- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Dikkat: Pankreas kanseri belirtileri diğer şikayetlerle karışabiliyor Çoklukla belirti vermeyerek sinsice ilerleyen pankreas kanseri, lakin ileri evrelerinde sırt ağrısı, karında şişkinlik yahut sarılık üzere şikâyetlerle kendini belirli edebiliyor. Genel Cerrahi Ana Bilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güralp Onur Ceyhan, pankreas kanserine bağlı birtakım şikâyetlerin başka sindirim sistemi hastalıklarıyla, sırta vuran ağrının ise bel sorunlarıyla karışabildiğini söylemiş oldu. Bu niçinle tümörün süratli yayıldığını ve hastalığın ileri evrede tespit edildiğini anlatan Prof. Dr. Ceyhan, “Tanı konulan hastaların yarısında pankreas kanserinin öbür organlara metastaz yaptığını (sıçradığını) görüyoruz. Dünyada kanser vefatlarında dördüncü sırada yer alan ve görülme sıklığı giderek artan pankreas kanserine, günlük yaşantımızda yaptığımız kimi yanlışlar da yer hazırlayabiliyor. Sağlıklı bir hayat üslubu, pankreas kanseri riskini azaltmada kıymetli rol oynuyor” dedi.
Pankreas kanseri riskini artıran beş etken ve teklifler şu biçimde:
– Obezite (Şişmanlık): Geniş kitleler üzerinde yapılan çalışmalarda beden kitle indeksi (VKİ) 30 ve üzeri olan bireylerde pankreas kanseri riskinin arttığı gösterilmiştir. Çok kilolu olunmasa da bel etrafı yağ dokusu artmış şahıslarda de bu riskin benzeri biçimde arttığı bilinmektedir. Çok kilodan sakınılması, sağlıklı beslenmeye dikkat edilmesi, günlük hayatta hareketsizliğin önüne geçilerek faal hayat şeklinin benimsenmesi ve obezite hastalarının tedavisi toplum sıhhati açısından da değer taşıyor.
– Diyabet (Şeker hastalığı): Diyabet, hem pankreas kanseri risk faktörlerinden tıpkı vakitte hastalığın neticelerindan biridir. Uzun müddetli diyabet pankreas kanseri riskini 1.5-2.5 kat ortası artırmaktadır. Lakin 15-20 yıl denetimli diyabeti olan hasta kümelerinde pankreas kanserinde artış saptamayan bildiriler de bulunmaktadır. İleri yaşta yeni teşhis konulmuş diyabet, pankreas kanseri habercisi olabilir. Bu küme hastalarda kan şekeri pahaları kanser tedavisi daha sonrası çoğunlukla düzelmektedir.
– Sigara ve alkol: Sigara kullanması, pankreas kanseri için bilinen en değerli risk faktörlerindendir. Sigara kullanması ile hastalık riski yaklaşık iki kat artmakta. Sigaranın bırakılması ile bu risk sigara içmeyen şahıslara göre azalarak 1.2 kata kadar düşmektedir.
– Genetik yatkınlık: Hem misal çevresel faktörler hem tıpkı genetik havuz paylaşıldığı için kimi ailelerde pankreas kanseri kümeleşmesi görülür. Genetik araştırma konusundaki tüm ilerlemelere karşın çabucak hemen ailevi pankreas kanseri konusu net açıklanabilmiş değildir. Tüm pankreas kanserlerinin yaklaşık yüzde 4-5’lik kısmını oluşturan bu kümede belirlenecek genetik belirteçler ile gelecekte bu ailelerde tarama yapmak mümkün olacaktır.
– Beslenme: Acıbadem Üniversitesi Genel Cerrahi Ana Bilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güralp Onur Ceyhan, “Bilimsel kimi çalışmalar; işlenmiş et, doymuş yağ asitleri ve şekerli içeceklerden güçlü Batı tipi beslenmenin pankreas kanseri riskini artırdığını göstermektedir. Batı tipi beslenmenin obeziteye niye olurak pankreas kanseri riskini etkilediği de öne sürülmektedir. Her biçimde sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kollayıcı olduğu akılda tutulmalıdır” diyor.
TEDAVİDE YENİ GELİŞMELER UMUT VERİYOR!
