Barcali
Active member
- Katılım
- 14 Şub 2021
- Mesajlar
- 1,145
- Puanları
- 38
Facebook’u ifşa eden eski çalışanı Frances Haugen: Şirketin önceliği kâr etmek, nefret telaffuzuyla ve palavra haberle uğraş değil Facebook’un binlerce iç yazışmasını ve evraksini basına sızdıran eski çalışanı, kimliğini açıkladı.
Facebook’un yanlış bilgiler ünitesinin eski çalışanlarından 37 yaşındaki Frances Haugen, Pazar günü Amerikan CBS televizyonunda evrakları kendisinin sızdırdığını söylemiş oldu ve şirkete yönelik suçlamaları bu defa şahsen lisana getirdi.
Frances Haugen, Facebook’un önceliğinin, “nefret telaffuzuyla ve palavra haberle çaba değil, kâr etmek olduğunu söylemiş oldu.
Haugen, Amerikan Wall Street Journal gazetesine sızdırdığı dokümanların, Facebook’un “büyümeyi güvenliğe tercih ettiğini” kanıtladığını belirtti.
Sızdırılan dokümanlardan kimileri Facebook’un, ünlü ve epeyce takipçili bir kısım kullanıcıya, içerik denetimi bakımından öbür kullanıcılardan farklı ve ayrıcalıklı davrandığını ortaya koyuyor.
Facebook tarafınca yapılan açıklamada ise bu evrakların aldatıcı bir izlenim verdiği ve şirketin olumlu faaliyetlerinin üzerini örttüğü vurgulandı.
Ünlülere farklı muamele
CBS’in 60 Dakika isimli programına çıkan Haugen, bu yılın başlarında, artık dayanamayacağını hissederek Facebook’tan ayrıldığını anlattı. Haugen, şirketten ayrılmadan evvel epeyce sayıda iç yazışma ve belgeyi de kopyalamıştı.
Wall Street Journal gazetesi sızdırılan dokümanları son üç haftadır, biri kısmı Facebook Belgesi ismi altında kıymetlendirerek yayınlıyor.
Yayımlananlar içinde ünlüler, siyasetçiler ve tanınmış Facebook kullanıcılarına şirket tarafınca farklı muamele edildiğini, bu cins hesaplara öbür kullanıcılardan farklı denetim siyaseti uygulandığını ya da hiçbir denetim uygulanmadığını gösteren dokümanlar de var.
Ayrıyeten sızdırılan birtakım evraklar de Facebook’un bir küme hissedarı tarafınca açılan karmaşık bir dava ile yüzyüze olduğunu da gösteriyor.
Bu kümenin argümanları içinde, Facebook’un, ABD Federal Ticaret Komitesi’ne Cambridge Analytica data skandalı niçiniyle yaptığı 5 milyar dolarlık ödemenin ölçüsünün, kurucusu ve CEO’su Mark Zuckerberg’i şahsî sorumluluktan korumak için bu kadar yüksek tutulduğu da var.
Getty Images
Instagram ile ilgili argümanlar
Lakin bu evrakta Amerikalı siyasetçileri asıl kaygılandıran kısım Instagram ile ilgili argümanlar.
Bu platformunun da sahibi olan Facebook’un yaptırdığı bir iç araştırma, Instagram’ın, 20 yaşın altındaki gençlerin akıl sıhhatini etkilediğini ortaya koydu. Ama şirket bu platformun pek hayli genç için “toksik bir yer” haline geldiğini gösteren bu bulguları kamuoyuyla paylaşmadı.
Wall Street Journal tarafınca kullanılan tablolara bakılırsa araştırmaya katılan 20 yaş altı bayanların yüzde 32’si, Instagram’ın kendi vücutlarıyla ilgili daha makûs hissetmelerine sebep olduğunu söylüyor.
Eski Facebook çalışanı Frances Haugen Salı günü ABD Senatosu’nda yapılacak olan “İnternette Çocukların Korunması” temalı oturuma şahit olarak katılacak ve şirketin Instagram’ın genç kullanıcıların zihin sıhhati üstündeki tesirleri konusu araştırmasıyla ilgili bilgi verecek.
