takımın kimi vakit de sorunları bunlar. Bizim, oynatamadığımız vakit da rahatsız olduğumuz oyuncular da kesinlikle var. 27-28 tane A kadro oyucusu olunca da, bu hafta iki tane ulusal oyuncumuz 25 kişilik takımda yer alamadı. Bu biçim kararlar daima birtakım spekülasyonları birlikteinde getirir. Farkındayız ancak taraftarlarımıza net bir biçimde şunu söylemek istiyorum, burada profesyonellerin ya da idarenin en ufak bir dahli olmadı, olamaz da. Hiç kimse spekülasyonlara kulak asmasın. Lider hoca en doğrusu her neyse onu yapıyor” açıklamasını yaptı.
“KADRO DIŞI OLANLARIN FUTBOL OYNAMAYA NİYETİ YOK”
Yararı son olarak takım dışı oldukları biçimde hiç bir gruba gitmeyen futbolcuların oynamaya niyetlerinin olmadığı belirterek, “Onlardan daha epeyce biz uğraşıyoruz. Onların futbol oynamak üzere bir niyetleri yok. Biz fakat onların yinedan futbola kazandırılması için hem kulübümüze yararı olsun tıpkı vakitte artık bu tatsız durum devam etmesin diye uğraşlarımız devam ediyor. Menajerleri bir yandan ekip bakıyor, biz de ilgilerimiz kullanarak grup bulmaya çalışıyoruz. Tabi ki maalesef maaşlar yüksek. Bizim bu problemleri bertaraf etmemiz lazım. Yüksek maaşlar olduğu vakit onların da tercihleri biraz daha farklı olabiliyor. Görüşmelerimiz devam ediyor. Olursa yeni kulüplerinin ismi muhakkak olur, şayet olmazsa kontratları var, dönem sonuna kadar bu biçimde devam edebilir” biçiminde konuştu.