- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
değişen teknolojinin Getirdiği Sürat Olağan Hayatta Sabırsızlığa niye Oluyor ömrümüzü kolaylaştıran, bizi binlerce kilometre uzaktaki sevdiklerimizle buluşturan, sonsuz bir bilgi kaynağı sunan teknoloji, kimi birtakım ruh sıhhatimizi önemli biçimde etkileyebiliyor. DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzm. Kl. Psk. Esin Kırcalı, süratle gelişen teknolojinin şahıslar üzerinde yarattığı olumlu ve olumsuz tesirlerini masaya yatırıyor.
Son senelerda teknoloji, hayatımızdaki yeri doldurulamaz bir hal aldı. Birden fazla vakit hayatımızı kolaylaştıran teknoloji, kimi vakit o denli anlar oluyor ki şahısları ruhsal manada zorlayabiliyor. Hem çocuklar hem yetişkinler için hayatın kıymetli bir kısmını dolduran değişen teknolojinin tesirlerinden korunmak ve çocukları korumak ise yetişkinlere düşen bir misyon oluyor. DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzm. Kl. Psk. Esin Kırcalı, süratle gelişen teknolojinin ruh sıhhatimizi nasıl etkilediğini anlatıyor.
Bilhassa çocuklar, akıllı telefonlar ve tabletlere ağır bir ilgi gösteriyor. Ebeveynler ise vakit zaman biraz nefes almak ismine, vakit zaman ise çocuklarının ısrarlarına dayanamayıp dijital aletlerle iç içe olmalarına müsaade veriyor. Zihinsel gelişim için beyin, hayatın birinci 20-25 yılı titizlikle korunması gerektiğini belirten Uzm. Kl. Psk. Kırcalı, teknolojik aletlerle epeyce fazla vakit geçirmenin çocukların irtibat hünerlerini ve duygusal gelişimlerini etkilediğinin altını çiziyor: “Örneğin çocuklar akranlarıyla toplumsallaşırken oyun kurmayı, tartışmayı, çatışma çözmeyi, sevmeyi, hudutlarını muhafazayı ve daha birfazlaca beceriyi öğrenir. Lakin teknolojik aletlerle oynamaya dalan ve insan irtibatından uzak kalan çocuklar bu tecrübesi yaşama bahtından uzak kalırlar. Anne baba ve kardeşleriyle de daha az vakit geçiren bu çocuklar hislerini tanımayı, söz etmeyi ve bu hisle başa çıkmayı öğrenemeyebilirler. Bunun yanı sıra teknolojik aygıtların elektromanyetik dalgalarının gelişmekte olan beyni olumsuz etkilediği biroldukca çalışmayla kanıtlanmıştır.”
Toplumsal medyadaki üzerinde oynanmış vücutlar, gençlerde yeme bozukluklarına niye olabilir
Teknoloji; uykusuzluk, göz yorgunluğu, postür (duruş) bozukluğu, yetersiz fizikî aktiviteye bağlı bedensel sorunlar üzere biroldukça sorunun yanı sıra insanları bunaltan ruhsal tesirlere de niye olabiliyor. Örneğin; toplumsal medyada devamlı içeriklerle karşılaşmak zihnin bu sürate alışmasına niye olduğu için bireyler, hayatta da bu suratı yakalamaya çalışıyor, yakalayamazsa da sabırsız tavır sergiliyor. Uzm. Kl. Psk. Kırcalı, birkaç saniye süren ve çarçabuk yeri doldurulabilen fotoğraf ve görüntülerin, gerçek ömrün durağanlığına sabır duymayı zorlaştırdığına dikkat çekiyor.
Gerçek dışı hayatları izlemek ve kişinin bu hayatları kendi hayatıyla kıyaslamasının da süratle gelişen teknolojinin yarattığı öbür bir sorun olduğunu hatırlatan Uzm. Kl. Psk. Kırcalı, kelamlarını şöyleki sürdürüyor: “bir süre daha sonra kişi bu hayatların sahiden uzak bulunmasına karşın olağan olduğuna inanıldığı için kendi ömrünü da zorla bu kalıba sığdırmaya çalışabilir. Sığmadığında ise hayal kırıklığı, öfke, hüzün ve tahminen de depresyon, anksiyete üzere his durum bozukluklarıyla yüzleşmek zorunda kalır. Bilhassa değişmekte olan yeni vücutlarına alışmakta zorlanan ergen bireyler için, filtrelerle şekillendirilmiş vücutların standart kabul edilmesi birlikteinde yeme bozukluklarını getirebilir.”
