Bursalı bayanlar: Kriz derinleşiyor şiddet artıyor, o yaşama hapsolmayacağız BURSA – Bursa Bayan Platformu, Fomara Meydanı’nda buluşarak, bayan yoksulluğuna karşı basın açıklaması düzenledi.
“Koruma Aklama Yargıla”, “Sessiz Kalma” dövizleri taşıyan bayanlar ismine açıklamayı platform ismine Hülya Ağ okudu.
Hülya Ağ, “2021 Türkiye’sinde her gün ismini duyulan, duyulmayan bayanların, takviye görmediği, iş bulamadığı, çocuklarını bırakacak bir yeri olmadığı için yoksulluğun boyunlarını kement üzere sardığını” söylemiş oldu.
Ağ, yoksullukla bir arada konut içi şiddete maruz kalan bayanların, ekonomik krizin derinleşmesiyle yaşadıkları şiddetin katmerleştiğini vurguladı.
‘BÖYLE YAŞAMAK İSTEMİYORUZ’
İşsizlik baskısının artmasına dikkat çeken Hülya Ağ, fiyatların erimesi, yoksulluğun derinleşmesiyle işyerlerinde de taciz, mobbing ve şiddetinde arttığını belirtti:
“Patronların kârı bizim canımız değerine katlanıyor. Bize kırıntılar reva görülüyor. Hayır, bu biçimde yaşamak istemiyoruz! Evet, insanca yaşanacak bir hayat için bize tahlil olarak yalnızca seçim sandığını gösterenlere değil, kendi gücümüze, birliğimize güveniyoruz.”
‘ŞİDDET VE YOKSULLUK TABLOSU KARŞISINDA SUSMAYACAĞIZ’
Basın açıklamasına “asgari hayatın dahi lüksleştiği”ni lisana getirerek eden Ağ, “Açlıkla savaş verdiğimiz, yokluğa, yoksunluğa hapsedilmeye çalışıldığımız, hayat savaşı veren vücutlarımız üzerinden haklarımız bir bir tırpanlanırken, şiddet karşısında çaresizliğe mahkum edilip, işyerlerinde yaşadığımız sıkıntılar, şiddet ve tacizler derinleşti” formunda konuştu.
Tüm bunların yazgı olmadığını vurgulayan Ağ, bayanların ve memleketin yazgısını da belirleyecek olanın gayret, kararlılık ve örgütlülük olduğunu bildiklerini tabir etti.
Bakanların çıkıp “yoksulluk yok” demesine atıfta bulunan Ağ, açıklamayı şu sözlerle sonlandırdı:
“Bir taraftan da bayat ekmeği kıymetlendirme tanımları veriyorlar. ‘Şiddete karşı tedbir var’ deyip, sahip olduğumuz mukaveleleri feshederek, failleri indirimlerle, aflarla bir bir salıveriyorlar. Emeğimizi, vücudumuzu bayan düşmanlığına dayanan otoriter rejime harç yapıp, şiddet ve yoksulluk tablosu karşısında susup oturmamızı bekliyorlar. Bizi mahkum etmek istedikleri o taban yaşama hapsolmayacağız.” (DUVAR)
“Koruma Aklama Yargıla”, “Sessiz Kalma” dövizleri taşıyan bayanlar ismine açıklamayı platform ismine Hülya Ağ okudu.
Hülya Ağ, “2021 Türkiye’sinde her gün ismini duyulan, duyulmayan bayanların, takviye görmediği, iş bulamadığı, çocuklarını bırakacak bir yeri olmadığı için yoksulluğun boyunlarını kement üzere sardığını” söylemiş oldu.
Ağ, yoksullukla bir arada konut içi şiddete maruz kalan bayanların, ekonomik krizin derinleşmesiyle yaşadıkları şiddetin katmerleştiğini vurguladı.
‘BÖYLE YAŞAMAK İSTEMİYORUZ’
İşsizlik baskısının artmasına dikkat çeken Hülya Ağ, fiyatların erimesi, yoksulluğun derinleşmesiyle işyerlerinde de taciz, mobbing ve şiddetinde arttığını belirtti:
“Patronların kârı bizim canımız değerine katlanıyor. Bize kırıntılar reva görülüyor. Hayır, bu biçimde yaşamak istemiyoruz! Evet, insanca yaşanacak bir hayat için bize tahlil olarak yalnızca seçim sandığını gösterenlere değil, kendi gücümüze, birliğimize güveniyoruz.”
‘ŞİDDET VE YOKSULLUK TABLOSU KARŞISINDA SUSMAYACAĞIZ’
Basın açıklamasına “asgari hayatın dahi lüksleştiği”ni lisana getirerek eden Ağ, “Açlıkla savaş verdiğimiz, yokluğa, yoksunluğa hapsedilmeye çalışıldığımız, hayat savaşı veren vücutlarımız üzerinden haklarımız bir bir tırpanlanırken, şiddet karşısında çaresizliğe mahkum edilip, işyerlerinde yaşadığımız sıkıntılar, şiddet ve tacizler derinleşti” formunda konuştu.
Tüm bunların yazgı olmadığını vurgulayan Ağ, bayanların ve memleketin yazgısını da belirleyecek olanın gayret, kararlılık ve örgütlülük olduğunu bildiklerini tabir etti.
Bakanların çıkıp “yoksulluk yok” demesine atıfta bulunan Ağ, açıklamayı şu sözlerle sonlandırdı:
“Bir taraftan da bayat ekmeği kıymetlendirme tanımları veriyorlar. ‘Şiddete karşı tedbir var’ deyip, sahip olduğumuz mukaveleleri feshederek, failleri indirimlerle, aflarla bir bir salıveriyorlar. Emeğimizi, vücudumuzu bayan düşmanlığına dayanan otoriter rejime harç yapıp, şiddet ve yoksulluk tablosu karşısında susup oturmamızı bekliyorlar. Bizi mahkum etmek istedikleri o taban yaşama hapsolmayacağız.” (DUVAR)