- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
DEÜ’nün araştırması aşının kıymetini ortaya koydu Dokuz Eylül Üniversitesi’nin (DEÜ) 548 sıhhat çalışanı üzerinde yaptığı çalışmada, iki doz CoronaVac aşısı daha sonrası, üçüncü doz BioNTech yahut CoronaVac aşısı yaptıranların yüzde 100’ünün antikor seviyelerinin arttığı tespit edildi. DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, aşı olmanın toplumsal bir bakılırsav olduğunu söz ederek, “Mutlaka aşınızı olun” daveti yaptı.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Halk Sıhhati Ana Bilim Kısmı, Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Kolu ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Kolu tarafınca mart ayında başlatılan iki doz CoronaVac, üçüncü doz BioNTech yahut CoronaVac aşısı daha sonrası antikor sonuçları çalışması, Covid-19’la uğraşta aşının kıymetini bir kere daha ortaya koydu. DEÜ’de 3 bin 538 sıhhat çalışanı içinden seçilen 548 bireyle yapılan araştırmada, iki doz CoronaVac ve üçüncü doz BioNTech yahut CoronaVac aşısı olanların yüzde 100’nün antikor seviyelerinin arttığı tespit edildi. Üçüncü doz aşısını CoronaVac olarak yaptıranlarda antikor seviyesinin 7,5 kat; BioNTech yaptıranlarda ise 106 kat arttığı açıklandı. Araştırmaya katılan DEÜ sıhhat çalışanları içinde üçüncü doz aşısını olan 293 bireyden yalnızca 1’inde hastalık geliştiği ortaya çıktı.
REKTÖR HOTAR ARAŞTIRMAYI PAYLAŞTI
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, iki yıldır dünyayı tesiri alan Covid-19 pandemisi niçiniyle DEÜ’lü bilim insanlarının fazlaca değerli çalışmalar yaptığını tabir ederek, “Küresel pandeminin başladığı birinci günlerden itibaren hastane grubumuz, Rektörlük üst idaremiz ve tüm mensuplarımızla hayli süratli aksiyon aldık. Ünitelerimizdeki iş akışını maske, aralık ve hijyen şartlarına uygun hale getirdik. Covid-19’la uğraşta kullanılan ekipmanları kendimiz ürettik, gereksinim duyan başka kamu kurumları ile de paylaştık. Covid-19 Teşhis Merkezi Laboratuvarı’nı kurduk, Covid-19 İzleme Merkezi’ni açtık. Halk Sıhhati Ana Bilim Kısmı, Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Kolu ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Kısmı tarafınca Covid-19 İzleme Merkezimizde yapılan çalışmayla üçüncü doz aşı daha sonrası oluşan tabloyu ortaya koyduk. Mart 2021’de başlayan çalışmamızın birinci kısmında iki doz CoronaVac aşısı olan 548 DEÜ’lü sıhhat çalışanının yüzde 98,7’sinde antikor geliştiği, 4 ay daha sonraki ölçümlerde yüzde 89,6’sında antikorun hala kâfi seviyede olduğu saptanmıştı. Artık ise iki doz CoronaVac aşısı daha sonrası, üçüncü doz BioNTech yahut CoronaVac aşısı olan sıhhat çalışanlarının yüzde 100’ünde antikor seviyesinin arttığı ve kâfi seviyede olduğu tespit edildi. Üçüncü doz aşısını CoronaVac yaptıranlarda antikor seviyesinin 7,5 kat; BioNTech olarak yaptıranlarda ise 106 kat arttığı ortaya çıktı. Üçüncü doz aşısını olan 293 bireyden yalnızca 1 şahısta hastalık geliştiği saptandı” diye konuştu.
DEÜ’nün elde ettiği datalara bakılırsa üç aşının kâfi olduğunun görüldüğünü lakin Aralık ayında yapacakları çalışmayla dördüncü aşıya gereksinim olup olmadığını ortaya koyacaklarını söz eden Rektör Hotar, “Bir çalışmamız daha olacak, yakın vakitte Covid-19 geçirmiş bireylerde görülen yan tesirleri, hastalık daha sonrası süreçte yaşadıklarını da sizlere paylaşacağız” sözlerini kullandı.