Teknolojiden uzak kalamamak, uykuya geçişi zorlaştırıyor
Uyku bozuklukları ve buna bağlı olarak ortaya çıkan odaklanmada yaşanan sorunlar bir daha teknolojik aygıtların bir öteki kararı olarak yorumlanabileceğini belirten DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzm. Kl. Psk. Kırcalı, “Teknolojiden uzak kalamamak, uykuya geçişi erteliyor ve zorlaştırıyor. Düzgün alınamayan gece uykusu ise sonraki gün kendini dalgınlık, odaklanamamak, fizikî yorgunluk üzere belirtilerle gösteriyor. Âlâ bir gece uykusu için bütün elektronik aygıtları yatak odasından dışarı çıkarmak ve uzun sürse de zihni teknolojiyle yormadan uykuya dalmak gerekiyor” diyor.
değişen teknolojinin yalnızca olumsuz sonuçları bulunmuyor, insan psikolojisini olumlu da etkiliyor. Örneğin; teknoloji bağlantı için kullanışlı bir yol olduğundan şahıslar öbür kentlerde ve hatta diğer ülkelerde bile olsa dostlarıyla, ailesi ve sevdikleriyle toplumsal takviye alabilecek kadar yakınlık kurabiliyor. Konuttan çıkmakta zorlanan bireyler internet üzerinden ruhsal takviyeye ulaşabiliyor, dersleri için araştırma yapan öğrenciler on binlerce farklı kaynaktan makalelere ve kitaplara internet üzerinden erişebiliyor. Bilhassa dünya çapında bir salgın yaşadığımız ve konutlarımızda kaldığımız süreçte değişen teknolojinin hayatımızdaki yerini fazlaca daha net keşfettiğimizin altını çizen Uzm. Kl. Psk. Kırcalı, şöyleki devam ediyor: “değişen teknolojinin ve toplumsal medyanın dopamin salınımında da tesirli olduğu biliniyor. Vücudumuzda bulunan doğal bir kimyasal husus olan dopamin, şahısların his durumunu direkt etkiliyor. Ödül hissi, motivasyonu ve memnunluğu tetikleyen bir hormon olan dopamin, toplumsal medya kullanmasında da beğeni aldıkça artış sağlıyor. Anlık da olsa bir güzel oluş sağladığı için değişen teknolojinin ruhsal sıhhate faydalı sağladığı alanlar olduğunu da söyleyebiliriz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Son senelerda teknoloji, hayatımızdaki yeri doldurulamaz bir hal aldı. Birden fazla vakit hayatımızı kolaylaştıran teknoloji, kimi vakit o denli anlar oluyor ki şahısları ruhsal manada zorlayabiliyor. Hem çocuklar hem yetişkinler için hayatın kıymetli bir kısmını dolduran değişen teknolojinin tesirlerinden korunmak ve çocukları korumak ise yetişkinlere düşen bir misyon oluyor. DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzm. Kl. Psk. Esin Kırcalı, süratle gelişen teknolojinin ruh sıhhatimizi nasıl etkilediğini anlatıyor.
Bilhassa çocuklar, akıllı telefonlar ve tabletlere ağır bir ilgi gösteriyor. Ebeveynler ise vakit zaman biraz nefes almak ismine, vakit zaman ise çocuklarının ısrarlarına dayanamayıp dijital aletlerle iç içe olmalarına müsaade veriyor. Zihinsel gelişim için beyin, hayatın birinci 20-25 yılı titizlikle korunması gerektiğini belirten Uzm. Kl. Psk. Kırcalı, teknolojik aletlerle epeyce fazla vakit geçirmenin çocukların irtibat hünerlerini ve duygusal gelişimlerini etkilediğinin altını çiziyor: “Örneğin çocuklar akranlarıyla toplumsallaşırken oyun kurmayı, tartışmayı, çatışma çözmeyi, sevmeyi, hudutlarını muhafazayı ve daha birfazlaca beceriyi öğrenir. Lakin teknolojik aletlerle oynamaya dalan ve insan irtibatından uzak kalan çocuklar bu tecrübesi yaşama bahtından uzak kalırlar. Anne baba ve kardeşleriyle de daha az vakit geçiren bu çocuklar hislerini tanımayı, söz etmeyi ve bu hisle başa çıkmayı öğrenemeyebilirler. Bunun yanı sıra teknolojik aygıtların elektromanyetik dalgalarının gelişmekte olan beyni olumsuz etkilediği biroldukca çalışmayla kanıtlanmıştır.”