Geçen hafta da Facebook’un bir yöneticisi ABD Senatosu’nda tanıklık yapmış ve sızdırılan dokümanların, platformun gençlere olumlu tesirlerinden kelam etmediğini, bu bakımdan aldatıcı olduğunu söylemişti.
Getty Images
Kamuoyunun çıkarı mı, Facebook’un çıkarı mı?
Eski Facebook çalışanı Haugen’in şirketle ilgili tanıklığının ise hayli daha sert olması bekleniyor.
Frances Haugen CBS’e verdiği mülakatta, “Kamu için âlâ olan ile Facebook için düzgün olan içinde çıkar çatışması yaşanıyordu. Facebook tekraren, örneğin daha fazla para kazanmak üzere, kendi çıkarlarını öncelemeyi tercih etti” dedi.
Haugen geçen Ocak ayında ABD Kongresi önünde ve ortasında yaşanan şiddet olaylarından da bahsetti ve Facebook’un olaylar sırasında şiddeti körüklemeye katkıda bulunduğunu öne sürdü.
Haugen, Facebook’un geçen yıl Kasım ayındaki ABD seçimleri sırasında yanlış bilgi konusundaki denetimlerini artırdığını fakat bunu yalnızca süreksiz bir müddetyle yaptığını da ekledi:
“Seçimler biter bitmez, eskiye dönüldü, denetim düzenekleri büyümenin güvenliğe nazaran öncelikli olduğu eski haline getirildi ve bu nitekim de demokrasiye ihanet hissi veriyor.”
Hususla ilgili olarak CNN televizyonunda soruları yanıtlayan Facebook’un Global Münasebetler Kısmı Müdür Yardımcısı Nick Clegg ise Ocak ayındaki şiddet olaylarından şirketi sorumlu tutmanın gülünç olduğunu söylemiş oldu.
hem de eski İngiltere Başbakan Yardımcısı olan Clegg, “Bu, insanlara Amerika Birleşik Devletleri’nde siyasi kutuplaşma yaşanan hususları, teknolojik, teknik niçinlerle izah etmek üzere aldatıcı bir rahatlama sağlıyor” diye konuştu.
Facebook’un yanlış bilgiler ünitesinin eski çalışanlarından 37 yaşındaki Frances Haugen, Pazar günü Amerikan CBS televizyonunda evrakları kendisinin sızdırdığını söylemiş oldu ve şirkete yönelik suçlamaları bu defa şahsen lisana getirdi.
Frances Haugen, Facebook’un önceliğinin, “nefret telaffuzuyla ve palavra haberle çaba değil, kâr etmek olduğunu söylemiş oldu.
Haugen, Amerikan Wall Street Journal gazetesine sızdırdığı dokümanların, Facebook’un “büyümeyi güvenliğe tercih ettiğini” kanıtladığını belirtti.
Sızdırılan dokümanlardan kimileri Facebook’un, ünlü ve epeyce takipçili bir kısım kullanıcıya, içerik denetimi bakımından öbür kullanıcılardan farklı ve ayrıcalıklı davrandığını ortaya koyuyor.
Facebook tarafınca yapılan açıklamada ise bu evrakların aldatıcı bir izlenim verdiği ve şirketin olumlu faaliyetlerinin üzerini örttüğü vurgulandı.
Ünlülere farklı muamele
CBS’in 60 Dakika isimli programına çıkan Haugen, bu yılın başlarında, artık dayanamayacağını hissederek Facebook’tan ayrıldığını anlattı. Haugen, şirketten ayrılmadan evvel epeyce sayıda iç yazışma ve belgeyi de kopyalamıştı.
Wall Street Journal gazetesi sızdırılan dokümanları son üç haftadır, biri kısmı Facebook Belgesi ismi altında kıymetlendirerek yayınlıyor.
Yayımlananlar içinde ünlüler, siyasetçiler ve tanınmış Facebook kullanıcılarına şirket tarafınca farklı muamele edildiğini, bu cins hesaplara öbür kullanıcılardan farklı denetim siyaseti uygulandığını ya da hiçbir denetim uygulanmadığını gösteren dokümanlar de var.
Ayrıyeten sızdırılan birtakım evraklar de Facebook’un bir küme hissedarı tarafınca açılan karmaşık bir dava ile yüzyüze olduğunu da gösteriyor.
Bu kümenin argümanları içinde, Facebook’un, ABD Federal Ticaret Komitesi’ne Cambridge Analytica data skandalı niçiniyle yaptığı 5 milyar dolarlık ödemenin ölçüsünün, kurucusu ve CEO’su Mark Zuckerberg’i şahsî sorumluluktan korumak için bu kadar yüksek tutulduğu da var.
Getty Images
Instagram ile ilgili argümanlar
Lakin bu evrakta Amerikalı siyasetçileri asıl kaygılandıran kısım Instagram ile ilgili argümanlar.
Bu platformunun da sahibi olan Facebook’un yaptırdığı bir iç araştırma, Instagram’ın, 20 yaşın altındaki gençlerin akıl sıhhatini etkilediğini ortaya koydu. Ama şirket bu platformun pek hayli genç için “toksik bir yer” haline geldiğini gösteren bu bulguları kamuoyuyla paylaşmadı.
Wall Street Journal tarafınca kullanılan tablolara bakılırsa araştırmaya katılan 20 yaş altı bayanların yüzde 32’si, Instagram’ın kendi vücutlarıyla ilgili daha makûs hissetmelerine sebep olduğunu söylüyor.
Eski Facebook çalışanı Frances Haugen Salı günü ABD Senatosu’nda yapılacak olan “İnternette Çocukların Korunması” temalı oturuma şahit olarak katılacak ve şirketin Instagram’ın genç kullanıcıların zihin sıhhati üstündeki tesirleri konusu araştırmasıyla ilgili bilgi verecek.
Geçen hafta da Facebook’un bir yöneticisi ABD Senatosu’nda tanıklık yapmış ve sızdırılan dokümanların, platformun gençlere olumlu tesirlerinden kelam etmediğini, bu bakımdan aldatıcı olduğunu söylemişti.
Getty Images
Kamuoyunun çıkarı mı, Facebook’un çıkarı mı?
Eski Facebook çalışanı Haugen’in şirketle ilgili tanıklığının ise hayli daha sert olması bekleniyor.
Frances Haugen CBS’e verdiği mülakatta, “Kamu için âlâ olan ile Facebook için düzgün olan içinde çıkar çatışması yaşanıyordu. Facebook tekraren, örneğin daha fazla para kazanmak üzere, kendi çıkarlarını öncelemeyi tercih etti” dedi.
Haugen geçen Ocak ayında ABD Kongresi önünde ve ortasında yaşanan şiddet olaylarından da bahsetti ve Facebook’un olaylar sırasında şiddeti körüklemeye katkıda bulunduğunu öne sürdü.
Haugen, Facebook’un geçen yıl Kasım ayındaki ABD seçimleri sırasında yanlış bilgi konusundaki denetimlerini artırdığını fakat bunu yalnızca süreksiz bir müddetyle yaptığını da ekledi:
“Seçimler biter bitmez, eskiye dönüldü, denetim düzenekleri büyümenin güvenliğe nazaran öncelikli olduğu eski haline getirildi ve bu nitekim de demokrasiye ihanet hissi veriyor.”
Hususla ilgili olarak CNN televizyonunda soruları yanıtlayan Facebook’un Global Münasebetler Kısmı Müdür Yardımcısı Nick Clegg ise Ocak ayındaki şiddet olaylarından şirketi sorumlu tutmanın gülünç olduğunu söylemiş oldu.
hem de eski İngiltere Başbakan Yardımcısı olan Clegg, “Bu, insanlara Amerika Birleşik Devletleri’nde siyasi kutuplaşma yaşanan hususları, teknolojik, teknik niçinlerle izah etmek üzere aldatıcı bir rahatlama sağlıyor” diye konuştu.