Pankreas kanserinin tedavisinin hastanın genel durumuna, hastalığın evresine ve kanserin yerleşimine bakılırsa belirlendiğini belirten genel cerrahi uzmanı Prof. Dr. Mert Erkan şu biçimde konuştu:
“Esas maksat; kanseri büsbütün yok etmek, mümkün değilse denetim altında tutmaktır. Bilhassa son senelerda kemoterapi muvaffakiyetinin artması, cerrahi olarak pankreas tümörlerinin çıkarılma oranını da artırıyor. Daha evvelinde cerrahi bahtının mümkün olmadığı, pankreas etrafı ana damarsal yapıların tümörden etkilendiği bir küme hastada evvel kemoterapi uygulanıyor ve kemoterapinin cevap verdiği hastalarda ise cerrahi uygulanabiliyor. Emsal biçimde gerek ameliyat öncesi gerek ameliyat daha sonrası devirde, farklı kemoterapi ya da radyoterapi protokolleri ile uygun hastalarda fazlaca daha uzun sağkalım sonuçları elde ediliyor.”
Pankreas kanseri riskini artıran beş etken ve teklifler şu biçimde:
– Obezite (Şişmanlık): Geniş kitleler üzerinde yapılan çalışmalarda beden kitle indeksi (VKİ) 30 ve üzeri olan bireylerde pankreas kanseri riskinin arttığı gösterilmiştir. Çok kilolu olunmasa da bel etrafı yağ dokusu artmış şahıslarda de bu riskin benzeri biçimde arttığı bilinmektedir. Çok kilodan sakınılması, sağlıklı beslenmeye dikkat edilmesi, günlük hayatta hareketsizliğin önüne geçilerek faal hayat şeklinin benimsenmesi ve obezite hastalarının tedavisi toplum sıhhati açısından da değer taşıyor.
– Diyabet (Şeker hastalığı): Diyabet, hem pankreas kanseri risk faktörlerinden tıpkı vakitte hastalığın neticelerindan biridir. Uzun müddetli diyabet pankreas kanseri riskini 1.5-2.5 kat ortası artırmaktadır. Lakin 15-20 yıl denetimli diyabeti olan hasta kümelerinde pankreas kanserinde artış saptamayan bildiriler de bulunmaktadır. İleri yaşta yeni teşhis konulmuş diyabet, pankreas kanseri habercisi olabilir. Bu küme hastalarda kan şekeri pahaları kanser tedavisi daha sonrası çoğunlukla düzelmektedir.
– Sigara ve alkol: Sigara kullanması, pankreas kanseri için bilinen en değerli risk faktörlerindendir. Sigara kullanması ile hastalık riski yaklaşık iki kat artmakta. Sigaranın bırakılması ile bu risk sigara içmeyen şahıslara göre azalarak 1.2 kata kadar düşmektedir.
– Genetik yatkınlık: Hem misal çevresel faktörler hem tıpkı genetik havuz paylaşıldığı için kimi ailelerde pankreas kanseri kümeleşmesi görülür. Genetik araştırma konusundaki tüm ilerlemelere karşın çabucak hemen ailevi pankreas kanseri konusu net açıklanabilmiş değildir. Tüm pankreas kanserlerinin yaklaşık yüzde 4-5’lik kısmını oluşturan bu kümede belirlenecek genetik belirteçler ile gelecekte bu ailelerde tarama yapmak mümkün olacaktır.
– Beslenme: Acıbadem Üniversitesi Genel Cerrahi Ana Bilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güralp Onur Ceyhan, “Bilimsel kimi çalışmalar; işlenmiş et, doymuş yağ asitleri ve şekerli içeceklerden güçlü Batı tipi beslenmenin pankreas kanseri riskini artırdığını göstermektedir. Batı tipi beslenmenin obeziteye niye olurak pankreas kanseri riskini etkilediği de öne sürülmektedir. Her biçimde sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kollayıcı olduğu akılda tutulmalıdır” diyor.
TEDAVİDE YENİ GELİŞMELER UMUT VERİYOR!
Pankreas kanserinin tedavisinin hastanın genel durumuna, hastalığın evresine ve kanserin yerleşimine bakılırsa belirlendiğini belirten genel cerrahi uzmanı Prof. Dr. Mert Erkan şu biçimde konuştu:
“Esas maksat; kanseri büsbütün yok etmek, mümkün değilse denetim altında tutmaktır. Bilhassa son senelerda kemoterapi muvaffakiyetinin artması, cerrahi olarak pankreas tümörlerinin çıkarılma oranını da artırıyor. Daha evvelinde cerrahi bahtının mümkün olmadığı, pankreas etrafı ana damarsal yapıların tümörden etkilendiği bir küme hastada evvel kemoterapi uygulanıyor ve kemoterapinin cevap verdiği hastalarda ise cerrahi uygulanabiliyor. Emsal biçimde gerek ameliyat öncesi gerek ameliyat daha sonrası devirde, farklı kemoterapi ya da radyoterapi protokolleri ile uygun hastalarda fazlaca daha uzun sağkalım sonuçları elde ediliyor.”