Çocuklara okumayı sevdirmek kolay olsa gerek Çocuk kitabı muharriri İrem Almaç Aziz, Redhouse Kidz’den çıkan son kitabı Karaburun’un Gizemi’nde, dört kafadarın büyükanne ve büyükbabanın yanında geçirdikleri yaz tatili macerasını sürükleyici bir lisanla anlatırken, bir yandan da dostluğun, dayanışmanın, tabiat ve hayvan sevgisinin kıymetlerini hatırlatıyor. Yaz tatili için geri sayımın başladığı bugünlerde Aziz ile hem çocuklara okuma alışkanlığı kazandırma yollarını tıpkı vakitte yeni kitabını konuştuk…
■ Kitabınızda vermek istediğiniz ana bildiri nedir?
Arkadaşlık, yaz tatili, yazın getirdiği özgürlük ruhu, anneanne poğaçaları kusursuz şeylerdir. Bir de kitabımdaki profesörün şu kelamları: “Unutmamak gerekir ki, ortada tedavi edilecek bir şey var ise, bilimsel metotlar kadar sevgi ve alaka da işe yarıyor ve epey değerli… Bence ona duyduğum sevgi ve şefkat düzgünleştirdi onu.” Karaburun’un Gizemi’nde yer alan her canlı birbirine bu hislerle yaklaşsın istedim.
EN MACERALI YER…
■ Sizce çocukların aile büyükleriyle bir ortada olması onlara ne üzere katkılar sağlar?
Hem çocuklar hem büyükler için kitaplar yazan Şermin Yaşar, izlediğim bir söyleşisinde, çocuklarını eğlendirmek için annelerin daima bir aktivite arayışı ortasında olduğundan, halbuki nine-dede meskenlerinin arayıp da bulamadığımız tüm macerayı içerdiğinden kelam etmişti. Kendisiyle mutlaka hemfikirim. Belirli bir yaşa kadar çocuklar için aile büyükleriyle ve onların konutlarında geçirilen vakit içinder, eğlenceli olduğu kadar fevkalade bir öğrenme ve fevkalade bir şefkat de içeriyor.
■ Kitabınızda ayı ile bir bilim beşerinin içindeki dostluk kurgusuyla ne anlatmak istediniz?
Çeşitler ortası irtibat ve kimileri içinde da dostluk muhakkak mümkün. Konutumda yağmur ormanına dönen bitkilerimle bağım, akvaryumdan su içerken balıklarımla öpüşen kedim… Bu canlıların illa konutunuzda bulunmasına da gerek yok, yolda “merhaba” söylemiş olduğinizde gözlerinizin içine bakan bir köpek, kafede elinizden yemek yiyen serçeler. Örnekler sonsuza dek uzar. Bu uçuk bir romantizm değil, gerçek. Siz bir canlıya, bir beşere düşmanca değil, dostça yaklaşırsanız orada uzak ya da yakın kesinlikle bir bağlantı doğar.
Kitap okumayı daima birebir saatte yapın
■ Çocuklara okuma alışkanlığı kazandırma yolları nelerdir?
Ben çocuğuma kendisi “artık ben kendim okuyayım” diyene kadar istisnasız her gece uyumadan evvel kitap okudum. bir fazlaca kitabı tahminen onlarca kez… Çocuklar yineı, bildikleri bir senaryonun izlerini sürmeyi epey seviyor. Çocuklara her sayfadaki metni okuduktan daha sonra, fotoğraflar üzerinden işaret ederek kıssayı onunla birlikte ve kendi sözlerinizle yorumlamak da ilgilerini çeken bir şey. Benim deneyimlediğim, değişken bir okuma saatindense, günün programı ortasında daima tıpkı saatte okuma ritüeli alışkanlık yaratmada daha tesirli oluyor. Natürel, çocukların anne babanın davranışlarını kopyaladıklarını da unutmamak gerek. Kitap okunan meskende büyüyen çocuğun gerçeği bu oluyor.
■ Pekala kitap seçimi nasıl yapılmalı?
Anne ve babalar, çocuklarına gerçek kitabı seçmek için evvela işin uzmanlarını (çocuk gelişim uzmanları, psikologları) dinlesinler. Lakin beraberinde çocuklarının hangi cins öykülere, kitaplara heyecan duyduğunu gözlemlemek de değerli. Sıkıldıkları kitaplarda ısrar etmenin bence yararı yok.
■ Kitabınızda vermek istediğiniz ana bildiri nedir?
Arkadaşlık, yaz tatili, yazın getirdiği özgürlük ruhu, anneanne poğaçaları kusursuz şeylerdir. Bir de kitabımdaki profesörün şu kelamları: “Unutmamak gerekir ki, ortada tedavi edilecek bir şey var ise, bilimsel metotlar kadar sevgi ve alaka da işe yarıyor ve epey değerli… Bence ona duyduğum sevgi ve şefkat düzgünleştirdi onu.” Karaburun’un Gizemi’nde yer alan her canlı birbirine bu hislerle yaklaşsın istedim.
EN MACERALI YER…
■ Sizce çocukların aile büyükleriyle bir ortada olması onlara ne üzere katkılar sağlar?
Hem çocuklar hem büyükler için kitaplar yazan Şermin Yaşar, izlediğim bir söyleşisinde, çocuklarını eğlendirmek için annelerin daima bir aktivite arayışı ortasında olduğundan, halbuki nine-dede meskenlerinin arayıp da bulamadığımız tüm macerayı içerdiğinden kelam etmişti. Kendisiyle mutlaka hemfikirim. Belirli bir yaşa kadar çocuklar için aile büyükleriyle ve onların konutlarında geçirilen vakit içinder, eğlenceli olduğu kadar fevkalade bir öğrenme ve fevkalade bir şefkat de içeriyor.
■ Kitabınızda ayı ile bir bilim beşerinin içindeki dostluk kurgusuyla ne anlatmak istediniz?
Çeşitler ortası irtibat ve kimileri içinde da dostluk muhakkak mümkün. Konutumda yağmur ormanına dönen bitkilerimle bağım, akvaryumdan su içerken balıklarımla öpüşen kedim… Bu canlıların illa konutunuzda bulunmasına da gerek yok, yolda “merhaba” söylemiş olduğinizde gözlerinizin içine bakan bir köpek, kafede elinizden yemek yiyen serçeler. Örnekler sonsuza dek uzar. Bu uçuk bir romantizm değil, gerçek. Siz bir canlıya, bir beşere düşmanca değil, dostça yaklaşırsanız orada uzak ya da yakın kesinlikle bir bağlantı doğar.
Kitap okumayı daima birebir saatte yapın
■ Çocuklara okuma alışkanlığı kazandırma yolları nelerdir?
Ben çocuğuma kendisi “artık ben kendim okuyayım” diyene kadar istisnasız her gece uyumadan evvel kitap okudum. bir fazlaca kitabı tahminen onlarca kez… Çocuklar yineı, bildikleri bir senaryonun izlerini sürmeyi epey seviyor. Çocuklara her sayfadaki metni okuduktan daha sonra, fotoğraflar üzerinden işaret ederek kıssayı onunla birlikte ve kendi sözlerinizle yorumlamak da ilgilerini çeken bir şey. Benim deneyimlediğim, değişken bir okuma saatindense, günün programı ortasında daima tıpkı saatte okuma ritüeli alışkanlık yaratmada daha tesirli oluyor. Natürel, çocukların anne babanın davranışlarını kopyaladıklarını da unutmamak gerek. Kitap okunan meskende büyüyen çocuğun gerçeği bu oluyor.
■ Pekala kitap seçimi nasıl yapılmalı?
Anne ve babalar, çocuklarına gerçek kitabı seçmek için evvela işin uzmanlarını (çocuk gelişim uzmanları, psikologları) dinlesinler. Lakin beraberinde çocuklarının hangi cins öykülere, kitaplara heyecan duyduğunu gözlemlemek de değerli. Sıkıldıkları kitaplarda ısrar etmenin bence yararı yok.