AŞI OLMAK HERKESİ KORUR
Ortaya koyulan bilimsel dataların değerine değinen Rektör Hotar, “Aşı, epey bilinmezliklerle gelişmiş bu hastalığa karşı bulunabilen en tesirli yol. ötürüsıyla hem kendimizi korumak birebir vakitte bir diğerine ziyan vermemek ismine gereken ehemmiyeti göstermemiz gerekiyor. Yalnızca bizim üniversitemize 70 bin öğrenci gelecek. Öğrencilerimizin aşılı olması, kendilerini, arkadaşlarını, idari işçisi, akademisyenleri riske atmamak ismine fazlaca kıymetli. Birebir biçimde, idari işçimizin, hocalarımızın aşı yaptırmış olması büyük ehemmiyet arz ediyor. Bilimsel dataların ışığında aşımızı bir biçimde yaptırmak durumundayız” dedi. Kanunen bir zorlama olmadığını lakin aşı olmamayı gerektirecek bir durumun da bulunmadığını belirten Rektör Hotar, “Kişiler kendi özgürlük alanında bu biçimde bir hakka sahip olsalar bile toplum sıhhatini ilgilendiren bu biçimde bir durumda hassasiyet gösterilmesi gerekir” açıklamasında bulundu. Üniversite bünyesinde gerekli tüm tedbirleri aldıklarını lisana getiren Rektör Hotar, aşı yaptıranların sayısının artmasıyla olağanlaşma takviminin hızlanacağını söylemiş oldu.
TÜRKİYE’DE BİRİNCİ DEFA AÇIKLANDI
DEÜ Tıp Fakültesi Halk Sıhhati Anabilim Kolu lideri Prof. Dr. Bülent Kılıç ise dünyada ve Türkiye’de birinci sefer iki doz inaktif aşıdan daha sonra bir doz mRNA aşısı olanlarla ilgili bir araştırma kararınun belirtildiğını belirterek, “Kamuoyunda şu biçimde bir algı vardı, ‘iki doz CoronaVac aşısının hiç bir tesiri yok, her insanın bir daha iki doz BioNTech aşısı olması gerekiyor’ deniyordu. Bu görüşün yanlışsız olmadığı ortaya çıktı” tabirlerini kullandı.
DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Semih Küçükkuvvetli de aşı daha sonrası ağır bakımlarda önemli bir düşüş olduğunu söz etti.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Halk Sıhhati Ana Bilim Kısmı, Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Kolu ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Kolu tarafınca mart ayında başlatılan iki doz CoronaVac, üçüncü doz BioNTech yahut CoronaVac aşısı daha sonrası antikor sonuçları çalışması, Covid-19’la uğraşta aşının kıymetini bir kere daha ortaya koydu. DEÜ’de 3 bin 538 sıhhat çalışanı içinden seçilen 548 bireyle yapılan araştırmada, iki doz CoronaVac ve üçüncü doz BioNTech yahut CoronaVac aşısı olanların yüzde 100’nün antikor seviyelerinin arttığı tespit edildi. Üçüncü doz aşısını CoronaVac olarak yaptıranlarda antikor seviyesinin 7,5 kat; BioNTech yaptıranlarda ise 106 kat arttığı açıklandı. Araştırmaya katılan DEÜ sıhhat çalışanları içinde üçüncü doz aşısını olan 293 bireyden yalnızca 1’inde hastalık geliştiği ortaya çıktı.
