Barcali
Active member
- Katılım
- 14 Şub 2021
- Mesajlar
- 1,145
- Puanları
- 38
GENEL BAŞKAN GEYLAN; “MEMUR, MEMUR-SEN İLE KAYBETMEYE DEVAM EDİYOR.”
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, sözde yetkili sendikanın enflasyon farkını “BAŞARI” gibi sunmasını eleştirerek, memur zamları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye Kamu-Sen’in yetkili olduğu dönemde, seyyanen ve ilave artışların yanı sıra, gerçekleşen enflasyon yüksek çıkarsa onun üzerine +2 PUAN REFAH PAYI alındığını hatırlatan Genel Başkan Geylan, sözde yetkili sendikanın “destan yazdık” diye pazarlamaya çalıştığı 4. Dönem ve akabinde 5. Dönem toplu sözleşme sonuçlarının tam anlamıyla hüsran olduğunu söyledi. Artık kamu çalışanlarını temsil etmekten aciz ve etkisiz sözde yetkili sendikaların sorgulanması gerektiğine dikkat çeken Genel Başkan açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Sözde yetkili sendikanın başkanı enflasyon farkını “BAŞARI” gibi sunuyor(!) Oysaki, enflasyon oranında zam demek aslında “SIFIR ZAM” demektir. Türkiye Kamu-Sen’in yetkili olduğu dönemde, seyyanen ve ilave artışların yanı sıra, gerçekleşen enflasyon yüksek çıkarsa onun üzerine +2 PUAN REFAH PAYI alınırdı. Sözde yetkili sendikanın “destan yazdık” diye pazarlamaya çalıştığı 4. Dönem ve akabinde 5. Dönem toplu sözleşme sonuçları tam anlamıyla kocaman bir hüsrandır! Malum Sen’in müsebbibi olduğu pazarlıklar sonucu, 2016 sonunda 100 TL’miz 2020 sonunda 136,19 TL olmuş. Fakat enflasyon oranında ücret artışları sonucunda ise 2016 sonundaki 100 TL’miz 2020 sonu itibariyle 168,33 TL olmuş. Yani son iki toplu sözleşme yapılmasaydı, Hükümet ‘gerçekleşen enflasyon oranında zam yapacağım’ deseydi geldiğimiz nokta daha anlamlı olacaktı. O halde kamu çalışanları soruyor: Ey Malum Sen, sana ne gerek var? Hal böyleyken, #memurayüzde21zam talebini ortaya koyan meslektaşlarımız tabii ki haklıdır. Salgın sürecinin de etkisiyle, değişen ekonomik koşullara mütenasip şekilde çalışanların 2021 ücret artış oranları güncellenmelidir. Ancak karşı karşıya kaldığımız bu tablo, artık kamu çalışanlarını temsil etmekten aciz ve etkisiz sözde yetkili sendikaların sorgulanması gerçeğine de işaret etmiyor mu?”
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, sözde yetkili sendikanın enflasyon farkını “BAŞARI” gibi sunmasını eleştirerek, memur zamları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye Kamu-Sen’in yetkili olduğu dönemde, seyyanen ve ilave artışların yanı sıra, gerçekleşen enflasyon yüksek çıkarsa onun üzerine +2 PUAN REFAH PAYI alındığını hatırlatan Genel Başkan Geylan, sözde yetkili sendikanın “destan yazdık” diye pazarlamaya çalıştığı 4. Dönem ve akabinde 5. Dönem toplu sözleşme sonuçlarının tam anlamıyla hüsran olduğunu söyledi. Artık kamu çalışanlarını temsil etmekten aciz ve etkisiz sözde yetkili sendikaların sorgulanması gerektiğine dikkat çeken Genel Başkan açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Sözde yetkili sendikanın başkanı enflasyon farkını “BAŞARI” gibi sunuyor(!) Oysaki, enflasyon oranında zam demek aslında “SIFIR ZAM” demektir. Türkiye Kamu-Sen’in yetkili olduğu dönemde, seyyanen ve ilave artışların yanı sıra, gerçekleşen enflasyon yüksek çıkarsa onun üzerine +2 PUAN REFAH PAYI alınırdı. Sözde yetkili sendikanın “destan yazdık” diye pazarlamaya çalıştığı 4. Dönem ve akabinde 5. Dönem toplu sözleşme sonuçları tam anlamıyla kocaman bir hüsrandır! Malum Sen’in müsebbibi olduğu pazarlıklar sonucu, 2016 sonunda 100 TL’miz 2020 sonunda 136,19 TL olmuş. Fakat enflasyon oranında ücret artışları sonucunda ise 2016 sonundaki 100 TL’miz 2020 sonu itibariyle 168,33 TL olmuş. Yani son iki toplu sözleşme yapılmasaydı, Hükümet ‘gerçekleşen enflasyon oranında zam yapacağım’ deseydi geldiğimiz nokta daha anlamlı olacaktı. O halde kamu çalışanları soruyor: Ey Malum Sen, sana ne gerek var? Hal böyleyken, #memurayüzde21zam talebini ortaya koyan meslektaşlarımız tabii ki haklıdır. Salgın sürecinin de etkisiyle, değişen ekonomik koşullara mütenasip şekilde çalışanların 2021 ücret artış oranları güncellenmelidir. Ancak karşı karşıya kaldığımız bu tablo, artık kamu çalışanlarını temsil etmekten aciz ve etkisiz sözde yetkili sendikaların sorgulanması gerçeğine de işaret etmiyor mu?”