Çiçekler açmadan kurudu, dünya ikincisi Bingöl balı tehlikede Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere birfazlaca vilayette olduğu üzere Bingöl’de de kuraklık çiftçilerle bir arada arıcıları da etkilemeye başladı. Dünyanın en kaliteli ballarının elde edildiği kentte, her yıl ortalama bin 200 ton bal üretimi gerçekleşiyor. Fakat bu sene son 20 yılın en kurak yılı olduğunu belirten arıcılar, üretimlerinin yarıdan da fazla düşmesinin kaçınılmaz olduğunu aktardı.
Yağışların az olması ve birfazlaca polen bulunduran çiçeğin açmadan kuruduğunu da aktaran arıcılar, kuraklık tesirlerini ilerleyen süreçte daha fazla hissedeceklerini söylemiş oldu.
20 yıl fiili olarak arıcılık yapan ve 6 yıldır da Bingöl ili Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanlığını üstüne alan Mehmet Can Üzer, ülke genelindeki kuraklığın çiftçiler kadar arıcıları da etkilendiğini söz etti.
Dünya ikincisi Bingöl balının kalitesini ve randımanını düşürmemeye uğraş gösterdiklerini anımsatan Üzer, “Biz, arıcılarımızla birlikte yılladır Bingöl balını üretiyoruz. Bingöl balı dünya ikincisi olmuştu. Onun da randımanı ve kalitesini düşürmemek için elimizden gelen uğraşı göstermekteyiz” dedi.
“ARILAR HASTALANABİLİR”
Üzer, “Bingöl’deki arıcılarımız yılladır gezgin arıcı oldukları için ilkbaharda Bingöl’e geldikleri vakit ova köylerinde yahut ovada arılarını çiçeklendirip daha kuvvetli bir biçimde yaylaya çıkarıyorlardı. Maalesef ülke genelinde kuraklık çiftçileri vurduğu üzere arıcılarımızda da büyük oranda etkiledi. Kuraklık olduğu için arıcılarımız birçok, düşük olarak arıları yaylalara çıkardılar.
Maalesef kuraklık yaylalarımızı da vurmuş. Şu anda rastgele bir nektar, çiçek nazaranmiyoruz. Önümüzdeki günlerde bir yağmur olursa inşallah kurtarabilir. Şayet yağmur şayet olmazsa son 20 yılın kuraklığı, sorunlarıyla karşı karşıyayız. Biz de arıcılar birliği olarak onlara dayanak olmak için daima bunun takibini yapıyoruz. Arılarda hastalık çıkabilir. Arıcılarımızın külfetleri var” formunda konuştu.
Geçen senelerda çiçek randımanına nazaran bin 200 ton civarında bal üretimi yapıldığına da değinen Üzer, “Bingöl’de bin 200 etkin üyem ile 140 bin koloni ile yılın çiçek randımanına bakılırsa, bin 200 ton civarın bal üretimi yapılıyordu. Lakin maalesef şuan ki öngörümü söylüyorum, 200-300 tona düşebilir. Kaygım da o aslına bakarsan. Allah yardımcı olsun arıcılarımızın” diye konuştu.
“ÇİÇEKLER AÇMADAN KURUDU”
8 yaşından beri baba mesleği arıcılığı sürdüren Hüseyin Celayir (51), “Bu kuraklık bu sene berbat vurdu arıcıları. Ben de 8 yaşından beri baba mesleği olan arıcılığı devam ettirmekteyim. 250 kovan koloni civarında arılarımız var. Her yıl 3,5 ton civarında bal almaktaydık fakat bu sene yarısından daha az düşük bal alabiliriz. Zira tabiatta nektar yok, bal akımı yok, polen yok, nem yok ve yağmur yağmadı. Çiçekler açmadan kurudu. Allah’tan umut kesilmez. İnşallah yağmur yağarsa gevende umudumuz vardır. İnşallah bu musibeti de atlatırız. Allah hayırlara vesile etsin” tabirlerini kullandı. (İHA)
Yağışların az olması ve birfazlaca polen bulunduran çiçeğin açmadan kuruduğunu da aktaran arıcılar, kuraklık tesirlerini ilerleyen süreçte daha fazla hissedeceklerini söylemiş oldu.
20 yıl fiili olarak arıcılık yapan ve 6 yıldır da Bingöl ili Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanlığını üstüne alan Mehmet Can Üzer, ülke genelindeki kuraklığın çiftçiler kadar arıcıları da etkilendiğini söz etti.
Dünya ikincisi Bingöl balının kalitesini ve randımanını düşürmemeye uğraş gösterdiklerini anımsatan Üzer, “Biz, arıcılarımızla birlikte yılladır Bingöl balını üretiyoruz. Bingöl balı dünya ikincisi olmuştu. Onun da randımanı ve kalitesini düşürmemek için elimizden gelen uğraşı göstermekteyiz” dedi.
“ARILAR HASTALANABİLİR”
Üzer, “Bingöl’deki arıcılarımız yılladır gezgin arıcı oldukları için ilkbaharda Bingöl’e geldikleri vakit ova köylerinde yahut ovada arılarını çiçeklendirip daha kuvvetli bir biçimde yaylaya çıkarıyorlardı. Maalesef ülke genelinde kuraklık çiftçileri vurduğu üzere arıcılarımızda da büyük oranda etkiledi. Kuraklık olduğu için arıcılarımız birçok, düşük olarak arıları yaylalara çıkardılar.
Maalesef kuraklık yaylalarımızı da vurmuş. Şu anda rastgele bir nektar, çiçek nazaranmiyoruz. Önümüzdeki günlerde bir yağmur olursa inşallah kurtarabilir. Şayet yağmur şayet olmazsa son 20 yılın kuraklığı, sorunlarıyla karşı karşıyayız. Biz de arıcılar birliği olarak onlara dayanak olmak için daima bunun takibini yapıyoruz. Arılarda hastalık çıkabilir. Arıcılarımızın külfetleri var” formunda konuştu.
Geçen senelerda çiçek randımanına nazaran bin 200 ton civarında bal üretimi yapıldığına da değinen Üzer, “Bingöl’de bin 200 etkin üyem ile 140 bin koloni ile yılın çiçek randımanına bakılırsa, bin 200 ton civarın bal üretimi yapılıyordu. Lakin maalesef şuan ki öngörümü söylüyorum, 200-300 tona düşebilir. Kaygım da o aslına bakarsan. Allah yardımcı olsun arıcılarımızın” diye konuştu.
“ÇİÇEKLER AÇMADAN KURUDU”
8 yaşından beri baba mesleği arıcılığı sürdüren Hüseyin Celayir (51), “Bu kuraklık bu sene berbat vurdu arıcıları. Ben de 8 yaşından beri baba mesleği olan arıcılığı devam ettirmekteyim. 250 kovan koloni civarında arılarımız var. Her yıl 3,5 ton civarında bal almaktaydık fakat bu sene yarısından daha az düşük bal alabiliriz. Zira tabiatta nektar yok, bal akımı yok, polen yok, nem yok ve yağmur yağmadı. Çiçekler açmadan kurudu. Allah’tan umut kesilmez. İnşallah yağmur yağarsa gevende umudumuz vardır. İnşallah bu musibeti de atlatırız. Allah hayırlara vesile etsin” tabirlerini kullandı. (İHA)