Toplumsal medyadaki üzerinde oynanmış vücutlar, gençlerde yeme bozukluklarına niye olabilir
Teknoloji; uykusuzluk, göz yorgunluğu, postür (duruş) bozukluğu, yetersiz fizikî aktiviteye bağlı bedensel sorunlar üzere biroldukça sorunun yanı sıra insanları bunaltan ruhsal tesirlere de niye olabiliyor. Örneğin; toplumsal medyada devamlı içeriklerle karşılaşmak zihnin bu sürate alışmasına niye olduğu için bireyler, hayatta da bu suratı yakalamaya çalışıyor, yakalayamazsa da sabırsız tavır sergiliyor. Uzm. Kl. Psk. Kırcalı, birkaç saniye süren ve çarçabuk yeri doldurulabilen fotoğraf ve görüntülerin, gerçek ömrün durağanlığına sabır duymayı zorlaştırdığına dikkat çekiyor.
Gerçek dışı hayatları izlemek ve kişinin bu hayatları kendi hayatıyla kıyaslamasının da süratle gelişen teknolojinin yarattığı öbür bir sorun olduğunu hatırlatan Uzm. Kl. Psk. Kırcalı, kelamlarını şöyleki sürdürüyor: “bir süre daha sonra kişi bu hayatların sahiden uzak bulunmasına karşın olağan olduğuna inanıldığı için kendi ömrünü da zorla bu kalıba sığdırmaya çalışabilir. Sığmadığında ise hayal kırıklığı, öfke, hüzün ve tahminen de depresyon, anksiyete üzere his durum bozukluklarıyla yüzleşmek zorunda kalır. Bilhassa değişmekte olan yeni vücutlarına alışmakta zorlanan ergen bireyler için, filtrelerle şekillendirilmiş vücutların standart kabul edilmesi birlikteinde yeme bozukluklarını getirebilir.”
Teknolojiden uzak kalamamak, uykuya geçişi zorlaştırıyor
Uyku bozuklukları ve buna bağlı olarak ortaya çıkan odaklanmada yaşanan sorunlar bir daha teknolojik aygıtların bir öteki kararı olarak yorumlanabileceğini belirten DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzm. Kl. Psk. Kırcalı, “Teknolojiden uzak kalamamak, uykuya geçişi erteliyor ve zorlaştırıyor. Düzgün alınamayan gece uykusu ise sonraki gün kendini dalgınlık, odaklanamamak, fizikî yorgunluk üzere belirtilerle gösteriyor. Âlâ bir gece uykusu için bütün elektronik aygıtları yatak odasından dışarı çıkarmak ve uzun sürse de zihni teknolojiyle yormadan uykuya dalmak gerekiyor” diyor.
değişen teknolojinin yalnızca olumsuz sonuçları bulunmuyor, insan psikolojisini olumlu da etkiliyor. Örneğin; teknoloji bağlantı için kullanışlı bir yol olduğundan şahıslar öbür kentlerde ve hatta diğer ülkelerde bile olsa dostlarıyla, ailesi ve sevdikleriyle toplumsal takviye alabilecek kadar yakınlık kurabiliyor. Konuttan çıkmakta zorlanan bireyler internet üzerinden ruhsal takviyeye ulaşabiliyor, dersleri için araştırma yapan öğrenciler on binlerce farklı kaynaktan makalelere ve kitaplara internet üzerinden erişebiliyor. Bilhassa dünya çapında bir salgın yaşadığımız ve konutlarımızda kaldığımız süreçte değişen teknolojinin hayatımızdaki yerini fazlaca daha net keşfettiğimizin altını çizen Uzm. Kl. Psk. Kırcalı, şöyleki devam ediyor: “değişen teknolojinin ve toplumsal medyanın dopamin salınımında da tesirli olduğu biliniyor. Vücudumuzda bulunan doğal bir kimyasal husus olan dopamin, şahısların his durumunu direkt etkiliyor. Ödül hissi, motivasyonu ve memnunluğu tetikleyen bir hormon olan dopamin, toplumsal medya kullanmasında da beğeni aldıkça artış sağlıyor. Anlık da olsa bir güzel oluş sağladığı için değişen teknolojinin ruhsal sıhhate faydalı sağladığı alanlar olduğunu da söyleyebiliriz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı