Fetullah Gülen’in yeğeni Selahaddin Gülen itirafçı oldu ‘Osman’ kod isimli Selahaddin Gülen’in sözünde FETÖ elebaşı Fetullah Gülen öz amcası olduğunu, doğduğu günden itibaren örgütün ortasında olduğunu söylemiş olduği açıklandı.
İtirafçı olarak tabir veren Selahaddin Gülen, örgütle ilgili onlarca mahrem imamın ismini, örgütteki vazifesini ve hareketlerini tüm detaylarıyla anlattı.
Örgüt mahrem yapılanmasının şemasını çizdiren Selahaddin Gülen, örgütün aile toplantılarına katıldığını, Gülen ailesinden sorumlu imam N.Y.’nin aile kampları organize ettiğini, bu toplantılarda örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in kelamlarının aktarılarak sohbet yapıldığını anlattı. Selahaddin Gülen, bu toplantıların örgüte eleman kazandırmak için düzenlendiğini söylemiş oldu.
Üniversite senelerında örgüte eleman sağlanması ve üniversite öğrencilerin örgüte kazandırılması için öğrencilerin örgüte ilişkin konutlara yönlendirilmesi için sınıf arkadaşlarını yahut alt sınıftakileri konuta yemeğe çağırdığını, çabucak sonrasında sohbet yapıldığını söylemiş oldu.
Mahrem yapılanmanın askeri öğrencilerle irtibatı ankesörlü çizgiler aracılığıyla yaptığını söyleyen Gülen, ondan sonrasında bu öğrencilerle evvelde belirlenen meskenlerde görüşüldüğünü, kitap okuyup namaz kılındığını anlattı. Mahrem yapılanma ortasındayken örgütün düzenlediği Irak seyahatine katıldığını, Irak’ın kuzeyinde bulunan örgüte ilişkin okulların gezildiğini söylemiş oldu.
“AYNI GÜN ENES KANTER DE ORADAYDI”
2014 yılında üniversiteden mezun olduktan daha sonra Amerika’ya amcası Fetullah Gülen’i ziyarete gittiğini anlatan Gülen, “Burada yaklaşık 1 ay kadar kaldım. bu vakitte hatırladığım Selam-2 sineması için amcam Fetullah Gülen’in yanına sinemanın imalcisi ve direktörü H.Ö. ve H.A. gelmişti. Sinema hakkında amcam Fetullah Gülen’e nasıl olduğunu sormuşlardı. Amcam da sinemanın hoş olduğunu ve güzel olmasını söylemiş oldu. Birebir gün Enes Kanter de oradaydı. Ben amcam ile özel bir görüşmem olmadı. Çoklukla cuma ve pazar günleri Bamteli programı için sohbet yapardı. Ben bir ay kadar kaldıktan daha sonra Türkiye’ye geldim” dedi.
2015 yılı Kasım ayında Amerika’ya gittiğini ‘green kart’ alıp Amerikan vatandaşlığı almak istediğini söyleyen Gülen’in, “Bu süreçte amcam Fetullah Gülen’in yanına birtakım kimi gidip geliyordum. bu vakitte bir gittiğimde Hakan Şükür, Ekrem Dumanlı, Abdulhamit Bilici, Metin Yıkar, Ahmet Kirmiç isimli şahısları amcam Fetullah Gülen’in yanında görmüştüm” tabirini kullandığı kaydedildi.
“15 TEMMUZ daha sonraSI ÖRGÜT KARARLAR ALDI, AMCAMIN YANINA DIŞARIDAN KİMSE ALINMADI”
2016 Temmuz ayında darbe teşebbüsü daha sonrasında Pensilvanya’da örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in yanına kimsenin alınmadığını anlatan Selahaddin Gülen’in şunları söylemiş olduği kaydedildi:
* Amcamın yanına dışarıdan hiç bir ziyaretçi alınmadı. bu vakitte yalnızca mollalar, istişare heyeti ve Alp Aslandoğan vardı. 2016 Eylül ayına kadar kimse giremedi.
* sonrasındasında gittiğimizde 15 Temmuz ile alakalı olarak verilen kararlar; örgüt içerisinde gelen tüm konuklara Adil Öksüz’ün Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile anlaştığını bize tuzak kurulduğunu, bu darbe teşebbüsü ile alakalarının olmadığını söylüyorlardı.
* Ayrıyeten cemaatin tabanına kadar bu bilginin bu türlü lanse edilmesi istenildi. Güvenlik değerleri en üst düzeye çıkartılarak kampın etrafına özel güvenlikler tutuldu.
* Kamp içerisinde gece görüşlü ve sensörlü kameralar ile donatıldı. 2016 Kasım ayında amcam Fetullah Gülen’in bir sohbeti öncesinde koridorda beklerken gelen konuktan ismini bilmediğim bir şahıs, Ali U.’nun yanına gelererek ‘Benim Türkiye’de bir yakınım var, bunun durumunu öğrenmemiz gerekiyor, UYAP yahut pasaportunda bir sorun olup olmadığını bilmemiz gerekiyor, zira bu kişiyi buraya getirmek istiyoruz’ formunda bir istekte bulundu.
* Ali U. ‘hemen halledelim’ diyerek Abdullah Beyefendi diye hitap ettiği ismini Zeki olarak bildiğim şahsı yanına çağırdı. Burada kendisine bu ayrıntıları verdikten daha sonra Abdullah amcamın katında bulunan odasına gitti.
* bir mühlet daha sonra geri geldi ve bu şahıs hakkındaki durumu anlatmıştı. Buradaki Abdullah Z., Türkiye ile ilişkiyi sağlayan, oradaki örgüt mensuplarının tüzel durumlarını öğrenen kişiydi.
* Bu şahıs her gün Türkiye’de örgüte yapılan operasyonları ve hukuksal gelişmeleri rapor haline getirip heyete sunan kişi olduğunu öğrenmiştim. DHA
İtirafçı olarak tabir veren Selahaddin Gülen, örgütle ilgili onlarca mahrem imamın ismini, örgütteki vazifesini ve hareketlerini tüm detaylarıyla anlattı.
Örgüt mahrem yapılanmasının şemasını çizdiren Selahaddin Gülen, örgütün aile toplantılarına katıldığını, Gülen ailesinden sorumlu imam N.Y.’nin aile kampları organize ettiğini, bu toplantılarda örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in kelamlarının aktarılarak sohbet yapıldığını anlattı. Selahaddin Gülen, bu toplantıların örgüte eleman kazandırmak için düzenlendiğini söylemiş oldu.
Üniversite senelerında örgüte eleman sağlanması ve üniversite öğrencilerin örgüte kazandırılması için öğrencilerin örgüte ilişkin konutlara yönlendirilmesi için sınıf arkadaşlarını yahut alt sınıftakileri konuta yemeğe çağırdığını, çabucak sonrasında sohbet yapıldığını söylemiş oldu.
Mahrem yapılanmanın askeri öğrencilerle irtibatı ankesörlü çizgiler aracılığıyla yaptığını söyleyen Gülen, ondan sonrasında bu öğrencilerle evvelde belirlenen meskenlerde görüşüldüğünü, kitap okuyup namaz kılındığını anlattı. Mahrem yapılanma ortasındayken örgütün düzenlediği Irak seyahatine katıldığını, Irak’ın kuzeyinde bulunan örgüte ilişkin okulların gezildiğini söylemiş oldu.
“AYNI GÜN ENES KANTER DE ORADAYDI”
2014 yılında üniversiteden mezun olduktan daha sonra Amerika’ya amcası Fetullah Gülen’i ziyarete gittiğini anlatan Gülen, “Burada yaklaşık 1 ay kadar kaldım. bu vakitte hatırladığım Selam-2 sineması için amcam Fetullah Gülen’in yanına sinemanın imalcisi ve direktörü H.Ö. ve H.A. gelmişti. Sinema hakkında amcam Fetullah Gülen’e nasıl olduğunu sormuşlardı. Amcam da sinemanın hoş olduğunu ve güzel olmasını söylemiş oldu. Birebir gün Enes Kanter de oradaydı. Ben amcam ile özel bir görüşmem olmadı. Çoklukla cuma ve pazar günleri Bamteli programı için sohbet yapardı. Ben bir ay kadar kaldıktan daha sonra Türkiye’ye geldim” dedi.
2015 yılı Kasım ayında Amerika’ya gittiğini ‘green kart’ alıp Amerikan vatandaşlığı almak istediğini söyleyen Gülen’in, “Bu süreçte amcam Fetullah Gülen’in yanına birtakım kimi gidip geliyordum. bu vakitte bir gittiğimde Hakan Şükür, Ekrem Dumanlı, Abdulhamit Bilici, Metin Yıkar, Ahmet Kirmiç isimli şahısları amcam Fetullah Gülen’in yanında görmüştüm” tabirini kullandığı kaydedildi.
“15 TEMMUZ daha sonraSI ÖRGÜT KARARLAR ALDI, AMCAMIN YANINA DIŞARIDAN KİMSE ALINMADI”
2016 Temmuz ayında darbe teşebbüsü daha sonrasında Pensilvanya’da örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in yanına kimsenin alınmadığını anlatan Selahaddin Gülen’in şunları söylemiş olduği kaydedildi:
* Amcamın yanına dışarıdan hiç bir ziyaretçi alınmadı. bu vakitte yalnızca mollalar, istişare heyeti ve Alp Aslandoğan vardı. 2016 Eylül ayına kadar kimse giremedi.
* sonrasındasında gittiğimizde 15 Temmuz ile alakalı olarak verilen kararlar; örgüt içerisinde gelen tüm konuklara Adil Öksüz’ün Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile anlaştığını bize tuzak kurulduğunu, bu darbe teşebbüsü ile alakalarının olmadığını söylüyorlardı.
* Ayrıyeten cemaatin tabanına kadar bu bilginin bu türlü lanse edilmesi istenildi. Güvenlik değerleri en üst düzeye çıkartılarak kampın etrafına özel güvenlikler tutuldu.
* Kamp içerisinde gece görüşlü ve sensörlü kameralar ile donatıldı. 2016 Kasım ayında amcam Fetullah Gülen’in bir sohbeti öncesinde koridorda beklerken gelen konuktan ismini bilmediğim bir şahıs, Ali U.’nun yanına gelererek ‘Benim Türkiye’de bir yakınım var, bunun durumunu öğrenmemiz gerekiyor, UYAP yahut pasaportunda bir sorun olup olmadığını bilmemiz gerekiyor, zira bu kişiyi buraya getirmek istiyoruz’ formunda bir istekte bulundu.
* Ali U. ‘hemen halledelim’ diyerek Abdullah Beyefendi diye hitap ettiği ismini Zeki olarak bildiğim şahsı yanına çağırdı. Burada kendisine bu ayrıntıları verdikten daha sonra Abdullah amcamın katında bulunan odasına gitti.
* bir mühlet daha sonra geri geldi ve bu şahıs hakkındaki durumu anlatmıştı. Buradaki Abdullah Z., Türkiye ile ilişkiyi sağlayan, oradaki örgüt mensuplarının tüzel durumlarını öğrenen kişiydi.
* Bu şahıs her gün Türkiye’de örgüte yapılan operasyonları ve hukuksal gelişmeleri rapor haline getirip heyete sunan kişi olduğunu öğrenmiştim. DHA