REKTÖR HOTAR ARAŞTIRMAYI PAYLAŞTI
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, iki yıldır dünyayı tesiri alan Covid-19 pandemisi niçiniyle DEÜ’lü bilim insanlarının fazlaca değerli çalışmalar yaptığını tabir ederek, “Küresel pandeminin başladığı birinci günlerden itibaren hastane grubumuz, Rektörlük üst idaremiz ve tüm mensuplarımızla hayli süratli aksiyon aldık. Ünitelerimizdeki iş akışını maske, aralık ve hijyen şartlarına uygun hale getirdik. Covid-19’la uğraşta kullanılan ekipmanları kendimiz ürettik, gereksinim duyan başka kamu kurumları ile de paylaştık. Covid-19 Teşhis Merkezi Laboratuvarı’nı kurduk, Covid-19 İzleme Merkezi’ni açtık. Halk Sıhhati Ana Bilim Kısmı, Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Kolu ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Kısmı tarafınca Covid-19 İzleme Merkezimizde yapılan çalışmayla üçüncü doz aşı daha sonrası oluşan tabloyu ortaya koyduk. Mart 2021’de başlayan çalışmamızın birinci kısmında iki doz CoronaVac aşısı olan 548 DEÜ’lü sıhhat çalışanının yüzde 98,7’sinde antikor geliştiği, 4 ay daha sonraki ölçümlerde yüzde 89,6’sında antikorun hala kâfi seviyede olduğu saptanmıştı. Artık ise iki doz CoronaVac aşısı daha sonrası, üçüncü doz BioNTech yahut CoronaVac aşısı olan sıhhat çalışanlarının yüzde 100’ünde antikor seviyesinin arttığı ve kâfi seviyede olduğu tespit edildi. Üçüncü doz aşısını CoronaVac yaptıranlarda antikor seviyesinin 7,5 kat; BioNTech olarak yaptıranlarda ise 106 kat arttığı ortaya çıktı. Üçüncü doz aşısını olan 293 bireyden yalnızca 1 şahısta hastalık geliştiği saptandı” diye konuştu.
DEÜ’nün elde ettiği datalara bakılırsa üç aşının kâfi olduğunun görüldüğünü lakin Aralık ayında yapacakları çalışmayla dördüncü aşıya gereksinim olup olmadığını ortaya koyacaklarını söz eden Rektör Hotar, “Bir çalışmamız daha olacak, yakın vakitte Covid-19 geçirmiş bireylerde görülen yan tesirleri, hastalık daha sonrası süreçte yaşadıklarını da sizlere paylaşacağız” sözlerini kullandı.
AŞI OLMAK HERKESİ KORUR
Ortaya koyulan bilimsel dataların değerine değinen Rektör Hotar, “Aşı, epey bilinmezliklerle gelişmiş bu hastalığa karşı bulunabilen en tesirli yol. ötürüsıyla hem kendimizi korumak birebir vakitte bir diğerine ziyan vermemek ismine gereken ehemmiyeti göstermemiz gerekiyor. Yalnızca bizim üniversitemize 70 bin öğrenci gelecek. Öğrencilerimizin aşılı olması, kendilerini, arkadaşlarını, idari işçisi, akademisyenleri riske atmamak ismine fazlaca kıymetli. Birebir biçimde, idari işçimizin, hocalarımızın aşı yaptırmış olması büyük ehemmiyet arz ediyor. Bilimsel dataların ışığında aşımızı bir biçimde yaptırmak durumundayız” dedi. Kanunen bir zorlama olmadığını lakin aşı olmamayı gerektirecek bir durumun da bulunmadığını belirten Rektör Hotar, “Kişiler kendi özgürlük alanında bu biçimde bir hakka sahip olsalar bile toplum sıhhatini ilgilendiren bu biçimde bir durumda hassasiyet gösterilmesi gerekir” açıklamasında bulundu. Üniversite bünyesinde gerekli tüm tedbirleri aldıklarını lisana getiren Rektör Hotar, aşı yaptıranların sayısının artmasıyla olağanlaşma takviminin hızlanacağını söylemiş oldu.
TÜRKİYE’DE BİRİNCİ DEFA AÇIKLANDI
DEÜ Tıp Fakültesi Halk Sıhhati Anabilim Kolu lideri Prof. Dr. Bülent Kılıç ise dünyada ve Türkiye’de birinci sefer iki doz inaktif aşıdan daha sonra bir doz mRNA aşısı olanlarla ilgili bir araştırma kararınun belirtildiğını belirterek, “Kamuoyunda şu biçimde bir algı vardı, ‘iki doz CoronaVac aşısının hiç bir tesiri yok, her insanın bir daha iki doz BioNTech aşısı olması gerekiyor’ deniyordu. Bu görüşün yanlışsız olmadığı ortaya çıktı” tabirlerini kullandı.
DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Semih Küçükkuvvetli de aşı daha sonrası ağır bakımlarda önemli bir düşüş olduğunu söz etti.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı